Senelerdir sözlükteyim, çok hikaye okudum. Bazıları uydurma bazıları gerçekti. Ama bugün liseden itibaren yaşadığım şeyleri anlatıcam. Dinleyen 2-3 kişi olursa başlarım.

Not: inanmayacak huur evlatları gelmesin tamamen gerçek hikayedir.
(Bazı yerlerde 31inizi ben çekicem bazı yerlerde ağlayacaz panpalarım)

2-3 bi şey yazın başlayam

2-3 yaşam belirtisi şuku cugu bi şey atın yeter duvara anlatmayım panpalarım

Hikayede konu alacağım süre 6-7 yıllık bi süre o yüzden çoğu şeyde detaya girmiyorum ilginizi çekecek şeylerde detaya giricem yoksa bu hikaye 100 sayfa gider uzatmaya gerek yok içimizi döküyoruz

Okul açılmasına 2-3 hafta kalmıştı. Buse ile msnden konuşup muhabbet ederdik büyük ihtimalle beni seviyordu. Ama benim öyle şeylere inancım yoktu. Ergenliğin getirmiş olduğu duygular ve isteklerle dolarak Buseyle konuşuyordum. Geceleri ise onu düşünerek uyuyordum. Fazla güzel bi kız olmamasına rağmen aşırı şekilde çekiciydi ve sanki 40 yıllık pornstar gibi hareket edip baştan çıkarıyordu. Henüz liseye geçmemize rağmen akranlarım (Buseyle ben de dahil) gibiş sokuş konularıyla Haydar Dümen gibi doluyduk.
Busenin beni temiz sevdiğini düşünüyordum ama aklının bi kenarında da benimle yatmak olduğunu biliyordum.
Akşam yemeğinden kalkmıştım ki içeriden gelen msn sesiyle elimi yıkamadan odama geçtim. Zaten elim yemek olmamıştı elle yenilecek bi şey yoktu. Msne baktım. Buseydi. Zaten altı üstü 3-4 kişi vardı konuştuğum.
"Çok sıkıldım çıkalım mı yaa" yazmıştı.
Parkın kenarında buluşalım dedim. Üstümü değiştirdim saçımı taradım ve hepimizin bildiği halı sahaya doğru yürümeye başladım. Kasap Hamdi bininin yanından geçerken her zamanki bakışmamızı yaptık ve geçtim. Parkın köşesine geldiğimde bekliyordu beni fakbadiciğ.. pardon Buse bekliyordu beni.

Okuyan herkes bi cugu şuku bi şey yapsın sayımızı bilelim ben seri partlıyorum sarj bitene kadar

Bi iki şuku cugu bi şeyler atın seri seri part atayım panpalarım ağlamalı ve ciksli yerleri yoğun yaşayacaksınız garanti veriyorum

Okuyanlar bi kendini belli etsin ruh gibi okumayın amk bi şuku yanıt atın

Dudağımı dişleriyle çekerek emiyordu ve bu beni daha çok tahrik ediyodu. Ellerimi kalçalarından ayıramıyordum. Sertliği ve büyüklüğü beni uçurmuştu. Az daha okşasam olduğum yerde boşalacaktım. Eliyle ellerimi çekti ve boynuna koydu ve kucağımda bana doğru dönüp ayaklarını belime sardı. gibim adeta içindeydi. Altında siyah dar tayt vardı. gibim delip geçecek gibi tayta baskı yapıyordu. Diliyle dudaklarımı ıslatıp dişleriyle emiyordu. Uçurmuştu beni titriyordum. ikimizde alev topuna döndük ve terlemiştik. Terlerimiz birbirine karışıyordu ve katbekat tahrik oluyordum. Dar taytın içindeki taş gibi zütünü gibime bastırıyordu ve sürtünmeye başladı. Dudaklarımı bıraktı kafasını havaya kaldırdı. Ellerimle belinden tutup bende bastırıyor taytın üzerinden sürtünüyordum. Havaya bakarak inliyordu. Birden titrek ve kısık sesiyle:

Buse: Du dur lütfe... ahh lütfen dur. Ahh
Ben: ımmmh
Buse: taytım ıslansın istemiyorum duralım lütfen.

