1. 8326.
    +4
    tsi reis gel iki üç part at git be x(
    ···
  2. 8327.
    +6
    http://fizy.com/#s/125sks

    ..günler geçiyor, kasım ayının da sonlarına doğru ilerliyoruz..önümüzde yılbaşı var..acaba nasıl geçecek, nasıl geçireceğim? şimdiden heyecanı sarmaya başladı, içim kıpır kıpır..sanki hep ciğerlerimden fırlayıp uçmak isteyen kuşlar varmış gibi hissediyorum göğüs kafesimin içinde..

    havalar da bir acayip..bir sıcak, bir soğuk, bir ıslak..

    tarifsiz bir huzur doluyor içime sokaklarda dolaşırken, avare gibi hissediyorum..hayatımın bütün parçaları yine bir arada..belki de ondan bu şairane tavırlarım..gene keyfim yerinde..

    hayatımdan pek çok şeyi çıkarmış gibi görünsem de, okul-müzik-ev ekseninde koşturup durmaktan tatlı bir sersemlik oluştu üzerimde, neyse ki hoşuma giden bir yorgunluk bu..keyifli yorgunluk..sonra tabi bir de burçin var aklımda, ara sıra geceleri onu düşünerek uyuyorum..

    zaten beyler, eğer geceleri birini düşünmeden uyuduğunuz zamanlar başladıysa, ya yaşlanmışsınız ya da yalnızlaşmışsınız demektir iyiden iyiye..

    öyle zamanlarım da oldu..olmadı mı? hepimizin olmuştur.

    ben her ne kadar aşk yok, sevgi yalan desem de, birisiyle flört halinde olmanın heyecanı başka..asla doyulmayacak, bıkılmayacak bir hissiyat, hatta cinsel ihtiyaçlarım başka şekilde karşılanabilirse şayet, sonsuza kadar flört halinde kalabilirim sanırım..onun insana verdiği o tatlı heyecan, sıcaklık bile yeter..kafanızda hayal edersiniz, ilk dokunuşu, ilk öpüşmeyi..beğenmezseniz baştan..sonra bir daha..başka bir tane daha..çünkü olaylar henüz gerçekleşmemişken, direksiyon sizdedir, yönetmen sizsiniz! hem siz, hem de flörtünüz, siz nasıl isterseniz öyle hareket edecektir zihninizde..

    tatlı düşüncelerden imalı bir alkış sesiyle ayıldım..

    "pat..pat..pat..pat..pat... tebrikler tsigalko, ayın aptal aşığı ödülünü kazanmak üzeresiniz (:"

    "saçmalama ne aşkı..aşk filan yok..hoşuma gitti kız sadece.."

    "ve bu, sadece hoşuna gitmiş hali öyle mi? dua edeyim de aşık olma..gerçi benim duam da pek kabul olur mu bilemiyorum hahaha"

    "seninle konuşmak istediğimi sanmıyorum şu an?"

    "oohooo ho..gitmemem için yalvardığın günler çabuk unutulmuş anlaşılan..eh tabi..şimdi rahatın yerinde, gelsin kızlar gitsin kızlar, çalsın sazlar söylesin tsigalko..(: ..neyse canım, senin rahatında gözüm yok merak etme..ben sadece bir hatırlatayım dedim..biliyorsun, hani asıl amacımız..asıl plan..big picture... understand?"

    "bana ayran gönüllü muamelesi yapmayı bıraksana sen..tamam işte, neyse ne, yolumuzun üzerindeyiz..hiç bir şeyi de unuttuğum yok..hatta şu son olaylara kadar düşündüğüm tek şey oydu zaten.."

    "iyi işte..kendini kaptırma fazla..güzel, büyük bir havuzdasın, tek bir balığın peşinden koşturayım deme, nasılsa hiçbirinin kaçacak yeri yok..elbet bir gün midende olacak..ee..yani yatağında diyelim ;)"

    "motivasyon için teşekkürler..izninle ben biraz kafa dinleyeyim?"

    yeniden yalnızlığımı kazandıktan sonra terasa çıkıp gecenin nemli havasını içime çektim..yıldızların özgür ve vakur duruşlarına imrendim..
    hiç bir zaman o kadar özgür olamayacağım kesin..
    Tümünü Göster
    ···
  3. 8328.
    +9
    http://fizy.com/#s/1ah0by

    size ev-okul-müzik üçgeninden bahsetmiştim, az önce, her üçü de aslında pozitif seyreden, ancak pek çok hassas dengeyi ve iletişimi barındıran karmaşık birer sistem gibiler..

