1. 1.
    +6
    bilinmeyenleri sen nasıl biliyorsun, biliyorsan neden bunun adı bilinmeyenler amk
    ···
  2. 2.
    +2 -2
    Yazım baya uzundur. Kimisi kendi bildiğim kimisi emin oldugum kimisi kulaktan duyulmadır dinleyecekler bi reseve alsın baslayayım

    edit : ya mal mal entry girenler var beğenmiyorsan gibtir git zorlama benim sabrımı oruspu dölü
    ···
  3. 3.
    +3
    osmanlıda türklük
    • **
    kardeşlerim ;
    osmanlı türklüğü öldürdü
    yok saydı tezi palavradan ibarettir...
    osmanlının türklüğü öldürmediğinin delili
    daha henüz Türkiye cumhuriyeti kurulmamışken bile
    fransız angiblopedilerinde
    osmanlıdan bahsedilirken
    avrupa türkiyesi
    anadolu türkiyesi şeklinde tabirlerin yeralmasıdır...

    türkiye kelimesi 1923 icat olmadı...
    italyanlar
    fransızlar
    osmanlının yaşadığı her yere türk iye dedi..

    hatta
    fastan cezayirden --osmanlı topraklarından
    güney amerikaya
    giden osmanlılara BREZiLYA da hala elturco denir...

    onlara arap bile denmez...
    osmanlıdan gelen herkes türk bilinir...

    ve hatta breizlyanın en zengini ve dünyanın en zenginlerinden bir tanesi de elturcodur dileyen google dan bulabilir...

    o sebeple
    bazılarının levazımatçı partiyi desteklemek için uydurduğu
    " efendim türkleri yok saymışlardı " tezi tamamen bir saçmalıktır
    ve bilimsellikle
    tarihi kaynaklarla uzaktan yakından ilgisi yoktur...
    • **
    şimdi sizlere kaynaklarıyla
    TÜRK kelimesinin geçtiği yayın ve yıllarını vereceğim..:

    yayınlar fransız menşeilidir :
    ---
    Büyük Türk kelimesi 1453 te Fatih Sultan Mehmet Han için kullanılmıştır ...
    1453 le Grand Turc « le sultan, empereur des Turcs »
    ( eser adı : Monstrelet, Chron., III, fo85 ds La Curne: grand Turc )

    • **
    türk kelimesinin geçtiği diğer yayınlar :
    ---
    1456 (A. de La Sale, Jehan de Saintré, éd. J. Misrahi et Ch. A. Knudson, p. 216: le Grant Turcq);

    türk kadar güçlü /yıl : 1457 expr. fort comme un Turc (Bertrandon de La Broquière, Voyage d'Outremer,
    éd. Ch. Schefer, p. 217: il est fort comme ung Turc);

    YIL : 1623 expr. traiter qqn de Turc à Maure (Garasse, Doctrine curieuse des beaux-esprits de ce temps, p. 900: un usurier qui traictoit avec luy de Turc à More);

    YIL : 1857 tête de Turc « personne qui est la cible des railleries, des attaques » (Goncourt, Journal, p. 329);

    YIL : 1866 tête de Turc « sorte de dynamomètre sur lequel on s'exerçait dans les foires » (L'Année sc. et industr., 1867, p. 275 ds Rob. 1985, s.v. tête);

    YIL :1903 jöntürk -jeune-turc adj. pol.
    (Gde Encyclop., p. 532a, s.v. Turquie: un comité jeune-turc se forma alors contre la cour);

    1907 Jeune-Turc subst. (Nouv. Lar. ill. Suppl., s.v. Jeune-Turquie: le parti des Jeunes-Turcs);

    1951 p. ext. (Camus, Homme rév., p. 281 [citant Lénine]: nous sommes les jeunes Turcs de la révolution); b) 1457 subst. « langue parlée en Turquie » (Bertrandon de La Broquière, op. cit., p. 100: en celluy pays se parle Turc); 2. adj. a)

    YIL : 1536 --Türk Atı = cheval turc
    (Rabelais, Lettre à Mgr de Maillezais ds Œuvres, éd. Ch. Marty-Laveaux, t. 3, p. 365: quelques chevaulx Turcs); b)

    YIL = 1537 loc. à la turque
    (B. des Périers, Cymbalum Mundi, dialogue 2 ds Œuvres, éd. L. Lacour, t. 1, p. 339: acoustrer à la Turque);

    YIL = 1694 /türk usulü nokta brod. point à la turque (Invent. du château d'Humières ds Havard);