Bi anda aklıma dışarda olduğumuz dank etti ve durduk.

O ilk dışarı çıktığımdaki tayfayla samimileşmiştik. Şişman binle aram kötüydü ama diğerleriyle anlaşırdık. Ve akşamları tüm tayfa gösteri alanında otururduk. Bazı akşamlar ise Buseyle yürürdük parkta.

Buseye bırakmıştım kendimi o zütürüyordu bizi yine yürüyorduk her zamanki gibi. At gibi fiziği vardı demiştim ama cidden yaşına göre çok dolgun ve dik göğüsleri, dik sıkı kalçaları vardı. Beni benden alıyodu. Voleybolcu ve yüzücüydü. Neyse aşağı doğru yürüyorduk. O gün biraz enerjisizdim ve yorulmuştum yürürken.

Ben: Oturmayacak mıyız canım yoruldum birazcık
Buse: Az daha yürü be ölmezsin. Dedi ve ciksi şekilde gülümsedi

https://encrypted-tbn0.gs...0UH320gpcsi3Pw_NNmEqF1zPG bunun gibiydi gülümsemesi

Sabah erkenden gitmişlerdi. Kalktığımda yoklardı. Kalktım dolaptan reçelimi çıkardım. Yarım ekmeğin arasına döşedim. Dolaptan şeftalili meyve suyunu da çıkararak krallar gibi kahvaltımı yaptım. Kahvaltıdan sonra da pekmez shot attım. En sevdiğimdir panpalar deneyin efsane oluyor. Doğal pekmezi shot bardağıyla için. Ah canım çekti amk. Her neyse

Çıktım sahaya indim. Haftasonu olduğundan gib kırıkları yine toplanmıştı. Buselerin tayfa da ordaydı. Onlarla çok konuşmuyorduk artık. O yüzden sahaya girmeyip aşağı parka doğru yürümeye devam ettim. Kimseyi bulamadım canım sıkıldı ve evin yolunu tuttum.
(Bu sahadaki tayfa varya aptal huur evlatları yaz kış kıyamet demeden hep ordalardı amk gib kılı kadar beyinleri yoktu başta samimi gelmişlerdi ama buseyle konuşmayı kesince hepsi kuduz köpek gibi oldular bana karşı neyse işte)

Eve gidiyordum ve kasabın oraya gelmiştim. Yine ters bakışmak için kafamı çeviriyordum ki kapıda polisleri gördüm. gib kırığı hamdinin yüzü asık konuşuyordu. Anneni gibeyim hamdiii diye bağırdım. (içimden) Ve gülümseyerek eve geçtim.

Anlatma gibtir git

CK: Gel otur.
Dedi ve yanını gösterdi. En azından ben öyle anladım. Oturdum. Ortamdaki diğerleri aralarında konuşuyordu ama ben o züt kalkıklığıyla pek bi şeyi umursayamıyordum. O sırada aklımda binlerce şey kuruyodum ki:
CK: Hey dinliyo musun sen yaa
Ben: Dalmışım pardon
CK: 3. Söyleyişim ama Buse ben senin adın ne?
Ben: cesurabeyyy
Buse diye devam edeceğim karıştırmayınz
Buse: Memnun oldum
Ben: (Aralarında konuşanlara bakıp hakkımda konuşuyolarsa analarını tez zamanda gibeceğimi bildirmek istiyordum)
Buse: Hep böyle misin?
Ben: Nası
Buse: Suskun
Ben: Galiba evet

Asosyal suskun bi çocuk olabilirdim ama nerdeyse bebekliğimden beri dövüş sporlarına ilgim vardı. Hiç salona gitmemiş olsam bile evde kum torbasında çalışıp akşamları babamla taks maçları izlediğimiz oluyordu. Bu yüzden kendime güvenim vardı bu konularda. Biraz da bu yüzden zütüm kalkmıştı sanırsam.

