1. 26.
    0
    Bizim ülkemizde bir kadını sokak ortasında dövsen yada abartmıyorum öldürsen kimse sesini çıkartmaz ama sen aynı kadını sokak ortasında öpmeye kalksan toplum sana inanılmaz şekilde tepki gösterir. işte o ülkede tam tersiydi. Hiç unutmam gecenin sonunda yanlışlıkla kuzenimin eski sevgilisi ile birlikte olmuştum ki kızı benle tanıştıran da kuzenimdi. Hocaları ile içki içen dertleşen öğrenciler, hocalarına şakalar yapan öğrenciler çok harika bir ortamdı. Sınırsız özel içkiler, kokteyller muazzam bir tanışma partisiydi. Onun haricinde çoğunlukla enişteme işyerinde yardım ederek geçiriyordum. Sözde harçlığımı çıkartıyordum. Bide unutamayacağım bir anım da o yarı yıl tatili sevgililer gününde denk gelmişti. Ve kuzenlerin okulundaki ispanyol bir kız beni o akşam evlerine yemeğe çağırmıştı .Bende kuzenime, “kızın ailesi için bi sıkıntı falan olmasın mı? Sonuçta yabancı birisi evlerine gidecek, bide benim ispanyolcam da yok, ve ingilizcem de o kadar mükemmel değil” dedim. Verdiği cevap her şey den daha güzeldi. “ kız tek yaşıyor, o yüzden dert etme, dil konusunu da kafana takma, bana kalırsa neredeyse hiç konuşmayacaksınız bile”
    Bazen ülkemi mi yoksa insanlarını mı sevmediğimi kendi kendime defalarca kez sorarım. Bence ben ikisinden çok cehaleti sevmiyorum. insanların bazı şeyleri aşamamasını sevmiyorum. Bir kalıba saplanıp kalmalarını sevmiyorum. O yüzden beklide ülkemden gitme isteğim bu kadar çoktur. Yada gitme çabalarım.
    O küçük tatilin bitmesini neredeyse hiç istemiyordum, kuzenime “kuzen, olum gitmek istemiyorum lan, mülteci olacam ülkenizde, taşı yere vurup ses çıkarsam adamlar sanatçı gözü ile bakıyorlar, böyle bi yer başka nerde var” dedim, kuzenim çok üzülse de mecburen dönüşümü yaptım. Döndüm ikinci yılımın ikinci dönemi beklide o tatilden daha da güzeldi. Çok hoş bir kızla tanıştım. Çoğu kişiye göre güzel olmayan, çoğuna göre fazla bir özelliği olmayan yada ne bilim sıradan biriydi, özellikle kankalarıma göre sadece birlikte olmak için çıktığım birisiydi. Okuldaki arkadaşlarımın düşüncesi de pek farklı değildi. Ama beklide onların göremediği bir şeyi görmüştüm ki onun güzelliğini yada kalbini size anlatmama kelimeler yetmez, anlatmak ta istemiyorum kıskançlık duygularınız kabarmasın diye. Çok farklı bakıyordu. Gözleri ile gülüyordu. Her bakışı farklı bir anlam taşıyordu. ilk başlarda çok farklı yaklaştım. ilk başlarda koruyucu bir şekilde yaklaşmıştım, onunla ilgileniyor, ona bunu hissettiriyor, çok güzel sözlerle etkiliyordum. Her anında ona yalnız olmadığını hissettiriyordum beklide en önemlisi onun üzerinde çok fazla oyun oynuyordum. Kelimelere cümlelere yada davranışlara ne tür tepkiler verdiğini ölçmeye zekasını denemeye çalışıyordum. Çok garip sadece özel insanların anlayacağı sorular soruyordum. Sonra bir ara yemek yerken başka bölümden bazı kişilerin onun hakkında çok kötü şekilde konuştuklarını duydum. Özellikle bir kız hakkında konuşulmayacak şeylerdi. Bu olaydan ona bahsetmiştim. Çok kızmıştı. Ona benim halledebileceğimi buna itirazı olup olmayacağını sorduğumda, bana zarar gelebileceğini ve uğraşmamam