1. 26.
    +20
    bayram arefesi diye patron erken bırakmıştı beni. patronum beni severdi. ya da ben öyle düşünüyorum. acıyor da olabilir.
    şu ezik halimle beni kabul etmiş iş vermişti. babam bile yanında dolaştırmaya çekinirken patronum bana güvenip dükkanın anahtarını bile bırakıyordu..

    ilk iki gün bayram yap işe gelme diyip elime 50 lira tutuşturdu. al bu da bayramlığın olsun dedi.
    çok sevinmiştim. çıkma sırası konusunda anlaşmazlık yaşayan yamuk dişlerimle güldüm ben de patronuma.
    o manzaraya katlanamamış olacak ki yüz ifadesi değişti birden. hadi git evine dedi.

    çıktım ellerim cebimde dudaklarımla ıslık çala çala yürüyor eve dönüyordum. yanımdan geçenlere gülümseyip iyi bayramlar diyordum.
    evimizin karşısındaki bakkal tevfik abiyi gördüm. mavi önlüğüyle güzel meyveleri öne diziyordu.

    -tevvik abii iyi bayramlaaar diyip el salladım. şöyle bi görüntü oluşmuştu.
    http://25.media.tumblr.co...1fp16dFV1rqiy78o1_400.gif

    selam verip eve doğru yürümeye alışmıştım ki aklıma cebimdeki para geldi. bu sefer sadece selam vermekle kalmayacaktım bi şeyler de alacaktım.
    şu yaşıma kadar bakkaldan sadece ekmek almama izin verirdi ailem. çünkü ben elimde para olduğunda ayıp olur diye hepsini harcama zorunluluğu hissediyordum.
    para üstü almaya utanmışımdır. acırdım çünkü bakkallara. küçükken 1-2 bakkal serüvenimde bütün parayı harcayınca ailem ekmek almak haricinde göndermedi daha.

    bakkala doğru seri adımlarla yürürken tevfik abi şaşkın gözlerle işini bırakmış bana bakıyordu. epeydir görmüyordu beni.

    -büyüdün he kazım aferin dedi ve güldü.

    eheheh büyüdük be abim diyip gülümsedim ben de. tıpkı patronum gibi tevfik abinin de yüz ifadesi değişti birden.
    kime gülsem tepkisi böyle oluyordu. yere doğru baktı. sanırım o da acıyordu bana.

    abi 50 liram var ne alsam deyince tevfik abinin gözleri açıldı birden.
    gel koçum sucuklar yeni geldi diyip pahalı gıdaların olduğu yere zütürdü beni.
    sucuk yemeyeli epey olmuştu, ailemi sevindirmek istedim birden.

    -sucuk ver abim peynir falan da ver bal varsa bal ver yağ ver.

    isteklerimi sıraladıkça tevfik abinin yüzü gülüyordu. onu mutu etmek benim de hoşuma gitmişti.
    ben de gülümsedim ona. ben gülümseyince o bıraktı gülmeyi.
    - başka ne istersin koçum ne vereyim.

    bi an yaptığım alışverişten pişman oldum. ya annem kızarsa ya yine döverse beni babam diye düşünmeden edemedim.
    ama geri dönüşü yoktu artık bu yolun. tevfik abiye karşı oluşturduğum karizmamı çizemezdim.

    -yok abim eline sağlık alayım onları.

    poşetleyip elime verdikten sonra kasaya geçti ve hızlıca hesap makinesinin tuşlarına basmaya başladı.
    anlayamayacağım bi kaç şey söyledikten sonra bana dönüp 45 lira dedi.

    bi an zütümde uyuşma hissettim. elimdeki 50 liraya bakıp daha doyamamıştım diye söylendim sessizce.
    tevvfik abi de duymuş olacak ki.
    -doyarsın doyarsıııın sen ye bunları bak nasıl doyacaksın diyip kirli kahkasıyla inletti bakkalı.

    50 lirayı uzatıp mahcup bi şekilde abi k.bakma 5 liralık bi şey alamadım dedim.
    tevfik abi babacan bi tavırla
    -merak etme koçum kalsın bu, başka zaman gelince devam edersin dedi.

    bu fikir pek hoşuma gitmemişti. annemin nasihatlerini hatırladım birden. para üstünü almayı unutma sakın diye.
    sert bi şekilde tevfik abiye dönüp
    -ver lan paramı ananı giberim senin dedim.

    bu ettiğim küfüre kendim bile inanamıştım. bi an özür dilerim demek geldi içimden. ve bu fikir gittikçe mantıklı hale geliyordu ki tevfik abi ne diyon lan sen dalyarak diye başlayan uzunca bir küfür etti.

    ben bu işin sonunun iyi olmadığını hissettim ve poşetleri almak için tezgaha yöneldim. elimi poşetlere uzatmıştım ki sert bir yumruk darbesiyle yere uzandım.
    tevfik abi 50 küsür yaşında olmasına rağmen yılların verdiği tecrübe ve özgüvenle karşımda adeta jason statham'a dönüşmüştü.
    değişik vuruş stillerini üstümde deniyordu ve bunu şu filmden izledim, şunu burda görmüştüm diye açıklama yapıyordu her darbeden sonra.

    yorulup bırakmasını bekledim epey. sonra da poşetleri ve parayı bırakarak dükkandan çıktım, eve doğru koşmaya başladım.
    diğer esnaflar ve mahalle sakinleri de camlardan ne olduğunu görmeye çalışıyordu.
    esra da cama çıkmıştı.
    esraya iyi bayramlar diyip apartmana attım kendimi.

    i just wanna make you wet panpamız üşenmeyip seslendirmiş yazıyı: http://vocaroo.com/i/s1wqVQv9jTvy
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster