1. 176.
    0
    9. gün

    mağara girişi bir yere kadar uzanıyordu. mağaranın kıvrımlanmaya başladığı yere bu dev salonun çıkışını oluşturdum. mağaranın duvarlarına bitişik birkaç kolon diktim, yine mağara tavanında eski bir çok yapıda görebileceğiniz bant tarzı yapılar oluşturdum, bu da sanki el yapımı mağaramı ayakta tutan sütunlar varmış gibi gerçekçi bir hava kattı mağarama. aslında anlayacağınız gibi yine süsle uğraşıyordum, tek başına olduktan sonra bu kadar şaşalı bir yapıya hiç gerek yoktu. ama yapıyordum işte, sonuçta bu dünyadan kurtulmaya veya bu dünyaya birilerinin daha düşmesine dair inancım yoktu hiç.

    şimdi yine adamı hatırladım. adada bol miktarda yiyecek vardı, aynı zamanda çamurdan yaptığım evimin temelleri duruyordu. ama yeni birisi gelse kesinlikle orada yapamazdı, çünkü bir ağaç dahi yoktu. ve en yakın toprak parçası yüzmek için fazla uzaktı. ya benden sonra birileri geldiyse ve mahsur kaldıysa? adama geri dönmeliydim, ve buna bakmalıydım. bu sefer yanıma bolca ağaç fidanı alacaktım, ve bu fidanları oraya dikecektim. yaptığım ağaç evin aynısından bir tane de oraya yapacaktım. birileri gelir diye hangi yöne gittiğimi de işaretleyecektim, insanlar için oraya pusulalar, haritalar bırakacaktım. bir ender gözü daha bulmalıydım, o adaya da bir ender sandığı yerleştirmeli ve iki toprak parçasını bağlamalıydım birbirine
    ···
   tümünü göster