/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 83.
    +6
    ilçeye gittiğimizde hoca bizi bekliyordu. Perişan haldeydi 4 günün 3 günü yolda geçmişti. Gözleri şişmiş sanki saçları iyice ağarmiş gibiydi. Buruk bir şekilde selam verip arabaya bindi. Öznuru toprağa verdi ailesi hiç bir açıklama yapamadım dedi. Tam birşey daha söyleyecekken yutkundu söylemedi. Köye varınca yine bir karışıklık vardı. Hay allahım yine birilerine bişey oldu dedim. Arabadan inince Firdevs hoca koşarak Timur hocam kübra yok dedi.. Nasıl yok diye sorunca hocam basbaya yok çantası bavulu yok kızım dedi burdan en yakın yer 1 saat bu kız çantayla bavulla nereye gidecek iyice baktınız mı her yere dedi.. Bende aramaya başladım artık köydeki evlere de girip bakmaya başlamıştık yoktu. Hiç bir evde yoktu.. Karakolu arayıp haber verdik ertesi gün yürüyerek gideceği her yere bakıldı ama hiç bir iz yoktu.. Çaresizlikten artık birbirimizi öldürme noktasına gelmiştik. Timur hoca akşam saatlerinde benmi çağardı gel biraz konuşalım dedi.
    ···
  2. 82.
    +5
    Belki de eda haklıydı ilaç almam gerekiyordu. Yanıma öğrencilerden birini alarak Hocayı almak için ilçeye doğru yola çıktım. Artık tek başıma gidip gelmeye zütüm yemiyordu... Hocayı alıp bütün bu olanları anlatacaktım akşam kazı evinde ve gibtir olup gidecektik...
    ···
    1. 1.
      0
      hızlı hızlı
      ···
  3. 81.
    +4
    Uyandığımda mutfaktaydım. Eda başımdaydı.. Ne oldu bana noldu dedim. Ortalıktan kaybolduğunu farkedınce odana baktım yoktun bende buraya geldğini düşünerek peşinden geldim. Üst katta kendi kendine dua okuyordun koluna değip ne oluyor diyince bayıldın. Bende seni buraya taşıdım 45 dakikadır ayılmanı bekliyorum dedi. Ne yapmaya çalışıyorsun allah aşkına başımıza neler geldi sen hala napmaya çalıyorsun diye bağiriyordu. Bana sigara getir dedim takmadı hala devam ediyordu. Bana sigara getir diyerek son avazımla bağirdim.. Hayatımda ilk kez eda'ya bağiriyordum... Gidip sigara getirince doğrulup bir sigara içtim kimsenın haberi var mı bu durumdan dedim yok dedi herkes uyuyor odasında Timur hoca'da telefon açtı merkezdeymiş ilçeye minibüsle gelecekmiş ordan onu alacakmışşın dedi. Odadaki kadını gördün mü dedim kanlı bebeği gördün mü dedim ne kadını ne bebeği yine saçmalamaya başladın diye çıkıştı. Bu aralar çok koşuşturdun pgibolojin allak bullak ilçeye gidince git eczaeneye ilaç al dedi... yine mi hayal görmüştüm acaba o tabuttaki bebek arabayla çarptıgım bebek mıydı kan revan içerisindeydi. Kadın abimin rüyamda söylediklerini söylüyordu ne söylüyordu...
    ···
    1. 1.
      0
      up up up seri yaz seri
      ···
  4. 80.
    +5
    Hemen çıktım derin bir nefes aldım ve odanın kapısını açtım. Açtığımda sırtı dönük simsiyah elbiseli bir kadın önünde birşey sallıyordu. Abimin rüyamda konuştuğu dilde aynı zamanda birşeyler söylüyordu... Bu kadının burda ne işi var bu kim diye aklımdan geçirirken bir anda bana döndü önünde ufak bir tabut, tabutun içinde kanlar içinde bir üç gözlü bir bebek, hemen geri geri yürümeye bildiğim bütün duaları okumaya başladım.. Bütün damarlarım çekilmişti...
    ···
  5. 79.
