1. 101.
    0
    evet beyler ilk olarak 22 mart 2 nisan tarihleri arasında kankamın ( şimdiki sevgilimin ) yanına gitmemle ve aramızda degişik duyguların oluşmasıyla, tarifi zor olan bu aşkı ikimiz de hissetmeye başlamıştık aslında. almanyadan yani kız arkadaşımın yanından döndükten sonraki süreçte de skype tango vs. üzerinden olan görüşmelerimiz her zamanki sıklıgıyla devam etmekteydi. ama artık bunlar yetmiyordu, cünkü beraber uyumanın, ona sarılmanın, sıcaklıgını, kokusunu hissetmenin tadını bir kere aldın mı, hayat gercekten de zorlaşıyormuş. öyle ki her fırsatta yanında olmak, bu duyguları yaşamak, huzurla dolmak istiyor insan...
    ···
  2. 102.
    0
    istanbulda yaşadıgım ve calıstıgım icin her zaman böyle bir imkanım yok tabi, maddi acıdan sorun yok ama iş sebebiyle her zaman yanına gidebilme gibi bir imkanım olmuyor. ancak temmuzda ikinci bir yıllık iznim vardı ve ben bu iznimi gidip tatil yörelerinde karı kızla harcamak yerine, kız arkadaşımın yanında gecirmeyi tercih etmistim. hali hazırda gecerli bir vizem de vardı, dolayısıyla kız arkadasımın yanına gitmeme engel hicbirsey yoktu...
    ···
  3. 103.
    0
    izin günüm gelip cattıgında heyecandan ölmek üzereydim, cünkü 3 ay gibi bir süreden sonra tekrar sevdigime kavusucak, ona sımsıkı sarılıcak ve kokusunu icime cekebilecektim, ancak son anda hic beklenmeyen birsey olmustu. ani bir degigiblikle iznim biletimi almış oldugum günden bir gün sonra baslayacaktı, sirketimle görüsüp bu durumu düzeltmeye calıssam da basarılı olamamıstım. biletimi bir gün sonraya alabilirdim, bu zor birsey degildi en fazla 200-300 tl öderdim, ki öyle de yaptım zaten ama o anda benim canımı sıkan tek sey sevdigime, bebegime kavusmak icin bir gün daha bekleyecek olmamdı. ama elden birsey gelmiyordu tabi, biletimi alıp, o bir sonraki günü beklemeye baslamıstım...
    ···
  4. 104.
    0
    beyler 4 ay gibi uzun bir süreden sonra, tekrar yeni gelişmelerle devam ediyorum. bildiginiz ve de başlıktan da görebildiğiniz üzere, bu hikayemde kankamla aramızda başlayan tuhaf ilişki ve sonrasında yaşananları anlatmıştım. ilk olarak 22 mart tarihinde almanyaya yanına gitmemle başlayan bu ilişki, şu anda tarifi zor bir aşka dönüştü diyebilirim. devamm...
    ···
  5. 105.
    0
    o son gece dogru dürüst uyuyamamıstım, simdi hemen uyuyim de cabucak sabah olsun diyerek yatmıstım, adeta kücük cocuklarının bayram sabahlarını bekledigi o hissi yasıyordum resmen. sabah olucak ve ben cok mutlu olucaktım. ama olmadı tabi, o heyecanla kegib kegib uykularla sabah olmustu. ucagımın kalkıs saatine vardı daha, hatta bayagı vardı ama evde durmak o an bana cok sıkıcı geliyordu. yatagımdan kalktım, elimi yüzümü yıkadım, ve giyinip bavulumu da alıp hemen evden cıktım...
    ···
  6. 106.
    0
    reserwww
    ···
  7. 107.
    0
    ertesi gün yani saati verdigim günün aksami disarida yemek yiycektik yine, ve birtanem masum bir ifade ve ses tonuyla saati takabilirmiyim diye sormustu bana. o kadar mutlu olmustum ki, tabi ki birtanem diye cevap vermistim. kordonu ayarlı olmadıgı, bebegimin koluna biraz büyük geldigi halde o aksam takmıstı onu melegim. sonraki gecelerden birinde de yarım saat ugrasmıs ama kordonu bebegimin koluna göre ayarlamayı basarabilmistik. evet artık, ikimizde de ortak birseyler olsun, her an saate baktıgında beni hatırlasın diye almıs oldugum hediyem, bebegimin kolundaydı... onu bu sekilde mutlu görmek ise, benim icin paha bicilemez bir duyguydu resmen...
    ···
  8. 108.
