1. 18.
    0
    Hastanın çığlıklar içinde yerde yattığını ve başının kanadığını söylediniz , yüksek ihtimalle bir sinir krizi geçirmiş ve kafasını bir yere çarpmış. Hastaneye ulaşınca daha da rahatlayacaktır. Gözlerimi aralamaya çalıştığımda Tony nin alnının kırıştığını farkettim. Cidden üzülmüş gibi duruyordu. Benim için endişelenen birisinin olması ne kadarda güzel bir duyguydu öyle. Yorgun ses tellerimi bunca minnettarlığa katlanmış Tony için titretmeye hazırdım..:

    Teşekkürler Tony. Sana minnettarım. Kendime geldiğimi görünce komşumuz Tony nin yüzüne hoş bir tebessüm oturmuştu. 30 lu yaşlarında olmasına rağmen düz ve uzun saçlarının ardındaki buz mavisi gözleriyle Tony tartışılmaz derece hoş bir erkekti. Tabii şuan bunları düşünmenin sırası değildi. Sessizliği bozan taraf olmak istediğim için konuştum..:
    ···
  2. 17.
    0
    bölüm 2

    gerçeklere diriliş

    Karanlık... Ağrılar... Bulanıklık... Çığlıklar... Yoksunluk... Korku… Hissettiğim tüm durumlar ve duygular bu kelimelerle özetlenebilirdi. Delicesine öten ambulans siren i kafamın sürekli karışmasına neden oluyordu ve başım çatlayacak gibiydi. Ardından kapımın kırılmasına sebep olan insan , komşum Bay Tony Richards ın naif sesi kulaklarımı
    okşamıştı..:

    Durumu hakkında ne söyleyebilirsiniz hemşire hanım ? . Ambulansta onun dışında bir görevli hemşirede bulunuyordu başımın ağrısını nüksettiren siren sesi dışında daha rahat hissediyordum diyebilirdim. Ardından hemşirenin sesi duyulmuştu..:
    ···
  3. 16.
    0
    Ben bir beden değilim Nia senin ruhundan bir parçayım. Sorunlarının bittiği zaman bende biterim Artık çaresizdim. O ise konuşması bitmek bilmeyen bir insan gibi dikilmiş çene çalıyordu :

    Yalnız. Benle birlikte hayatın değişebilir Nia‘cım . 6. Hislerinde benden bir parça bunu unutma Üstüne doğru yürüdüm. Bir insan gibi duruyordu karşımda. Ardından bulanıklaştı her yer. Midem bulanmaya başladı. O ise silikleşiyordu gözümden. Yere yığıldım ve çığlık atmaya başladım. Bir süre sonra karanlığa bürünmüştüm. Uykuda gibiydim. Kapının kırılma sesini duyduktan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Ama bildiğim tek bir şey var. Ben kusursuz bir şekilde şizofrenim...

    bölüm 1 in sonu
    ···
  4. 15.
    0
    Tekrar konuştu ve çekilmeye niyeti yok gibiydi :

    Bir dakika bir dakika.. Ben neden eve sonradan girmiş olayım ki.. Senin beyninde türettiklerinle yaşıyorum diyorum.. Anla artık Çıldırmaya çeyrek kala! Geldiğim durumlar beni deli edeceğe benziyordu.. Elimde hala sesi duyduğum ilk anda elime aldığım bıçak vardı. Üstüne yürüdüm. Ve bu olanların bitmesi için bıçağı bedenine sapladım :
    ···
  5. 14.
    0
    Tekrar duymuştum onu. Bu kez söyledikleri daha da ürkütücüydü:

    Arkana bak Nia. Artık benim de bir şeklim var. Lanet olasıca yaratık kafamdaki kurguyla eşdeğerdi. Lakin yüzünden bir şey okumanız imkansızdı. Yüzü bir atkı ve bere ikilisiyle örtülmüştü. Mavi bir takım elbise ile bezenmişti. Kıyafet uyumu öylesine dengesizdi ki kafamda neden böyle bir şey canlandığını ben dahi anlamamıştım.Hey hey bir dakika! Az önce bir sesti ve bir görüntüye sahip. Ya evin bir köşesinde beni bekleyip de bu numarayla karşıma çıkmış olduysa. Hırçın bir vaziyette elim yumruk halini almış şekilde üstüne koştum.
    ···
  6. 13.
    0
    Aceleyle cevap verdim:

