/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6
    Duvara anlatıyorum değilmi?
    ···
  2. 2.
    +5
    Köye geleli 1 hafta olmuştu ama halk bana ısınmamıştı. Okulların açılmasına az bi süre kala tek başıma okulu tamir ettim, soba aldım koydum.

    Köy içinde telefon tek diş bile zor çekiyordu, sevdiklerimi özlemiştim. Bir gece fotoğraflara bakarken duygulandım ve ağlamaya başladım. Benim bulunduğum bina köyün ormana bakan tarafında idi. Birden kapım sanki polis baskını varmışçasına çalmaya başladı.
    ···
  3. 3.
    +4
    Çok sert bir kış yaklaşıyordu, bunun için köylü ahali sokaklarda odun kırmaya, kadınlar ise kışlık hazırlıyordu.
    ···
  4. 4.
    +4
    Köye engebeli yollardan geçe geçe, sallana sallana vardık. Köye indim, muhtarı buldum ve kalacağım yere beni yerleştirdi sağolsun.
    ···
  5. 5.
    +4
    Yavaş yavaş yürürken, işinde gücünde emeğinde insanlar yanımdan hızlıca yürüdü gitti.

    O sırada bende bir dayıya nereden köye gideceğimizi sordum, dayı minibüsleri işaret ederek " En öndekine bin " dedi.
    Minibüse bindim ve çantamı kucağıma aldım. Etrafa baktım ve minibüste sadece 3 yolcu vardı. Epey garibime gitti fakat kendimi " Karsın nüfusu az " diyerek telkin ettim.
    ···
  6. 6.
    +4
    Kulağımda kulaklığım, arkadan gelen bir bebeğin ağlama sesine rağmen "Neşet Ertaş - Yolcu" parçasını pür dikkat dinlemeye ve geride bıraktığım insanları düşünüyorum. Otobüs eski püskü birşey. Ara sıra dolanan muavinler küçük bardak sulardan başka birşey vermiyor. Hedef Kars'ın güzel, ermenistan sınırında az nüfuslu bir köyü.

    Sınıf öğretmeni idim o sıralar, yeni öğretmen olmuştum. ilk görev yerim olacaktı..

    15 saatlik bir yolculuktan sonra karsın merkezine indik. Otobüsten adamımı attığım an bir ürperti, birazda kasvetli bir ruh hali beni pençesine almıştı. Şivesi pek güzel olan bir muavin "Budur seninki" dedi ve getirdi bavulumu koydu önüme.
    ···
  7. 7.
    +4
    Muhtar ile görüştüm ve okulun binasını çocuklar için halk ile birlikte tamir etmemiz gerektiğini belirttim fakat halk bana şeytanmışım gibi davrandıkları için yardım etmeyeceklerini biliyordum.
    ···
  8. 8.
    +3
    Yabma yav
    ···
  9. 9.
    +3
    Köy okulu virane ve bithaptı.
    ···
  10. 10.
    +3
    Aşşagı indim, kapıyı açtım. Simsiyah saçlı, bembeyaz giyimli bir çocuk kaçmaya başladı. Yüzünü görememiştim, küfrede küfrede odama geçerken birde fotoğrafların kül olduğunu gördüm. Yatakta hiçbirşey yoktu, fakat fotoğraflar kül olmuştu.
    ···
  11. 11.
    +3
    Okulun içine kafamı uzattım, sağa sola baktım. Sıralar yoktu, belliki çalınmış. Tahtaya baktım, kırık ve yerler pislik içinde. Zaten okul dediğimde kulübe..
    ···
  12. 12.
    +2
    Kaset çalardaki "Gönül Dağı" birden takılmaya, bozulmaya başladı. Hava soğuk, ben yalnız. iyice korkmuştum, köyde tek bir ışık yanmıyor, tek bir insan dolanmıyordu.
    ···
  13. 13.
    +2
    Ertesi gün öğle saatleri kahveye vardım. Muhtara herkesin ortasında olanları anlattım. Muhtar ermenice sandığım bir dil ile birşeyler söyledi, kahvedeki delikanlılar ters ters, ürkmüş bir vaziyette bana bakış attılar.
    ···
  14. 14.
    +1
    Hadi seni bekliom
    ···
  15. 15.
    0
    Ellerimle birtanesine dokununca sünger gibi garip birşey olduğunu anladım. Elime alınca korkudan ağlayacak gibi oldum, bu bildiğiniz bir keçi gözüydü.

    Aklıma o sıra bizim eski bir ahbapımız olan zerhat-i mehmet dayı gelmişti. Annemi aradım ve numarasını istedim.

    Bir kaç saat sonra mehmet dayının numarasını mesaj olarak yolladılar.
    ···
  16. 16.
    0
    Mehmet dayıyı aradım ve saniyesinde açıldı;

    M: Efendim tasbak?
    B: Dayı?
    M: Ne oldu tasbak?
    B: Dayı çok kötü şeyler oluyor.
    Olanları anlattım, köyün ismini söylediğimde "Destuur" diye uzun uzun kendi kendine söylenmeye başladı.

    M: Geliyorum, evden ayrılma.
    ···
  17. 17.
    0
    Olanları minibüs şöförüne anlatmak istediğimde aldığım tepki aynen şöyleydi;
    "gibtir git arabamdan"
    ···
  18. 18.
    0
    inip farklı bir otobüse bindim ve kasabaya vardım.
    ···
  19. 19.
    0
    Rezervasyon
    ···
  20. 20.
    0
    Kasabaya vardığımda kahvehaneye girdim ve köyü soruşturmaya başladım, esmer sakallı bir amca bana o köylü olduğunu oradan kaçtıklarını o köyün ise zorla zapt edildiğini söyledi. Kimler tarafından olduğunu sorduğumda onlar dedi, kimler dediğimde bir adam bana "Uzatma kardeş, defol git artık başımıza sarma şunları" diye resmen kovdu beni. Köy hakkında kime sorsam beni ya takmadı yada benden kaçtılar bende bu gece o köyde kalmak istemediğimden o kasabada bir pansiyonda kaldım. Ertesi gün mehmet dayı beni aradı nerede olduğumu sordu, atladım bir otobüse ve köye döndüm. Köye vardığımda köy bomboş sadece mehmet dayı ve yanında 2 dev gibi adam vardı. Mehmet dayıya yaklaştıkça yanındakiler kayboldu, açıkçası kormuştum ama mehmet dayıya güvenim sonsuzdu. Köyde in cin top oynuyor, tüm evlerin perdeleri kapanmıştı.

    M : Hoş geldin evlat.. dedi kısık ve acı bir ses tonu ile.
    Acımış bir vaziyette bir bana birde kulübeye bakıyordu.
    içeri beraber girdik, ve gördüklerim karşısında şok oldum.
    Evin her kapısında, duvarında çeşitli hayvan sakatatları, ters haç işaretleri, değişik organlar asılıydı.
    Mehmet dayı şimdilik bu kadarını durdurduklarını ama yakında daha kötü olacağını söyledi. Büyünün kaynağının yakındaki orman olduğunu söyleyip hemen gitmemiz gerektiğini söyledi.
    Hızlı adımlarla ormanın içine girdik ve ormanın ortasında küçük bir kayalık ve aşşağı doğru inen bir mağara vardı, mehmet dayı tam mağaraya yaklaştığımda omuzumdan tuttu

    M : Buraya kadar çocuk

    B : Ne ?

    dedim ve enseme sağlam bir darbe aldım.
    ···
    1. 1.
      0
      ANLAMADIM AMA ANLADIĞIM KADARIYLA BÜYÜLÜSÜN XD
      ···