    0
    neyseki bekledigim yorum gelmisti, ama yine de teyit etmek icin aa öyle mi, cidden begendin mi gibi birkac kez daha sacma sorular sormustum. begendi iste amk daha ne ugrasıyosun ahah. ancak saati vermemistim daha, o yorumdan bir ya da iki gün sonra gece uyumak üzereyken, alakasız bir anda itiraf etmistim bebegime aynı saatten aldıgımı. gecenin o saatinde, zaten mutluyken, daha da farklı bir mutluluk ifadesi olusmustu bebegimin gözlerinde, cünkü normalde benden böyle birsey beklenmezdi, ki hayatımda bugune kadar kimseye hediye de almamışımdır. o anki mutluluk ve saskınlıkla, birtanem bana tekrar sarılmıştı, sıkıca hem de... ama yataktayız tabi, gecenin bir yarısı onu almak icin kalkmayacaktık, yarın uyanınca veririm diye düsündüm ve gecenin sessizliginde birbirimizin sıcaklıgıyla uykuya daldık yine...
    ···
  9. 109.
    0
    sanırım ikinci ya da ücüncü gündü, dusa giricektim ve saatimi cüzdanımı vs masanın üzerine bırakmıstım. cıkarken bebegim saatini yeni mi aldın, cok güzelmis diye seslenmişti bana. ama bilmiyordu ki, aynı saatten ona da almıştım, hatta geldigim gün tren beklerken farkeder mi diye ikide bir saate bakma bahanesiyle gözüne sokmuş, sonrasında da aynı hareketleri yapmıs ama ondan bir tepki görememistim. neden bilmiyorum ama aldıgım saati begenip begenmeyeceginden emin olmadıgım icin belki, bir yorum yaparsa o zaman cıkarır veririm, aksi taktirde vermem daha sonra veririm belki diye kurmustum kafamda.
    ···
  10. 110.
    0
    ertesi sabah uyandıgımızda kahvaltı yapıcaktık ancak sabah beraber uyanmanın verdigi o mutluluk ve huzurla, sonraki günlerde de oldugu gibi uzunca bir süre yataktan cıkamamıstık. tabi sonrasında kalkıp kahvaltımızı beraber hazırlayıp güne baslangıcı yapmıstık. gerci saat ögleden sonra 2ye geliyordu ama biz güne yeni baslıyorduk. acıkcası evde beraber takılmaktan baska birsey yapmıyorduk da, sonucta ögrenci oldugum dönemde o cevrede her yeri gezdigim icin, hicbir yere gitmek istemiyor, vaktimin tamdıbını birtanemle gecirmek istiyordum. öyle de oluyordu acıkcası, kaldıgım 10 günlük sürecte 3-4 kez dısarı cıkmıstık, bunlar da dısarıda yemek yemek adınaydı. vaktimizin genelini evde gecirdigimiz icin, acıkcası cok fazla ayrıntıya girmek istemiyorum bu kez beyler, günler genelde bu sekilde geciyordu yani.
    ···
  11. 111.
    0
    evimize ulastıgımızda saat ögleden sonra 3 sularıydı, acıkcası o gün pek birsey yapmadık. ilk sarılmamızdan sonra yataga uzanıp bir süre sohbet edip, birbirimizi öptük, hep öptük, hic bıkmadan, yorulmadan hem de... hersey o kadar güzeldi ki... ama lanet olası zaman cok cabuk geciyordu, normalde gecmek bilmeyen o zaman biz beraberken, bize inat eder gibi cok cabuk geciyordu. ve aksam oldu yine, her zamanki gibi klasigi bozmamıs piizza söylemistik bebegimle. gecenin gec saatlerine kadar sohbet etmis, sarılmış, öpüşmüş, cok güzel bir sekilde, sıcacık yatagımızda sarılarak noktalamıştık o günü...
    ···
  12. 112.
    0
    sonrasında tren saatlerine bakmıştık, ve trenimiz 20 dakika sonra gelicekti. biz de bari oturarak bekleyelim diye orada bulunan banklardan birine oturmuştuk. 3 aydır birikmiş olan özlem ve hasretle birtaneme bakıyor, her fırsatta onu öpüyor, okşuyordum. bebegim ise benim o şekilde baktıgımı gördükce utanıyordu biraz, ama o hali onu cok daha tatlı yapıyordu benim gözümde. herneyse trenimiz geldi ve ask yuvamıza dogru yola koyulduk yine, yol boyunca sarılmalar öpüsmeler aynı sekilde trende de devam etmisti ve hatta ellerimiz hic kopmuyordu birbirinden. sonunda evimize ulastık ve iceri girip bavul ve cantalarımızı bıraktıktan sonra günlerdir dilimden düsürmedigim o seyi yaptık. o odaya girdigimizde hicbirsey yapmadan hicbirsey konusmadan yatagımızın üzerine oturup sessizce, sadece sarılmayı hayal ettigimi anlatmıstım birtaneme, ve öyle de oldu, birbirimize sarılıp sessizligi, kalp atıslarımızı dinleyip, o huzuru hissettik tekrar...
    ···
  13. 113.