Yanına geldim ve her zamanki gibi boynuma sarıldı. Ve her zamanki mekana doğru yürümeye başladık. (Mekan da uzun bi yürüyüş parkı kenarlarda banklar çardaklar ağaçlar çimenler falan var anlayacağınız gibi)
Büfeden bi şeyler almak için yürüyordum ki kolumdan çekti beni.
Buse: Bi şey almayalım boşver bugünlük böyle olsun.
Anlamadığım şekilde bi farklılık vardı ama itiraz etmedim.
Ben: Öyle olsun bakalım.

Yürümeye devam ettik. Parkı betimleyeyim dostlarım. Yokuş aşağı inen bi yoldan girişi var. içeride karmaşık uzun bi yol var her yere giden. içeri girip dümdüz giderseniz solda yapay nehir tarzı gibko bi şey var. 5-10 dk yürüdükten sonra sol tarafa doğru köprülerle geçilen piknik alanları vardı yanlış hatırlamıyorsam. Hepsi ayrıydı köprüyü geçiyosunuz boş bi çimenlik bi çardak etrafı yapay su işte. Hayal etmeye çalışın az amk. Ve sol tarafta da dağımsı bi şey vardı üzerinden de yapay şelale akıyor. Park sabahları baya kalabalık oluyordu herkes kahvaltı için geliyodu ama akşamları üst gösteri alanı dışında her yer tenha oluyodu ve baya büyük olduğundan aydınlatması zayıftı. Özellikle aşağı taraf tamamen karanlıktı.

Üstten sahibi diyerek sadece benim yazdıklarımı görebilirsiniz dostlarım başlıyoruz.

Ortaokulu bitirmiştim. Takdirle bitirmiştim dönemi her zamanki gibi. Çevremdekiler tarafından dışlandığım veya kendimi toplumdan dışladığım için çok yalnızdım. Her gün akşam yemeğine kadar ders çalışır yemekten sonra müzik dinlerdim. Hiç dostum veya arkadaşım yoktu ama bu beni hiç mi hiç rahatsız etmiyordu. Ailem bile çok giblemezdi. Karne günüydü. Eve geldim karneyi masama koydum ve mutfağa geçtim.
A:Annem
B:Babam

A: Eşyalarını toplamaya başla cesurabeyyy
Ben: Tatile mi gidiyoruz?
A: Ankaraya taşınıyoruz babanın tayini oraya çıktı bi ev bulduk. Telefonda konuştu baban en yakın zamanda taşınalım.
Ben: ...

Çokta gibimde değildi şehirde hiç bi şeyim yoktu. Bi hayalet gibiydim ne adımı bilen vardı ne yüzümü bilen. Odama geçtim ve değer verdiğim eşyaları (eşyalardan başka değer verdiğim bi şey yok zaten) toplamaya başladım.

Buse: Nerde oturuyordun daha önce
Ben: Aydın
Buse: Aydından Ankaraya mı hahahahaha neden ya çok kötü olmadı mı senin için
Ben: Çok bi şey değişmedi babamın işi gereği geldik.

Umursamaz tavırlarımdan etkilenmiş olacak ki elini çenesine koymuş gülümseyerek konuşuyordu. Betimlemek gerekirse fazla güzel bi kız değildi ama tatlıydı. Kahverengi uzun saçları vardı. Elayı andıran ama çok garip gözleri vardı hiç unutmam. Fiziğiyse yaşına ve tipine göre baya iyiydi. Çay bardağı gibi kızdı.

Buse: Msn kullanıyo musun
Ben: Var ama sadece var

Otururken elleriyle yerden destek alarak sağ tarafına döndü ve bi şeylerle uğraştı. Çantasından kağıt kalem çıkarmış. Bi şeyler karaladı ve verdi.

