/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 76.
    +1
    Rezervatuar
    ···
  2. 77.
    +2
    rezzzzurection
    ···
  3. 78.
    +1 -2
    beyler (bkz: boncuk ömer) nickli yazarın kurgu dolu hikayelerinden bi tane daha okumayın gerçek olmadıktan sonra kitapda okursunuz zaten
    ···
  4. 79.
    +1
    Hatun gizelim üstüne kızıl saçlı ve siyah gözlü kaldı mı böylesi koş peşinden kaçırma sakın
    ···
  5. 80.
    -2
    Bunelan okunur mu beyler cok uzun lan
    ···
  6. 81.
    +1
    Nerdesin amk basla artik.
    ···
  7. 82.
    +2 -1
    geldim. başlıyorum
    ···
  8. 83.
    +4
    (BAŞLAYAMADI)
    ···
  9. 84.
    +10 -2
    #
    ne yapacağımı bilemedim bir an.
    kitlendim kaldım öylece.
    çabuk karar vermem gerektiğini biliyor ama yine de bi tak yapamıyordum.
    kaybedecek bi şeyim yoktu,
    ama kazanacak bir geçmişim vardı.
    bu bilinçle fırladım aslı'nın arkasından.
    caner'in müşterilerinden birinin "polis lan bu, kaçın" diye bağırması o an şansın yanımda olduğunu gösteriyordu.
    hepsi bi yana dağılmıştı çil yavrusu gibi.
    aralarında beni tanıyan tek kişi caner'di. haliyle kaçmadı o.
    biraz sonra fırladı arkamdan.
    arkama dönüp bakmasam da ayak seslerini duyabiliyordum.
    ben aslı'yı, caner ise beni kovalıyordu.
    önce ben aslı'yı yakalarsam ne yapacağımı henüz bilmiyordum ama önce caner beni yakalarsa beni gibeceği kesin gibi bi şeydi.
    hem o yüzden hem de aslı'yı yakalayabilmek için can havliyle koşuyordum.
    az ilerdeki sokağın köşesinden döndü aslı.
    biraz sonra aynı köşeyi döndüm ben de.
    ama döndüğümde göremedim aslı'yı.
    kimse yoktu, sokak bomboştu.
    arkamı duvara dayayıp
    sağıma soluma bakındım aval aval,
    ama göremedim kimseyi.
    caner'in sesi artık daha yakından geliyordu.
    çaresizce olacakları bekliyor ama gözüm hala aslı'yı arıyordu.
    derken bir el hızlıca çekti beni.
    ne olduğunu bile anlamadan aslı'yla yüz yüze geldik.
    bağırmaya ya da konuşmaya çalışmasam da eliyle ağzımı kapatıyor.
    sessizce "sus" diyordu bana.
    dediği gibi yaptım.
    hiç bir tepki veremedim,
    caner'in yaklaşan adımları biraz sonra uzaklaşmaya başlamıştı.
    bizi saklandığımız yerde göremeyip sokağın ucuna doğru koşmaya devam etti.
    aslı usul usul elini indirdi.
    vücudum korkudan ve heyecandan titriyordu.
    hayatımda ilk defa bu kadar gergin hissediyordum kendimi.
    bi süre kaldık öylece.
    zaman durmuş gibiydi sanki.
    tanıdığıma emin olduğum ama kim olduğunu bilmediğim bu kızıl saçlı kızın gözlerine kilitlenmiştim.
    -sen... kimsin sen..? diyebildim.
    -ali git burdan. dedi ifadesiz bi şekilde.
    -bana kim olduğunu söyle. dedim
    -ali yalvarırım git, caner gelir birazdan, yalvarırım. dedi aslı
    -kimsin sen? dedim tekrar.
    -sakın peşimden gelme. diyerek uzaklaşmaya çalıştı aslı.
    kolundan tuttum sıkıca.
    aradığım cevapları almadan gitmeyecektim.
    üzerimdeki gerginliği hemen atmış artık sinirlenmeye başlamıştım.
    canını acıtırcasına sıktım kolunu.
    -kimsin sen? dedim sesimi yükselterek.