    üçgenin "ev" ayağında, malumunuz, canımın içi insanlarla bir aradayım..pek sıkıntı yaşanmıyor, şu ana kadar yaşadığımız en büyük sıkıntıları play station turnuvalarında yaşadık:

    --spoiler--

    "aga gibicem ya tuş basmadı!"

    "adam madridten başka takım almıyor ki aq?!"

    "sokayım iki saat taktik yapıp durmayın amk"

    --spoiler--

    madem o kadar birbirimizle bir arada olmayı istedik, allah da bize resmen bir mucize olarak böyle bir evi nasip etti, e o zaman hakkını verelim hesabına, 2-3 gecede bir planlı * şekilde, havalar iyice gibertici olana kadar kah bizim terasta, kah aşağı katın salonunda toplanıyoruz, oyundu, gır gırdı derken zaten sabahlar oluveriyor..

    ama ev hayatı da tamamen eğlenceden ibaret değil elbet..ev dediğinin, hele hele öğrenci evi dediğin şeyin, canlı bir organizma olduğunu unutmamak lazım..harbi diyorum bak, öğrenci evlerinin canı vardır ha..garip huyları vardır sonra, iyi geçinmek, arada gönlünü almak, bakımını yapmak gerekir..tatlı sözler fısıldamak, arada sarılmak gerekir kirişlerine duvarlarına (:

    ben çok çeşit yemek yapamıyordum o zamanlar, ama yaptığımı da tam yaparım..bilhassa çorbaları, "lan alt tarafı çorba" demek gibi bir gibkoluğa düşmeyin,

    "çorbacılık" diye bir sektör var lan sektör..ha derseniz ki "lan olm o çorbacılar konser-bar-alem sonrası insanları ayılmak için var" ben de size "sektörün gidin" derim..

    neyse çok iğrençleştim ama hep yorgunluktan bunlar..

    işte dediğim gibi, yemek yapıyorum arada, bulaşık yıkıyorum, iki haftada bir evi temizliyoruz baya marklarla viledalarla filan..
    ···
  4. 8329.
    +2 -1
    sırf senin hikayen için üyelik aldım panpa devam et
    ···
  5. 8330.
    +10
    üçgenin ev ayağı, nispeten en rahat kısmı.. aslında müzik kısmında da evden daha fazlası var diyemem,

    ee..insanoğlu.. çok tuhaf bir varlığız vesselam..ilk çıktığımda dizlerimin titrediği, sesimin titrediği, zütümün terlediği sahneye, şimdi çok daha kendime güvenli, moralli bir şekilde çıkıyorum. tabi bunda o eş-dost ortdıbının da başlardaki katkısı yadsınamaz.. onların gazlaması ve motivasyonu sayesinde o ilk zamanlardaki tedirginliği attım.. tabi bir de hep prof adamlarla çalışıyor olmam benim şansıma.. ömer ile ilkay malum zaten, nuriş de gönlümüzün gitaristi, slow müziğin yeni prensi, genç kızların sevgilisi (:

    orada işleri tuhaflaştıran ise genelde, insanın işine gelen tuhaflıklar..en başında bir burçin meselesi var mesela, allah herkese böyle tuhaflaşma versin (: ..seni dinlemeye gelen, mazinin olduğu insanlar var.. ayçası, ayşegülü, mervesi bilmem nesi.. sonra bir kafeye gelme sebebi ne yemek-içmek, ne arkadaşlarıyla muhabbet ne de sosyallik olmayan, tamamen çalgıcı tayfaya iş atmak olan kız tayfaları var ki çok şirinler inanamazsınız.. hani o kezban, batman, guzman dediğimiz türk kızları var ya, mesele müzik-canlı müzik-müzisyen olunca anında arsız, kolpa ve inatçı tiplere dönüşebiliyorlar..

    normalde sokakta yan yana geçsek, yüzümüze bakmaz, ama ne ki efendim orada çalıyoruz ediyoruz ya..hani güya forsumuz var, e o da icabında bizi kaldırınca "bilmem nerdeki gitarist çocuğu zütürdü kız yeaa" ya da "oha, kıza bak resmen solisti ayarlamış" gibi muhabbetlere konu olmak var ya bir de..hah işte o..bütün mesele bu..

    ulan ben de, yanımdaki kız güzel, taş gibi, bilmem ne diye millete hava basıyorum, king hissediyorum sanardım kendimi..yok be abi, yalan valla, kızların, yanlarındaki erkeklerle bastıkları hava ve özellikleri üzerinden ettiği muhabbetin on da biri bile değil bizim havamız..

    asıl onlar bizim üzerimizden prim yapıyor.. resmen kullanılıyoruz lan ahaha..

    bunu da nerden yazdım, e şimdi tabi böyle taciz atışlarına maruz kalınca ister istemez fark ediyorsun..bir de simalar değişmeyince, diyorsun ki "heaa kız taktı, yazdı.. anlaşıldı" aslında burçin de onlardan biriydi yani, belki öyle öküz gibi sahnenin dibine girip, ışığa bakan geyikler gibi gözlerini sabitlemedi ama, günden günee kesee keseee, nihayetinde beni masasına getirtmeyi başardı mı? başardı..

    böyle işte bu işler..hep offering pozisyonundayız beyler hep..hep order ediyoruz aq..cash ya da charizmamız yeterse, dexteritymiz de sağlamsa, buying gerçekleşiyor..

    bizim ömere asılan (kibarcası: tanışmak isteyen, ama siz huurlar bu şekilde kullandığınız için ben de rövanş alıyorum şu anda ;) ) bir hatun olmuş 2-3 sahne önce, başlardan beri gelenlerden.. çocuk tanışmış filan ama baktı iş taka sarıyor, kız "evin var mı?" "akşamları ne yapıyorsun?" "bu akşam ne yapacaksın" sorularını ardarda sıralayınca bir şekilde çaktırmadan ayarı vermiş, "kız arkadaşımla takılıcam vb." gibisinden..

    ama yok hatundan kurtulamıyor..en son çalışımızda bir kere daha geldi bu biz artık inerken, neymiş efendim illa yine masamıza gel filan diye..aq herif konsomatris mi lan? oldu olacak bir de gül döktür tabakla üstüne.. bizim çocuk da olmaz gibisinden net konuşunca kız tuhaf hareketler sergileyip biraz dikkat çekmişti..

    onun üzerine anlattı işte bana da..

    kısacası, var böyle insanlar.. sonra erkek "aldattı" oluyor, erkekler "güvenilmez" oluyor, erkeklerin "zaten hepsi aynı" oluyor.. kuyruk sallayan dişiler ise tamamen masumlar ve aslında bizi ve sadakatimizi test etmekteler (!), yersen..

    müzik olayı da böyle işte, zaten kaç parttır anlattığım şeyler alıştık, mutluyuz.. zütümüz kalktı falan..

    asıl karmaşa ise şüphesiz ki denklemin okul kısmında..
    Tümünü Göster
    ···
  6. 8331.
    +12
    okul, üniversite, aslında okunmak için gidilmesi gereken ama neticesinde ya sofu, ya anarşist ya huur ya da huur çocuğu olup çıktığınız güzide eğitim sistemimizin bir parçası..

    bakın ben üniversite okudum, (harbi mi aq?) hem de öyle gibtiritaktan bölüm değildi afedersin, miyendislikti miyendislik! 4 senede bitirdim..ha, eşşek gibi mi çalıştım? bazen.. evet. ama şunu söyleyebilirim ki, şu üniversiteye "okuyorum" adı altında giden insanların dörtte üçü, okumaktan başka her şeyi yapıyor..ya kafayı karıyla kızla bozuyor, ya cemaatlere, tarikatlara bulaşıyor, ya keş oluyor, ya ayyaş oluyor, ya nerd oluyor ya pert oluyor.. kısacası, üniversite dediğin, "eğitim öğretim" kurumunda başka her şeye benziyor aq..

    kendimden biliyorum..

