1. 1.
    +3
    @19 ben amatörüm panpa, saygılar

    20. gün
    kendimi robinson crusoe gibi hissediyorum. o da yaban hayvanlarını ehlileştirip süt, tereyağı, peynir elde ediyordu, büyük tahıl ambarlarına sahipti. ama onun tek düşmanı yerlilerdi, benim ise her yanım zombi kaynıyor. öldürdüğüm örümcekler sayesinde yeniden olta ve yay, iskeletler ile oklarım oldu. iskeletlerden çıkan kemikleri işlediğimde çıkan şeyin (bone meal) gübre özelliği var, tahıllarımı hemen büyütüyorlar. böylece domuz üretmeye yetecek bir sürü havucum, inek ve tavuklar için bir çok buğday ve buğday tohumum oldu. ve tabii ki patates, pişirdiğimde kokusu bana ortaköyü hatırlatan patatesler de beni müthiş bir şekilde doyuruyordu. Ta adadan beri benimle olan sandıkta artık sadece inşa öğeleri vardı, bunun dışında fırınımın yanına yiyecek ve tarla işlerini zütürecek ayrı bir sandık yaptım.

    böylece artık yemek için dışarı çıkmıyordum. bazen sadece iskelet avı yapmak yeterli oluyordu, gübre için tabii. üzerimdeki deri çarık ve kukuletaya veda etmem gerekiyordu, bu yüzden yarın yer altına inip bolca demir, hatta bulabilirsem elmas toplayacağım
    ···
   tümünü göster