    0
    herneyse ucaga bindim ve 2 saat 50 dakikalık bir ucusun sonunda düsseldorfa ulasmıstım. önceki gidisimde vize konusunda geri gönderilme korkum falan vardı, ama bu kez daha rahattım ve hicbir sorun olmadan hemen gecmistim pasaport polisinden. kız arkadasımın orda oldugundan emindim, ama gecemedim malesef beni geri gönderiyolar gibisinden bir saka yapmak istemistim, fakat terminalde yapılan anonslar yaptıgım sakanın inandırıcılıgına engel olucaktı, bu yüzden vazgectim ve hemen shuttle a binip tren istasyonuna gectim. kız arkadasıma bakındım ama göremedim, ve telefona sarıldım. ilk aramam yanıtsızdı, ama emindim ordaydı ve duymamıstır diyerekten tekrar aradım. bu sefer acmıstı, ve nerdesin falan filan derken bana dogru geldigini gördüm. o an yasadıgım duygular inanılmazdı beyler, tüm iş stresinden kurtulmuştm ve adeta kendimi 10 günlügüne cennete gönderilmiş biri gibi hissediyordum. onun gülümseyerek bana dogru gelişi, günlerdir içimde olan sıkıntı, stress ve özlemi bir anda silip süpürmüstü. yemin ederim o an benden mutlusu yoktu, asırı huzurlu ve mutluydum. yanıma geldi, sarıldık, sarıldık... birkac dakika hic kopmadan hem de, ve ben bebegimin saclarının kokusuyla hafiften sarhos olmustum adeta...
    ···
  14. 114.
    0
    havaalanına giderken yolda bir pastaneye oturup, bir acma ve cayla kahvaltı yaptım. karnım ac degildi ama bu da vakit gecsin diye yapmıs oldugum birseydi, cünkü icim icime sıgmıyordu resmen. sonrasında havaalanına ulastım, orda beklerken biraz kız arkadasımla konustum whatsapp üzerinden ve gelme ben adresi biliyorum yanına gelirim dememe ragmen, illaki havaalanına beni karsılamaya gelecegini söylemisti bebegim. hatta aynı saatlerde babası da bir arkadasını türkiyeye ugurlamak icin havaalanında olucaktı, ancak bebegim yine de gelicem, ama terminalde degil de tren istasyonunda bekliycem seni demisti.
    ···
  15. 115.
    0
    @105 arsiv amaclı yazdıgımı basta belirtmiştim o yüzden gibtirip gidebilirsin liselim
    ···
  16. 116.
    0
    ve evet beyler, bugüne kadar geldik ve olayımız halen aynı devam ediyor. banumla her fırsatta skype ya da tango aracılıgıyla konuşuyor, görüşüyoruz. her ne kadar birbirimizden uzakta olsak da, birbirimizi hissedebiliyoruz. evet siz nesiniz şu anda, sonuc ne? diyeceksiniz belki de. ama ben bu büyünün bozulmaması için, bu heyecanın kaybolmaması için klişelere bulaşıp, banuya herhangi birşey sormuyor ya da ona herhangi bir teklif zütürmüyorum. cünkü korkuyorum, bu büyünün, bu güzelligin böyle birşey yüzünden bozulabileceginden korkuyorum. ayrıca bazı şeylerin illaki kelimelerle ifade edilmek zorunda olmadıgını, hic bir kelime, hicbir söz kullanmadan da sadece gözlerle, bakışlarla hissedilebilecegini düşünüyorum, ve ben bunu hissedebiliyorum, gercekten...
    ···
  17. 117.
    0
    herneyse o gece banuyu kendi ellerimle beslemiş, bebegimin karnını doyurmuştum. sanırım banunun da hiç yaşamadıgı birşeydi bu, çünkü ikide bir şu an prenses gibi hissediyorum kendimi, bu duruma inanamıyorum, bana kendi ellerinle pizza yediriyorsun diyip duruyordu. oysa bilmiyordu ki, o zaten prensesimdi benim, ve ona pizza yedirdigim anlar, ondan çok beni mutlu ediyordu belki de. açıkçası hiç yaşamadıgım duygulardı bunlar, yani birine hizmet etmek, onu rahat ettirmek, onun için herşeyi yapmak, onu mutlu edebildigini görmek benim için muhteşem bir histi...
    ···
  18. 118.
    0
    @84 caps çok panpa ama atamam buraya
    ···
  19. 119.
    0
    aksam oldugunda yine biraz acıkmış, o gece de pizza söylemeye karar vermiştik. açıkçası banu acıkmıştı, yani ben pek aç degildim ama onun aç olmasına dayanamazdım, hemen pizzayı söyledik, pizza geldiginde banu benim de yememi istiyordu ama ac olmadıgım için ben daha cok onun yemesini istiyordum. ve buna bir çözüm bulmuştum. evet banuyu kendi ellerimle adeta bir bebek gibi besliycektim, cünkü aksi taktirde ben yemiyorum diye banu da yemeyecekti. hemen işe koyulup, elime aldıgım pizza dilimini banuya yedirmeye başlamıştım. banunun ısrarıyla arada bir parça kendim ısırıyor, ama ardından en az üç kez banunun ısırmasını istiyor, ve ısrarcı halimle de bunu başarıyordum. tabi arada birer yudum da kola, pizza kolasız gitmez beyler ahahah.
    ···
  20. 120.
    0
    Niye yazmıyon yaragam
    ···