/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 123.
    +1
    Cengiz ne tuhaf adamdın
    ···
  2. 122.
    +6
    Bir ara okuyacağim... kaybetmemek için bu yazıyı yazıyorum
    ···
  3. 121.
    +8
    reserved
    ···
  4. 120.
    +7
    rezervassion
    ···
  5. 119.
    +8
    tekrar okuyalım
    ···
  6. 118.
    +7
    Vay mk doğuda pkk'ya takılmadan kazı yapacakken cinlere takılmış adamlar.
    ···
  7. 117.
    +9
    Sağlam bir hikaye bana göre. Sözlükteki bazı yazarların aksine başladığın işi bitirmeni takdir ediyorum.
    ···
  8. 116.
    +9
    Rezerve
    ···
  9. 115.
    +19
    Üçgözler köyünde yaşananlar her zaman bir sır olarak kaldı. O gece neler yaşandı 15 arkeologa ne oldu nasıl öldürüldüler hiç bir zaman aydınlatılamadı... 2006'da hastaneden çıkan cengiz yıllarca edasını aradı... 14 nisan 2014'te kendisini asarak intihar etti... Cengiz olarak anılan şahıs samed isminde bir arkeologtur. Olaylar samedin gözünden cengiz ismiyle anlatılmıştır. Yer şahıs isimleri değiştirilmiştir...
    ···
    1. 1.
      +8
      Ulan ne hikayeydi ya nutkum tutuldu. Hep böyle olaylar kapanır zaten başka bir şey bilmezler
      Samed, Denen kişiyle senin bir arkadaşlığın olmuş muydu?
      ···
    2. 2.
      +4
      Olmasa nerden bilsin amk
      ···
      1. 1.
        +3
        Öyle değil Olum Üniversite'den ortam ortama yayılan muhabbet mi kastediyorum yoksa, bizzat Görüşmüşlügü varmı Cengiz abinin.
        ···
      2. 2.
        0
        Doğru ben taş kafalıyım biraz 😝
        ···
      3. 3.
        0
        Ya öyle deme 😁😁😎
        ···
      4. diğerleri 1
    3. 3.
      +3
      Hikaye gerçek bir hikaye değil ama bayağı uğraş verilerek yazılmış kaliteli bir hikaye birkaç yerde boşluklar olmasa çok daha iyi olabilirmiş ama uzun zaman sonra sözlükte yazılmış en iyi hikayeydi şuku
      ···
    4. diğerleri 1
  10. 114.
    +1 -3
    Ardından evde ots1 çekerken kapıda 5 zenci göründü olaylara bir tek sen şahit kalmışın gardaş diyip oracıkta yatırıp çatır çutur gibip dölleriyle boğdular

    O gün bugündür 3 ihlas 1 fatihadan şaşmadım herhangi bir olaya tanıklık eder gibi olduğumda oradan hızlıca uzaklaştım.

    Adet olsun bu da böyle zencili cinli bir anımdır
    ···
    1. 1.
      0
      bende gerçek gibi okudum yazdıklarını oçç seniii. ananı sıekyım senin ben pkklı oç
      ···
  11. 113.