Buse: Akşamları konuşabiliriz istersen
Ben: Daha bilgisayar kurulu değil ama olabilir. Çanta ne alaka? Diye sordum
Buse: Okulla pek aram yok ailemde yaz kursuna gönderiyor ya saçma sapan şeyler işte
Ben: (Gülümseyerek) Kaçmış gibi duruyosun
Buse: Biraz öyl... (Gülümsememden etkilenmiş olacak ki duraksadı ve gözlerime kilitlendi)

Biraz kendimden bahsedeyim. Yaşıtlarıma göre bi tık uzundum. Esmer ve yakışıklı sayılırdım. En azından öyle diyorlardı. Kendimde tek sevdiğim özelliğim dişlerim ve dudaklarımdı. Çok uyumlu ve estetiklerdi bana göre. (Hala öyleler)

Evet parti(gibimsonik ama olsun) tam istediğim ve aylardır hayal ettiğim gibi geçmişti. Msnden yazışıyorduk ama yüz yüze pek konuşmuyorduk.

Yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta falan geçti üzerinden. Perşembe günü okuldan çıktım eve gidiyorum. gibtiri taktan bi mp3 çalarım vardı. Ses kısma tuşu çalışmazdı. Yürüyen pavyon gibiydim. Bangır bangır geziyorum amk. Kulaklık var ama o da taktan bi şey. Bu tarz şeylere çok para bayılmayı hala sevmem. Neyse işte gidiyorum eve manavımsı garip bi market vardı eve giderken. Köşe başında tam böyle dönüyorsun orayı ilerde park var. Sonra yokuş işte kasap falan filan sonra ev. Neyse döndüm bu köşeyi dedim ananı gibeyim bu ne. Karşımda 7-8 kişi birinin anasını gibecek gibi bekliyorlar. Ve ters ters bana bakıyolar. Büyük ihtimalle bu kişi benim. Dedim şimdi kaçsak kovalar bu huur evlatları. Ya beni beklemiyolarsa falan derken geçer giderim diye düşündüm. Kafamı çevirdim tam gidiyodum kaldırımdan

... : Baksana buraya koçum
Ben: Düzgün konuş senin ananın dıbını dizine indiririm bak huur evladı kime koçum diyosun sen diyemedim tabiki amk görmeniz lazım massaka çetesi gibi huur evlatları adamın şafağını giber bunlar neyse
Ben: (sağa sola baktım) ben mi?
... : he sen gel buraya
Ben: bi sorun mu var (sesim titriyor tabi amk)
... : lan sen ne diye muratın sevgilisiyle yatarsın bin
Ben: murat kim sevgilisi kim tanımam valla ben
... : lan gavat gizemi gibmedin mi
(Ulan anasını gibeyim püh dedim o an aklıma geldi ne olmuş olabileceği ve yiyeceğim dayağın gizeme deyip değmeyeceğini düşünmeye başladım)
Ben: valla bilmiyordum sevgilisi olduğunu ben
... : gel lan buraya oros...

Demeye kalmadan arkamı döndüğüm gibi koşmaya başladım amk. Ayağımı zütüme vura vura koşuyorum herifler iflahımı gibecek açıklamada yapılmaz bu amın evlatlarına. Ama gerçekten bilmiyodum amk vay huur gizem dedim o an ama iş işten geçmişti. Bu binler arkamdan at gibi geliyorlar yavaş falanda değiller. Ben de züt korkusundan safkan arap atı gibi koşuyorum yetişmeleri mümkün değil. Baya bi dolandıktan sonra tanımadığım bi binaya girdim ve züt korkusundan baya bi kaldım orda. Hava kararmıştı öuhtelemen 8 falandı. Yani 3 saat falan işte neyse. Çıktım sağa sola paranoyak gibi bakarak gibtirip gittim eve. Ve oturdum kara kara düşünmeye başladım.