    +4
    Üst kata korka korka çıktım. Merdivenler çökecek diye aklım çıkıyordu. Üst kata girdiğimde ufak hafif karanlık bir hol vardı hemen merdivenler bittiği yerde ışık sadece tavana yakın ufak bir pencereden giriyordu. duvarda nohut ve mercimeklerden yapılmış süsler vardı. ( iplerle birbirlerine bağlanmış ) sesi dinlemeye başladım ama o kadar sessizleşmiştiki ortalık kalbimin sesini duyuyordum. Ulan arkadan biri falan gelir bizimkilerden bi bö der falan oracıkta ölürüm diye düşünüyordum. 2-3 dk ses falan olmayınca sol taraftan teker teker odalara girmeye karar verdim. ilk oda bomboştu hiç bir tane eşya yoktu ikinci odada sadece kazan ve ocak vardı... o ara yan odadan tekrar ses geldiğini fark ettim. kalbim durucaktı artık..
    ···
  6. 78.
    +7
    öğleden sonra sıcak iyice kendini ortaya çıkarttıgında herkes kaldıgı yerlere çekilmişti. Bende koynuma sokup eve gittim. Kapıyı açtıgımda ortalık incintı. ilk girdiğimde herşey yerli yerindeyken şimdi sanki birşey aranmış gibiydi. Direk aklıma kübra geldi. Kahpenin kızı amacın ne hepimizi öldürtmek mi istiyorsun diye içimden sövüyordum. Salona girip kumaşları hemen duvara asıp kapıya yöneldim. Üst kattan bir ses geldi duraksadım. Fare ya da yılandır dedim kendi kendime ama ses belli bir ritimle sürekli tekrar edince çıkayım bakayım ne olcak dedim hem gündüz gözü hem herkes etrafta bi seslensem duyarlar en kötü ihtimalle diyerek kendimi cesaretlendiriyordum. Bu iş artık bir yerde bitmesi gerekiyordu.
    ···
    1. 1.
      0
      la cengiz allah aşkına hızlı yaz
      ···
  7. 77.
    0
    Dewamkeeee
    ···
  8. 76.
    +8
    Akşam 7 gibi mardinden savcı geldi, öznuru kaldırıp ceset torbasına koydular herkes ağliyordu. Daha sabah beraber kahvaltı yaptıgımız insan şimdi hareketsiz torbada yatıyordu. Timur hoca firdevs hocaya kazıyı emanet ederek ambulansla gitti. 4 gün boyunca hiç birşey yapmadık sadece günlük rutin işleri yaptık zaten oda arkadaşları perişandı Eda biraz kendini toparlamıştı. Ya sen haklıysan ya anlattıkların doğruysa diyordu bana ikide bir oda kafayı yemek üzereydi. Öznur'un naaşını ailesine teslim etmek için timur hoca gitmişti zonguldağa. Geldiğinde herşeyi anlatacaktim kafaya koymuştum artik. Ya bana inanacakti ya da ben eda'yı alıp kazıdan basıp gidicektim. Kübra ruh gibi ortalıkta dolaşıyor ekibin onu suçladığını düşünüyordu ama kimse öyle bir imada dahi bulunmamıştı. Kendi kendine acziyet yaratıyordu ve bütün ilgiyi kendine topluyordu. Bana göre tamda istediği buydu bilerek yapıyordu bunu. Ben boş bir vaktimde herkes kendi halindeyken kumaşa yazılı duaları aldığım eve zütürmenın planlarını yapıyordum kimse görmeden...
    ···
  9. 75.