    +11
    zaten firdevs hoca ve öğrencilerden ikisi bayılmıştı.. Kapı aniden bir gürültüyle açıldı öyle bir gürültü ki kafamı kaldırdım. Kapıdan gelen edaydı.. Bembeyaz bir elbesi içinde gözlerinin altında simsiyah olmuş perişan halde edaydı. Hemen ayağa kalkıp ona koşacakken idris hoca beni bakışıyla oldugum yere çökertti. idris hoca buraya gel sakın kaçmaya çalışma buraya gel diye türkçe arapça aramice bağiriyordu. Edanın adım atcak hali yoktu girdi içeri öylece bana bakıyordu. Ben artık kafamı kaldırmıştım. Hüngür hüngür ağliyordum 7 yıldır köpek gibi sevdiğim kız ne haldeydi elimden hiç birşey gelmiyordu.. idris hoca nas felak ve saffat surelerini okumaya başladı bağırarak eda kendisini duvarlara vuruyordu. Her yeri yara bere kan olmuştu.. Yürü dedi bana göstereceksin o kitabi yürü... Gelin benle dedi. Ben ayağa kalktım Timur hoca da kalkmıştı gözleri patlayacak gibiydi korkudan başka kimse gelmedi peşimizden. Eda önde yürüyor biz arkasından gidiyorduk... idris hoca bağirarak komutlar veriyordu. Kazı yaptıgımız yere geldiğimizde eda durdu. Burası mı dedi arkası dönük şekilde kafa salladı. Kaz şemhurişin kızı kaz dedi. Eda elleriyle kazmaya başladı. Aklım almıyordu parmaklarıyla kazıyordu. yarım saat kazdıktan sonra 1 tabut çıktı. Aç dedi eda acı çekiyordu aç diye bağirarak birşeyler söyledi yine Eda açtıgında tabutu, tabutta hayvan iç organları iplikler bez bebekler yazılı kağitlar domuz başları vardı. idris hoca edaya bir tokat atarak sen benimle oyun mu oynuyorsun diye bağirdi. Bana istediğimi vereceğimi dedi kurtuluşun yok . Eda gülerek vereceğim dedi ama sesi o kadar kalın ve çatallıydı ki idris hoca arapça birşeyler söylemeye başladı yine eda yerde çırpınıyordu benimle oyun oynama kaz şemhurişin kızı kaz diyordu. Bu azabın bitmez yoksa kaz. idris hoca o kadar bağiriyordu ki artık gücüde azalmıştı sendeledi düşer gibi oldu eda hemen dönüp saldıracakken muskayı görüp yine yere yattı. 1 saat geçmişti eda tekrar kazmaya başladı bir tabut daha çıktı aç dedi. Tabutu açtıgında içinde 4 tane 3 gözlü kanlar içinde erkek bebek vardı idris hoca ağlamaya başladı bunlar benim doğup ölen çocuklarım diye dakikalarca ağladıktan sonra yine kaz diye birşeyler söyledi eda yine kazdı gün artık ağarmaya başlamıştı Timur hoca yere düşmüş nefes alamıyorum diye yardım istiyordu... Eda bir tabut daha çıkardı açtıgında içinden bir kitap çıktı... Ben o an bayıldım...

    Gözlerimi açtıgımda ilçe karakolunun revirindeydim. Ahmet binbaşı başımda bekliyordu.. Hepsinin rüya olduğunu kurtulduğumu düşünüyordum.. Ahmet binbaşı,
    + iyi misin.. kendine geldiysen konuşalım
    - iyi değilim ama konuşalım buyrun
    + Dün Timur hoca bizi aradı sabah 8'de kazı evine gelin dedi. Bizde sabah kazı evine geldiğimizde parçalanmış cesetler gördük. Herkes ölüydü tek canlı sen kalmıştın neler oldu anlat
    Herşeyi teker teker anlatmıştım. idris hoca kim eda nerde dedi.. idris hoca ve edaya dair hiç bir iz yoktu. Avucunda bunu bulduk diyerek bana bir muska getirdi ordaki askerlerden biri.. Sonrasında soruşturma kapsamında ankara'da 3 ay hapis yatıp cinayetlerle bir bağım olmadıği anlaşıldı. Aklı dengesi yerinde değil denilerek 2003 ağustos'tan 2006 ekime kadar istanbul ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yattım. Daha sonra ordan kaçtım yıllarca edayı aradım. Ailesine ulaşmaya çalıştım. Hergün mardin haberlerine bakıp bir ceset bulunup bulunmadıgını inceledip bir iz bulamayınca, Türkiye'de eda'yla aynı gün doğan seda isimli insanları aradım.. Hiç birşey bulamamıştım... Olay iç işleri bakanlığı tarafından örtbas edilip insanların hepsinin doğal yollarla öldüğü kamuoyuna açıklandı.. Olay o doğrultuda şekillendirilip unutturuldu.. Olaya şahit ahmet binbaşı olaydan 6 ay sonra arabasına pkk tarafından konulan c4 sonucu şehit oldu. Yakub hoca istanbulda evinde çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti.. Olaya karışan insanlardan ben hariç herkes hayatını kaybetmişti. idris hoca ve eda'ya dair hiç bir iz bulunamamıştı... Üçgözler köyü vakasının tek şahidi ben kaldım...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 112.
    +8
    O esnada edayla 1996'dan beri yaşadıgımız süreç geldi sırasıyla her adım hızlandırılmış şekilde gerçekleşiyordu. Eda'nın istanbulda kadro bulması kübrayla arkadaş olması hiçbirşey tesadüf değilmiş meğer. Sonra bir anda kübra'nın abimi korumak için balıkesirli hoca tarafından görevlendirilen bir müslüman cinni olduğunu görmem beni bayıltma noktasına getirmişti. herşeyi izliyordum görüyordum gözlerime inanamıyordum. Abimi koruyamayan Kübra, benim edayla iletişimden sonra kendisini bana adamış. Kazıya gelme isteği edayı baskılaması herşeyin bir anlamı varmış meğersem. Ankara'da dibimizden ayrılmayışı, ben edayı ankara2ya geldiğinde o kadar çok özlemiştim ki fırsat bulsam birlikte olma hayalleri kurmuştum. Ama bulamamıştım. Zaten kazı deposunda birlikte oluşumuz bizim için ilkti. ilk birlikte oluşumuzdu belki ankara'da birlikte olsak abimin kaderini yaşayacaktım bende. Edayla depoda birlikte olduktan sonra kübranın bizi izlediğini gördüm, Bütün cinni şerrilere karşı hayatı pahasına beni korumasını izliyordum. Kübra benim için ölmüştü.. Peki neden Eda korunuyordu bu cinniler tarafından ? Bir anda bir apartman dairesinde kadın çığlıkları olan bir odaya gittim. Odada siyah elbiseli kadınlar bir kadını doğumuna yardımcı oluyordu.. iki kız çocugu doğdu, kadın kucağına alıp ya havaya kaldırıp ya şemhuriş diye bağirdi. Kadınlar sevinçliydi. Orda birine eda birine seda ismini verdiler. Eda üçgözler köyünden miydi ? artık dayanacak gücüm kalmamıştı.Tam o esnada büyük bir gürültü her yer sallanıyordu bir anda geri döndüm herkes hüngür hüngür ağliyordu idris hoca gırtlağı patlarcasına bağiriyordu...
    ···
  13. 111.
    +9
    Gece yarısı olduğunda hepimizin ortasına gelip ağlamakla karışık arapça aramice birşey okumaya başladı. Kafamı kaldırmıyordum ama herkesin ağlama sesini duyuyordum. Timur hoca bile içini çekerek ağliyordu korkudan. Bir anda oda kayboldu sadece odada ben kaldım ve ayna kaldık. Ayna televizyon gibiydi. Abimin hayatı sahneler halinde geçiyordu.. Abim nurgul ablayla yürüyor geziyor okula gidiyor eve geliyor hızlıca bütün süreç geçiyordu. Birden abimle nurgül abla bir otel odasında birlikte oldugunu gördüm. Başka bir göz bunları izliyordu... bu sahneden sonra abimin geçirdiği bunalımları görmeye başladım yaşadığı acıları düşünceleri herşeyi ben yaşıyormuş gibi hissediyordum.. Annem babamla balıkesirdeki hocaya gittiğimiz ana gittik, hocayla yaşanılan süreç anlatıkkları resmen oradaydım.. Hocanın yazıdıgı muska verdiği öğütler.. Ordan bi anda bir köy odasında gittim bir kadın doğum yapıyordu. ikiz bebek oldu biri oğlan biri kız bunların büyümesi birinin idris hoca olması birinin balıkesirdeki hoca olmasını gördüm. O an kardeş olduklarını anladım.. Hocanın koruması abimi koruması için müslüman bir cinniyle anlaşma yaptıgını gördüm.. abimin Üçgözler soyundan gelen bir kızla birlikte olması müslüman cinninin koruyamamasına sebep verdiğini gördüm.. Sonra bir anda abimin 14 nisan 1993 günü kendini nasıl astığı sahne geldi aynaya, Çektiği bütün acıları ben çekiyordum, Sandalyeye vurduktan sonra bütün çırpınışlarını görüyordum. Kurtulmak için ayağını basacak yer araması çaresizliği, gözleri yerinden çikacakti.. Bütün acılarını hissediyordum. bütün bu olanları ben izlerken başka bir gözde herşeyi izliyordu. Rüya içinde gerçekti herşey...