    böyle bir ortamda ise, senin ne canlı müzikçiğin, ne sporculuğun ne kafe-bar ortamın ne de mahalle tayfan kalıyor ortada.. hepsi duman oluyor.. çünkü asıl ortamın, kalabalığın hası okulda? hani, adına, kağıt üzerindeki özelliklerine bakınca, en zor ve en kıt ortam yapılan yerin burası olmasını beklersin ama, öyle değil işte.. o yüzden, eğer okulunuz liseden bozma gibko bir fakülte veya y.ö değilse (çünkü oralarda sosyal insanlar az olur, insanlar okulda kalmaktansa evine kaçmak ister bir an önce) üniversitenize ve oradaki ortama dört elle sarılın ey genç ünililer! (:

    benim kendi karışık ortamıma gelecek olursak (amma da çok ortam dedik ha, ben de pek sevmiyorum bu lafı, fazla cool, ama ne yapalım aq alternatifini bulamadım (: )

    pek tabi ki sınıfımda kontrol etmem gereken bazı dengeler var, bunu zaten geçen bölümdeki analizde anlattım sizlere.. konuştukları, öylesine selam verdiklerim, ender de olsa kafa dengi olanlar, konuşmadıklarım, konuşamadıklarım, anasını gibmek istediklerim gibi, gözümde pek çok gruba bölünmüş durumda sınıf..

    bu, afedersin tak yığınından çıkan ender mücevheratlar ise elbette nilay ve bir hemcinsim olarak muhabbetine ve beni anlamasına çok müteşekkir olduğum neco.. işte diğer konuştuğum kızlar filan da var ama onlar da öyle işte... öylesine..

    öte yandan şu basket mevzularına (anlattırmadınız ballandıra ballandıra kıskanç binler :p ) besyoda epey arkadaşım var, gerek takımda çocuklar, gerek onların arkadaşları, gerekse öyle biz antrenman yaparken, takılırken filan arada kaynaştığımız tipler derken.. yani düşündüm de, vallahi sınıftakinden daha iyi durumdayım valla..

    oranın has odabaşısı ise begüm tabi benim için, saplardan bir hayır gelmez beyler, basketçi binler böyledir, hep kendilerine yontarlar, o nedenle benim o çevredeki elim, ayağım, gözümün nuru, göz bebeğim begüm (: hatta bunu kendisine de açık açık söyledim, tabi kendisi espri yaptığımı sanıp güldü.. neyse öyle sansın, ilerde sıkıntı olursa "ama ben demiştim sana" desem yalan söylememiş olurum..

    begüm dediğim de, böyle nasıl desem, değişik bir kız biraz, hani kimi insan için, "uzaktan çok soğuk duruyordun ama hiç öyle değilmişsinn" dersiniz ya, lan bu da tam tersi ha, uzaktan bıcır bıcır, hatta tanışmamız da benim antrenman öncesi çocuklarla kantinde otururken onun o halinde gaza gelip tamamen iyi niyetle laf atmam sayesinde oldu, oradaki elemanlardan da 1-2 tanesini tanıyormuş bu aynı bölüm oldukları için, hatta biri sınıfındaymış.. derken öyle bir muhabbet başladı, nihayetinde bu günlere geldik,

    ha diyeceksin ki soğukluğu nerde? soğukluğu filan yok kızın aslında, ama yakında, yani tanıyınca daha bir oturaklı, daha samimi, daha olgun, öyle ergen, bıcırık , tiki modlarda değil, hatta gayet delikanlı sayılır..

    bu aralar da epey delikanlı kız sardı etrafımı ha beyler? nilay delikanlı, burçin delikanlı, begüm öyle... gibmesin lan bunlar beni? (:

    şaka bir yana, begüm ün o uzaktan zıp zıp, yakından ise seni tanıdığı zaman ki rahat-akıcı muhabbeti bir yana, neredeyse nilay da bile bazen bulamadığım ciddiyeti ve anlayışı kendisinde buldum diyebilirim. belki de o yüzden kısa sürede böyle iyi kaynaştık. kızla alakama gelirsek, valla beyler aklımdan öyle kötü şeyler geçirmiyorum,
    diyorum ya, o arada elçi, ha niye, güzel değil diye mi? yoo, aslında gayet hoş kız, bakımlı, sporcu bir kere! ama sanki, bizim en iyi eşleşmemiz, iki iyi dost olmak gibi, tıpkı nilayla olduğu gibi, belki ondan bir iki kademe düşük levelde, ama aynı paralelde..

