1. 1.
    0
    desem ve başlasam anlatmaya, anlatmaya başlasam ve hiç dinlemesem gerisini, hiç bir şeyi dinlemesem ve anlatsam sadece kimse dinlemez değil mi?
    ···
  2. 2.
    0
    bi an, aklıma, okuduğum ve anladığımı sandığım o adamlar geldi. dedim aleladelik işte böle bişi. kendinin ne olduğunu bilmemek işte böle bişi. kaybolmak dedim iştte böle bişi herhalde. hep okuyup ilk kez deneyimlediğim bişiydi bu. kaybolmak, hatta olmamak. resmen yoktum orda, varolma çabası gösteren bir adamdım varlığa. dedim herhalde böyle böyle anlayacaz okuduğumuz şeylerin gerçekte ne olduğunu.

    aklıma geldi sonra. gerçek ne idi ki. ne idi ki gerçek. ben o ya da diğerleri hangimizin geçeği idi ki gerçek.

    yazarlara güvenerek yaşarsam bu hayatı daha çok dumur olacağımı anladım. çünkü her yazar kendi baktığı evrenin gerçeklerinden bahsediyordu. ben tolstoy un insanın insanı öldürme güdüsünden bahsettiğini görmedim misal. ya da dostoyevsky nin doğanın insanın düşünme sürecinde ne denli yer ettiğini konuladığına da rastlamadım.

    dedim ya yazarlara ya da feylezoflara göre yaşamaya ya da yaşamı anlamlandırmaya çalışırsak, sonucun sadece hüsran olduğunu seziyordum.
    ···
  3. 3.
    0
    @21 artık saygı uyandırmaya başlıyorsun,
    ···
  4. 4.
    0
    @22 eywallah panpa bu yorumun dediğim gibi bir teşvik sebebi olacaktır, sağolasın. ama bu yazma süreci uzun sürecek büyük ihtimal çünkü hakkaten yazmaya başladığım anda yazmaya başlıyorum. bir tek kayıt yok elimde. hakkaten sadece içimden geldiği gibi sadece anlatacam. eğer dinlendiğini görürsem bu sadece teşvik eder. eyw.
    ···
  5. 5.
    0
    ben o saçmalıklarımdan sonra çok az toparlayabildim tabi. o zamanlar, kafamızda beliren düşünceler, okunmuşluklar, o kadar da dahil olamıyordu hayatımıza. misal karı kendin ol diye bize rehberlik danışmanlık hizmetini beş kuruş almadan yaparken diyemiyorduk kendim olayım, yani sadece salfırganlık ve cinsellikten ibaret olayım öyle mi?

    halbuki çoğumuz hatta hepimiz, bundan ibarettik. ya varlık alanımızı şiddet ve saldırganlık temelli kuracaktık, ya da cinsellik olacaktı temek yaşam ögemiz. bilsek de bilmesek de bu idi çoğu zaman hayatı sürdürmek için bize gerek.

    mesela gazetelerin üçüncü sayfalarıdır o yüzden, en çok gerçek olan. çünkü olmuş olanı, az çok, olduğu gibi aktarırlar. ve o kadar gerçektir ki o haberler, bazen çevremizde olan insanları bile bulabiliriz oralarda. belki karısı tarafından aldatılan bir adam, belki kızı intihar etmiş bir anne.
    ···
  6. 6.
    0
    daha ilk gününden, aklıma tecavüz etmeyi başarmıştı üniversite. ve özellikle de o hatun. ordan kaçar gibi ayrılışım ayrı bir trajedi idi mesela. dedi sen istediğini yaşamakta özgür birisin. ben bu kez salak bi ergen gibi görünmemek için okuduğum büyük adamlardan bi cvp vereyim dedim.

    - ama özgürlük ne kadar mümkündür ki, toplumsal bir varlık olan insan için?

    ne dedim lan ben? şu anda karşımdak hatunun gözünde bir marx mı oldum ya da daha önce olduğum salak ergen olmaya evam mı ettim?

    ulan dedim ne zor bişi lan bu? kıçı kırık adamlarız ve kıçı kırık hatunlarla çiftleşme isteğimiz yüzünden ne hallere geliyoruz?
    ···
  7. 7.
    0
    bu gecelik bu kadar beyler:(

    tekirdağ' ın dıbına su kaçırdık, sarhoş muhabbetine çevirmeyek şimdi hikayeyi. dediğim gibi sadece anlatacam, istediğim için, hissettiğim için, bunu yapmam gerektiğini düşündüğüm için. hiç bir sebeple aceleci olup gibmeyecem öyküyü. olduğu gibi aklıma geldiği gibi yazacam anlatacam. görüşmek üzere. eyw.
    ···
  8. 8.
    0
    @26 panpa bi kaç part giriyorum senin hatırına ama kendi zütüme güvenmediğimi de ekliyorum * ))
    ···
  9. 9.
    0
    neyse beyler. demem o ki zamanın neresinde olduğumuzu, orda olduğumuz zaman değil, ordan göçtüğümüz zaman anlarız.