    ···
  14. 110.
    +2
    Aynaları tek tek eve taşıdım. Baya yorulmuştum ve açlıktan bayılacaktım. günlerdir kimse doğru düzgün birşey yemiyordu. Bütün herşeyi bir kenara bırakıp herkes yemek yemeye başladı bende karnımı iyice doyurup bi sigara yakıp dağları izliyordum. Timur hoca gelip akşam o evde birşeyler yapacakmışız hoca 9 kişi dışında herkesi odaya kapattı yine dedi. sigarayı hızlıca çekip attım yere. Hadi gidelim o zaman dedim artık ne olacaksa olsun. Kafayı yiyordum. Allahtan başka kimseden korkmuyorum dedim içimden. Ayetel kürsiyi okuyup idris hocanın yanına gittim. Evde aynaları büyük odaya taşımış onları ayarlıyordu. o Esnada bir göz işaretiyle timur hocayı dışarı çağirdim. Biraz uzaklaştıktan sonra
    +Hocam ahmet binbaşıyı arayın sabah tam 7-8 gibi buraya gelmesini söyleyin. Muhtemelen biz sabah ezanına kadar burda kalacağiz başımıza ne iş gelcek bilmiyoruz belki hepimizi öldürecek bu adam en azından 7-8 gibi askerler gelsin güvenliğimiz için dedim. Düşündü tamam sen geç ben arayıp geliyorum dedi.
    Ben tekrar eve gittiğimde herkesi bir aynanın başına oturtmuştu. 2 ayna boştu birine sen birine timur hoca oturacak kesınlıkle ben söyleyene kadar kimse kalkmayacak dedi. Çantasından safran mürekkebi çıkartıp en baştan firdevs hocanın yanına gitti. Alnına bir göz çizdi ve elllerine bişey yazdı o arada Timur hoca geldi onada anlattı Timur hoca yanıma oturdu. Herkesin alnına safran mürekkebiyle gözler çizip avuç içlerine birşey yazıyordu. Aynı işlemi banada yaptı. Herkes aynasına baksın kimse kalkmasın kimse birbirine bakmasın dedi.. Biz orda o şekilde en az 2 saat oturduk o bu geçen sürede evin her odasına gidip kendi kendine birşeyle söylüyordu. Hepimiz korkudan bayılacaktık.
    ···
  15. 109.
    +6
    ilçeyi geçtikten sonra dediği gibi yol ayrımına gelmiştim. Girip girmeme konusunda kararsız kaldım acaba kaçıp gitsemiydim bu hoca beni suçlamaya başlamıştı herşeyde, cinayetlerimi üzerime yıkar diye korkuyordum. Merkeze gidip otobuse binip gitsem herşeyden kurtulurdum ama bu seferde kaçarsam tüm suçu kabul etmiş pozisyonuna düşüyordum. illa ki polis beni bulurdu. Yol ayrımından içeri girdim dediği gibi her köyün girişinde elinde ayna olan birileri beni bekliyordu. Korkudan altıma sıçacaktım. Arapça birşeyler deyip elimdeki muskaya bakıp aynayı teslim ediyorlardı. 9 aynayıda aldım geri üçgözlere doğru yola çıktım. Edayı bulma ümidiyle ilçede 3-4 kez tur attım sokaklarda ama yoktu. Köye vardığımda idris hoca muskayı istedi avucumdan verdiğimde resmen terimden ıslanmıştı muska. Açıp baktı sonra geriye sarıp avucuna aldı. Aynaları eve taşı dedi vaktimiz daralıyor...
    ···
    1. 1.
      +3
      Dewamkeeee
      ···
    2. 2.
      +5
      sen niye bu kadar yavaş yazıyorsun lan amkun
      ···
    3. 3.
      0
      DEWAMKEEEE
      ···
    4. diğerleri 1
  16. 108.
