1. 1.
    +4 -1
    gece gece iyi gider diye düşündüm panpalar, vaktim de var epey yazarım talep olursa

    edit: sadece benim yazdığım kısımlar burada ama arada güzel yorumlar var onları da okuyun derim, hikayemiz finaline erdi. artık başka satırlarda buluşmak üzere..

    not: bu arada "baykuş ara" ya göre hikayemiz sözlük tarihinde en çok okunan ve yazılan 4. korkunç hikaye olmuş daha şimdiden, arada çok fazla saçma sapan up ların da olmadığını düşünürsek, epey bir panpamızla beraber korkabildik demektir.

    sizlere son bir tavsiye benden;korku duygusunu hafife almayın binler, ona dostuna verdiğiniz gibi önem verin, düşmanınıza duyduğunuz öfke gibi öfke duyun, ama sakın unutayım demeyin,zira o zaman kendini en amansız yerlerde hatırlatmasını da bilir, ayık olmak iyidir.

    http://inci.sozlukspot.co...4%b1n/@tsigalko+okoronkwo

    edit: kapıdaki sembolü çizip ekledim panpalar, yalnız tabi kurşun kalemi kalınlığında değil, tahta kalemi yazısı kalınlığında filan düşünün, çizgiler bu kadar ince değildi.

    bu arada bayramda eve dönünce o apartmanı da ziyaret etmeyi düşünüyorum, apartman içi caps alıcam, hatta bakarsınız sembolün orjinalini bile çekebilirim kapı değişmediyse ;)
    ···
  1. 2.
    +2
    ufaktan bir ups
    ···
  2. 3.
    +1
    anlat panpa
    ···
  3. 4.
    +3
    ufaktan yazmaya başlayayım, gelen gelir zaten ne diyelim *

    panpalar öncelikle şunu belirteyim bu olaylar başımdan geçeli yaklaşık 15 yıl oluyor o nedenle detayları tam hatırlayamayabilirim. gibiş hikayesi de değil, hava atılacak bir tarafı yok o yüzden züt etmeye çalışmanız boşuna..
    ···
  4. 5.
    +3
    10 yaşlarındayım,

    sıradan bir akşam üstü, yaz aylarındayız..

    her zamanki gibi gene sarı park dediğimiz yerde bir kaç arkadaş toplanmış bilyedir, futbolcu kartıdır filan takılıyoruz,

    olağan dışı hiç bir şey yok görünürde, yine aynı yüzler, aynı ılık esinti, "köktüm olm seni, yuttum seni" bağrış çığrışları, saat 5-6 suları olmalı, işte hikayemizin ve her şeyin başladığı o fırtına öncesi dinginlik halinin tam da kıyısındayız,

    ve ansızın gittikçe artan bir ambulans sesi ile kulaklarımız çınlamaya başlar..
    ···
  5. 6.
    0
    anlatma panpa
    ···
  6. 7.
    +3
    daha önce duymadığım kadar yakından gelen bu acı ses bizim parkın hemen iki bina ötesindeki bir apartmanın önünde son buldu,

    tabi biz meraklı binler hemen koşturduk sokağa ne oluyor ne bitiyor filan gibisinden, hayatımda ilk defa bir ambulansın içini görüyorum, ve birazdan yine hayatımda ilk kez oraya sedyede bir hastanın getirileceğini görmenin nasip olacağını anlıyorum konuşmalardan..
    ···
  7. 8.
    +1
    yaz panpa
    ···
  8. 9.
    +1
    hızlı yaz panpa
    ···
  9. 10.
    +1
    panpa hani link yapıyorlar ya sadece senin yazdıkların görüküyo ondan yapsana
    ···
  10. 11.
    +3
    biz 3-5 bin merak içinde bekleşirken apartmanın dar kapısının ucundan sedye görünüyor,

    aq üzerinde yatanı gördüğüm ilk an zaten küçük beynim ve bedenim şoka uğruyor adeta, onca zaman geçti ama hala unutamadığım ayrıntılara sahip bu yaşlı adamı hala hatırlarım,

    eğer bu adamı herhangi bir şekilde bir yerde yatarken filan görseniz ölü sanmanız işten bile değildi,

    inanılmaz derecede solgun, beyaz diyebileceğimiz renkteki teni, sanki bir şeyler anlatmaya çalışır gibi, dirseği üzerinden desten alarak yukarı kalkmış kolu, burnundaki nefes alma cihazları..

    kirli sakallı ince yüzü ve inanılmaz uzunluktaki ayak tırnakları..

