1. 1.
    +3
    evet beyler dinlemek isteyenler için gece saat 00:30'da başlayacağım. bir arkadaşıma facebook sohbetten uzun bir kızmını anlattığım için elimde hikayenin büyük bir kısmı mevcut.
    ···
  2. 2.
    +2
    Evet beyler dersimiz bittikten sonra hemen otobüs durağına gittik. Bu arada bende gün için gayet şık giyinmiştim. Çünkü mcdonalds müdürlerinden biriyle tanışacaktık, sonuçta parası olan bir adam. Belki mezun olduktan sonra açıkta kalırsam bir şekilde mcdonlads'tan iş kapatabilirim gibi bir şeyler düşünmüştüm. Gelen ilk otobüsle hemen mcdonalds'ın olduğu yere gittik. Hiç unutmuyorum beylero gün Van'da yılın son karı yağıyordu.

    Mcdonalds'ın önüne geldiğimizde kapının hemen yanında duran gayet şık giyimli bir adam gördüm ve kapının önünde lamborghini gördüm. Betül'e dönüp
    -"Betül ya bu arabanın sahibiyle,ya da şu içerideki şık giyimli adamla tanışacağız dedim ve unutma sevgilimsin" dedim.

    Bunları söylememle birlikte kız koluma girdi beyler ve içeri girdik biraz da üşümüştük. içeri girdiğimizde kasanın önünde 4 kişi sıra vardı beyler kasanın önünde ve ben hemen sıraya girdim. Betül beni yandan dürtüp

    +"madem vip misafiriz neden sıra bekliyorsun ki?"
    -"çalışma hızlarına bakmak istedim, bakalım şikayetim işe yaramış mı" (hafif gülümsemeyle)
    +"mantıklı" (güllerek)

    sıra bize 40 saniyede geldi, şikayetimiz işe yaramış beyler.

    Mcdonalds çalışanı sıra geldiğinde
    +"buyrun hoşgeldiniz ne istersiniz?"
    -"ben tarık bey'i görecektim"
    +"... bey?"
    -"evet benim."
    +"1 dk bekleteceğim"
    -"yine mi bekliyoruz ya" (gülerek)

    ve o şık giyimli adam yanımıza doğru yürümeye başladı, bizde ona bir kaç adım attık ve elini uzattı adam bana.

    +"Merhaba ... bey, tanıştığımıza memnun oldum"
    -"bende memnun oldum, nasılsınız?"
    +"teşekkür ederim siz?"
    -"teşekkürler iyiyim bende,bu arada tanıştırayım kız arkadaşım Betül"

    neyse işte tanıştılar.

    +"Siz uygun bir yere geçin lütfen, ben hemen geliyorum yanınıza"
    ···
  3. 3.
    +2
    evet beyler;

    Betül ve arkadaşları kutlamadan sonra benim evime geldiler. Neden senin eve diye sorabilirsiniz, hikayede dediğim gibi Betül yurtta kaldığı için ve misafir sayısı çok olduğu için evime geldiler. Ev arkadaşlarım çok sağ olsunlar o gün gayet anlayışlı davranıp arkadaşlarına kalmaya gittiler. Ben kızların geleceğini bildiğim için eve vodka tekila bira gibi alkollü içecekler almıştım. Eğlence sabaha kadar sürecekti anlayacağınız. Ama grupta iki kişi o gece alkol almadı. Ben ve Betül. Betül normalde de alkol içmezdi, bende eve hakim olmak için içmedim o gece. O gece unutamayacağım bir olay olmuştu. Tekilayı kızlar shot yaparken

    "... ve Betül için içiyoruz" demişlerdi.

    Bunu söylediklerinde ben Betül'e doğru baktım, yüzü kızarmıştı. (zaten biraz utangaçtır beyler) Acaba biz o gece alkol almadığımız için mi böyle demişlerdi, yoksa... ?
    ···
  4. 4.
    +2
    Beyler hikayede biraz geri gideceğim, çünkü bazı olaylar iç içe, karıştırarak anlatmak istemedim.