gerektiğini söylemişti. Bense onu dinlemedim tabiî ki, çocuğu buldum, arkadaşlarının yanında oturuyordu. Ona mümkünse birkaç dakika konuşabilir miyiz? Diye ricada bulundum, o da beni kırmadı ve onu bölümlerinin tuvaletine zütürdüm. Çocuk ne olduğunu bile anlamadan olayı anlattım ve çocuğu biraz hırpaladım, orda beni tahrik edecek sözlerde bulunmuştu. Öyle ki bu sözler o kız hakkındaydı. Orda çocuk akıl almaz bir şekilde yumruğuma kafasını vurmuştu, izahı biraz zor bunun. Neyse yere düştü ve tehdit etmeye başladı, çok soğuk kanlı bir şekilde aldığım dersleri orda kullandım, “etkili konuşma sanatı”. Çocuğun duymak istemeyeceği ne varsa hepsini söyledim. Ve tabiî ki kaldığım ilde edindiğim arkadaşlardan çocuğa bir uyarı mesajı göndermelerini istedim. O gün kıza o işin hallolduğunu ve rahat etmesi gerektiğini bir şekilde ilettim.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    Aynı gün okula gittim, mesajımı alan kız beni göründe direk yanıma koştu, ve ne nasıl ne şekilde oldu diye sorular soruyordu, yüzümde bir acı vardı, elimi çok ağır bir şekilde incitmiştim, ve elimi saklamaya çalışıyordum. Sonunda anladı ve arkanda ne saklıyorsun dedi. Ona hiçbir şey olmadığını söyledim, inatla bakmak istedi, ve sonunda elimi gördü.
    Elimin hali pek iyi değildi, içerde damarda küçük bir çatlama olmuş ve kan sızdırmıştı. Beni zorla doktora zütürmek istedi, ama hayatımda en nefret ettiğim yer hastanedir. Ölsem dahi gitmezdim. Ona söz verdiğim için o gün doktora gittim. Ve doktor bir iğne ile içerde biriken kanı akıttı. Birkaç gün öyle durduktan sonra kolum tekrar düzeldi. O günden sonra daha da konuşur ve görüşür olmuştuk. ilk başlarda yaptığım şey bana çok yanlış gelmişti, onu kendime yaklaştırmamın ona zarar vermek olduğunu bile bile onunla konuşmaya devam etim. Sonunda bir gün yürüyüşe çıktık ve ondan hoşlandığımı söyledim, o gün tek yaptığı gülmekti, utancında konuşamıyordu bile. O günün ardından arkadaşımı aradım ve onun hakkında biraz bilgi edinmesini söyledim, bana babasından ailesinden telefon rehberindeki kişilerden ve erkek arkadaşından bahsetti. Şok olmuştum. Aynı gece ona yaptığımın yanlış olduğunu durumu öğrendiği ve bundan haberim olmadığını ilettim ve benle görüşmek istediğini söyledi. Yanıma geldiğinde yağmur yağıyordu, üzerinde krem rengi tüylü bir mont, altında mavi bir kot, ve pembe kenarlı beyaz spor ayakkabıları vardı. Yağmur hafif yağıyordu elinde de şemsiye vardı. Elinden şemsiyeyi aldım ve ona eşlik ettim. Şemsiyeyi ona tutup uygun sessiz bir yere geçtik. Yanıma geldi aynı şekilde aynı sözleri söyledim. Bana “nasıl ve neden olduğunu bilmiyorum ama hayatımda olman gerektiğini hissediyorum, kendimi ilk başlarda senden çekmeye çalıştım ama kimseden duymadığım sözleri söyledim, ben bunlara alışkın değilim ve bana beni çok farklı ve mutlu hissettirdin. Bu yüzden sana git diyemiyorum” oldu. Ve bende gidemedim. Benim hakkımda tüm gerçeği neler yaptığımı başıma gelen çoğu şeyi biliyordu. Biraz daha böyle devam etti, kendini bir sınırda tutarak bana zaman ayırdı, mutlu etmeye, mutlu olmaya çalıştı. Küçük tartışmalarımız