    -caner'in sevgilisiyim. dedi donuk donuk.
    -adımı nerden biliyorsun. dedim
    -çağdaş'tan öğrendim. dedi
    ama yalan söylediği o kadar çok belliydi ki inanmak için aptal olmak gerekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 85.
    +11 -2
    #
    çağdaş'ların evinin kapısında, onun beni ilk gördüğünde yaptığı hareketin aynısını yaptım ona.
    elimi usulca kaldırdım havaya,
    ve parmak uçlarımla dokundum yüzüne.
    önce alnında, sonra yanaklarında ve sonra dudaklarında gezdirdim elimi.
    ben hatırlamıyordum ama sanki elim hatırlıyor gibiydi bu çizgileri.
    belki bu hareketime tepki vermese o an gibtir olup giderdim, bilmiyorum ama tepki verdi lan beyler.
    deminden beri donuk donuk konuşan aslı'nın bir anda doldu gözleri.
    ağlamadı kız gibi ama sokak lambasının loş ışığında parlamaya başladı gözleri.
    sonra saçlarına dokundum yavaşça.
    ona da izin verdi.
    hiç bi şey demedi.
    elimi çekmemi istemedi ama acı çektiği her halinden belliydi.
    -sana daha önce dokundum mu.? dedim
    -ali yapma. dedi
    -sevmiş olabilir miyim seni daha önce? dedim
    -ali sus ve git nolur. dedi
    söylediği her cümlede biraz daha yalvarıyor gibiydi.
    o mu benle oynuyordu, ben mi onla henüz bilmiyordum ama bir oyunun içinde olduğumuz çok açıktı.
    ellerimde tuttuğum saçlarını kokladım eğilerek.
    temiz kokmuyordu, sokak kokuyordu, toz kokuyordu ama asla yabancı kokmuyordu.
    -bu kokuyu çekmiş olabilir miyim daha önce içime? dedim
    bir damla yaş süzüldü aslı'nın gözlerinden.
    dik durmaya çalışıyordu ama kahroluyordu.
    için için ağlıyordu.
    az ilerde "aslııı" diye bağıran caner'in sesi bize kadar geliyordu.
    ve gariptir ki artık onu bulduğum için gerçekten hiç bi şeyden korkmuyordum o an.
    aslı hala kısık sesle konuşsa da ben hiç çekinmeden söylüyordum söyleyeceklerimi.
    henüz bi kaç saniye geçmemişti ki aslı'nın telefonu çaldı.
    panikle çıkarttı telefonu arka cebinden. caner arıyordu. aramayı susturdu.
    önce aramanın kapanmasını bekledi sonra da anında sessize aldı telefonu.
    hala gözlerine bakıyordum aslı'nın.
    siz hiç tanımadığınız birinin gözlerinde kendinizi gördünüz mü lan beyler?
    ben gördüm,
    o gün, o an, o hiç tanımadığım kızıl saçlı kızın gözlerinde gördüm kendimi.
    gülerken gördüm hem de..
    -seni tanımıyorum. dedi aslı
    -ama gözlerin tanıyor. dedim
    cevap veremedi.
    saklandığımız yerde iyice köşeye sıkıştırdım aslı'yı.
    nefeslerimiz değiyordu birbirlerine.
    kaçacak yeri yoktu.
    -aradığım cevaplar sende aslı, bana kim olduğunu söyle. dedim
    -bende cevap falan yok. diyerek kestirip attı.
    -o zaman ne diye çektin bu duvarın arkasına beni, ben seni bulamamıştım ki, bıraksaydın da gibtir olup gitseydim o zaman. dedim
    -caner, boş gezmez, seni yakaladığı an sokardı bıçağı. dedi
    -beni tanımıyormuşsun ya zaten, bıraksaydın da soksaydı. dedim
    -ama caner'i tanıyorum ve onu çok seviyorum, tanımadığım biri için başının belaya girmesini istemem. dedi
    -peki o tanımadığın insandan neden kaçtın o zaman aslı? dedim
    -polis sandım seni, kıllandım işte. dedi
    -eskiden de bu kadar zeki miydin? dedim
    -anlamadım. dedi
    -eskiden de bu kadar güzel yalan söyleyebiliyor muydun yani? dedim
    Tümünü Göster
    ···
  11. 86.
