sex bağımlılığı olan komşu kızı

gözlerimi bi açtım. başımda ıslak bez var. birisi yüzüme gözüme ıslak bezle bastırıyor. seçemiyorum ama, gözlerim o kadar
kararmış ki sadece tam ortada bi iki çizgi hareketlenme görüyorum. geçmiyor da karartı. ulan bi korktum, kör oldum sandım. " ulaaan! kör olduumm !!!" ayağa fırladım koşturmaya başladım. Küt diye kafayı vurdum neye vurduğumu da bilmiyorum. O zaman açıldı gözlerim. Başım başladı zonklama. Kapıya vurmuşum yığıldım yere. Hemen başıma koştular, gözümün bulanıklığı
geçince anladım, başımdakiler izelle selinmiş. izel koştu bi bez daha getirdi, alnıma bastırdı. bez komple kan oldu.

izel : ah be skh naaptın yatsaydın ya yattığın yerde
selin : çok kanıyoo
izel : kanar tabi görmüyomusun kapıya nasıl vurdu
selin : görüyorum ( seline laf sokar gibi oldu izel )

ben kuşları sayıyordum başımda dönen. göz tansiyonu mudur nedir, sinekler uçuşuyordu etrafta. bakınca başka yere gidiyordu
huur çocukları. kendime gelmem beş dakkamı aldı. derin bi nefes alıp rahatladık, oturdum koltuğa.

izel : nası oldu nerde bayıldı?
selin : parkta oturuyoduk bayıldı işte
izel : sen.. ? sevgilisi misin?
selin : hayır ( sahte bi gülüş attı, hemen yüzü düştü çok belli oldu sahte olduğu )
selin : hayır ne sevgilisi

ben : selin konuşmamız lazım
selin : neyse, geçmiş olsun yardım gerekirse yukarda oturuyorum ben
izel : tamam ben hallederim
selin : görüşürüz hadi
ben : seliiiin

kapıyı açıp çıktı. çıkarken dışarda iki elemanla konuştu. herhalde onlar yardım etmiş beni taşımasına.
allahım niye ölmemiştim ki ben? bu lavuklardan bile kıskanmaya başladım selini. hayatım mahvolacaktı yine. eskisi gibi
erkek huursu olmak istemiyordum. dayanamadım, başladım ağlamaya. ağladıkça rahatladım. hüngür hüngür ağladım ulan.
şimdi düşünüyorum da elindekilerin kıymetini bilmeyen biriyim. bundan tam 6 sene evvel lisedeyken intahar etmek istemiştim.
sevgilim yoktu, kızlarla aram kötüydü. terslenirim korkusundan yaklaşamıyordum bile. berbat bi hayatım vardı. ne harçlık
alıyordum adam akıllı, ne elbisem vardı. özgüven sıfır. beni kim ne yapsın? diyordum. anca ailem övüyordu askeriyeye
girdi diyerek. devlet kapısı ya hani.ne istediğimi ben de bilmiyordum. sadece yorulmuştum, bezmiştim hayattan.

aha tam öyle hissediyordum bayıldığım gün. izel yanıma sokuldu. baş parmağıyla göz yaşımı silmeye çalıştı. niye
ağlıyosun dedi, yatıştırmaya çalıştı. çok kötüydüm lan. zayıflığım ortaya çıkmıştı. benden daha güçlü bişeye sarılıp
ağlamak istiyordum. o da izeldi. bütün kederimle sarıldım ağlamaya başladım. yaşlar boşaldı, ne kadar biriktiyse.
ne kadar nefret, kin, hüzün, eziklik varsa içimde çıkardım. niye ben ulan?

neyse akşam olmuştu. bunu dışarı çıkarıyım dedim, cüzdanı yokladım. iyi ikiyüzelli kağıt vardı, yeterdi heralde.
zaten gibmediğim kız için bi buluşmada on beş liradan fazla parca harcamam. niye harcıyım? gerçi kuzenin yeri ayrıdır.
pierre lotiye gittik. teleferiğe bindik falan. yukarda oturup çay içtik, bu bana bursada amcamlar napıyor, bunun kariyer
durumları nasıl olacak falan onlardan bahsediyordu. lafı enişteye getirecek, korkuyordu. istesem elimde taktik var, bi ara
sadece bi kişiye anlattım. onunla annemi babamdan bile ayırırım istesem. acaba onu mu yapsam diye düşünüyordum.