    Betül'ün doğum gününde 19 nisanda ölüm döşeğinde bile hatırlayacağı bir doğum günü sözü vermiştim. 19 nisan günü Betül'ü yurda bıraktıktan sonra eve geçince Betül'ün liseden en yakın 2 arkadaşıyla irtibata geçtim facebook aracılığı ile. Geç kalınmış da olsa bir doğum günü kutlaması yapacağımızı söyledim. Ne zaman gelebilirsiniz diye sordum kızlara. O gece hemen sınavlarını kontrol edip döndüler bana. Ortak tarih 13 mayıs çıktı. Kızlara sakın Betül'e söylemeyin diye tembihledim. Tamamen sürpriz olmasını istiyordum çünkü. Betül'ün izmir'den Van'a geçiş yaptığını söylemiştim size. Kızın izmir'den en yakın iki arkadaşına daha facebook'tan ulaştım. Onları da davet ettim 13 mayıs günü için. Onlardan da okey aldım.

    Beyler işin enteresan yanı 13 mayıs'ta benim doğum günümdü. Bir günde iki taş vuracaktık aslında. Kızları 13 mayıs cuma günü sabah 6'da otogardan aldım. Herkesin bilet saatini ayarlamıştım. 15 dakika arayla hepsi indi otogara. Topladım eve zütürdüm hepsini.
    ···
  5. 5.
    +1
    Kafeye 8'de geleceğimi söylediğim için dışarıda vakit geçirdik biraz, nerede kutlayacağımızı merak ediyordu. Şurası mı, Burası mı gibi sorular soruyordu. Bende bol bol hedef şaşırttım. Bir kafeye giriyoruz 5 dakika oturup bir çay içip kalkıp başka yere zütürüyordum. Saat 8'e yaklaştığında kutlamayı yapacağımız kafeye doğru yürüdük. Kapıdan içeri girdiğimizde önce konfetiler atılınca, ardından müzikte başlayınca önce dönüp beni öptü, sonra arkadaşlarına koştu, hepsiyle teker teker kucaklaştı.

    Ben bu doğum gününü düzenlerken açıkçası kutlama esnasında çok fazla ilgi beklemiyordum, sonuçta aylardır görmediği arkadaşlarını görecekti. iyi ki de her zamanki gibi aşırı ilgi beklememişim. Gece boyu ara ara sadece teşekkür etti.

    Bazılarınız o kadar hazırlık yapmışsın değdi mi hiç, kız teşekkürden başka bir ilgi göstermemiş diyebilir ama kesinlikle değdi beyler. Kafeye adım atarken ki o öpücük ve gece boyu yüzünde gördüğüm gülümseme bana yetip arttı emin olabilirsiniz.
    ···
  6. 6.
    +1
    tarih:16 mayıs 2011

    Hafta sonunda Ulusal bölüm kurultayımız olacaktı beyler. 20-21-22 Mayıs tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi'nde gerçekleşecekti. 16 mayıs sabahı okula gittiğimde yine kapıda karşılandım.

    +"... H.sonu bölüm kurultayı var istanbul'da, ama senin listede ismin yok? :("
    -"Çünkü gelmeyi düşünmüyorum Betül."
    +"Neden ?"
    -"Çünkü finaller yaklaşıyor ve benim vermem gereken 6 tane projem var ve hiç birine dokunmadım. Şu an başlayıp finallere akdar kalkmasam bilgisayar başından yine yetişmez, sende biliyorsun."
    +"Biliyorum ama ben istanbul'a hiç gitmedim hayatımda,sen ise o şehre aşıksın. Sen kesin gideceksin diye yazdırdım o listeye ismimi."
    -"mmm."
    +"Gel ya, beni gezdirirsin, birlikte takılırız işte."
    -"Tamam o zaman, seni mi kıracağım."