    Hiçbir şey bana bağlı değil! bu konuda hem fikir olalım.. Ben seni duymak istemiyorum.. Yalnızlığım yeter bana Sesle diyalogumuz daha da sürecek gibiydi:

    Ben yalnızlığından doğdum zaten. Konuşacak kimin var tanrı aşkına. Hımm şuan bile sana bağlıyım, inkar etsen de kafanda beni kurgulamaya başladın bile . Sinirlerim boşalmıştı ne yapacağımı bilemiyordum. Cidden ses hakkında bir şeyler kurguladığımın farkına varmıştı.
    ···
  7. 12.
    0
    Seni gidi pis mahluk. Korktuğumu sanıyorsan yanılıyorsun! Ayrıca anlatma kabiliyetin epey zayıf. Tek bir şey anlamadım . Bunları söylerken elim titriyordu. Korkum öfkeye dönüşmüştü. Ses tekrar harekete geçti :

    Peki o zaman şu deyimi kullanalım.. Ben senin yaradılışınla var oldum Nia. Ben senin yarattığın bir karakterim. Kalbine tercüman olan bir karakter. Dilediğin zaman görüntümü oluşturabilirsin. Buda sana bağlı. Benim konuşmamda sana bağlıydı.
    ···
  8. 11.
    0
    Peki Nia . Tek başına çözemeyecek gibi duruyorsun. Biraz ipucu verelim o zaman. Ben senin beyninde yaşıyorum. Nefesinde besleniyorum. Kalbinde geziniyorum! Cevabım gecikmedi bu sefer:
    ···
  9. 10.
    0
    bakalım neymiş
    ···
  10. 9.
    0
    Seni kahrolası! Yakınımda falan değilsin işte. Görmediklerim yakınımda olamaz! Tıpkı babam gibi ! Cidden uzun süredir sesimi yükseltmediğim kadar yükseltmiştim. Bu biraz rahatlatıcı olsa da içim hala korkuyla kaplıydı, o ses tekrar cevap verdi:
    ···
  11. 8.
    0
    Nia. Ah Nia. Sefalet cidden acı verici olmalı. . Zorda olsa yutkunmuştum. Nefesimi öylesine tutmuştum ki neredeyse bayılabilirdim. Kalbimse babamın öldüğü andaki kadar hızlı atıyordu. Yanımda duran bıçağı korku refleksiyle alıp bir hamlede arkamı döndüm. Ahh! Olamaz kimsecikler yoktu . O ses tekrar yankılandı kulaklarımda:
    'Cık Cık Cık.. Yoo Nia hata yapıyorsun. Ben arkanda değilim. Sağında veya solunda da değilim. Tahminkar ol biraz aslında birbirimize çok yakınız '' . Kendimi toparlamaya çalıştım. Adeta afallamıştım. Kimse yoktu lakin tuhaf bir ses silsilesi peşimdeydi. Kendimi iyi hissettiğim anda konuşmaya başladım:
    ···
  12. 7.
    0
    Paltomu aceleyle giyip , şemsiyemi de yanıma alarak dışarı fırladım. Yoo hiçbir şey yoktu. Hatta derin bir sessizlik vardı. Aynı sesin çıkma ihtimaline karşın 5 dakika kadar yağmurda bekledim. Hayır hiçbir şey olmamıştı. Kasvetli akşamda yağmur hala usulca yağıyordu. Tek çarem ise eve girmekti. Yemek stoğumu tüketmemek için televizyonla uyumayı düşünüyordum ama illa ki acıkmış mideme bir şeylerin tıkıştırılması gerektiği kanaatine vardım. Yoksa açlık yorgun beynimi gece boyu zorlayacak gibi gözüküyordu. Dolaba doğru yöneldim. Epey eski olan dolabım şahane bir görüntü sergilemese de , içindeki besinlerden çok umutlu olmasam da dolabı açmaya yeltenecektim bir kere. Elim soğuk dolaba uzandı bir ses adeta boynumdaki tüylere kadar ürpertmişti beni. Bedenim korkuya hayasızca hapsolmuştu:
    ···
  13. 6.
    0
    reserved
    değerlenir
    ···
  14. 5.
    0
    içeri girdiğimde yayları fırlamış koltuğu özenle süzdüm. Çünkü birbirimize çok benziyorduk. Oda işlevini kaybetmişti bende.. Ben ne bir gencin yaşayacaklarını yaşayabilirdim , ne de belli başlı lükslere sahip olabilirdim . Çok düşünmeden o koltuğun üstüne kıvrılıverdim.. Yorucu bir gündü. Minik televizyonumun kumandasına sarıldım . işte günün en huzurlu anı buydu belki de. Açlığımı da unutturacak huzur. Çok acele etmeden kırmızı tuşa basacaktım ki , beklenmedik bir kütürtü patırtı sesiyle karşılaştım. Mayışmış bedenim bu ses e alışık olmadığı için refleks olarak yatağımdan fırlamıştım. Sağımı solumu kontrol ettim 2 odalı bir evde gelmesi imkansız yüksek bir sesti bu , bu yüzden dışarıdan gelmiştir fikriyle kendimi biraz olsun rahatlattım. Tam yatağıma tekrar kıvrılacaktım ki , aynı yüksek sesli patırtıları tekrar duydum. Sanırsam , evet , evet dışarıdan geliyor olmalıydı. Komşum Bay Tony Richards ile karısı bayan Marienne Richards ise sesi çoktan duymuş olup dışarı toplaşmışlardır diye düşündüm. Yağmurun azizliğine rağmen dışarı çıkmaya karar verdim.
    ···
  15. 4.
    0
    Issız gözüken yolda iyiden iyiye uzun bir yol kat etmiştim. Gece vakti ıssız bir yolda olmakta bir kız için elbette yine çılgıncaydı.. Neyse ki evime epey yaklaşmıştım. Artık paslanmaya yüz tutmuş anahtarımı yokladım , yerli yerinde olduğunu anlayınca bitişiğimde duran üstü çiziklerde dolu tahta kapının kilidine anahtarı yerleştirdim. ince bir tık sesinden sonra her zaman duyduğum gıcırdama sesi duyuldu.. Evin her zaman ki halini görünce derin bir of çektim. Evet her zaman ki halini sürekli görecektim , hayatımda pek bir değişiklik olmayacaktı buna alışmalıydım , ama monotonluğa alışmak gayet zor gözüküyordu.
    ···
  16. 3.
    0
    reserved