    bir de kızlar, şu yanılgıyı aklından çıkarsın derim, biz erkekler, tanıştığımız her güzel (ya da ortalamanın üzerinde bir güzelliğe sahip diyelim) kıza yavşamıyor, onu gibmek istemiyoruz, zira öyle olsaydı, her gün bir başkasına aşık olur, sever, giber ve gib kangreninden 25 imize gelmeden geberir giderdik..

    bazı kızlarla arkadaş olmak gerekir, doğrusu budur.. olması gereken budur, bütün güzelleri sevemezsiniz beyler, bakın, beğenebilirsiniz, hatta hayran olabilirsiniz, ama hepsine aşık olamaz, hepsinden hoşlanamazsınız.. kalbinizi buna alıştırın, eğer otomatikman alışık değilse.. yoksa "gibiyom sokuyom, şöyle iyiyim, böyle çevrem geniş bıdı bıdı" derken adınız yavşağa çıkar, "erkeğin huursu" derler size, hem kendi hemcinsiniz sevmez hem de karşı cins nefret eder bir süre sonra sizden..

    neyse.. mesajlar mesajlar.. elif taşak..ehm, elif şafak gibi hissetmeye başladım kendimi, o yüzden sosyal mesaj kısmını kesiyorum artık.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 8332.
    +7
    okul kısmını kısaca toparlayacak olursak,

    dikkat etmem gereken pek çok hassas denge var

    bir zamanlar, bir şekilde münasebetimin bulunduğu hatunları söylemiyorum bile (ebru,mine,çiğdem vb.),

    sonra sınıfımın genel ortamın, o ortamın içindeki neco-nilay-ben üçgeni, nilay ve necoyla birebir durumum,

    sınıfta bir zamanlar çok yakın olduğum ama şimdilerde biraz mesafe koyduğum tuğçe filan..

    begüm ile olan ikili ilişklerim ve onun ciksi arkadaşları (eşofman fetişi olacağım bunların yüzünde, o dolunay gibi yusyuvarlak zütleri, izi belli yarım tangalarınızı yerim ulan!!11bir)..o akşam gelenlerden iki tanesi fena değildi..onları gene getirse keşke..

    bu arada begümü evime davet ettim, bir ara onu da ağırlayacağız bakalım, ama mümkün mertebe insan gibi..öyle divan mivan işlerine girmeden..

    tabi bir de alt sınıf var, ulan onları da alttan bir iki tane dersim sayesinde tanıdım, ama resmen hayatımın baş aktörü oldu bazıları, misal alper, en kral, adamın hası panpalardan, nuriş, kemik gözlüğüne kurban olduğum kıvırcık..ceyda..biliyorsunuz..ayşegül, ilayda..ve diğerleri..

    düşünüyorum da, eğer o derslerden ilk sene ayşen, yalnızlık vb. takuna kalmasaydım, belki de şu an çok daha farklı yerde, çok daha farklı bir hayatı yaşıyor olacaktım..o dersler sayesinde alper ve nurettin gibi iki kral adam tanıdım, ki şu an da ev arkadaşım sayılırlar..ceyda gibi bir ruh hastasında hayatımın dersini aldım..

    her işte bir hayır be beyler..ben baya kaderci bir adamımdır zaten, hamdolsun, bu yaşadıklarımdan sonra iyice inşallaha, maşallaha başladım yani (:

    ..

    ve işte, tsigalkonun hayatı, çevresi ve denklemleri genel olarak böyle..eh, 7000 bine yakın entry olmuş, buna kıyasla, pek de karışık sayılmaz ha? öyle mi dersiniz (:

    kaderimin yazgısı da öyle düşünmüş olmalı ki, pek de karışık olmayan(?) işleri daha da karıştırmak adına, kepçesinin hızını iki misli arttırıverdi bir anda..ne olduğunu, neler olduğunu şaşırdım, ama ona da alıştım sonra..

    perşembe gecesi gene sahneyi ayarlamak ve şöyle bir mekana ısınmak için yarım saat erken geldim,sonra diğer çocuklarla beraber yavaş yavaş yerimizi hazırlamaya, kontrollere başladık..işte o ara gözüm, sahneye yakın masalardan birinde, ve bu kez "tek başına" oturan burçin e takıldı..işte o an yine göğüs kafesimin içindeki kuşlar çırpınmaya başladılar heyecanla..artık nasıl gülümsediyse kıza, o da sırıttı karşıdan..
    yanına gittim hemen,
    naber, iyidir..