    +2
    idris hoca ibni cuheşa'nın ismini zikrettiğinde korktugu gözlerinden okunuyordu. Başladı anlatmaya, söylencelere göre, 700 lü yıllarda arap çöllerinde insan gibüetinde yaşayan bu cinni insanları yoldan çıkartmak için Yaratıcı'dan ayırıp kendilerine iman etmeleri için bu kitabı kaleme almış. Cinnilerin hizmetkarı ya da cinni bir varlıkmış ibni cuheşa. Bir çok arap kabilesi bu kitabın gücü yüzünden çöllerde kaybolup gitmişler. Endülüs medeniyeti bu kitap yüzünden yıkıldı diye de eklemişti. Peki kitaba ne oldu diye sordu Timur hoca, idris hoca
    - Kitap dönemin alimleri tarafından yasaklatıldı ve lut gölünde hepsi sandıklarla gömüldü dedi. Babam bana içeriğinden bahsetmişti. Kitabın bir nüshası bulunup yok edilememiş . Son kitap yüzyıllardır üçgözler köyünde saklanıyormuş dedi idris hoca inanmamıştım ama bu kumaşlarda yazılanlarla örtüşüyor diye ekledi. cengiz bilerek ya da bilmeyerek tekrardan bu cinnilere hizmet etmeye başladı. Dünyaya yayılmış bu kitabın korunmasına baş koymuş ademilerin buğünkü soyları tekrardan kötülüğü hakim kılmaya başlayacaklar bu gece bu işi bitireceğim ne pahasına olursa olsun dedi. idris hocanın cocugu yoktu 7 göbektir birbirlerine aktardıkları bu ilmi kimseye aktaramamıştı bunun pişmanlığı gözlerinden okunuyordu... sonra sabah bahsettiği 9 farklı köyden 9 farklı ayna istediğini tekrar yineledi. Timur hoca bana baktı ben gözlerimle yalvarıyordum beni göndermeyin diye. idris hoca cengiz gidip alıp gelecek dedi. Ben kabul etmesem de avucundaki muskayı avucuma verince bir güç buldum. Köylerin hepsi birbirine yakın dedi ilçeyi geçtikten sonra dokuzlar diye mezra var yol ayrımında ordan gir birbirleriyle bağlantılı irili ufaklı 9 köy var hepsinin girişinde seni bekleyen birileri olacak ellerinde ayna var kırmadan hepsini al ve akşam ezanı okunmadan geriye yetiş dedi. Yanıma kimseyi alamadan yola çıktım...
    ···
  17. 107.
    +4
    Bu duvardakileri kim getirdi buraya kim astı bunları buraya diye bağırıyordu. Ben astım der demez bir tokat yedim anlamatam. Sen kiminlesin kime hizmet ediyorsun köpek diyerek tokatlar atıyordu aramice birşey söylüyordu burnum kanamıştı. Timur hoca araya girdi, Hoca hemen dönüp o kumaşları indirip kenara attı. Dışarı çıkıp bir bardak su içtim. Ne oldugunu anlamamıştım. idris hoca gelip sen kiminle birliktesin kime hizmetkarsın karşılıgında ne aldın karşılıgında ne verdın diye sürekli bağırarak birşeyler söylüyordu. hiç birşey anlamıyordum dediklerinden. Meğer hikmet hocanın bana verdiği kumaşlar farklı kumaşlarmış. Anlattım hocam ben burdan kumaşlari ilçedeki hikmet hocaya zütürdüm okuması için sonra kaybettim. Sonra Hikmet hoca bana bulduğunu söyleyip git bunları aynı yerine as dedi o aile iyi bir aile diye anlattı. Senın anllatıgın hikayeye benzer şekilde bende gelip astım. Hiç birşey bilmiyorum. Felak ve nas surelerinin oludugunu söyledi bana. idris hoca bağirarak ne Felağı ne Nası burda cinni ayetler var dedi. Tam olarak ne zaman astın dedi hatırlıyor musun . Düşündüm Öznur ölmeden iki gün önceydı sanırım. Bunu astıktan sonra olaylar başlamıştı sanırım. idris hoca ibn-i Cuhaşe\'nin Kitabü\'l Azazil kitabını duydunuz mu hiç dedi ?
    ···
  18. 106.