    +2 -1
    http://youtu.be/I8V45DgBMlc
    ···
  12. 87.
    +4
    30 dakikada 1 part atıyosun aşırı yavaşsın hızlı yazmaya çalış bu arada yalnız hissettirmeme entrysi
    ···
  13. 88.
    +11 -3
    #
    gözlerini kaçırdı.
    çenesinden tutarak kendime çevirdim.
    hala kafasını geri çekmeye çalışsa da bir erkeği tutarcasına kuvvetli tutuyordum onu.
    canının acıması o an aklıma gelecek son şeydi belki de.
    -peki aslı, ben kimim, onu söyle bari? dedim
    -eee sıktın ama be. diyerek ani ve hiç beklemediğim bir şekilde itti beni.
    kurtulmuştu ellerimden.
    kaçabilirdi ama yapmadı.
    -neler yaşadığımı bilmiyorsun. dedim
    belki de dayanamayıp "biliyorum" demek istedi ama caner'in bize doğru yaklaşan sesi böldü aslı'yı.
    -sakın gelme peşimden. dedi duvarın köşesine doğru ilerlerken.
    -gelicem aslı, bu soruların cevaplarını alana kadar gelicem peşinden, gerekirse bi yalan söyle bana, bi yalan büyüt içimde ama böyle gönderme beni geri, içimdeki bu boşlukta kaybolmama izin verme aslı. dedim
    -ben sana hiç yalan söylemedim be ali. dedi
    ama öyle bi dedi ki beyler,
    o sözler resmen içime işledi.
    artık dönüşü olmayan bir yola da girdiğimizi gösteriyordu bu bi kaç kelime.
    "ben sana hiç yalan söylemedim be ali.."
    beynimde yankılandı bu kelimeler o kısacık anda bir çok kez.
    -bana doğruları ver de öyle git o zaman. dedim
    -sakın gelme peşimden. dedi arka arka küçük adımlarla duvarı dönmek üzereyken.
    -neden gelmiyim ki aslı. dedim
    -ölürsün ali. dedi
    -peki ben daha önce öldüm mü aslı. dedim
    -evet, ben öldürdüm hem de. dedi
    caner'in sesi artık çok yakından geliyordu.
    belki de duvarın arkasında bir kaç metre ilerdeydi.
    aslı artık çok daha sessiz konuşuyordu.
    resmen dudaklarını okuyordum.
    -gelme ali, yalvarırım, öldürme beni. dedi gözyaşlarıyla.
    -cevap vermeden gideceksen durmam burda, gelirim ardından. dedim
    -bulucam seni, söz veriyorum. dedi zorla da olsa.
    2. kez sormadım lan beyler,
    o an orda güvendim ona.
    izin verdim gitmesine.
    caner'in biraz uzaklaşmasını bekledi bi kaç saniye,
    sonra hızlıca çıktı duvarın arkasından.
    ardına bakmadan koştu caner'e doğru.
    dayanamayarak duvarın köşesinden izledim onu.
    caner'e sarıldı.
    ama caner'in gözü dönmüş gibiydi,
    aslı'yı giblemiyor, hala sağa sola bakınıyordu.
    biraz sonra aslı'nın çekiştirmesiyle yürümeye başladılar.
    caner hala arkasına dönüp bakıyordu.
    eğer beni bulsaydı o elindeki bıçağı muhtemelen zütüme sokacaktı.
    bir kaç dakika bekledim olduğum yerde.
    ama öncelikli niyetim saklanmak değil az önce duyduklarımı sindirmekti.
    konuştuğumuz cümleleri tekrarladım kafamda,
    beynime kazıdım hiç unutmamak üzere onları.
    biraz sonra çıktım saklandığım duvarın arkasından.
    hiç bilmediğim bir sokak arasında yürüyordum ıssıza doğru.
    nereye gideceğimi, ne yapacağımı, aslı'nın vermiş olduğu sözü ne zaman tutacağını bilmeden.
    cebimden telefonu çıkarttım ve çağdaş'ı aradım.
    işimin bittiğini ve gelip beni tarif ettiğim yerden almasını söyledim.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 89.
