1. 126.
    -2
    sanırım az çok o dönem ki ruh halim hakkında kafanızda bir tablo oluşturabilmişimdir . septizmin doruklarında bir hal ancak yararlı açıdan bir kuşkuculuk değil apaçık paranoya zirvelerine ev sahipliği ediyor zihnim . kendi halimizde etrafımıza insan topluyor onlara ufak ufak şeyler söyleyip hem günü kurtarıyor hem yalnızlıktan sıyrılıyoruz . oysa öyle tuhaf bir şeydir ki bu yalnızlık , kelle sayısı artınca kurtulunacak bir halta benzemiyor . bir zaman sonra tamamen tesadüf eseri bir kızla tanışıyorum . saçma sapan bir tanışma biçimi oluyor bizimkisi , tamamen tesadüf dediklerinden . gerçi ben tesadüflere ciddi manada inanmam ve ihtimal dışı görürüm . kızın adı ayşe olsun . sanırım şu yazdıklarımı görse idi ayşe'nin çok sıradan bir isim olduğunu düşünecekti . neyse ki göremeyecek kadar uzaklarda , uzakta kalması dileği ile . her ne ise bir şekilde kendisi ile tanıştım , nasıl tanıştım ? okul çevresinden bir arkadaşımın arkadaşı idi diyelim , sanırım böylesi biraz daha doğru olacak . bir şekilde dost arkadaş ısrarları ile oturup bir konuşalıma bağladık meseleyi . daha önceden de konuşmuşluğumuz vardı ama yüz yüze hele ki ;'ben seni seversem , sen de beni sevcen mi ? ' tarzı abuk bir mesele üzerine değil
    ···
   tümünü göster