oluyordu ama yinede çok iyiydi. Hiç unutamam arkadaşımı kaybetmiştim daha doğrusu benim yüzünden hayatını kaybetmişti, satıcının birisi bizim mahalleye girmiş ve arkadaşımı parkın ortasında bıçaklamıştı. Gece de bu kızla mesajlaşırken bu haberi öğrendim gecenin üçünde direk fırladım koşarak otogara gidiyorum. Beni arıyor açmıyorum, o kadar sinirliyim ki kötü şeyler söylemekten korkuyorum. O sinirden birkaç gün buna yanıt veremedim. Cenazeye gittiğimde arkadaşlarımın tepkisi çok tuhaftı, ölen çocuktan çok benle o kızı konuşuyorlardı, daha çok onlardan uzaklaştığımı söylüyorlardı. Beklide haklılardı, beklide insan oluyordum. Artık fısıltılar azalıyordu, kana olan susuzluğum azalıyordu. Beni değiştiriyordu. Küçük sürprizlerle küçük ama tatlı anılarla zaman çok hızlı geçiyordu. O benim için çok farklıydı, Bu sanki..yer çekimi gibi .Tüm merkezin değişir. Bir anda seni gezegene bağlayan şey yer çekimi değil o olur. Onun için her şeyi yapabilir, her şeyi olabilirsin. Bir arkadaş,bir kardeş,bir koruyucu. Ondan ne olmamı istediğimde asla cevap vermedi.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    0
    rezerved
    ···
  4. 29.
    0
    Ne? Arkadaş mı? koruyucu mu? Asla bu cevabı alamadım. Ve bu duruma daha fazla katlanamamaya başladım, sonuçta yaptığım ve yaptığı büyük bir yanlıştı. Normalde okuldan ayrılma kararı almıştım, hem ondan uzakta olurum hem de işleri büyütürüm diye düşündüm. Bu yüzden çok önemli bir karar aldım ve kendimden uzak tutmaya çalıştım. Bir tartışma yaşadık, sonunda arkadaş kalabileceğimiz bir şekilde ona veda ettim, hiç pişman değildim sonuçta yine yanımdaydı. Dört ayımı hiç olmadığım kadar mutlu geçirmemi sağladı, kendimi ne kadar tutabileceğimi görmemi sağladı. Tatillerde arkadaşlarımın yanına gidersem yapacağım şeyler belliydi sırf onun için, sırf sadakatimden dolayı arkadaşlarımın yanına gitmedim, neredeyse 4 ay hiçbir kızla birlikte olmadım, onu da geçtim bir yakınlık bile kurmadım. Ama okul tatil olduğu zaman evime döndüm, okulun bitimine yakın kendime bir ev almıştım, ve o ev için eşyalar bakıyordum. Çok mutluydum, ama planım farklıydı, o evi daha güvenli bir yer olarak düşünüyordum, eve sadece perde ve saksı aldım. Anlayacağınız işimi daha da büyütmek istiyordum. Tatil bitimi ilk yaptığımız iş intikamdı. Kana kan. Arkadaşımızın intikdıbını almalıydık ki aldıkta. Ama işlerin büyümesi ile olaylar da büyüdü. Birisi bana geldi ve görüşmek istediklerini söyledi, ve beni kaçırmayla karışık bir araba ile aldılar, beni bir bara zütürdüler korkmamamı ortamın kalabalık olduğunu orda bana bir şey yapamayacaklarını söylüyordu, işin tuhafı onlara aynısını ben söyledim. Benden yaptığım yanlışa karşılık bir iyilik istediklerini söylediler. Bense kabul etmedim, benden alabilecekleri ya da bana verebilecekleri bir şeyin olmadığını söyledim, bana sonra görüşeceğimizi söyleyip beni yolladılar. Aradan birkaç gün geçti ve arkadaşım ile bana zarf geldi zarfın içinde fotoğraflar ve yazılar vardı. Fotoğraflar o çok değer verdiğim kıza aitti. Yazılarda onla ilgili yazışmalarımız hatta telefon konuşmalarımızdan parçalar içeriyordu.
    ···
  5. 30.
    0
    Mesaj çok açık ve netti. Ben anlaşmayı kabul ettim, bunun son ve ilk olduğunu söyledim. Anlaşma şöyleydi, elime bir paket gelecek o paketi yan ildeki bir adrese zütürecektim. Bu iş sonunda çok da iyi para teklif ettiler. Paket bana geldi ama işin tuhafı takip edildiğimin farkındaydım. Bilgisayar çantamı aldım ve yola çıktım. Tren istasyonunda tam trene binerken birkaç kişi geldi ve “sivil polis, çantanı açar mısın?” dediler. Açtım ve bilgisayarı görmelerine rağmen iyice alt üst edene kadar aradılar. Trene bindim ve yan il de indim. Yan ildeki akrabalarımı ziyaret edip tekrar döndüm, kimsenin aklına meslektaşlarını aramak gelmez tabiî ki, arkadaşımı polislik sınavına sokmam burada çok işe yaramıştı, üniformalı bir polisi neden arasınlar ki ? sonuçta malı teslim ettik ve 80.000$ aldım. Çok temiz paraydı. O parayla beraber bankadan kredi çekerek ikinci evimi aldım. işler çok iyiydi ama bu yediğim tehdit dindirilecek cinsten değildi, bunun tekrar olmayacağını garanti etmeliydim, ve hayatımda belki de sayılı hatalarımdan birini yaptım. Bazen yaptığın şeyin ne kadar yanlış olduğunu bilirsin ama buna rağmen yapmak zorunda olursun ya, bende onu yaptım, kıza mesaj yazdım, onu tanıdığım için nelere tepki vereceğini çok iyi biliyordum, mesajı sağdan soldan duyduğum laflarla acıtasyon yaparak toparladım. Ve tamda beklediğim cevabı aldım. O kadar güzel bir cevaptı ki o gelen cevap üzerine sadece oturulur ve derin bir nefes alınırdı. Ama yapamadım, çünkü telefonumun dinlendiğini biliyordum, onu aradım ve ağza alınmayacak hakaretlerde bulundum. Çoğuna göre bu kadarı yeterdi, özellikle arkadaşlarım bile bu yaptığıma tepki gösterdiler ama bununla da yetinmedim, herkesin duyması görmesi ve bilmesi için özenerek çekildiği resmini aldım, üzerine hakaret mesajı yazıp çoğu kişini görebileceği bir yere koydum. Sonuçta çok ileri gitmiştim, o kızı sevmeyen arkadaşlarım bile bana tepki gösterdiler. Birkaç hafta konuşmadılar bu olanların benim hatam olduğunu söylediler. Sonuçta bir şeyin inandırıcı olmasını istiyorsan herkesten önce kendin inanmalısın, inanmadığın bir şeyi başkasına inandıramazsın. Çok sevdiğin insanları korumak için bazen kendini onlardan uzak tutmalısın, bunun en iyi yolu bazen budur. Bende bunu yaptım işte, kendimden uzak tuttum. Şuana kadar işe yaradığını da görüyorum, bu olay ardından bir çok tehdit aldım ama hiçbirinde onu kullanamadılar.