    ben bir şey demeden (ki demeyecektim zaten) , "bu gece yalnız kaldım :/" yaptı yalandan üzülmüş bir ses tonuyla sonra ekledi, "neyse artık sen gelirsin belki sahnen bitince :p"

    "gelirim (:" dedim "hay hay" çeken bir ses tonuyla, "yalnız kalmadın, baş başa kaldık diyelim (:" diye devam ettim sonra..

    gülümseyerek baktık birbirimize..bir..iki..üç..beş saniye..sessizliği o bozdu,

    "neyse..sen şey yap..hadi, arkadaşlarınla" gibisinden kegib kegib, anlamsız cümleler kurdu durumdan kaçabilmek için, ben bu başarısız denemesinin farkında olduğumu fazla belli edince de beyaz yanakların pembeleşmesi fazla sürmedi,

    "e peki madem, gideyim ben :}" dedim imalı şekilde,

    "git bakalım (:" dedi bilmiş bilmiş..

    her zamanki standart base heyecana (ne kadar alışırsan alış geçmeyen heyecan katsayısı) ek bonus olarak, bu gece başka bir heyecan duyma sebebim daha vardı..

    bu gece, ilk kez şarkılarımı birisinin gözlerine bakarak, konsantrem bozulur mu diye düşünmeden söyleyecek, söyleyebilecektim..

    http://fizy.com/#s/1252qe ile girdik...
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8333.
    +3
    bu gecelik de benden bu kadar,
    hadiyin hepinize iyi geceler ;)
    ···
  9. 8334.
    0
    alex ortasi geldi desene begumden
    ···
  10. 8335.
    0
    ...
    ···
  11. 8336.
    0
    ayraç
    ···
  12. 8337.
    0
    ayraç alalım buradan. tsigalko bu arada hemşehrimsin ha ama neresinden falan diye sormayacağım sen anlatmaya devam et
    ···
  13. 8338.
    0
    http://inciswf.com/anlat_panpa.swf
    ···
  14. 8339.
    +5
    yanlış yoldasın be reis tekrardan aşık oldun hayırlı uğurlu olsun şimdi 1entryde 300kelime kullanarak 1kızı daha tanımlayacaksın. ne mutlu bize bizde okuyacağız bu kızıda terk edecek. pardon tsi artık çakıyordu dimi aşık olmak yoktu. Ama oldun be reis (:
    ···
  15. 8340.
    +3
    @tsigalko okoronkwo biraz geriden takip ediyorum hikayeni ama bağımlısı oldum roman okur gibi okuyorum bu hikayenin sonlarına yaklaştığımda ozan yavşağına da serhat binine attığın gibi bir yumruk atmanı ve ayşene çaktığını okumak isterim bu binlik olacaksa böyle olmalı hepimiz bir filmde yada romanda kendimizi ordaki kahramanın yerine koyarız bu hikayede de bizim kahramanımız oldun çünkü hepimiz hayatımızın bir döneminde sendeki gibi bir ayşen ve onu hiç hak etmediği halde elimizden alan bin ozanla karşılaştık sadece isimler farklıydı...
    ···
  16. 8341.
    0
    @6833 e katılıyorum gibmişim flört aşamanızı ya. gib geç işte insaflı tarafını gibeyim panpa. 300 kelimede bi kızı anlatacağına 5 kızı gib 100 kelimede anlat be panpa. olmuyor yaptığın gözümüzü gibme. tamam sizin tayfanın muhabbetleri akıcı oluyor, nilayla konuşmaların akıcı oluyor. oralarda istediğin kadar kelime kullan da, şu kızı anlatma, kızdan hoşlanma aşaması, kızı giberken yaptıkların falan ağır edebiyat amk hiç gerek yok zaten çok olay gelişecek diyorsun daha beter gibme gözümüzü :(
    ···
  17. 8342.
    0
    reserved 170
    ···
  18. 8343.
    0
    ayraç/6838
    ···
  19. 8344.
    0
    prezerve
    ···
  20. 8345.
    0
    tsi tipini bize bi güncelle gerçekçilik açısından... Kestirmiş ol şu saçını dıbına koyacam haa...
    ···