    +9 -1
    #
    bi 10 dk kadar sonra çağdaş geldi.
    arabaya bindim.
    -konuşabildiniz mi. dedi çağdaş
    -evet. dedim
    -eee neymiş mevzu. dedi
    -yanılmışım, dediğin gibi kafaları güzelmiş, tribe girmişler, bana sarmışlar o akşam. dedim
    -ben sana dedim be kardeşim. dedi
    -olsun, en azından soru işareti kalmadı kafamda. dedim
    -o da doğru. dedi ve çalıştırdı arabayı.
    eve dönüyorduk geri.
    çok büyük kumar oynuyordum,
    farkındaydım ama başka çarem yoktu.
    az önce beni bıçaklamaya kalkan adamın ayda yılda bir de olsa geldiği eve gidiyordum.
    ama yapacak bir şey yoktu.
    onun bana verdiği sözü tutabilmesi için benim onun gelmesini beklemem gerekiyordu.
    beni başka türlü bulabilmesinin imkanı yoktu.
    çağdaş'a olan biten hiç bi şeyden bahsetmedim.
    "konuştuk ve konu kapandı" dedim. bi kaç gün kalabilmek için müsade istedim ondan.
    çağdaş genelde zaten yalnız yaşadığından sağolsun sorun etmedi.
    eve gider gitmez hem yaşadıklarımın etkisiyle hem de yolun yorgunluğuyla uzandığım yerde uyuyakaldım.
    salonun penceresinden içeri giren öğlen güneşi uyandırdı beni.
    gözümü açar açmaz telefona gitti elim.
    ne olursa olsun aklım geldiğim yerde çanakkale'deydi.
    ezgi ordaydı,
    murat ordaydı,
    babam ordaydı,
    hepsi en az 5'şer kez aramıştı.
    ezgi yığınla mesaj atmıştı.
    artık nasıl derin uyuduysam hiç birini duymamıştım.
    önce lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım.
    evde ses seda yoktu.
    -çağdaş. diye seslendim cevap bekleyerek,
    ama cevap gelmedi.
    açık olan yatak odasının kapısını da ufaktan aralayarak içeri baktım,
    ama kimse yoktu.
    evde yalnızdım.
    karnım çok açtı.
    evin anahtarı olmadığı için dışarı çıkamadım ve mecburen dolabı açtım.
    ama dolap neredeyse bomboştu.
    "hay amk" diyerek geri kapattım dolabı.
    içeri geçtim.
    koltuğa oturdum.
    içim çok huzursuzdu.
    ezgi'nin ve murat'ın attığı mesajları okudum.
    başta ezgi olmak üzere ikisi de çok merak etmişlerdi beni.
    içimde tam tarif edemediğim bi kızgınlık vardı.
    aslı'yla aramızda geçen yarım yamalak konuşma ezgi'nin ve murat'ın bana yalan söylediklerini gösteriyordu.
    ama ona rağmen onları merakta bırakmaya gönlüm razı olmadı o an.
    aradım ezgi'yi.
    anında açıldı telefon.
    -canımm. dedi ezgi
    beni çok merak ettiği ses tonundan bile belliydi.
    -efendim. dedim
    ···
  15. 90.
    +3 -1
    Yarım ali anladim gibini bir kaza sonucu kaybetmis bir adamin cinsel hayatdaki karşılastigi zorlukları anlatan bi hikaye zennetim amk
    ···
    1. 1.
      +4
      Oyle zaten panpa iktidarsiz bu pekekent gibemiyo hikayelerde hep sag el forever
      ···
      1. 1.
        +1
        Bide delikanlı ayaklarına yatıyo
        ···
  16. 91.