    Ve yine Betül'ün isteğiyle bir yere daha gidiyorduk. Yola 19 mayıs 2011 perşembe günü saat 17:00'de çıkılacaktı. Biletlerin parasını öğrenci topluluğu görevlisine verdik ve o topluca aldı biletleri. Van'dan yaklaşık 20 kişi istanbul'a gidiyorduk ve istanbul'un ulaşımını neresinde ne olduğunu bilen bir ben varım, bir de yakın bir arkadaşım. istanbul hikayemizde ulaşımı bilen kişinin az olmasının hayatımın değişmesinde önemli bir yeri olduğunu sizde göreceksiniz.
    ···
  7. 7.
    +1
    Bizim bölüm başkanımız saat 16:00 gibi yanımıza geldi,
    +"Gençler 5-10 dakika işim var daha sonra birlikte bir şeyler yapalım bugün. Diğer günler herkes istediği yeri gezer."

    Boynumuz kıldan ince hesabı adamın işinin bitmesini beklemeye başladık. işi bittiğinde saat 18:30'du beyler. o adamı orada iki buçuk saat beklemiştik. Aslında ben Betül'e ya boş ver şunları kaçalım şuradan kafamıza göre gezelim dediğimde "... başımızı derde sokmayalım istersen" tepkisi almıştım, haklıydı da. Adamla inatlaşmaya ne gerek vardı ki.

    Önce metro, sonra tramvay yolculuğu ile istanbul Üniversitesi'nin bulunduğu mevkiye (Beyazıt olması lazım, ismini tam hatırlayamadım nedense) geldik. Bizim hoca hadi burada inelim geze geze Eminönüne gider balık-ekmek yer dağılırız dedi. O balık ekmek yiyoruz diyor ben ise kafaları yiyorum beyler. Çünkü benim planım Bebek sahilinde takılmaktı o gece. Hocanın yanına yavaşca yanaşıp;

    "Hocam biz acıktık, Eminönü'ne geçiyoruz. Orada bekleriz sizi." dedim ve sorun yok cevabını aldım. Bizde tramvaydan inmeyip Eminönü'ne kadar gittik. Oturduk yine bir yere. Bizimkileri beklemeye başladık. Geldiklerinde saat 23:30'du. Sabır taşı denilen şey bende çoktan çatlamıştı. Yaklaşık 20 kişi o zaman için tek alkolsüz olan yer oturup muhabbet etmeye başladılar. Biz dışarıda oturup devam ettik keyfimize. Gruba katılmadık. Saat 23:50'de dayanamadım ve yanlarına gittim.
    ···
  8. 8.
    +1
    Şu an dinleyen kişi yok ama ben yine söylemek istedim. Uykum geldi, yatıyorum. Yarın işlerim olduğu için hikayeye bir günlük ara veriyorum. Dikkat edin kendinize.
    ···
  9. 9.
    +1
    evet beyler bu gece için son bir entry girip yatıyorum. bu gece 23 şubat gününü bitirme amacım vardı. bunu son bu entry ile gerçekleştireceğim.

    mcdonalds'tan çıktıktan sonra kar altında bir süre daha yürüdük. Betül'ün spora gittiği yer çok yakın olmasına rağmen Betül yanımda kalmıştı. Yarım saat kadar dışarıda yürüdük. Biz yürürken kar durdu ve deli gibi rüzgar esmeye başladı. Ayaz var. Nasıl donuyorum ama erkekliği bırakmıyorum. Betül üşüdüğü için montumu bile verdim ona. Saat 19:20 gibi spor salonunun önüne geldik.

    +"dışarıda çok üşüdün, gel burada biraz oturalım, ısın biraz sonra çıkarsın" dedi.
    -"tamam" dedim ve bir süre de orada konuştuk.

    Beyler nasıl oluyor bilmiyorum ama kızla birlikte takılırken nedense hiç susmuyoruz ikimizde. Konuşacağımız şeyler hiç bitmiyordu. Sürekli yeni bir muhabbet çıkıyordu.

    Saat tam 19:35'te ben kalkıp çıktım spor salonundan. Sınıfımdan geçen seneki grubumdan arkadaşlarıma yemek sözüm vardı zaten. Onların yanına geçtim hemen.

    23 şubat gününden sonra her gün Betül'le takıldık beyler. Sabah sekizde fakültede dersimiz var örneğin. derste birlikteyiz, dersten sonra gidip bir yere oturuyoruz. birlikte yemek yiyoruz. birlikte geziyoruz. gece 12'de ben kızı yurduna bırakıyorum. 23 şubattan sonra 10 haziran 2011 tarihine kadar yani son finalimizin olduğu güne kadar günler böyle geçti.