şimdi benim büyük kuzenler var benden iki yaş büyük kız daha yeni evleniyor 25 yaşında. evde kalacak diye korkuyorduk,
zar zor evlendi. şimdi bu da yanına yakışacak birini bulmuşken ( benden başkası ne kadar yakışır orası meçhul tabi )
çomak sokmak olmazdı. zaten ne zaman çomak soksam birşeylere başıma patlıyor. bakın selinin fuck-streak'ını bozdum
her gün gibişmek zorunda kaldım. hoş bi insan daha ne ister bu yaşta. ama iş ciddiye binince folloş olmuş memeleri
çocuğum ağzına alıp süt emsin istemiyorum anlayın beni. gibim amda zütüm cennette olsun istiyordum yani.

ufakken binin biri bigibletimi çalmıştı. geçerken ön tekere çomak soktum. çocuk aklı durur sandım. bi takla attı
çocuğun kolu kırıldı, kafatasında ödem oluştu anasının dıbını görüyordu az daha. bu bide kastamonuda oldu zütümü gibecekti
sülalesi, babamdan korktular. şeriatta hırsızlık yapanın eli kesiliyor zaten gibtiret iyi oldu diye kendimi avuturum hâla.
yani çomağı ben sokunca çomak dönüp benim zütüme giriyordu.

kızı dinlemek çok önemlidir huur çocukları, yaklaşın ekrana taktik anlatıyorum. bütün kızlar dinlenmek ister.
ama aradığını bulamaz. çünkü bizim odun erkeklerimiz kızlara kendini kanıtlama çabası içerisindedir. düşünün bir kere,
kızlar her gittiği yerde fotoğraf çekiniyor, güzel güzel giyiniyor, saatlerce ayna karşısında makyaj yapıyor. takdir edilmek istiyor yani. bol bol anıları var. anlatacak çok şeyleri var. sizden bizden fazla. biz napıyoruz? bütün gün
mahallede sürtüyoruz, bilgisayarda takılıyor, dizi izleyip cips yiyoruz ben de dahil. tek farklı yaptığım şey arada dışarı
çıkıp am tavlayıp akşam cips yerine kızı yemek. onun dışında aynıyız.

peki bizim erkek milleti ne yapıyor? kıza kendinden bahsediyor, şişiriyor. hikayeler anlatıyor. ulan kafatasını,
atardamarlarını gibtiğimin kekosu. bırak kız konuşsun. o anlatsın müsade et. sor soru sor kıza. erkekliğini ortaya
öyle koyma. kıza sorular sorarak, ilk adımı atarak koy erkekliğini. ne yaptın bugün? nasıl gidiyor meslek edinicekmisin?
soru sor kıza ki konuşsun. tatilin nasıl geçiyor? de. erkeklik böyle olur. karşındakine cesaret vererek. şu an eli
gibinde okuyan arkadaşlarım, belki ilerde deniz kuvvetleri komutanı olucam dıbına koyim. askeri gaza getirmek nasıldır
bilirim. bizi gaza getirirler bazen, amiral denetlemesinde bütün yatakhane olağan üstü derecede temizlenir. ayakkabılar
bembeyaz, üniformalar lekesiz. şapkalar gergin. heryer on numara! komutanın tek dediği "göriyim sizi aslanlarım!" dır.

tek yapmanız gereken arkanıza yaslanıp, kıza sorular sormak, söylediklerini onaylamaktır. hem muhabbet bolca uzar,
hem de kız kendini kanıtlar, konuştukça konuşur rahatlar. konuştukça rahatlıyorlar cidden. sonrasında bacakları açılır,
kara gözükür anlıycağınız.

neyse kızla baya bi muhabbet ettik. selin iki üç kez aradı kapattım açmadım. bakın benim tutumum değişince
işler nasıl değişiveriyordu. eğer "zavallıyım ben" diyerek gezsem ortalıkta, selin benden iyice soğurdu. oysa şimdi
kıskanıyordu, kuzenim olduğunu bile bile. belki de güvenmiyordu lan, bıra kuzenini nuran ablayı bile giberdim yakalasam.

neyse tatlı ve yumuşak bi akşam geçirdik izelle. eve dönüyorduk, caddeye kadar yürüyüp taksiye binecektik. baktım saat
geç olmuş sokakta gib kafalı muallakler geziyor. eyüp olduğuna bakmayın bu huur çocukları türbanlıları duvara dayayıp
giber bunlar, yokluktan kedici dedeye bağlamış kürt çocukları. camiden tarafa yanaşamıyorlar. evliyalar dövüyormuş
çıkıp tokat atıyorlarmış. ellerine sağlık iyi yapıyolar. gerçi beni görseler linç ederler ben de geçmiyorum o da ayrı

+izel buralar bu saatte pek tekin değil
-evet..
+şimdi laf atarlar akşam diye, çaktırmadan koluma gir
-aa niye ki..
+sevgili sansınlar, gel. ( az bin değilim ulan )
-iyi tamamm ( sanki hoşuna gitmedi izelin de, iyi tamam ay uh oh dıbına koduğum. )

içim bi rahatladı, gevşedim. özgüven doldu boğazıma kadar. dışarıdan bakanın ağzının suyu akardı bu kıza. ben
serseri bekliyordum ama şansıma üçlü bi kız grubu gördüm. hiç pas vermedim, yanlarından geçerken akciğer filmimi çektiler
resmen. kızlar geçince ooohh iyi atlattık diyip kolunu bıraktım izelin. zaten caddeye gelmiştik

+iyi atladık ohh, az daha laf atacaklardı
-hahaha :D
+geçen tecavüz ediyorlardı zor kaçtım
-tabi tabi :D

döndük eve ordan. taksici sövdü biraz önde beyaz bi kamyonet vardı, ona ehliyet verenin nöronlarını gibmek lazımdı.
ya yol var ya gibtirgit önümüzden pekekent, taksici haklıydı. eve döndük, çaktırmadan yukarı baktım, selin balkonda oturuyor. güya telefonla oynuyor. ağzımıza sıçıcak gibi baktı yukardan. dıbının suyu aktı tabi yukardan. neyse eve geldik,
leş gibi kokuyor dıbına kodumun evi. balkonu falan açtık , camları açıp havalandırdık. ikimizde yorgunduk.
"ee yatmıycakmıyız?" dedi izel. orospiii dedim attım kızı balkondan aşşağı.

devamı yarın binler. bu arada, panpa küçücük leke olsun ananı gibiyorlar, hafta sonun okulda geçiyor.
puanın gidiyor puanın bittimi atılıyorsun. beni liseden beri gibtikleri için alışığım mesela. üniforma bembeyaz amk, bi kere
eve geldim öyle mahalleli balkona çıktı amk.

bugün yaşadığım tecrübeden de yola çıkarak, 4 senedir tecrübemden yola çıkarak söylüyorum : göz te-ma-sı.
göz teması beyler. yemin ediyorum kızı azdıran en kuvvetli şey göz teması. sonra dokunuşlar. ulan tek yapmanız gereken,
kız konuşurken kızın gözlerinden gözünüzü kaçırmamak. etraftaki herşey silinsin, bulanıklaşsın. sadece gözlerine bakın.
inanamazsınız, azıyorlar, sulanıyorlar. arkadaş daha yeni mesaj attı "hayırlı olsun, sen gidince kız senden bahsetti, tav olmuş helal kardeşime" demiş, var mı lan benden keyiflisi?

neyse, izelin gözlerini en ince ayrıntısına kadar süzdüm zaten, ezberledim desenlerini. kahverengi gözlü, siyah saçlı.
ama aksine çok tatlı. tekrar söylüyorum göz-te-ma-sı dıbına koyim, hiçbişey yapamıyosanız bile bunu yapın. muallakliğine
dersane çıkışlarından geçtim, benden uzun böylu kızlarla bile kesiştim, yanında sevgilisi var. ama boynum kırılana kadar
döndürdüm başımı, gözünü kırpmadan kesti. kimbilir nasıl bi dalkavuğun yanındaydı. yanındakine bakıp içi burkulmuştu belkide. bunu okuyan güzel panpalarım, belki sizi de görse, sizle de kesişse aynı şey olacaktı.

unutmayın, tipsiz çulsuz kısa boylu ezik bile olsanız, taşaklı olduğunuz vakit, gibebileceğiniz yüzlerce kız var semtinizde. ama taşağınız yoksa "dağdan inen" dıbına kodumun kürtleri kapar o kızları. adamların kaybedicek bişeyi yok ki.
yoldan geçene laf atıyorlar, biri tutmazsa biri tutuyor dıbına koyim :D az gözünüzü açın binler, çıkın dışarı gezin.

yapacak bişey mi bulamıyosunuz? çıkın dışarı tek başınıza, tanıdık görme şansınız var. hadi o olmasın, milkshake alın muallak gibi, gezin sokaklarda, parka oturun, wifi arayın, sahile inin. bacaklarınız yorulsun, siz dinlendirin oturup. tekrar yorun. büsürü kız görürsünüz, bi kaçına yaklaşın, eve dönünce olsun 5 kıza yaklaştık dördü reddetti ama birinin numarasını aldım o da yeter diyebilin. bugün tanıştığım kız mahalledenmiş, facede görüyordum, taş bi hatun. cidden taş yani. yaşından büyüklerle takılıyor falan. eklesem kabul etmez kezbanlık yapar diyordum hatta. bakın kısmet bugüneymiş, tanıştık, tav oldu. bitti yani.

gibtiredin şimdi olaya odaklanalım. kızla ilk günden sevişirim diye umutlanmadım açıkçası. terbiyeliydi izel. ama birileri
benim kadar emin olamamış. on dakka sonra kapı çaldı, hemen açtım. baktım karşımda kim var? selin. ahh huur seniii.
kıskançlık böyle bişey işte. boynuzlasam bile tıpış tıpış geliyor ayağıma. kuzenim başını çıkardı kapıdan, pijamalarıyla çok tatlı olmuş bu arada. bi süre bakıştılar ikisi de utandı kendinden. selini içeri aldım. hayırdır dedim.