    +10 -1
    #
    -nerdesin sen? dedi
    -yatıyordum ezgi, duymamışım. dedim
    -napıyorsun demedim, nerdesin dedim. dedi
    -bahçedeyim, yarın bir gün dönerim. dedim
    -ali, kemal amca'yı aradım, nerde olduğunu bilmiyor, bana yalan söyleme. dedi
    -ödeşmiş oluruz. dedim
    -ne diyorsun ali sen, iyi misin, korkutma beni. dedi
    -iyiyim merak etme, müsait değilim şu an, arıcam ben seni. diyerek cevap bile beklemeden kapattım telefonu.
    ezgi bana arkadaşı olarak değil sevgilisi olarak hesap soruyordu o an.
    henüz ortada ezgi'yle bana dair, bize dair konuşulmuş bi şey yoktu,
    evet ona karşı bir ilgim vardı ama adını koymamıştık henüz hiç bi şeyin.
    ne düşüneceğimi, ne hissedebileceğimi bile bilemedim o an.
    daha düne kadar beni deli gibi mutlu edebilecek olan bu sorgu sual o an beni fazlasıyla rahatsız etmişti.
    evet, ezgi benim için değerliydi, çok değerliydi
    ama bi şekilde bazı şeylere inandırılarak sevdim ben onu,
    murat'ın, o kazadan önce ezgi'yi çok sevdiğimi, ona aşık olduğumu söylemesiyle,
    eski yaşantıma dönmek istememle sevdim ben ezgi'yi.
    ama 1 gecede her şey değişmişti.
    içimdeki boşluğun sahibi ezgi değil aslı'ydı.
    ve ben dün gece yeniden bulmuştum onu.
    çok garip duygular hissediyordum.
    ezgi'nin murat'a da haber vereceğini bildiğim için aramadım murat'ı.
    babamı aradım.
    o da hemen açtı telefonu.
    -baba. dedim
    -nerdesin oğlum. dedi babam da merakla.
    -istanbul'a geldim baba, bi arkadaşın yanına, apar topar çıktım evden, sana da haber veremedim kusura bakma. dedim
    babam nedenini anlayamadığım bi şekilde heyecanlanmıştı.
    -ne, istanbul mu? kimlesin, nerdesin, kimin yanındasın, iyi misin? dedi panik bir şekilde.
    -baba noluyor, sakin ol. dedim şaşırarak.
    -iyi misin oğlum? dedi babam.
    -iyiyim baba, neden iyi olmiyim, arkadaşımı ziyarete geldim. dedim
    -geliyim mi seni almaya? diye çok saçma bi teklifte bulundu babam.
    -baba asıl sen iyi misin? dedim
    -ne zaman döneceksin. dedi
    -yarın bir gün dönerim her halde baba, azcık kafa dinliyim, keyfim yerinde, merak etme. dedim
    -iyisin di mi? dedi tekrar.
    -baba iyiyim merak etme. dedim biraz da olsa sinirlenerek.
    babamı bana karşı ilk defa bu kadar üstüme titrerken görüyordum.
    anlam verememiş, çok şaşırmıştım.
    -tamam oğlum, çok kalma olur mu? dedi
    -olur baba, görüşürüz. dedim
    -dikkat et kendine. dedi ve telefonu kapattık.
    babamın bu konuşmalarına anlam verememiştim,
    25 yaşındaydım ve daha önce bir çok kez il dışına çıkmıştım.
    ama babam hiç birinde bu kadar tedirgin olmamıştı.
    başımın ağrımaya başladığını hissettim.
    ya açlık ya sinir ya da ikisi birden threesome yapıyordu beynimle.
    aslı'nın ne zaman geleceğini bilmeden öylece bekliyordum vermiş olduğu söze güvenerek.
    saati 1 etmiştim ki çok şükür çağdaş geldi.
    hem çok acıktığım hem de sigaram olmadığı için gelmesine çok sevinmiştim.
    -ooo günaydın bilader. dedi çağdaş.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 92.
    0
    birsey sorcam ilk partları 30 dakikada 1 atarken neden şimdi 12 dakikada attın 12 dakikada atabiliyosan neden az önce30 dakikada bir attın
    ···
    1. 1.
      +1
      keşke entry girmeden önce sana attığım mesaja baksaydın kardeşim.
      ···
    2. 2.
      +1
      affedersin :(
      ···
  18. 93.
    +9 -1
    #
    -günaydın mı kaldı, saat 1. dedim tebessüm ederek.