    Bundan sonra sadece özel günleri anlatacağım. Her günü kafeye gittik oturduk, o kola içti ben meyve suyu cinsinden anlatmak istemiyorum.

    Herkese iyi geceler. Uyku problemim olmazsa yarın öğleden sonra burada devam edeceğim hikayeme, yazamazsam gece 00:30 gibi buradayım yine.
    ···
  10. 10.
    +1
    hikayen güzel panpa
    ···
  11. 11.
    +1
    Evet beyler maça gitmeden önce son bir entry girmek istiyorum.

    Bizimkilerin masayı oraya doğru ilerlerken süzdüm. Baktım bizim bölüm başkanı oturmuş ortaya, iki yanında tanımadığım adamlar var. Onların yanlarında arş. gör. var. Hocanın karşısında da öğrenci asistanlar var. Öğrenci asistanlar benim bir dönem üstüm olanlardı. Hocanın tam karşısına geçip öğrenci asistanların omuzlarına ellerimi attım.

    -"Arkadaşlar kalkmayı düşünmüyor musunuz?" dedim. (Düşünmüyor musunuz kısmını hocaya doğru biraz daha sesimi yükselterek söyledim. Hoca lafı kendine söylediğimmi faark etmiş olmalı ki:

    +"... siz grubu niye bölüp gelip yanımıza oturmadınız?" dedi. O an saçma ani bir çıkış yaptım.
    -"Hocam ben sizin yüzünüzü görmek zorunda değilim. Zaten Van'da her gün görüyorum" dedim ve devam ettim.
    -"Farkında mısınız bilmiyorum ama ayarlanan KYK yurtlarının erkek öğrenciler için son giriş 23:30, kızlar için ise 00:00. Şu an saatimiz ise 23:50. Hadi ben istanbul'da gece başımın çaresine bakabilecek durumdayım. Kızlar yurda giremezse ne olacak, ya da gece dışarıda kalırsak başımıza bir şey gelirse bu durumdan kim sorumlu olacak?" dedim. Hoca kıpkırmızı kesilmişti beyler, ağzını bıçak açmıyordu. Tam o sırada öğrenci asistanlardan biri lafa girdi.

    +"... giriş saatini neden bu kadar dert ediyorsun, ayarlarız o saati." (çocuğun ismi ahmet'ti.)
    -"Ahmet hatırlıyor musun bilmiyorum ama sabah yurda geldiğimizde ilk iş yurt müdürünün odasına gidip bu konuyu konuşmaktı. Adam son giriş 23:30 deyip kestirip atmadı mı, buyur sen söyle. Hem ben istanbul'a 3 günlüğüne gelmişim, bu aşık olduğum şehirde geçirdiğim her saniye önemli, bugün hocam sağ olsun ki bütün zamanımı yedi o kampüste."

    Beyler hoca morarmaya başlamıştı artık, hemen başka bir öğrenci asistan lafa girdi.

    +"... sen istanbul'a canın sıkıldıkça geliyorsun zaten. Sabahtan beri tüm adresleri sen tarif ediyorsun bize, her yerini biliyorsun ara sokakları dahi. Daha neyini gezeceksin." dedi.

    -"Bu kez kendim için değil, arkadaşım için geldim, ilk defa istanbul'a geldiğini söyledi bana. Bunun için buradayım." dedim Betül'ü göstererek.

    Hocaya doğru tekrar dönüp baktım, adamın ban bakışlarından korkmuştum. Cidden çok ürkütücüydü. Tekrar söz alma gereği hissettim.

    -"Hocam bakın sizinle bir sorunum var ve gelip yüz yüze aktarıyorum size, şu an dışarıda bekleyen arkadaşlarım size küfrediyor. Arkanızdan küfür etmek yerine gelip derdimi anlatıyorum size."
    +"Seninle görüşeceğiz ... " dedi.
    -"Görüşelim hocam, her zaman konuşabiliriz. Bu arada saat çok geç oldu yurt için, üstelik bir önceki gece yolculuk yaptık son derece yorgun ve uykusuzum, herkese iyi geceler ben kızları yurduna bırakacağım artık. Gidiyoruz biz." dedim.