    +4
    kalabalığa girince eda'nın deponun önünde ağladığını gördüm. Öyle bir rahatlamıştım ki anlatamam. Eda iyiydi peki ya ne oldu ? Timur hoca perişan bir halde çardakta oturuyor. öğrenciler sağa sola dağılmış haldeydi. Hemen koşup Eda'ya noldu dedim ? ne bu kalabalık, nerdesin sen cengiz nerdesin dedi öznur öldü dedi. şok geçirmiştim noldu dedim nasıl dedim.. Açmanın kenarından düşmüş boynu kırılmış ambulans gelemeden son nefesini vermiş öznur olduğum yere çöktüm.. Allahım neler oluyor ne yaşıyoruz biz dedim. Sen nasılsın iyi misin nasıl oldu kendi kendine mi düştü dedim derinlik en fazla 3 metreydi nasıl oluyorda boynu kırılıyor.. Eda saat 3'te işçileri yolladıktan sonra kübra ve öznurla A3 açmasının temizliğini yapıyorlarmış, Timur hoca eda'yı rapor için çağirdıktan sonra olanlar olmuş. Kübra şok içerisinde kenarda öylece oturuyordu yüzü o kadar soğukti ki hiç bir ifade barındırmıyordu. kübra'nın yanına gidip ondan dinlemek istedim. Savcı daha gelmemişti öznur hala düştüğü yerde bekliyordu. Kübra, öznur ölçüm yapmak için açmanın kenarlarında metreyi tutyordu o an dengesini kaybedip düştü, ilk an şaka yaptıgını düşündüm ama yanına inince öldüğünü fark ettim hemen hocaya haber verdim dedi. Benim o gün hikmet hocayla yaşadıklarım öylesine etkilemişti ki öylece manasız manasız etrafa bakınıyordum. Bu tavrın ne benim yaptıgımı mı düşünüyorsun gibisinden çıkıştı bana kübra. Saçmalama ne alaka dedim şok içerisindeyim dedim. Gerçektende şok içerisindeydim kaza olduğuna inanamıyordum her kazıda kazalar olurdu ama böylesi ilk defa gerçekleşiyordu en fazla ayak kol kırılırdı. içinde bulundugum pgibolojik durumda artık tepki veremiyordum. Aklımda Eğriağaçlı idris hoca vardi.
    ···
    1. 1.
      0
      Amk cin kübrası
      ···
  10. 74.
    +4
    Ben hemen evden çıkıp yola koyuldum epey zaman geçmişti. Timur hoca ağzima sıçacaktı muhtemelen. Minibüse atlayıp bütün bu olanların hayal olması için dua ediyordum.. Minibüsü öyle bir sürüyordum ki tarlaya uçmam an meseleydi.. Tam o esnada önüme bir hayvan çıktı frene basmaya fırsat bulamadan çarptım. allah kahretsin dedim 100 metre kadar ileride anca durabildim hemen inip geriye doğru yürümeye başladım ne olduğunu tam olarak görmemiştim aniden yola çıkmıştı yarım saat aramama rağmen hiç bir şey bulamamıştım. Arabaya döndüm ön tampon kan içindeydi tekrar döndüm hiç bir yerde ne kan vardı ne bir iz kafayı yemek üzereydim.. Atladım arabaya köyün girişinde geldim. Heryerde insan vardi ne oluyor dedim kendi kendime. Ambulans askerler allahım birine bişey olmuştu. Yüreğim çıkacakti yerimden ne olur o olmasın ne olur eda olmasın minibüsten inip gözlerimle her yeri o an taradım edayı sağlam görme ümidiyle ..
    ···
  11. 73.
    0
    devam bitirmezsen katilin olurum
    ···
  12. 72.
    +6
    Kapıda ayakkabılarımı giyerken bir poşet içerisinde rabia bana getirdi. içini açıp baktıgımda kumaşlar ve abimin defteri vardi. Ayakkabıların zaten birini giymiştim hemen çıkartıp hikmet amcanın yanına gittim. Evladım kumaşlar bana getirildi onları 1 haftadır bütün şerlerden temizledim artık pürü pak oldular gidip alıgın evin duvarlarına as o evin mensupları artık huzur içinde olacaklar. Sen aracıydın bana getirdin onları bende görevimi yaptım dedi. Peki ya defter bu defteri nerden buldun bu istanbulda bizim evdeydi abimin defteri dediğimde, annen baban artık güvende onlara azaplı bir ölüm olmayacak bu işte aracı olduğun için bu cinni kitabın daha fazla size zarar vermesini Allahu-tüeala istemedi. inanılır gibi değildi kafayı yiyecektim. Neler oluyordu minibüsle kaçıp gitmek istedım. çıldırıcaktım.. Son olarak dediğim köye dediğim hocaya git o sana ne yapacagını söyleyecek dedi.
    ···
  13. 71.