    -ne biliyim, yeni kalkmış gibisin. dedi
    -yok oturuyordum öyle. dedim
    -iyi bakalım. dedi
    ayakkabılarını çıkartıp elindeki poşetlerle içeri geçti.
    yiyecek bi şeyler almıştı.
    biraz sonra yanıma gelerek cebinden çıkarttığı volvo'nun anahtarlarını masanın üzerine koydu.
    -azcık kullandım da. dedi pis pis gülerek.
    "herifteki yüzsüzlüğe bak amk, insan bi sorar" dedim içimden ama sonra herifin evine çöreklendiğim geldi aklıma, sustum, bi şey demedim.
    -ne demek kardeşim, kullan tabi. dedim yalandan.
    -acıktın mı. dedi
    -biraz. dedim
    -döner aldım yersin di mi? dedi
    -severim bile. dedim yalandan
    "alt tarafı döner işte amk, ne sevicem" dedim içimden.
    maksat karnımı doyurmaktı.
    poşetten çıkarttık dönerleri.
    kağıdını soyup başladım yemeye.
    mest olmuştum amk.
    başta aç olduğum için çok güzel geldiğini zannetsem de dönerin yarısına gelmiş açlık hissim komple gitmiş ama hala doyamıyordum tadına.
    resmen az önce düşündüklerimden dolayı kendi kendimi züt etmiştim.
    -beğendin mi. dedi çağdaş
    -vallahi süper. dedim açık açık
    -virgo candır. dedi
    -öyleymiş vallahi. dedim
    dönerleri bitirmiştik.
    çağdaş cebinden çıkarttığı marlboro light paketinden 1 tane sigara alıp masanın üzerine bıraktı paketi.
    -alıyorum bi tane. diyerek pakete attım elimi.
    -ben arabanı alırken soruyor muyum amk. dedi gülerek.
    herif iyi mi kötü mü çözememiştim ama ne olursa olsun bana evini açmıştı
    ve vermiş olduğu sözü tutarsa sırrımı saklayacaktı.
    -eyvallah. diyerek sigarayı yaktım ve yemek üstü sigarasının keyfine vardım.
    liseli çocuklar gibi başımı döndermişti sigara.
    ama çok da tatlı gelmişti.
    öyle böyle akşamı ettik o gün.
    dilim varmadı çağdaş'a aslı'yı ya da caner'i sormaya.
    biraz daha üstüne gidersem herif kıllanabilirdi haklı olarak.
    sessizce gelmesini bekledim aslı'nın, ama gelmedi.
    bi kaç defa ezgi ve murat aradı ama meşgule attım.
    sonra aramalara daha fazla dayanamayarak telefonu komple kapattım.
    gece 2 gibi daldım uykuya.
    ertesi sabah uyandığımda çağdaş yine yoktu evde.
    bu sefer saat öğlen 3 gibi geldi eve.
    -vallahi bu gün yalnız bırakmayacaktım seni ama bizim çocukların eşyalarını zütürdüm. dedi
    aklıma bi şey geliyordu ama "allahım ne olur düşündüğüm şey olmuş olmasın" diyerek
    -anlamadım, ne eşyası? dedim
    -caner'le aslı, gidiyorlarmış da, eşyaları vardı burda, onları istediler. dedi
    -nereye. dedim
    -vallahi sormadım, sorsam da söylemezdi zaten caner, kaçıyordur yine bi şeylerden. dedi
    yıkıldım ulan beyler.. kalakaldım öylece..
    -ama bana söz vermişti.. diyebildim sadece...
    Tümünü Göster
    ···
  19. 94.
    +5 -1
    yarın devam edicem, iyi geceler beyler.
    ···
    1. 1.
      0
      iyi geceler
      ···
    2. 2.
      +1
      inşallah bizi yarım birakmazsin boncuk gibi yarım ali...
      ···
    3. 3.
      +1
      bu akşam viskimi açıcam, üç kadeh uzunluğunda yazarsan süper olur : )
      ···
    4. diğerleri 1
  20. 95.
    +1
    Virgo doneri ha bin kurusu gurbetteyim canım çekti
    ···