    YIL = türk noktası / 1765 point turc (Encyclop. t. 12, p. 875b); d)

    YIL = 1762 Türk oturuşu = assis à la turque
    (Ch. S. Favart, Les Trois sultanes, éd. 1809, p. 191: Soliman et Elmire sont assis à la turque); e)

    YIL = 1846 TÜRK KAHVESi / café à la turque (Dumas père, loc. cit.);
    yıl 1907 türk kahvesi = café turc
    (Farrère, Homme qui assass., p. 56); f)

    YIL =1851 TÜRK HAMAMI /bain turc (Flaub., Corresp., p. 293); g) 1872 à la turque mus. (Littré: rondeau à la turque); h)

    1893 « se dit de cabinets d'aisance sans siège » (Eudel, Arg. St-Cyr, p. 67: Turc (le). Cabinets d'aisance des anciens);

    1894 (Bricka, Cours ch. de fer, t. 1, p. 235: des sièges à la turque dans les cabinets publics pour hommes). B. 1504-09 subst., abusivement « musulman » (Lemaire de Belges, Couronne margaritique ds Œuvres, éd. J. Stecher, t. 4, p. 47: mauvais Chrestiens ou Turcqz). C. 1. 1697 subst. ethnol. « d'un ensemble de peuples d'Asie centrale » (D'Herbelot, Bibl. orientale, p. 487: Igur et Aigur. Nom d'une Tribu des Turcs Orientaux);

    1826 adj. (Balbi, Introd. à l'atlas ethnographique du globe, p. 150: les nations turkes; p. 155: la famille turke);

    1842 (Ac. Compl.: famille turque); 2. 1820 adj. ling. (A. Remusat, Rech. sur les lang. tartares, t. 1, p. 255: dialectes Turks, langue Turke);

    1842 (Ac. Compl.: langues turques). Empr. au turctürk « turc » (comme nom commun, signifie « puissance », v. Lang. Monde 1924, p. 194; Vasmer t. 3, p. 124)

    .Les Turcs étaient connus des Chinois au vies. sous le nom de T'ou-Kiue (prob. empr. au mongol türküt, plur. de türk, cf. Pelliot ds Lang. Monde, p. 194) et des Grecs au vies. également ? ? ? ˜ ? ? ? ? (Lang. Monde 1952, p. 332).



    Osmanlı tarihçisi ve Şeyhülislamı Hoca Sadedin ,
    Tacü ’ t Tevarih adlı eserinde Osmanlı fetihlerini anlatırken
    “ Türk yiğitleri ” , “ Zaferleri gölge edinmiş Türk askerleri ” gibi ifadelerle Osmanlı askerlerini över.

    17. yüzyıl tarihçilerinden Solakzade Mehmet Hemdeni de eserlerinde “ Konstantiniyeyi feth eden Türk ’ ün oğlu ” gibi deyimler kullanır.

    16. yüzyılın en büyük tarihçilerinden Gelibolulu Mustafa Ali ise Kühn-ül Ahbar adlı eserinde “ seçkin millet , güzel ümmet, Türk milleti ” nitelemesi yapar.

    Osmanlı zamanındaki saray tarihçileri Osmanlı Hanedanı'nı Oğuz Han’a ve Orta Asya’ya bağlarlar .

    Bu eserlerde ; Osmanlılar, Oğuz neslinden ve Kayı boyundandır.

    Osmanlı Tarihi, Türk Tarihinin bir parçası olarak ele alınır. Fatih Sultan Mehmed, Cem Sultan'dan olan torununa “ Oğuz ” ismini verirken, II. Bayezid'den olan torununa “Korkut” adını vermiştir.
    yani özetle
    osmanlılık türk lüğü küçültmemiş
    yok saymamıştır...

    ki ecnebiler osmanlıyı hep türk bilmiştir...
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    osmanliya arap devleti demis ahaahhahahahah ahahahahahahahahah ahahahahahahahah diger anlttiklari diziden ogrendigi seyler amk.