    +5
    Sonra hikmet amca düzgünce anlat dediğimde O kumaşları getirdiğin ev varya dedi, Orası vakti zamanında çok büyük günahların işlendiği evdi.. Nerden geldiği bilinmeyen zengin bir aile 100-200 yıl önce üçgözler köyüne yerleşmiş. Bu köydeki şerden habersiz bütün köye yardımlar yapmışlar ihtiyaç sahiplerine sahip çıkmışlar. O döneme kadar büyücülerden medet uman insanlar bu ailenin babasına bir sevgi beslemeye başlamışlar. Şeytan ve çocukları bu durumdan çok rahatsız olduğu için bu eve kara büyüler yapmışlar. Bir anormallık olduğunu sezen adam eve allah kelamları asmış, her türlü şerden allaha sığınmış. Büyüler o kadar kuvvetli yapılmış ki o kumaşların altındaki figürler koyucu duaların gücünü kırmaya başlamış, Evin çocugunun içine giren habisler o evin korunmasını kırmak için kumaşların altına bu figürleri çizdirlermiş.Şerriler eve girdikten sonra evin babasını delirtmiş ve bütün aileyi babalarına kıydırtmışlardı dedi. Bunlar çok tehlikeli evladım bunlar yaradıcıyla kendini eşit gören, insanları balçıktan gören kendilerine medet umar hale getirmek için her türlü laneti yapan şerrilerdir. Bunlardan uzak dur. Bunları dinledikten sonra içinde bulundugum kötülüğün farkına vardım. Peki abim dedim abimin ne alakası var dedim. Yüzüme acımayla karışık bir ifadeyle onuda eğriağaç köyünden idris hocaya sor dedi. idris hocada kim demeden hadi geç kaldın diyerek bana kapıyı gösterdi. Tam çıkacakken rabia kızım emanetlerini ver evladımın dedi..
    ···
  14. 70.
    +4
    ev tek katlı çok iyi durumda değildi. içeri girdiğimizde içeride basık bir hava beklememe rağmen ferahlatıcı bir havası vardı. Kapıyı bize kızı açmıştı 40 lı yaşlarda kapalı sıradan birisiydi. Biz küçük bir odaya geçtik yere oturduk. Kızı rabia bize ayran getirmişti. Hikmet amca başlattı anlatmaya, eşini ikinci çocuğun doğumunu yaparken kaybettiğini hayattaki tek varlığının rabia olduğunu, Oda evlenip beni bırakıp gidecek diye korktugundan falan bahsetti. bende ayranın verdiği rahatlamayla mayışmıştım. Birden yükselerek hala o köyde misin dedi.
    + evet ( korkmuştum )
    - Evladım dedi sana anlattıklarıma inanmıyorsun ama dediklerim doğru, O köy yüzyıllardır mühürlü sana herşeyi anlatamam ama oranın iyi bir yer olmadığını bilmeni isterim
    + Ne yönden kötü
    - Orada araplar ve süryaniler yaşardı. bunların bir kısmı günahkar bir kısmı iyi insanlardi. bunları bana babam anlattı ben hiç gidip görmedim orayı, orada türbede var, O türbenin aslında büyücü bir kadına ait oldugunu babam söyledi ve asla o yoldan geçme bile dedi
    +Ne olmuş köyde hikmet amca vaktim az gitmem lazım dedim
    - Üçgözler köyü yüzyıllardır bu bölgenin kötülüğüdür evladım dedim. Orada her zaman şeytanın çocukları hüküm sürdü. Anlatılana göre çok uzun süredir orası kara büyülerin merkezi siz çıldırdınız mı oradasınız dedi
    +Bende biz şuana kadar birşey yaşamadık sen de yaşamamışşın hep anlatılanları anlatıyorsun dedim
    - ( iç çekerek ) Gördüğün rüyalar ne demek düşündün mü abinin intiharı ne demek senin buraya gelmen ne demek bir düşün dedi..

    Gözlerim yerinden çıkacakti ne oluyor dıbına koyim giberim şakanızı makaranızı diyip artık yeter diye haykıracaktım.. Gerçekten uyanmak istiyordum bunların hepsi rüya ve ben illa kı uyanacaktım. Abimi nerden biliyor, rüyaları nerden biliyor, acaba eda mı gelip anlattı. Edayı öldüreceğim... Sonra aklıma eda nerden bulacak bu adamı neden anlatacak diye sorular sorup saçmaladıgımı idrak etmeye çalışıyordum...
    ···
  15. 69.