    ileride değerlenir

    reserved
    ···
  17. 2.
    0
    bölüm 1

    zihni kontrolsüzlük

    Yağmur damlacıkları kısa ve küt kesilmiş saçlarımı inceden inceye yokluyordu. O gece bir umutsuzluk bürümüştü bedenimi. insanın babasını kaybetmesi pek hoş bir şey değildi. Geleceğe doğru tek başıma yönelmek , sönmüş kıvılcımlarımla korların üstüne yürümek epey zor gözüküyordu… Yaşım 16 olmasına rağmen lütuf edilmiş gençlik halimi pekte refah yaşayamayacak gibiydim. Mezarlıktan dönerken kafamda böyle bin bir düşünce vardı işte. Akşam vakti mezarlığa uğramak çılgınca gelse de evde süren yalnızlığımı bu yolla tüketmek bir yönden huzur vericiydi. Sessizlik ve toprak kokusuyla arkadaşlığımı sürdürür olmuştum.
    ···
  18. 1.
    +3 -2
    iş bu hikaye inci sözlük yazar timi projesinin ilk hikayesidir. hikayenin basım ve telif hakkı kabataş erkek lisesi edebiyat kulübüne aittir (önceki yıllarda düzenlenen yarışmalardan ötürü)

    hikaye yazarı naçizane ben sunnetsiz sunnetci dir.

    hikaye ismi: şizofre nia
    giriş sloganı: kim bir şizofrenin gördüklerine inanır ki lakin gördükleri gerçeklerse
    kurgu çeşidi: pgiboloji/fantastik
    hikaye ana karakterinin cinsiyeti: amlı

    partlar hazırdır. bekletme olmayacaktır. dileyen rezerv alabilir. iyi okumalar panpalarım.

    not: hikaye okunmasa da inci sözlük yazar timi ekibinin arşivine koyulması içinde bu başlıkta yazılı olacaktır.
    ···