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    Gerçeği susturup, yer altına gözseniz bile, o büyüyecektir. O yazım mahvolmuştu. Gördüğüm her kızın yüzü ona benziyordu, arkadaşlarım her zaman ki gibi bunun yolunun kızlardan geçtiğini söylüyorlardı, büyük partiler verdiler, sarhoş kızlar, arkadaşlarım, dans, eğlence… Ama bir kızla değil birlikte olmak yüzüne bile bakamıyordum. Yine de ne kadar yüzsüzsem artık etkisi 3 ay kadar sürdü. Tekrar eski ben olmuştum. Ama buradan çıkardığım bir ders vardı. Ona da bir sözüm vardı. Bu işleri yerine koymam gerekiyordu. Bana çok güzel bir soru sormuştu, ilerde çocuğun sana sorduğu zaman, “ baba: sen bu aldığın çoğu şeyi nasıl kazandın?” sorusuna ne cevap vereceksin? Sırf bu sorusu yüzünden bir evimi arkadaşlarıma çok az bir ücrete kiraladım, o kira ile de diğer evimin kredisini ödüyorum. Evde bir şeyler yetiştirme işine uzun bir süre ara vermiştim. En iyi bildiğim yolu yapmam gerek diye düşündüm, temiz para, haklı kazanç. Arkadaşlarım da olayın farkındaydılar ve paralarının çoğunu üzerime yatırdılar. Baya yüklü bir miktardı. Onları yüzüstü bırakmak istememiştim. Gelecekle ilgili bir yatırım yapmamışlardı. Ve çıtım, kazandım da. Onlara bi yaz daha dağıtacakları para çıkmıştı, birkaç müsabakada daha az para iler girdik, yine kazandık. Sonlara doğru daha da enerjik hissediyordum, çok hızlıydım, çok formdaydım. Ve yine ringe çıktım ama bu sefer farklıydı. Kollarım kalkmadı, enerjim bitti, yumruk yiyordum ama ayakta kalmaya çalışıyordum, daha önce çok kötü darbeler almıştım ama bu kadar acı çekmemiştim. En ufak darbede bile canım yanıyordu. En sonunda darbe almadan acıdan bayıldım. Arkadaşlarım beni hastaneye zütürdüler, ilk başlarda fazla zorladım ondandır falan diyordum. Ama tahlil sonuçları geldi ve kolon kanseri olduğum ortaya çıktı. Hiç umursamadım, doktorum bana hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, daha dikkatli olmam gerektiğini söyledi, erken tanı konduğu için şanslıymışım. Bazen sabahları ağrılarım oluyor, beni güldüren ve düşündüren ağrılar. Diyorum ki “benim gibi birisi basit bir hastalıktan mı ölecek, hahh, hiç sanmıyorum”.
    Hayatımda bir çok kişiyi kaybettim, o kadar çoklar ki anlatamam bile. 17 ağustos da doğdum, ve herkesin yaptığı gibi doğum günümü kutluyordum. Mumları üfledim ve telefon çaldı. Depren olmuş, akrabalarımın çoğu enkaz altında can vermiş. Doğduğum gün bile lanetli. Ben nasıl olmayayım. Beni çok seven insanlara sahibim belki ama bu lanet onları da benden alacak. Beni öldüren bu hastalık yada başka bir şey olmayacak beni öldüren şey tüm sevdiklerimin benden ayrılışını görmem olacak.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    0
    güzel yazıyorsun devam et
    ···
  8. 33.
    0
    o yüzdendir belki de çoğu kişiyi kendimden uzak tutuşum. neyse okul açıldı, iyi güzel hoş. normal şartlarda okula gelmeyecektim, bırakacaktım ama aldığım tehditler olsun, etrafımdaki sıkıntılar olsun, okula devam etmemin iyi bir karar olacağını düşündüm. hem yaşadığım şehirde bulunan insanlar benim bu işleri bıraktığımı düşünecek, hem de belirli bir süre beni izleyenlerden uzak durmuş olacaktım. okula geldim ve utancımdan yüzüne bakamayacağım insanlarla göz göze geldim.
    ···
  9. 34.