-aa sevinmedinmi
+yani niye sevinmeyim, saat geç oldu
-yarın erkenden dershaneye gidicem dedim, bizimkiler çoktan uyudu
+hmm, kutlayalım diyosun bunu
-sen napıyodun? ( gibişiyor muydun? yoksa ön sevişmede mi böldüm? eğer gibişiyorsan ananı giberim skh )
+muhabbet ettik, yatıcaktık ( yavaşça şeyime baktı, farkettim. ereksiyon halindemiyim diye bakıyor )

odama geçtik. kuzenim ne tepki verecek diye düşünüyordum. beni çok ahlaklı bilirlerdi. acaba kıskanacakmıydı?
"yoksa terbiyesiz herif, zaten bana göre değil, hem kuzeniz zaten." diye mi düşünecekti. aklımda deli sorular

@1555 gerçek değil inanmayın. huur çocuğunu seri eksileyin nasıl korktuysam şifremi değiştirdim.
neyse selinle o gece sevişecektik belli ki. zaten selin olmasa kuzenime kayıcaktım, ekstrem olmaya ne gerek var?

taktım kondomumu, soydum selini mis gibi. perdeden giren ışıkta süt gibi görünüyodu vücudu. göğüsleri, tam yalamalıktı.
harikaydı lan. kuzeni falan unuttum. önce yalamasını söyledim, olmaz dedi eliyle boşalttı beni. üstüne, göğüslerine vs.
bembeyaz boşaldım. yatağa geçtik hızlı anlatıyorum, vurmaya başladım seline. her zamanki klagib sevişmemiz. ama ikimiz de
çok zevk alıyoruz. dondurma yemek gibi, bıkmıyosun çok yemeyince. yorulana kadar seviştik. ama selin inadına bağırıyordu.

bildiğiniz abartarak bağırıyordu. bu dıbına koduğumun gözü dönmüş, kuzenimden kıskanıyordu beni. o da haklı gerçi. neyse
sevişip yattık yanyana. birbirimize bakarak gülümsedik, uyuyucaktık. öyle bir gülüş attı ki
"eğer benden başkasını gibersen penisini keser ağzına veririm!" gülümsemesiydi. mesajı aldım. korkudan zütümü döndüm
yattım kıza. dıbına kdyim gibi de kıstırdım bacaklarımın arasına.

vakti zamanında bi ayı, sevgilisinin ayrılmak istediğini duyunca buna içicek getiriyor, hap atıyor uyku ilacı içine de.
çocuk uyuyakalınca gibini çıkarıp kesiyor. camdan karşı evin ddıbına fırlatıyor köylük biyerde. çocuk bi uyanır kanlar içinde. gibi yok. polise diyor ki abi gibimi bulun, abi yalvarırım gibimi bulun abii..

ulan ben korkmiyim de kim korksun. düşünsnize gibimi kesseler hayatım ömrüm biter dıbına koyim ne taka yararım, zanaatimi
elimden almış olurlar. para kazanmıyorum gerçi, henüz. sözlükte varsa gibişmek isteyen makul ücrete ö'öüühüm öhüm neyse.
zütümü döndüm yattım. sabah oldu.

sabah oldu gibimi bi yokladım, yeridneydi. yüzümü yıkamaya gidicektim, mutfağa bi baktım. böyle güzel bi manzarayı
dünyanın hiçbiyerinde göremezdim. ikis de mutfakta yemek hazırlıyor. selinin huur damarı tutmuş, baktım üstüne
benim gömleği giymiş, altında yine kısacık don. ulan utan be yanında kuzenm var. ama yinede çok hoş duruyorlardı.
ikisi de gülümsüyor, yada numara yapıyor uyandığımı görünce. benim de saç baş dağılmış gittim yüzümü yıkadım.

ulan dedim aynaya bakıp, şanslıyım da kıymetini bilmiyorum. içerde iki tatlı yaratık bana kahvaltı hazırlıcam diye
çabalıyorlar. neyse çaktırma şimdi zütleri kalkar. kahvaltıyı hazırlamışlar hemen. oturduk içeri geçip, çay koydular falan.
gün ışığı giriyor içeri, on numara beş yıldız bi sabah.