    Beyler hocayla o güne kadar aram iyiydi. Arada odasına giderdim, çay kahve bazen yemek bile ikram ederdi. O görüşeceğiz lafından sonra hiç görüşemedik (:

    Kızları kyk yurduna bıraktıktan sonra Çırağan adliye sarayının orada ki kaldığım kyk yurduna geldim. Gece saat 3'tü. Yurda girdim Betül'e ben geldim mesajını atıp direk yattım.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +1
    yemeklerimizi yerken bir süre sonra konuşup tanışmaya başladık. Kızın yatay geçiş yaptığını söylemiştim. ifşa etmemek amacı ile izmir'den geçiş yaptı diyelim kız için. memleket neresi vs. derken konu konuyu açtı beyler. Biz saat 18:40'a kadar muhabbet ettik tanıştık Betül'le. Bu arada ben Betül'e bakarken arka tarafı da görebiliyorum. Müdür sürekli bize bakıyor, muhtemelen bölmek istemiyor konuşmamızı, arada çalışan elemanlar bir isteğiniz var mı diye yanımıza geliyorlar. Saat 18:40'ta müdür yanımıza geldi

    +"... bey k.bakmayın ama benim 7'de toplantım var çıkmam gerekiyor, gideceğiniz bir yer varsa bırakabilirim, dediğimi yanlış anlamayın istediğiniz kadar oturabilirsiniz"

    arkamı döndüğümde lamborghini'nin dörtlüler yanıyor beyler. Betül'e dönüp

    -"hayatım biz fakülteye mi gidecektik?"
    +"benimde 7de sporum var, unuttun mu yoksa"
    -"aa evet, spor ne tarafta, oraya gidelim"
    +"hemen yan taraf ama."

    içimden küfretmeye başladım. müdür beye dönüp

    -"biz de şimdi kalkıyoruz, buralardayız her şey için teşekkür ederiz"
    +"ben teşekkür ederim, yine bekleriz"

    sonra bizde kalktık beyler mcdonalds'tan.
    ···
  13. 13.
    +1
    geçip bir yere oturduk beyler, o masa hala aklımda mk. hiç çıkmıyor ki. Van'a gitsem yine o masaya gidip yemek yerim.

    Betül'le yan yana oturduk, müdür geldi karşımıza oturdu. o gün olaydan bahsettik biraz.

    +"ne iş yapıyorsunuz? sanırım işiniz şehirlerası mesajınızda bir çok şehire gittiğinizi yazmışsınız"
    -"öğrenciyim ben (betülle ikimizde gülüyoruz) sadece gezmeyi çok seviyoruz"
    +"gezmek güzel, keşke bende üniversite okurken gezebilseydim,iş hayatına atılınca gezeerim diyordum ama olmuyormuş" (adam ben öğrenciyim deyince çok rahatladı beyer, muhtemelen iş adamı falan sanmış.)

    +"peki, size ne ikram edelim size. aç mısınız?"
    -"bugün dersimiz çoktu, öğle yemeği yiyemedik henüz (gülerek)"
    +"peki ne istersiniz o zaman?"
    -"hayatım ne istersin?"
    -"... " (utandı mk)
    -"peki o zaman ben double köfte burger istiyorum büyük boy olursa sevinirim, hayatım sen ne istersin"

    mc chicken söyledi,iyi hatırlıyorum.

    Beyler biz söyledik adam elemanını çağırıp oğlum siparişler bunlar git getir demedi ve siparişlerimizi kağıda yazıp gidip sıra bekledi ve elinde tepsilerle döndü. tepsileri önümüze bırakıp
    +"ben az sonra tekrar döneceğim yanınıza"

    Betül adam gittikten sonra bana dönüp
    +"sen naptın bunlara, resmen tapıyorlar"
    -"nazar etme ne olur, şikayet et seninde olur" (gülüyoruz)

    beyler yemeğe başladık. Betül'e dönüp hayatımın en saçma cümlelerini kurdum.

