o kadar memleketten insan tanimistim ama finlandiyaliya hic denk gelmemistim beyler. hatta hic iskandinava denk gelmemistim. dedikleri kadar varmis ikisininde yuzu cok guzeldi.

benimki biraz sismancaydi ama olsundu. benim icin farketmiyodu.ama jordan’in hatun harbi manken gibi asiri ust duzey bi insan evladiydi. benimkisinin cok tatli bi yuzu, beyaz teni, mavi gozu, koyu sari saclari,ve balik etinin bi tik ustunde sismanimsi bi hatun.

ikisininde garip gurip adlari vardi zaten ilk soyleyisinde unutmustum, sweetheart diye hitap ediyoduk kizlara.

beyler turk parasini cevirerek dusunmeyin amk ben ilk gunler oyleydim yavas yavas dusunmemeye basladim. dusunun aq bi metroya biniyon 2 pound giriyo gote,ben haftalik sinirsiz killaniyodum haftalik 135 pound ama metro otobus toplu tasima araclari sinirsiz.

yani ev mi yok bin otobuse sabahla. aylik 600 pound aliyodum, uyusturucuya hic para vermiyodum. albert,victoria, jordan uclusunden yolumu buluyodum. zorda kalmadikca yemegi disarda yemem girerim tesco'ya 1 pound'a karnimi doyururum. mekanlar zaten bedava sayilir bilet oldugu icin, mekanda da ben icki almazdim pek. jordan'la gitmeden bulusur sainsbury'den 6 pounda kocaman sarap icerdik,gec gittigimiz icinde o an masada icki oluyo olur onlardan otlanirdik.

devamm….

jordan belcika’dan gelmisti, okulda son bi haftasi kalmisti, ingilizcesi baya iyiydi picin.

bu arada beyler dil okulunda dikkat ettigim bir noktada, avrupalilarin universiteyi hic giblemiyo olusuydu. jordan,albert, victoria,alessio, guillermo,damien, melanie,marnie hic biri universite okumuyodu aq benim gelis amacimsa universite kazanmakti.

her gun fulham kutuphanesine gidip vocabulary kasardim. gunde 40-50 kelime filan ezberliyodum.

itoğlu.it.hikayeyi. merak.ettiğim. kadar.sevgilimi. merak.etmiyom. oruspusuna.röveşatayla. girdigim.hadi. hadi

edit:şaka. şaka.sevgilim.yok

kasinonun onundeki huurlar disinda herkes kahkaha atti aq kizindan intikamimi almistim. intikamin yani sira ertesi gun ayik kafayla dusundugumde irlandali karilari etkiledigimi hissetmistim.

neyse o gun okul bitti saat 10'da filan gidicektik geoffreyler'e,okulun hemen yaninda octoberfest diye bi alman pubi vardi beyler fulham'da.sadece alman biralari satiliyodu, fruli diye kirmizi renkte cilekli bi bira vardi beyler her gidisimde ondan icerdim.

ben albert victoria ve sayuri diye bi kiz cikista gittik bira, bilardo,muhabbet filan zaman olduruyoruz. aksama dogru jordan aradi dedi gel panpa cigara var icelim. dedim albertlarlayim sen gel parsons greendeyim,gel dememi bekliyomus aq 2 dk icinde iceri girdi. cokta severim pici. dedim panpa kusura bakma aksam melanie'ye golu atmayi dusunuyorum, zihinimi cigarayla bulandirmayim ama muhabbete dururum dedim. eyvallah dedi.

putney koprusune yuruduk, kopruye oturduk thames nehri ayaklarimizin altinda,o ambiyansi gorunce dayanamadim ver su aq cigarasini dedim sayuri disinda 4 kisi 6-7 tane sarmayi bitirip geoffrey'lerin eve chelsea'ye kactik.

Bugün bitmez bu beyler daha uzun vadeli anlatmayı düşünüyorum koskoca 6 ay aq.

Her neyse , güzel bi pazar sabahıydı. melanie'ler piknik organize etmiş Hyde park'ta.taktım gözlüğü çıktım gittim Hyde park'a bi baktım tek erkek benim aq.hayatımda öyle bir ortamda bulunmamıştım,o kadar kız Arasında tek erkek olursa cinsel konular konuşulmaz mı aq.konuşulur,ama çoğunun kıt ingilizcesi Yüzünden muhabbete 3-4 kişi dahil olabiliyordu. işte o gün melanie'yle arkadaşlığımızın level attığı gündür. milli oluşumun temelleri o gün atıldı.her türlü şeyden konuştuk, millet soho'ya gitti ben melanie'yi evine bıraktım,o gün hiçbişey olmadı ama o haftasonu oldu.