şimdi bakirler mesaj atıyor yardım et bizde am gibelim diye. birincisi ben de müslümanım mallık etmeyin. bakir geldiyseniz
bu yaşa kadar az daha dişinizi sıkın, karınız olunca bol bol gibersiniz. şimdilik sadece flört edin, etmeyi öğrenin.

kadın pgibolojisini, davranışlarını anlayın alışın. gibin demiyorum. gibmek zorunda da değilsiniz. eğittiğim on onbeş kişi var özel olarak. biri 36 yaşında benden 13 yaş büyük adam. hızını alamıyor gibmediğini bırakmadı. niye böyle yapıyosun
diyorum ne diyor biliyonuz mu : onca yılın acısını çıkartıyorum.

anlıycağınız iş kafada bitiyor. gibtikçe gibersiniz sonu gelmez bunun. ama günaha batmadıysanız yapmayın. veya gibişmişsinizdir bi kere iki kere, ama suçluluk duygusu hissediyosunuzdur, yapmayın. çevrem geniş olduğundan hiç birinizin belki de görmediği şeyleri gördüm. cin de gördüm fatih dediğim eleman sağolsun. nasıl battıysam artık, çıkıp bu bataktan
tövbe etmiyorum şeytan gibiyim amk. ama ateist değilim en azından. bu iki oluyor biri daha sormuştu dinsiz misin diye.

herneyse, konuya dönelim. bunlarla kahvaltı ediyoruz bi muhabbet döndü:

izel : siz sevgilisiniz dimi
selin : evet
izel : dün değiliz demiştin
selin : öyleyiz, sen yabancısın diye söylememiştik
ben: ben de sinirden öyle dedin sandım
selin : o da var tabi
izel : ne zamandır?
ben : bi ayı geçti işte
selin : tam gününü biliyomusun?
ben : ara ara koptuğumuz için.. tarih tutamadım
selin : ee sen napıyosun tatlım? var mı talibin falan? ( sen evde mi kaldın yoksa? aa bak bak sürtüğe bak )
izel : var var. benimde var. ( yutkunarak söyledi, üstüme gelmeyin var benimde der gibi )

ulan ne tatlı şeysiniz soğuk savaşınızı gibeyim amcıklar diyip, ikisini de sucuklu yumurtaya yatırıp
gibmek istedim hunharca. ama belli etmedim, hafif bi tebessüm ettim sadece. selin kuzenimi gibme hayallerimi
suya düşürüyordu. bu çocuk benim uzak dur! nidaları atıyordu resmen. akşamki gibiş olmasaydı, selini bu yaptığından
ötürü kovardım. neyse kahvaltı bitti, selin çaktırmadan binadan çıktı. bu giderken az sonra ihsan amca indi aşağı.

dedim bari yetişmeden çıksa, sabah erken çıktı zannediyorlar. hemen lafa tutiyim dedim

+ihsan amca naber
-iyilik skh senden naber?
+iyiyim abi ne olsun, nereye?
-işe nereye olucak
-olum gelsene bi sen (yaklaştım ne diycek diye)

-bu evdeki kız kim lan, yakışıyormu sana
+kuzenim abi ne diyosun
-kuzenin mi. oha oğluma akşam sesiniz geliyordu nasıl kuzensiniz siz
-şaka mı yapıyosun lan bana?

akşam bağıran selindi halbuki. sesinden tanısaydı yannanı yerdim. adam içsest sanmıştı şimdi de beni.
kuzenimi gibtim sandı bağırta bağırta.

+haa yok yok, o bağıran kızındı abi
-haa öyle desene lan, bende içsest sandım
+yok abi olur mu
-iyi iyi, hadi selam söyle

böyle olmadı tabiki. anamı avradıı giberdi selin deseydim. arada şeytan yokluyor, bi gün yanlışlıkla diyecem
zütüme girecek ha. sütyen potundan sonra bunu da yaparsam keserim kendimi.

+bilgisayardan gelmiştir abi
-olum sen nasıl.. cık cık cık ulan skh nası adamsın

sinirlendi lavuk. içeri geçtim kapıyı kapatıp, bi baktım iç kapının ağzında izel ayakta dikiliyor. göz göze geldik.
kız şok olmuş. "skh ben gidiyorum duramam daha burda" dedi. ananı gibiyim ihsan, dur dedim ben şu ihsanı bıçaklayıp geliyorum biyere gitme...

öncelikle kız kardeş konusuna değineyim, ben tek çocuk olduğumdan nasıl bi duygudur bilemem gençler. arada sister ferresi falan izlerim fantezimdir. ama kız kardeşim
olsaydı herhalde böyle diyemezdim. olmadığından böyle rahat gevşek konuşuyorum, tek çocuk varsa anlar belki halimden. neyse ben giber geçerim

anı yaşamaya odaklamıştım kendimi. sırasıyla göğüs kaslarımı, karın kaslarımı ve taşşaklarımı hissediyordum isteyerek. o nası oluyor demeyin amk,
kol kasınız var diyelim kol kasınızı hissedip daha bi gerinerek yürürsünüz ya. onun gibi. bu üçünü hissedip anı yaşıyordum. öyle olunca hiçbişey gibinde olmuyor
insanın. şınav çekerken de öyle. az önce çektim mesela. iflahım gibildi amıma kondu. ama "ulan daha bilmem kaç şınav var" dersem yoruluyorum hemen arkadaş.