    -"Betül seni buraya çağırdığım için aklından bu çocuk bana yazıyor tarzında şeyler geçmesini istemiyorum, çünkü ben asla kendi sınıfımdan biriyle çıkmam, bu hatayı daha önce yaptım, sevgili iken sınıfta hiç arkadaşım kalmadı, ayrıldıktan sonra eski sevgilinle aynı sınıftasın. çok kötü bir duygu oluyor" dedim. dilimi eşşek arısı soksaydı da demeseydim bunları.
    +"... " hiç bir şey söylemedi beyler.
    ···
  14. 14.
    +1
    betül bana moral vermeye çalışıyor, ama ben ilk andaki şoku üzerimden atınca gayet normal bir şekilde hayatıma devam etmeye başladım. üzüldüğümü düşünüp teselli ediyordu ama aslında ben onu teselli ediyor gibiydim.

    okula beraber gitmelerimiz de devam ediyor tabi sürekli. 2011 yılı YGS başvuruları başladığında sınava girmek istedim. Bunu da ilk Betül'le paylaştım.

    "-Betül ben şu YGS'ye girip şansımı denemek istiyorum."
    "+Geçen sene sınıftakilere hep geçiş yapmak istediğini söylemişsin. Bu sınava girmenin sebebi geçiş yapmak istemen mi?"
    "-Evet geçen sene bu tarz söylemlerim oldu ama, bu sıralar geçiş yapma gibi bir düşüncem yok"
    "+Sınava benimde giresim var."
    "-Gel birlikte kayıt olalım."

    O gün gittik birlikte kaydımızı yaptırdık sınava.
    ···
  15. 15.
    +1
    Sınav 27 mart 2011 tarihindeydi. 26 mart sabahı telefonum çok erken saatte çaldı. Saat dokuza yaklaşıyordu.

    "-Efendim Betül"
    "+... ben çok stres oldum yarın ki sınav için, uyuyamıyorum bile."
    "-Niye stres oluyorsun, yerin garanti. öylesine sınava gireceğiz ama yine de istersen geleyimbugün iyi vakit geçirelim?"
    "+Tamam iyi olur ya."
    "-Unutmadan söyleyeyim, kahvaltı yapma."
    "+tamam."

    Yataktan çıktım duş aldım, hazırlandım ve çıktım evden. Saat 10 gibi aldım kızı yurdundan. Ne yapalım diye sordu. Tabiki kahvaltı yapacaktık. Beyler o güne kadar gittiğimiz yerler hep kalburüstü mekanlardı. O gün biraz farklılık yapasım vardı. Beyler van tepesine zütürdüm kızı. Simit çay peynirden oluşan bir kahvaltı yaptık o gün.

    "+... o kadar kahvaltı yaptık, bu en güzeliydi." dedi. bende çok iyi hissetmiştim kendimi.

    Kahvaltıdan sonra birlikte sinemaya gittik. Saat erken olduğu için baş başa film izledik. Filmden çıktık go-kart yaptık. Oradan lunaparka gittik. Birlikte yemek yedik. Tam hava kararırken şehrin en yüksek binasına çıkmak geldi aklıma. Çıktık o binaya. Birlikte gün batımını izledik. Güneş battıktan sonra şehir ışıklarını izledik bir süre daha. Daha sonra da indik. Yarın erken saatte sınav olduğu için ben Betül'ü kaldığı yurda bıraktım. bende eve geçtim.

    O güne kadar birlikte geçirdiğimiz en güzel gündü beyler.
    ···
  16. 16.
    +1
    Evet arkadaşlar sabah 8'de dersim olması sebebiyle yatıyorum. Yarın öğleden sonra biraz yazabilirim. Gece yine bu saatlere kadar onlinem ama.
    ···
  17. 17.
    +1
    Betül afallamıştı biraz. Bende bu arada karakalem çalışmasını poşetinden çıkardım Betül'e göstermeden. Arkamdaki insanlar görüyordu karakalem çalışmasını. Tüm masalar bize kilitlenmiş, bende etrafa baktığımda farkettim. Sanki evlenme teklifi bekliyordu herkes. Ben daha sevgili olmak için gereken konuşmayı yapamamıştım. :(

    Daha sonra Betül'ü biraz meraklandırıp verdim hediyesini. Biliyordu istanbul'a ne kadar aşık olduğumu. Aslında açılmaya çok yaklaşmıştım.