    bu görüntüleri aklınızda kombine edip 10 yaşında bir çocuğun duygularıyla hissederseniz ne demek istediğimi anlayabilirsiniz diye düşünüyorum,

    neyse adamı sedyeyle beraber ambulansa aldılar, bizi burak abi dediğimiz, bizden 2-3 yaş daha büyük eleman da ayak tırnaklarına takılmış kalmıştı, "oha aq adamın ayaklarını gördünüz mü, yüzü müzü de bembeyazdı" gibisinden şimdiden geyik dönmeye başlamıştı beyler..
    ···
  11. 12.
    +1
    @10 nasıl oluyor o bilmiyorum ama bu hikayede binlik yapan çıkmaz diye düşünüyorum
    ···
  12. 13.
    +2
    şimdiki aklımızla, olaylara biyolojik açıdan filan bakarsak, ölüm döşeğindeki bir adamın solgun tenli ve sıçmaya zor giderken (belki de gidemezken) tırnaklarını kesecek durumda olmadığını düşünebiliriz, ama dediğim gibi çocuk aklı ve hayal gücü bunu öyle şeylere yoruyor ki, aq yormaz olaydı.. çünkü bazen 6. hissiniz denilen meretin harekete geçtiğini siz bile anlayamıyorsunuz.
    ···
  13. 14.
    +3
    hastayı içeri almalarına rağmen ambulans hareket etmemişti, birini bekler gibi bir hali vardı,

    tabi meraklı olanlar sadece biz küçük çocuklar değildik aq, sokak bir anda kalabalıklaşmış, apartman kapısının önü dolmuştu,

    fırsattan istifade bizim çocuklara "içeri girip bir bakalım mı lan?" diye sordum,

    onlar da dünden razıymış zaten,
    ben, burak abi, berkay, teoman ve şu an adını hatırlayamadığım bir bin daha, kalabalığın arasında sıvışıp apartmana giriverdik,

    klagib, dairesiz bir zemin katının ardından ilk kata ulaştık, merdivenlerde üç beş insan çene çalıyordu,

    daha ilk kata adım atar atmaz bir kez daha görmeye pek alışkın olmadığımız cinsten bir manzarayla karşılaşmıştık..
    ···
  14. 15.
    0
    reserve hoşuma gitti
    ···
  15. 16.
    0
    enteresann
    ···
  16. 17.
    +2
    dıbına koduğumun apartmanında ilk kattaki dairelerin ikisinin de kapısının önünde çelikten bir kafes tarzı ekstra kapıları vardı,

    böyle bir şeyin varlığından bile haberimiz yok lan bizim.. kapıları tam olarak tasvir etmek gerekirse, bildiğiniz pencere demirinin kapı versiyonunu düşünün..

    neyse, tabi o ara bizim elemanlar da epey bir dumur halinde olsa gerek, o ara yukardan ambulansın beklediği bir doktor daha yanında bir-iki kişiyle konuşa konuşa inmekte, bu adamın da yüz ifadesi hala aklımdan çıkmaz..

    hani uzun süre nefesiniz tuttuktan sonra, artık çılgınca nefes almak istersiniz ya, suratınızda adeta beyniniz ile reflekslerinizin yaşadığı bir savaşın izleri okunur olur, işte bu adamın da yüzünde o aynı kaçma, kurtulma, nefes alma mücadelesi ve isteğini gördüğüme yemin edebilirim,

    "hacılar bir kat daha çıkalım mı?" dedim, cesur burak abimiz haricinde kabul eden olmadı,

    "aga yeter ya, olum kapılara tel mel takmışlar kıllandım ben"

    burak abiyle 2. kata çıkarken orada bizi bir şokun daha beklediğini bilemezdik tabi..
    ···
  17. 18.
    -1
    (bkz: mağazada gibtiğim kızı anlayıtorum)
    ···
  18. 19.
    +1
    panpalar, şunu da belirteyim,

    ne cinler, ne şeytanlar, ne de var olduğuna inanılan doğaüstü varlıklar, hiç biri ama hiç biri, insanın yaratacağı kötülük ve korkunçlukla baş edemez. bunu not olarak alın derim.

    ..ikinci kata vardığımızda hastanın çıkarıldığı kat olduğunu anladık zira hafif şekilde aralık olan kapı kapanmak üzereydi ve doktorun oraya doğru attığı son bir bakış gözümüzden kaçmadı.

    burakla beraber 1. katı 2. ye bağlayan 2. merdivenin ortalarına kadar gelip o yarı aralık kapıyı ve üzerindeki ""bizim hikayemizde hayal gücünün dıbına koyduracak ilk öğeyi"" görmemizle beraber,

    "siz ne yapıyorsunuz bakiyim burda hadi dışarı hadi hadi" azarını duymamız bir oldu.. aq zaten gördüklerimiz yüzünden yeterince tırsmışız, bir de bizim gibi, apartmanı keşfe çıktığına inandığımız bir başka yetişkin mahalle sakininin azarıyla iyice yusuflayıp paldır küldür aşşağı indik merdivenlerden..

    nefes nefese girişe vardığımızda, bizler o an için orada kalabalık yapan ve bu tür talihsiz şeyleri oyun aracı olarak gören minik bin kurularından başka bir şey değildik çevredeki gözlere göre, yetişkinlerin dünyasında giblenmeyen çocuklar..

    girişte bizim tayfanın elemanları arabanın birine yaslanmış bekliyorlardı, bizi öyle soluk soluğa görünce sordular,

    "noldu lan, kovaladılar mı, üst katın kapılarında da mı demir parmaklık vardı yoksa", "aq hapishane gibiydi laa hahaha" tarzı soruları ve şamatalarıyla bizi kuşatmışlardı, o an burakla bir birimize baktık, gözlerimizle

    "gördün mü lan?" diyorduk birbirimize, görmüştük, o lanet, saçma, dıbına koduğumun şeyini görmüştük..
    ···
  19. 20.
    +1
    ne zamandır bekliyodum amk anlat lan köt
    ···