bigün hartakulunda koşu sınavındayız. zütüme kadar terlemişim. diyorum ki şuraya ayağım takılsa da atsam kendimi yere. yuvarlansam bişey demezler. ama öldüm bittim.
sırılsıklam lan denize girmiş gibi terledim. baktım daha 5 tur var iki kilometre. dedim anasını giberim bi attım kendimi çimlere. dudağım patladı taş vardı taşa vurdum falan. o an kurtuldum sandım. sonraki bi ay anamı gibtiler herkes izne çıktı, ben cuma günü okulda koştum sınavın telafisini verdim. yapamassan koyarım zütüne tekmeyi dedi binbaşı. haklı adam. sırf "daha iki kilometre var" dediğim için bir ay anamı gibtiler.

o gün bugündür "bana faydası olmayacaksa" sonrasını düşünmüyorum. ne gerek var lan? ya gibim sertleşmezse. ya kız beni beğenmezse. anasını gibeyim beğenmezse.
bakın kızlar üç saniye içinde karar veriyor sizinle sevgili olup olmayacağına, veya yatıp yatmayacağına. ilk görüşte yani. o yüzden gibtiredin, olmuyorsa devam
edersiniz sonrakine, ne takıyonuz kafaya "ya beğenmezse ya terslerse.." giberim öyle tasayı derdi. derdiniz bu olsun adamların kolu bacağı kopuyor trafik kazasında
hayata tutunuyorlar. millet kanseri yeniyor ulan..

o gün hava kararana kadar adalarda takıldık. plaja da girdik tabi. o zaman kasım vardı, ama baklavam dört taneydi, şu an altıncılar da çıktı. gene de deltoid kasım
falan vardı plajda rahat ettim yani. arkada tenha hoş bi plaj vardı adını hatırlamıyorum oraya gittik tekneyle. millet yüzmeyi bilmiyor aristlik yaptım baya.
kızı mıncırdım suyun içinde biraz, ama ileri gidemedim pek yüz vermiyordu. gerçi bikinili gördüğüme dua etmeliydim. amcam görse ağzına sıçardı izelin. onun da işine
geliyordu, gözlerden uzak ya, oooh. amcamı da sevip sayarım ama hafiften muhafaazakarlık var onda da.. ahlaktan da olabilir.

neyse akşam oldu yorgun bitkin dönüyorduk. vapurda uyumuşuz ikimizde bi açtım gözümü kız bağrıma yatmış tatlı tatlı uyuyor. ben de uyumuşum, elini de bağrıma atmış.
o kadar hoş ki. etrafıma baktım, millet bizi kesiyor. sevgili sandılar. halbuki kuzeniz biz kuzen. dıbına kodumun içsestleri sizi, huur çocukları fesat bunlar yav.

eve döndük tramvayda uyuklayarak. müzik dinledik tek kulaklıktan. bildiğin sarmaş dolaş döndük eve yorgunuz ama sarhoş gibiyiz. hoşuma gitmedi değil
bu tramvayda da üstüme yattı uyudu. ara ara uyanıyor farkediyorum, gözünü yavaaaşça açıyor, parlaklıktan anlıyorum. bana bakıp kapatıyor uyuyo numarası yapıyor.
topkapıya gelince uyandırdım, "pardon, uyumuşum farkında değilim" dedi. anladım o zaman hoşlanıyor.

eve geldik, telefonu uçak moduna almıştım selin gibertme yapmasın diye, 10 tane mesaj atmış. aşağı yukarı yazdığı şeyler şöyle :

"skh neresin?"
"evde yoksunuz, geziyomusunz?"
"skh benden çok gezer oldun kuzeninle.."
"biz nası sevgiliyiz ya!!!"
"sevgili miyiz yada.."
"cevap vercek misin"
"telefonu açmıyosun şarjın bitmiştir belki"
"sen şarjsız biyere gitmezsin skh korktuğum başıma mı gelicek cevap veer!!!"
"sıkıldıysan benden söyle, sende rahatla ben de rahatlıyayım."

mesajları inadına izele gösterdim. kız izelden güzel bide. izel de kıskanmıyor değil. okurken ikimiz de kahkaha attık. allah ta selini güldürsün karnımız ağrıdı yolda.
eve geldik klimayı açıp attık kendimizi koltuklara. ölüyoruz yorgunluktan ,köpek bacağı yemiş gibi gezdik bütün gün. teşekkür etti güzel gün geçirdim vs. zırvaladı biraz.
ağırdan aldım, yok ya olurmu falan filan demedim. gittim hemen çayı da ben yaptım. yemeği de elimden geldiğince ben hazırladım.

bu şey gibi, hani bi adama çay ısmarlarsın. muhabbet ederken adama bi teklif verirsin, kendini sana borçlu hisseder çayını içiyor ya o an. reddedemez hani.
o pgiboloji, benim hazırladığım sandiviçleri yiyor, çayımı içiyor. bütün gün gezdik günü de güzel geçti. kendini bana borçlu hissedecekti. ben de azdırmak için
elimden geleni yaptım, dokunma merdivenini bitirmek üzereydim.