    -"Buyur bakalım Betül. Bu da benim istanbul'um"
    +"Çok teşekkür ederim, hayatımda ilk defa böyle bir şey alıyorum, gerçekten çok ama çok teşekkür ederim, insanın karşısına kolay kolay senin gibi biri çıkmaz, iyi ki benim karşıma çıktın."
    -"Senin için her şey yapılır ya, sende iyi ki benim karşıma çıkmışsın, ama bunlar bir şey değil. Geç kalmış olan doğum gününde daha da şaşıracaksın."

    Yanıma oturup öptü bir kez beni beyler, ben kendimden geçtim, bulutların üzerinde yürüyordum sanki. Aşık olduğunuz kişi yanınızda olduğunda bile nasıl mutlu oluyorsunuz, aşık olanlar bilir böyle şeyleri.
    ···
  18. 18.
    +1
    Dediği gibi çok çabuk hazırlanmıştı. 10 dakika içinde aşağı indi. Yanıma yaklaşıp gözlerime bakarak;

    +"doğum günün kutlu olsun." dedi.
    -teşekkür ederim."

    kafama sokayım ki sadece teşekkür ettim. tutup öpmem gerekiyordu aslında, ama aşk insanın aklını başından alıyor işte. Bende bir deli aşıktım artık iyice.
    ···
  19. 19.
    +1
    Beyler evimiz çok genişti. 135 mt2 idi. Benim odamda 4 çekyat 1de yatak vardı. Baya genişti yani. Salondan geniş bir odam vardı. (: Herkesin yatıp dinleneceği yeri ayarladım, hatunlar uyurken ben de kendi işlerimi yaptım, öğle saatlerine doğru balkona rakı sofrası için kullandığımız masayı attım. ilk defa amacı dışında kullandık o masayı ve kahvaltı hazırladım. Hazırlıkta yapmıştım gelecekleri için. Çok zengin bir kahvaltı menüsü olmuştu.

    Saat 1 gibi uyandı bizim kızlar, kahvaltımızı yaptık. Dışarı çıktık,hep aklıma takılan bir olay oldu dışarıda gezerken. Betül'le birlikte şehrin en yüksek binasına gidip gün batımını izledik demiştim ya, bu kızları da oraya zütürdüğümde içlerinden biri tam aşıklar için yapılmış bir yer. Betül anlattı da buraya gelmişsiniz yoksa çıkıyor musunuz dedi. Ben de gülerek yok daha değil gibisinden bişey söylemiştim,ama bunu göz kırparak söylediğimi hatırlıyorum. Kızlara Van'ı gezdirdim, 10 kişilik doğum günü pastamızı pastaneden aldık, daha önceden parasını verdiğim konfeti ve süsleri de gidip aldık. Sonra ben kızları saat 6 gibi kafeye bıraktım, tabi organizasyonu da yapmıştım kafede. Kafenin canlı müzik çalınan kısmını kapatmıştım. Müzisyen arkadaşlara biz içeriye girdiğimizde happy birthday çalmalarını söylemiştim. Çalışan elemanlara konfetileri vermiştim. Daha sonra ben kafeden ayrıldım Betül'ü almaya gitmek için.
    ···
  20. 20.
    +1
    O gece sabaha kadar eğlendik. 15 mayıs 2011 pazar günü kızları geldikleri yerlere postaladık. Bütün hafta sonunu birlikte geçirdik. Çok eğlendik.

    hafta sonu boyunca içimi burkan tek konu Betül'le her zamanki gibi yalnız kalamamaktı. Ama arkadaşlarını özlemiş. Yüzündeki gülümseme hafta sonu boyunca bunu belli etti, bana da onun mutlu olması yetti.
    ···