    +6
    Aradan 1 hafta geçmişti. Yakub hoca işlerini tamamlayıp yaklaşık 13 tane yazıt ve 50 kadar tableti çevirmişti. Gitmeden bir gün önce gece Timur hocaya nasihatlerde bulundu. Buranın şerri ve cinni varlıklarla yüzyıllardır hizmet merkezi oldugundan bahsediyordu. Yakub hoca Arkeolojideki insanların aksine inançli birisiydi benim gözlemlediğim kadarıyla. Musevi geleneklerine önem veriyordu. Zaten kabalalık geçmişi olan bir aileden gelmesi anlattıklarına beni inandiriyordu.. Timur hoca fazla kulak asmadan dinleyip tamam tamam tabi dikkat ederiz tarzında sürekli aynı cevapları veriyordu. Yakub hoca çok geçmeden takılmadıgını anlayınca gülümseyip sustu. Ertesi gün yakub hoca ve yahya'yı alarak merkeze doğru yola çıktım. işlerin yoğunluğundan Yahya'yla rüya konusunu konuşamamıştım. Minibüste bir ara konuyu açıp sorduğumda çocuğun gözleri dışarı çıkacak gibiydi... Yarı ağlamaklı hocam geldiğim ilk 2-3 haftada hiç birşey yoktu ama son 1-2 haftadır sürekli her gece rüyalar görüyorum.. Uyanıyorum tekrar rüyadayım uyanıyorum tekrar rüyadayım rüya içinde rüyalar sürekli.Ne görüyosun yahya dediğimde, hocam köydeki evin birinde ağlayan insanların seslerini duyuyorum oraya yöneldiğimde başka evden haykırışlar bağiriyorum size siz normal işlerinizi yapıyorsunuz beni görmüyorsunuz sonra uyanıyorum tekrar aynı sonra tekrar uyanıyorum tekrar aynı rüya. Artık dayancak gücüm kalmadı dalga geçerler diye de mustafa haricinde kimseye anlatmadım.. sadece bunları mı görüyorsun dedim. yok dedi son 2-3 gündür arazide gezdiğimi kazı yaparken bir tabut bulduğumuzu görüyorum dedi... Ben iyice irkilmiş ve gerilmiştim... Yakub hoca konuyu kapatmak için her kazıda böyle şeyler olur akşama kadar güneş altındasınız kolay değil sinirleri bozuluyor insanın normaldır bu tarz şeyler dese de kendisi de anlattıklarına inanmıyordu... Mardin otogara bıraktıktan sonra ben yemek yiyip biraz kafa dağittim merkezde. 3-4 saat vakit geçirdikten sonra köye doğru harekete geçtim. yolda aklıma ilçedeki hikmet hocanın yanına uğrayıp biraz sohbet etmek geldi. ilçeye geldiğimde öğlen vaktini geçmişti saat. ilkindiye kadar beklemem gerekiyor diye düşünürken şansıma yine hikmet hoca bir anda çıkıp gelmişti. Sanki benim geleceğimi biliyordu hiç şaşırmadı hoşgeldin diyerek gel evimde sana ayran ikram edeyim dedi... yakın hemen 2 dakika arabayla dedi..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 68.
    +4
    Kazılar başladıktan iki gün sonra aniden öğrencilerden yahya bana gitmek istediğini söyledi. Nedeni sorduğumda sadece daha dayancak gücü kalamdıgını eğer izniniz olursa timur hocaya iletin ve yakub hoca'yı bırakacagınız gün onunla birlikte gideyim dedi.. Hoş karşıladım. Bu tarz durumlarda öğrencilerden illa gitmek isteyenler olurdu, Ama genelde 1 hafta içinde gerçekleşirdi bu. Biz 1 ayı geçmiştik artık herkes alışmıştı kimseden bir şikayette yoktu neden gitmek istediğini anlamıyordum. Yakın bir arkadaşı vardı mustafa ona sorduğumda hocam benden duymuş olmayın ama sürekli rüyalar gördüğünü falan bana anlattı dedi. Ne gibi rüyalar diyince tanımlamadı hocam sadece garip rüyalar dedi. Benim gördüğüm rüyalar aklıma geldi acaba yahya'damı aynılarını görüyordu.. Akşam sorarım ne de olsa diyerek kazı evine döndüm su içip elimi yüzümü yıkamak için... Çardağın altında Yakub hoca tek başına çalışıyordu. kendi kendine konuşup gülüyordu. Yanına gittiğimde abimin bana rüyamda anlattığı dilde konuştugunu duydum. Heyecandanelim ayağım birbirine girmişti.. Selam verip ne dil oldugunu sorduğumda aramice dedi. Abim bana aramice birşeyler söylemişti. Düşünüyordum neler söylediğini aklıma getirmeye çalışıyordum ama gelmiyordu imkansızdı zaten gelmesi ilk defa duydugum bir dildi. Ben kesinlikle bu durumu Timur hocaya açmalıydım. Yakub hoca bu çözümlemeri yapsın ortalık durulsun hepsini en başından atlatacaktım...