+nası yorulmuşuz ya
-eveet aynen, bacaklarım tutmuyor
+sana bi masaj yapıyım
-gerek yok sağol
+bacaklarına değil be :D
-ne? :D

+öyle değil, boynuna iyi gelsin diye .. ( yavaşça yanına yaklaştım, elimi ensesine atıp okşamaya başladım, o sıra saçıyla oynuyordu o da. elleri köpek gibi havada kaldı omzunun hizasında. sonra yavaşça indirip aşağı eğdi başını hafiften )

okşadıkça okşadım. saç diplerine de değiyordum. artık baştan çıkmıştı biliyordum. sıra geldi öpüşmeye. bunu da yaparsam gibiş bu akşam garantiydi.
tabi selin yine gelmezse. ne oluyordu lan? hemen selinden soğumuş gibi izele atlıyordum? çünkü izel sade bi güzelliğe sahipti.

film bitmek üzereydi selini babası aradı. sessiz sessiz konuştu köşede. herhalde azar yedi, utana sıkıla konuşuyordu. biz de izelle bakmamaya
çalışıyorduk o tarafa. neyse bu benim gitmem lazım, görüşürüz dedi, delikten uzun uzun bakıp yavaşça çıktı. ama çıkarken gözü arkadaydı sanki, içinde
bi burukluk kalmıştı. benim de kaldı.

kalktım yerimden kapıyı açıp kolundan tuttum, dur dedim. elektrik saatine haşince yapıştırıp dudaklarına yapıştım. pantolonumu tek hamlede açıp indirdim, sağ bacağını
kaldırıp gülleyi topa yerleştirdim, merdivende bağırta bağırta gibtim. komşular kapıyı açıp bize bakıyordu. ihsan amca da çıktı. birden herkes ellerini kaldırdı
crankteki gibi, ben koydukça komşular zıplıyordu. ben vurdukça millet alkışlıyordu.
"elektrik saati ağlıyordu"

izel dürttü. baktım film bitmiş emeği geçenleri izliyormuşuz, kendime geldim. meyve tabağını kenara koydum doğruldum. izele baktım utangaç utangaç bana bakıyor.
naaptık biz der gibi. yav dur daha bişey yapmadık. aslında şimdiye kadar çoktan yatmıştık. ama kafamda çelişkiler vardı. ben önce kendi kararımı vermeliydim.
gibecek miydim, gibmeyecek miydim?

şimdi benim bi kardeşim olsaydı, kızımı bunlara yollasaydım. hem de tam kızım nişanlanmışken. yeğenim kızımı güzelce gibseydi, kızım da nişanı atsaydı falan.
nefret ederdim lan hayattan soğurdum. oyunda yenilip giberim böyle oyunu demek gibi, klavyeyi falan kırmak gibi bişey yani soğurdum hayattan. one dıbına koyim.
dedim ki bu hikayedeki huur çocuğu ben olmayayım.

yavaşça oturdum izelin yanına.

+izel
-skh bişey diycem
+dur dinle önce
+yaptığımız şey yanlış. hem bak sen benden bir yaş büyüksün. hem nişanlısın. hem kuzenimsin.

kızın kafa sallamasını falan bekliyordum. işte ağzıma sıçıldı orda. bi baktım gözleri dolmaya başladı. hagibtir

-skh!
+niye ağlıyosun dur izel dur
-ya skh sen naptığını sanıyosun!
+ne yaptım ben
-eline ne geçiyo aklımı karıştırınca?
+ya benim de aklım karışık izel ben yi..
-skh senin sevgilin var zaten benden ne istedin ki
+naaptım sanki sana bişey yapmadım ki
-bişey yapmadın mı.. ühü ühü daha napıcaktın ( başladı ağlamaya )
-sen yine o kızla olucaksın .. ben
-ben nişanlanmıştım. nişanlım çıktı aklımdaan
+hâla nişanlısın elinden alan mı var
-sen varya, gerizekalısın!
-çocuksun çocuk
-nefret ediyorum çocuksun daha büyüyememişsin!