gittik bunlara beyler meger ev bunun degilmis, yasli bi cift var evde buda teras katini kiralamis. olsun dedik hic farketmez nasilsa aksama bu erikayi catir cutur gibicem..(dikkat ederseniz 2. gibisim ve hala avrupali yani tek kita henuz)

beyler tuvaletten bi ciktik aq sigara icme alaninda yoktu kizlar.iki kat asagi indik rock calan yerde barin orda jordan’in manita lavugun tekiyle yiyisiyo benim hatunda okuz gibi bi zenciyle konusuyo...

artik beni taniyacak kadar bir bilgiye sahipsiniz beyler..

biliyosunuz kafa yapici maddelerle baya bi hasir nesirim, farkettiyseniz hikayelerin cogunda zaten kafam guzel ama en ince detayina kadar hatirliyorum ve size aktariyorum.

Kusura bakmayın panpalar çıkmak zorunda kaldım. yemek duş filan yapıp başlıyorum takipte kalın. caps paylaşımı olcak

jordan:panpa nerdesin
ben:evdeyim kanks sen
jordan:sana geliyorum yarim saate cik

geldi bu beyler. gelir gelmez deli gibi yagmur yagmaya basladi.biz bu jordan’la cok yakin arkadas olmustuk picler bildiginiz yapigib ikiz gibiydik.

buyuk bi sise sarap aldik, fulham broadway’in karsisindan otobuse bindik, herzamanki gibi otobusun ust katina ciktik, otobuste likir likir iciyoz. milletinde gibinde degil aq zaten genelde(ozellikle piccadilly, soho,leichester, trafalgar otobusleri) alt katinda yaslilar,ust kattada icki icen gencler ve fotograf ceken turistler oluyodu.

bende bu sirada kendimi kandirmakla mesguldum. melekle seytan beynimde birbirine diss atmakla mesguldu.

+‘’gitsem nolacak amk ingilizcem iyi nasilsa gecerim’’
-‘’yarram hangover bi sekilde sinava mi gircen’'
+‘’surekli calisiyon zaten aq’’
-‘’lan her ders calisan sinav mi geciyo oc''
+‘’1 saat durur kacarim nasilsa’'

seytan kazanmisti beyler. eminemin 8 mil filmindeki son battle sahnesi gibi cocugu koymustu.

herkese tunaydin beyler.

caps paylasimi yapmayi dusunmuyorum artik ozel mesaj atmayin lutfen.

ayrica ozel mesaj yoluyla bilgilendirilmek istenen arkadaslar hikaye sonunda hepinizin sorularini ictenlikle yanitlayacagim sadece biraz daha sabir.

simdilik bir kac part girecegim ama asil olaylari gece anlatmayi dusunuyorum.

dedigim gibi uzun soluklu bir hikaye olucak bu sadece baslangicti. henuz 2-3 hafta filan oldu. daha sehri, muzeleri,tanistigim ilginc insanlari, futbol maclarini, rezil oluslarimi, gibisleri,uyusturuculari, hirsizliklari her bi taku anlatcam.

ama simdi sirada milli oldugum gun var. butun detaylariyla anlatacagim. rezleri alin baslayacam birazdan

bi ara sokaga kustum sonra o kusmugun ustune yattim bi 15 dk.

giberim otobusunu dedim sokakta mi yatcam aq bi taksi durdurdum. londra’da ilk kez taksiye tek biniyodum.

ses verin beyler giriyorum birazdan partlari

beyler,o gunu kegib kegib hatirliyorum. ayakta duramiyodum, gitmem lazimdi, yalpalaya yalpalaya ciktigimi hatirliyorum millet guluyodu filan.

ciktim disari hayatim boyunca bu kadar sarhos olmadim, olmayi da dusunmuyorum.

---bu arada beyler benim sinava girmem gereken yer londra'nin gidilebilecek en uzak en sacma yarindeydi. thorpe american colllege gibi bi adi vardi. bizim yurttan 3 metro 3 otobus ve arti taksiyle gidiliyodu tek yolu bu.kisacasi sinav icin 5 te yola cikmam lazim.---

dedigim gibi baya uzucu bi gundu o gun. latinlerden bi kaci, muallak,vittavin filan agladi.

bense o an oyle bi ortamda alttan alttan kendimi mutlu hissettigim icin vicdan azabi cekiyodum beyler.

empati yapin picler dile kolay haftalarca bi muallakyle ayni odada kalmisim,en sonunda rahat rahat odada ustumu degistirebilcektim, boxerla uyuyabilecektim, istedigim zaman banyo yapip istedigim yerde kurulanabilecektim.o an farkinda olmasamda boyle kucuk detaylara hasret kalmistim.