itiraz etmedim ve yürümeye devam ettik. 15 dakika sonra falan iyice aşağılara gelmiştik. Aşırı sessizdi. Busenin nefes sesini duyabiliyordum ve hiç konuşmuyorduk. Yürürken kollarımız birbirimize değiyordu. Sol taraftaki köprüye doğru döndü bende takip ediyordum. Köprünün başındaki ufak loş ışık sayesinde köprü gözüküyordu ama inanın köprü sanki uzay boşluğuna açılıyor öyle karanlık. Köprü dediğime de bakmayın basit uyduruk kısa bi şey altından su akıyor. O da yapay ama neyse. Köprüyü geçtik ve gölete bakan banka oturduk. Başını omzuma koydu. Sıcacıktı hissedebiliyodum. Saçlarının bakımlı olduğu hissiyatından belliydi. Yumuşacık boynumda adeta yastık gibiydi. Gıdıklıyordu azıcık. Bi süre öyle kaldıktan sonra dayanamayıp döndüm ve sıcak boynuna bi öpücük kondurdum. Hemen bana döndü gözlerime bakıyodu. O karanlıkta ışık saçar gibi bakıyordu adeta. Ve dudağımın kenarından öptü. Elimden tuttu ayağa kalktı. ikimizin de eli terliydi. Sıcacık eline güvenerek ayağa kalktım bende ve 3-4 adım attıktan sonra arkasını döndü. Elimi bıraktı ve sıcak terli ellerini vücudumda gezdirmeye başladı.

Var mı dinleyen 1 kişi bile olsa devam ederim
Yoksa etmem amina koyim çıkarım balkona sigaramı yakıp çamaşırlara anlatırım

Beyler entry saatlerine bakarsanız anlayacağınız üzere gece 11-2 arası part giriyorum mesaj atıp durmayın ananıza sövmeyim 40-45 dk sonra başlıcam eve yeni geldim

Ben ise dayanamıyordum adeta alev topu gibiydim her yerine dokunmak patlamak istiyodum. Beraber orda volkan gibi patlayalım istiyodum. Kulağıma yavaşca eğildi ve

Buse: Hoşuna gidiyor muu

Konuşamadım evet anlamında başımı salladım. Ellerimi tuttu ve beline koydu. Kendi elleri ise yüzümdeydi. Yavaş yavaş yaklaştırdı kafasını. Sıcak nefesi yüzüme değiyordu. Kudurtuyordu beni şu hali. Dudaklarımızın arasında 10 cm ya vardı ya yoktu. Artık kendime söz geçiremeyip dudağına yapıştım ve emmeye başladım. ikimizde tecrübesizdik ama birbirimizi istiyorduk. Ellerimi aşağı doğru indirdim ve zütünü okşamaya başladım. Taş gibiydi ve dimdikti elimi gezdirdikçe orgazm oluyodum ve dudağını daha sert emiyordum. Beklediğim anda dudağımı ısırdı ve bende o an kalçasını sıktım. Ufak bi inleme sesi çıkardı. Ve beni yere itti. Ağacın yanına çimenlere oturdum. Kucağıma yan şekilde oturdu ve boynuma sarıldı. Elleri terlemişti ikimizde sıcacıktık ve terliydik. Bu daha çok kudurtuyordu ve dudağımı son kez yaparcasına emiyordu.

Yavaşça kanepeden kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Hırsız olaylarından çok korkardım ve dizlerim titriyordu. Karşımda maskeli birini görsem olduğum yerde bayılabilirdim. Korkarak odalara bakıyorum sırayla ve uyuyan kardeşim dışında kimseyi göremedim. Daha çok korktum. Kapıya doğru gittim ve dışarı baktım. Kapıda kimse yoktu. Arkamdan ayak sesi geldi ve kolumda bi el hissettim. Aniden refleksle arkamı döndüm. Kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Döndüğüm gibi refleksen bağırdım. Karşımdaki annemdi. Ben bağırınca o da korkmuş olmalı ki:

A: Bi şey mi oldu cesurabeyyy!!!
Ben: Kapı açıktı sizi de göremeyince korktum nerdeydiniz?
A: Balkondaki borudan su kaçırıyordu baban tesisatçı çağırdı kapı açık kalmış korkacak bi şey yok dedi ve gülümseyerek balkona gitti.

Sabah sabah ödüm takuma karışmıştı söverek yatağıma doğru gittim. Güzellik uykuma orda devam edecektim.