ananı gibim noluyordu gene ya. kızların hakaretleri de ağır oluyor. içimden düşünüyorum şimdi diyorum ki
"huurya bak çocuk dediğin yarın bi tabur askerin başına geçicem ben. çocukmuş, senden büyükleri gibtim lan ben.
sanki kendimi düşünüyorum, seni düşünüyorum. amcama ayıp olmasa iliklerine kadar giberim seni.
gerçi zaten sende onu istiyormuşsun belli etmiyomuşsun. ne mal olduğunu anladık.
dıbına kodumun kaşarı kuzen dedik bağrımıza bastık vapurda bağrımda uyudun amcık.
gibmiycem gibmiycem
yarak benim değel mi gibmiycem lan!
dıbına kodumun feministi
gibtirgit tipsiz nişanlın gibsin seni, pegasusun da dıbına koyim"

odasına gitti. mal gibi kaldım kitlendim bi süre. meyve tabağını alıp mutfağa zütürdüm. geçerken zırlama seslerini duydum bunun. üzüldüm ama şey gibi,
çocuğun birini yanlışlıkla sakatlarsın da, bişeyin var mı dersin, başında hiçbişey yapmadan mal gibi beklersin ya. millet o ara toplanır onunla ilgilenir.
sen de ilgileniyomuş ayağına başında beklersin ne tepki vericeğini de bilemezsin kalkınca. aynı öyle oldum.

odama geçtim whatsapptan kızlarla konuştum biraz. onlara da çok yazmaya gelmiyor. bazen yüzyüze tavladığım kızla sanalda konuşunca kız benden soğuyor. daha bugün
başıma geldi. anasını gibeyim bu elektroniği icat edenin, teslanın da anasını gibeyim edisonun da hepsinin dıbına koyim. keşke olmasa lan böyle şeyler. o yüzden korkuyorum
mesajlaşmaya. "selaaaam * :):)" diye başlıyorlar mesaja. biraz konuşuyoruz bakıyorum cevap atmamaya başlıyorlar geç yazıyorlar falan. göz teması yok, dokunmak yok? ses tonu yok,
beden dili yok. kız tedirgin olmuyor, sosyal baskı hissetmiyor. utanmıyor sıkılmıyor. cesaret hapı içmiş gibiler dıbına koyim.

bakın izmirde bi kale vardı yamacın üstüne yapmışlar, kim gelirse gelsin daha kapıya dayanamadan oklarla anasını gibiyorlar yaklaştırmıyorlar. o beyinsizler de yokuşu
göre göre tırmanmaya devam ediyor. oku yiyen düşüyor. kaç bin senelik savaş, neyse. işte kızlarla sanalda konuşmak ta buna benzer. bile bile kendinizi gibtirirsiniz.
yüzyüze geldiğiniz zaman, kız yazdığı mesajları hatırlar, onları kabullenir, bu sefer aynı tepkiyi gerçek hayatta da gösterir size.

neyse izel de uyumuyor, ben de uyumuyorum. küstü iki dakkada bozuldu bana. kurtlar beynimi kemiriyor, lan acaba eşyalarını mı topluyo? belki de hazırlanıyo gidicek.
az önce yüz vermiyordum bu seferde kız giderse içimde kalıcaktı. çözemediğim soru olunca hemen gibimi okşarım, işler daha da taka sarar. zora gelmiştim, açtım çekmeye başladım.
gibiyim böyle dilemmayı aşağı tükürsen am yukarı tükürsen meme.

bütün aileye saygısızlık yapmış olucaktım kayarsam bu kıza. şeytan da dürtüyor diyor ki kuzenle evleniliyor zaten niye kasıyorsun diyor. gerçi bu huur
çocuğunun sesini dinlesen ananı da gibtirir. ben en iyisi postamı atayım yatayım dedim. camı araladım azıcık hava gelsin diye. apartman boşluğunda karşıda kalan bi bina
vardı. yeni evli bi çift var karşıda, bu huur camdan bakınca beni görüyor, perdeyi rüzgar açınca camdan içerisi görünüyor. ben de çıplak yatarım gece ara sıra
bakıyor bi kere yakaladım, utancından perdeyi örttü. ben de inadına perdeyi sıyırıp yatıyorum dıbına koyim. neyse belki dedim çıkar da fantezi kurar ona çekerim.
karşı camı gözlüyordum, kapı açıldı. bi döndüm gibim elimde kaldı, hemen soktum donuma. izel kapının ağzında duruyor. gözüm amcıklamış karanlıktan, az dikkatli bakınca
anladım iç çamaşırlarıyla duruyor kapıda. ayaklarımda elimde ve gibimde ne kadar sıcak, ne kadar kan varsa hepsi beynime hücum etti. kan çekildi heryerimden. gözlerim
büyüdü napıcağımı şaşırdım. gibmeme kararı almıştım çünkü. yinede anlatıyım vücudu o kadar yumuşak ki, yada ışıktan öyle gözüküyordu bilmiyorum ama bembeyaz ve pürüssüzdü.
ışıktan da olabilir.