    0
    kendi kendime dedim ki “git konuş,her şeyin bunlardan ibaret olduğunu söyle, her şeyin onun için, mutluluğu için olduğunu söyle ve gerçekten tanıdığı insanın o sözleri söyleyecek birisi olmadığını söyle” ama işte o yüzü bile kendimde bulamadım. işin kötüsü beni böyle bir insan olarak tanımış olacak ve elimden hiçbir şey gelmiyor. ondan uzak durmam gerek, planlarımı batırmamam gerek, hayatını mahvetmemem gerek.
    ···
  10. 35.
    0
    insan da çıkıp diyemiyor, benim yüzünden senin yada ailenin başına bir şeyler gelebilir. benden ne kadar uzak, o kadar mutlu. esperanza ya küçük mutlu bir yuva ve onu her zaman güldürecek insanlar diliyorum. bu yaptıklarımdan dolayı benim de artık vicdanım var ve hayatta olduğun için de rahat. birini seviyorsan onu özgür bırakmaya hazır olmalısın. neyse zaman ilerledikçe kendime yapacak şeyler buluyordum. hastalığım şiddetini arttırıyordu, aldığım ilaçlar hem işe yaramıyor hem de saçlarımın rengini değiştiriyordu. çok gıcık bir durumdu. saçlarım önce sararıyor ilerleyen zamanlarda kızıla dönüyordu. kendimi spora yazdırdım, doktor kontrolünde diyet ve spor yapıyordum. zaman geçsin diye hem ingilizce hem de almanca kursuna gidiyordum. ayrıca cilt bakımım için kremler alıyor ve lazer epilasyonuna gidiyordum. sosyal hayatımı etkilememeye çalışıyordum.
    size hiçbir şekilde ailemden, yanımda ki insanlardan yada kendimle ilgili bilgi vermedim, sizin okuduklarınız sadece sizin anladığınız kadardır, benim yazdıklarım kadar değil. keşke tanımasaydım dediğim hiç kimse olmadı benim, sadece keşke beni tanımasına izin vermeseydim dediklerim oldu.
    cehennemden geldim, ve yine cehenneme gidiyorum. eğer gerçekten, acı çekmekten zevk alıyorsan sakın korkma cehennemde bile mutlu olabilirisin.”
    rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerekir ve yalnızca günahları olanların tanrı’ları vardır. dünyada öyle aç insanlar var ki, onlar tanrı’yı ancak ekmek biçiminde görürler. dürüst olmaya çalış ki bu dünyadan bir düzenbaz daha eksilsin.
    ve size sesleniyorum. ben kötü bir insan değilim. size göre kötü de olsa, bir işim var, hayatımı da seviyorum. neden cuma günümün yarısını camii ye giderek cehennemde nasıl yanacağımı dinlemek için harcayayım ki?.
    ···
  11. 36.
    0
    size hiçbir şekilde ailemden, yanımda ki insanlardan yada kendimle ilgili bilgi vermedim, sizin okuduklarınız sadece sizin anladığınız kadardır, benim yazdıklarım kadar değil. keşke tanımasaydım dediğim hiç kimse olmadı benim, sadece keşke beni tanımasına izin vermeseydim dediklerim oldu.
    cehennemden geldim, ve yine cehenneme gidiyorum. eğer gerçekten, acı çekmekten zevk alıyorsan sakın korkma cehennemde bile mutlu olabilirisin.”
    rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerekir ve yalnızca günahları olanların tanrı’ları vardır. dünyada öyle aç insanlar var ki, onlar tanrı’yı ancak ekmek biçiminde görürler. dürüst olmaya çalış ki bu dünyadan bir düzenbaz daha eksilsin.
    ve size sesleniyorum. ben kötü bir insan değilim. size göre kötü de olsa, bir işim var, hayatımı da seviyorum. neden cuma günümün yarısını camii ye giderek cehennemde nasıl yanacağımı dinlemek için harcayayım ki?.
    ···
  12. 37.
    0
    http://youtu.be/IvqkRldt2hc
    ···