    +3
    Timur Hocaya dönüp, 9 farklı köyden 9 farklı ayna istiyorum dedi. Ayrıca şu eve bakacağim dedi. Bu ev babamın bahsettiği ev rüyamda gördüm dedi.. Timur hoca ayağa kalkıp beni de alarak eve doğru yürümeye başladık.. Muska hala avucundaydı.. Kapıyı tam 9 kez vurduktan sonra bismillahirahmanirrahim diyerek açtı... içerisı yıkık dökük harabeydi halideydi. olamaz dedim içimden burası böyle değildi. Etrafı inceliyordu büyük odaya yönelip içeri girdiğinde bağırarak birşeyler söylemeye başladı. Aklım çıkacakti korkudan..
    ···
  19. 105.
    +5
    Vakit geldiğinde sırtına alıp gömmeye zütürdü. Herkesin nutku tutulmuştu hiç kimse ağzini açmıyordu. Sohbetlerde her zaman yok şöyle yok böyle diye konuşanlar kim olduğu bile belli olmayan yaşlı bir hocanın her dediğini yapıyordu.. Hoca öğlen 2 gibi geldi ağlamaktan gözleri şişmişti. Herkesi toplayın konuşacagım dedi. Anlatacaklarım var herkes burda olsun dedi. Herkes kendi derdine düşmüştü Eda'yı anan bir kişi bile yoktu, jandarmaya bile haber vermemiştik. Herkes çardağa geldikten sonra konuşmaya başladı..
    - Şu türbeyi görüyor musunuz dedi. O türbe değil o bu köyün en kara son büyücüsüydü. Yaklaşık 100 yıl önce öldüğünde onu buraya gömmüşler ve türbe olarak anılmasını sağlamışlar. Bana bunu babam anlattı ona da babası anlatmış biz 7 göbektir bu çevrede hak ile batıl'ın mücadelesini vermek için uğraşıyoruz.. Kübrayı tam karşısına gömdüm şer ile hayr artık karşı karşıya dedi. Bu bölgedeki insanlar yüzyıllardır büyücülerden büyüden medet umdular Allaha sığınmak yerine ona el açmak yerine bu yola girdiler. bu köy yüzyıllardır şer ile haytın mücadelesine örnektir. Bundan 50 sene önce kadar babam bu köyden mehametli iyi birinin isteği üzerine köyü mühürlenmişti. Şer türkiyenin her yerine dağılmıştı ama uyuyordu. intikamlarını alacakları günü bekliyordu. Siz bu şerri cinnileri uyandırdınız dedi. Bu köy yüzyıllardır büyük günahların eşiği. Zamanında mezopotamya'nın en şerri cinni ehli kabalacıları burda gelip kapı açtılar tam sizin kazıdığınız yerde.
    9 Alemi burda burda birleştirmeye çalıştılar. 3 meleki 3 şeytani 3 ademi varlık deryasınının kapılarını burada açtılar...

    Bunları anlatırken herkes gözlerini kırpmıyordu bile, Yüzlerinde garip bir korku vardi. Hayatlarından vazgeçmişcesine hiç birşeyi takmıyordu kimse. Ben hem çok korkuyor hem edamı düşünüyordum..
    ···
    1. 1.
      +2
      seri seri
      ···
    2. 2.
      +2
      seri yaz panpa
      ···
  20. 104.
    +6
    Bu olanlar karşısında elim kolum bağlandı. Tek başıma nereye gidecektim. Mecbur bu işin sonuna kadar köyde kalacaktım. Hemen idris hocanın yanına gidip ne yapacağimizi sordum Köyün yanı başındaki yıkık dökük türbeyi görecek şekilde başka ufak bir tepeciği işaret etti idris hoca, bana kazma kürek verin diyerek.. öğlen namazına yetiştirmem lazım yeter bu günah dedi.. Kazmayı küreği aldı gitti gösterdiği yere. Hiç bir yardım istemedi kimse de gelmesin dedi. O esnada Firdevs hoca tek başına kübrayı yıkmaya gitmişti. Hiç bir kız öğrenci yardım etmeyi dahi kabul etmemişti. yaklaşık 1 saat sonra, idris hoca geldi üstü başı tız toprak içinde kan ter içinde soluk soluğa hazır mı yıkandınız mi dedi, Firdevs hoca evet değince, tamam dedi.. saatine bakıp yarım saat var temiz elbise giydir kızım sana zahmet dedi. Gidip gömeyim.. timur hoca biz gelmeyecek mi diye sorduğunda hayır ben tek gömüp geleceğim dedi..
    ···