    ozet;@1 liseye yeni gecmis biyiklari yeni terlemis sivilce yuklu bi ergen
    ···
  5. 5.
    -1
    16. yüzyıl kaynaklarına göre kızlık ismi bilinmiyordu. ama daha sonraki kayıtlara göre - mesela 19. yüzyılın ukrayna'daki ilk kayıtlarına göre - anastasia (kısaca nastia) polonyalıların geleneğinde, aleksandra lisowska olarak bilinir. genelde hürrem haseki sultan ya da hürrem balsaq sultan olarak bilinirdi; avrupa dillerinde roxolena, roxolana, roxelane, rossa, ruziac, ruslana türkçe'de hürrem , neşeli olan kişi anldıbına gelir. roxelana, onun gerçek ismi olmayabilir ama takma adı onun ukraynalı soyuna ait olan (günümüze ait yaygın isim ruslana) ve doğu slav ismi olan, roxolany ya da roxelany, şimdiki ukrayna halkında 15. yüzyıldan sonra kullanılıyordu. bunlara ek olarak, bazı tarihçilere göre hürrem sultan (roxelana) ukrayna sınırları içerisinde bulunan rohatyn kentinde doğmuş lehistanlı ortodoks bir ailenin kızıdır. bazı kaynaklarda bu konuya dair geniş veriler yer alır.
    ···
  6. 6.
    -1
    gibtir git mk 9. sınıfı
    ···
  7. 7.
    -1
    padişah efendilerimiz hakkında doğru konuş lan ecdadımız ne yaptıysa bizler için yaptı
    ···
  8. 8.
    +1
    devlet araplaşmış panpa . araptan kasıt ırk değil din dil ve kültür
    ···
  9. 9.
    -1
    lan daha cariye sisteminin neden var oldugunu bilmiyosun burda tarih anlatıyosun deyyus. dıbına kodumun ergeni
    ···
  10. 10.
    +1
    harem kismini gec panpa savaslara filan gel
    ···
  11. 11.
    +1
    @65 kardeşim guzel yazmısın da bu kadar yazmısken daha eskilerede gitseydın dünyadaki en eski toplumun türkler olması kacnılmaz bir gerçektir. Ama dünyayı yoneten siyonizim kapıtalizm gibi iblisin oyunları dünyayı bu tarihten gizleyerek antik yunan eski mısır gibi gosteriyor. Dünya neden bizi sevmez. Çünkü bu dunyaya hak veya adalet getiricek bir toplum varsa oda Türklerdir. ilk atı evcilleştiren tarım hayatına gecen toplum yani devlet kuran da biziz. Şuan kendi tarihimizden uzaklastırılıyouz ve dunya tarihi bizim tarihimizi yok sayıyor. unutmayın tarihini kaybetmiş bir toplum köle olmaya mahkumdur. bu gibi huur cocuklarını oldurmek farzdır.
    ···
  12. 12.
    0
    @59 gel burdan kapış biliyosan amk kimden çekiniyosun
    ···
  13. 13.
    0
    tarih dersi için sınıflara.
    ···
  14. 14.
    0
    rezerved
    ···
  15. 15.
    0
    reserved
    ···
  16. 16.
    0
    ilgi yoksa yazmıcam beyler takip eden varmı
    ···
  17. 17.
    0
    Osmanlıda padişahlar arka arkaya geldiğinde anlarızki babadan oğla geçmemiştir . Fatih sultan mehmete kadar düzen bozulmamıştır Fakat sonrasında şehzade kavgaları dış karısıklarla bu düzen bozulmuştur.
    ···
  18. 18.
    0
    reserva
    ···
  19. 19.
    0
    divana katılan üyeler
    sadrazam (veziriazam)
    - padişah adına devlet işlerini yöneten en yüksek derecedeki görevlidir. hükümdarın mührünü taşırdı.

    kazasker
    - kadı ve müderrislerin atamasını yapar.
    — divanda önemli davalara bakar.
    — günümüzdeki adalet bakanıdır.

    vezirler
    - sadrazamın yardımcı olan devlet işlerinden sorumlu olan kişilerdir.
    — günümüzdeki devlet bakanlarıdır.

    defterdar
    - mali işlerden sorumlu divan üyesidir.
    — günümüzdeki maliye bakanınıdır.

    nişancı
    - padişahın yabancı devletlere gönderdiği mektuplara tuğra (padişahın imzası) çeker.
    — fethedilen toprakları deftere kaydeder.

    şeyhülislam
    - alınan kararların i̇slam dinine uygunluğunu denetler, karar verir.
    — halifeliğin, osmanlıya geçmesiyle önemi artmıştır.
    — günümüzdeki müftüdür.

    kaptan-ı derya
    - donanma komutanıdır.
    ···
  20. 20.
    0
    divan-ı humayun
    devlet işlerinin görüşüldüğü ve karara bağlandığı yerdir. orhan bey zamanında kurulmuştur. divana padişah başkanlık ederdi fatih döneminden itibaren divana sadrazam başkanlık yapmaya başlamıştır. divanda alınan kararlar padişahın onaylamasıyla uygulanırdı.
    ···