    ···
  17. 67.
    +5
    Ben bir yandan böylesine önemli bir keşfin içinde oldugumdan çok mutlu olsam da sürekli olanları başıma gelenlerin tesadüf mü yoksa başka birşey mi olduğunu düşünüyordumç. hepsini Timur hoca'ya anlatsam acaba ne olurdu ? Bu düşüncelerle tam 1 hafta boyunca boğuştum. Yakub hoca'ya ilk gün yardım ettikten sonra ertesi gün araziye tekrar çıktık, Çünkü ona kalırsa 10 gün kazıların durması gerekiyordu...
    ···
  18. 66.
    -1
    Bitirceksen bitir iki gündür bekletiyorsun alt tarafı koplaya yapıştır yapıyorsun
    ···
  19. 65.
    0
    Devam ettsene reis bak bu satte senin için geldim amk şimdi olmasa daha sonra uçar gider bu hikaye ama önce yazman gerek demi amk
    ···
  20. 64.
    +9
    Yazıtı iki işçi uçlarından tutarak getirmeye çalışıyordu, Sakın düşürmeyin diye uyarılarda bulundum.. işçiler gülerek Cengiz Hocam, bize mezar taşı taşıtıyorsun habire çarpılıp gideceğiz bize tarla işi demişlerdi.. Bende seramik yıkamak isterseniz buyrun sizi göndereyim yeni iki kişi alayım ordan dedim. Aman hocam aman dediler biz iyiyiz böyle. işçiler seramik yıkamaktan nefret ediyorlardı erkekliklerine güya yakıştıramıyorlardı, Ödleri patlasa da seramik yerine burda o korkuyu yaşamayı seçiyorlardı... Yazıtı masaya getirip yatırdığımızda yakub hoca iyice bakıp ilk kez böyle bir şey görüyorum dedi... Timur hoca gögsünü kabartarak tabi hocam dedi... inceledi aramice olan kısmı yine büyüyle ilgili ama diğeri hakkında bilgim yok. Karbon kağıdına kopyasını çıkartıp istanbulda araştırabilirim dedi. Timur hoca mırın kırın edip vermek istemedi.. Yakub hoca çok ilginç incelediğim bütün yazıtlar büyüyle ilgili burasının bir köy ya da yerleim yeri oldugundan emin misiniz hocam dedi Timur'a dönerek, Burası bence bir köyden ziyade Dönemin kahin ve büyücülerinin yaşadığı bir alan olabilir dedi. Timur hoca haklısınız henüz hiç birşey net değil işler iyice karışıyor zaten dedi.
    1 ayı geçmemize rağmen hala normal bir ev kompleksine rastlmamıştık zaten. Bu veriler Yakub hocayı haklı çıkartır nitelikteydi.. Yunan dünyasında apollon kahinlerinin yaşadığı merkezler vardı öyle bir yer mi acaba diye timur mırıldanıyordu ? timur güldü, dediki eğer öyle bir yerse mezopotamya'da ilk kez böyle bir yer bulunuyor mükemmel olur dedi... Kübra ve Eda'nın yüzünde korku heyecan karışımı bir ifade vardı ilk andan beri. Kübra bir an olsun gözlerini ayırmıyordu yakub hocadan ne söylese aklına yazıyormuş gibi bir hali vardi. Kendi Kendime 30 sene sonra bu türkiye'nın en büyük hocası olur şu ilgiye bakar mısın dedim...
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz reyiz yaz
      ···