    geçti gitti o çaylaklık zamanları. kayıt olduk, peder gitti, artık amca da gelmez oldu bizle okula. kendi kendime hayat dersleri veriyorum. oğlum diyorum, artık yazlnızsın işte, artık tek başınasıni bundan sonra ne yapacaksan kendin yapacaksın diyorum, ve ne yapmayacaksan, kendin yapmamış olacaksın. gerçi diyorum bişiy yapmış ya da yapmamış olmak ne kadar önemli ki? nasılsa olacak, olmakta olan diyorum. sona kızıyorum bu salak ergen felsefeye, olur mu hiç diyorum, zihnini bütün önkabullerden arındırman gerek özgür olmak için

    dıbına koyayım şu edebiyatın gene aklıma okuduğum bişiler geliyor, özgürlük, insan zihninden bağımsız bişiydir, insan üstü bişiydir, o yüzdendir ki insanın özgürlüğe erişmesi, kendi özüne erişmesi gibidir.

    anlamıyorum belki de o zman okuduğum bu şeyleri söylerken ne anlatıldığını. anlayacak mıyım dersiniz? kim bilir?
    ···
  10. 10.
    0
    ben de buradayım panpa
    ···
  11. 11.
    0
    başladık okumaya. hazırlık sınıfıyız hem de en bigaynırından. ingilizcemiz sıfıra yakın yani. az çok geliyoruz derslere. öss den çıkmışız. kendimizce çok yorulmuşuz, dinleniyoruz güya, çok takmıyoruz yani hazırlığı.

    sınıfa ilk gittiğim gün. daha derslerin başlangıcının ikinci günü yani, ilk gün gitmedim derse.

    bi çocuk kalktı, nasılsa bütün sene aynı sınıfta olacaz, tanışalım bence şimdiden, sonra herhangi birimiz diğeriyle tanışırken kem küm etmesin.

    adım falanca soyadım falanca. neyse hocanın da hoşuna gitti. bekliyor. ikincisi üçüncüsü derken sınıfın bayağı bir kısmı kalktı tanıttı kendini. ben kalkmadım. neden bilmiyorum ama bişi bekliyordum sanki
    ···
  12. 12.
    0
    hala burdayım
    ···
  13. 13.
    0
    ben beklerken, biri girdi içeri. gözüm kapıda, baktım, bu o evet, benim o ilk günden tanıştığım hatun. geldi, kapıyı çaldı, içeri girdi, hatta oturdu bii yere.

    abi, insan, hayran olur da bu kadar mı olur, üstünde sarımtrak bi yarım kol tişört, altında bi mavi etek, diz kapağında bitiyor etek. ayaklarında- maalesef- bir mavi konvers. far eder mi beyler, etmez.
    ···
  14. 14.
    0
    imajı çirkin, kendi güzel bi hatun geldi içeri. of. o ne gzellik.
    ···
  15. 15.
    0
    panpa takip ediyordum şu binlerin disk yanınca senin hikaye de yarıda kaldı devam et panpa ya
    ···
  16. 16.
    0
    karıyı bi daha sümkürtme yeter .sarıyor
    ···
  17. 17.
    0
    güzel anlatıyosun harikasın bebeğim
    ···
  18. 18.
    0
    ulan diyorum ben böle angalak biri değilim sen ne diyorsun ben senin kafandaki sarı saçlar kadar kitap okudum şimdiye kadar. ama ne çare bi kere rezil ettik kendimzi bu sözlerle.

    hatun bildiğin yanımda şimdi. ben zütünü ilk kez avuçlayan bir muallak kadar heyecanlıyım. ben dedi büşra. ikinci sınıfım politikada. sen hangi bölüme yerleştin?

    dedim türk dili ve edebiyatı. dedi yaş kaç dedim 20. hadi ya dedi hiç göstermiosun en fazla 17 18 dedi dedim sağolasın.

    sonra fark ettim gene bu sağolasın sözünün o ana ne kadar uymadığını.

    dedi zamanzaman sen şimdi şaşkınsın tabi. ne oluyor ne bitiyor anlamaya çalışıyorsun, ben sana özetliyim, sadece herkesin bi şeklde geçirmek zorunda olduğu bi dönemi geçiriyorsun. üniv e yerleştin ama üniv ne demektir bilmiosun sana göre sadece bitince sana iş ve para sağlayacak bi kurum. ama hayat öyle değildir, bir insaın en çok kendş olduğu dönemidir üniversite dönemi bunu bil öncelkle ve en baştaki sırayı kendine ayır. yani bir sen bul. sen ol.

    ben tabi 28 damarlıyı görmüş eskort gibi bakıyorum hatunun surata.
    ···
  19. 19.
    0
    kimsenin aklına gelmez değil mi, anlatılacak olanın, kendilerinin hikayesi olduğu? kimse beklemez, kendi acılarının anlatılmasını, kimse tahmin etmez kendi içindeki yangından bahsedileceğini durduk yere! ama bazen, bi kitap alırsınız elinize, bi sayfa açarsınız ya da nette, okunmayı bekleyen, ya da beklemeyen bir öykü görürsünüz, istemli ya istemsiz, başlarsınız okumaya. az çok sarar sizi, ya da sarmaz, bazen sadece sardığı için devam edersiniz okumaya, bazen de sırf sarmadığı için. insan sadece kendini gördüğü, sadece sevdiği, sadece dinlemek istediği hikayeleri dinlemez, sadece okumak istediği hikayeleri okumaz insan. ben suç ve cezayı okuduğumda, lise ikinci sınıftaydım, ve aslına bakarsanız, o yaşta, o öyküyü okumayı, şimdiki aklımla değerlendirirsem, okumuş olmayı istemezdim hiç.
    ···
  20. 20.
    0
    reserved panpa devam edersen okurum
    ···