1. 26.
    0
    çok korkakmışsın be panpa
    ···
  2. 27.
    0
    gerçekten okudum lan nasıl biriyim ben
    ···
  3. 28.
    +1
    okudum pişman degilim
    ···
  4. 29.
    0
    fena değil panpa kendini gelistrirsen baya komik olur yani
    ···
  5. 30.
    0
    güngörende o hareketi yaparsın da bundan sonra kurtulabilir misin bilmiyorum
    ···
  6. 31.
    +20
    bayram arefesi diye patron erken bırakmıştı beni. patronum beni severdi. ya da ben öyle düşünüyorum. acıyor da olabilir.
    şu ezik halimle beni kabul etmiş iş vermişti. babam bile yanında dolaştırmaya çekinirken patronum bana güvenip dükkanın anahtarını bile bırakıyordu..

    ilk iki gün bayram yap işe gelme diyip elime 50 lira tutuşturdu. al bu da bayramlığın olsun dedi.
    çok sevinmiştim. çıkma sırası konusunda anlaşmazlık yaşayan yamuk dişlerimle güldüm ben de patronuma.
    o manzaraya katlanamamış olacak ki yüz ifadesi değişti birden. hadi git evine dedi.

    çıktım ellerim cebimde dudaklarımla ıslık çala çala yürüyor eve dönüyordum. yanımdan geçenlere gülümseyip iyi bayramlar diyordum.
    evimizin karşısındaki bakkal tevfik abiyi gördüm. mavi önlüğüyle güzel meyveleri öne diziyordu.

    -tevvik abii iyi bayramlaaar diyip el salladım. şöyle bi görüntü oluşmuştu.
    http://25.media.tumblr.co...1fp16dFV1rqiy78o1_400.gif

    selam verip eve doğru yürümeye alışmıştım ki aklıma cebimdeki para geldi. bu sefer sadece selam vermekle kalmayacaktım bi şeyler de alacaktım.
    şu yaşıma kadar bakkaldan sadece ekmek almama izin verirdi ailem. çünkü ben elimde para olduğunda ayıp olur diye hepsini harcama zorunluluğu hissediyordum.
    para üstü almaya utanmışımdır. acırdım çünkü bakkallara. küçükken 1-2 bakkal serüvenimde bütün parayı harcayınca ailem ekmek almak haricinde göndermedi daha.

    bakkala doğru seri adımlarla yürürken tevfik abi şaşkın gözlerle işini bırakmış bana bakıyordu. epeydir görmüyordu beni.

    -büyüdün he kazım aferin dedi ve güldü.

    eheheh büyüdük be abim diyip gülümsedim ben de. tıpkı patronum gibi tevfik abinin de yüz ifadesi değişti birden.
    kime gülsem tepkisi böyle oluyordu. yere doğru baktı. sanırım o da acıyordu bana.

    abi 50 liram var ne alsam deyince tevfik abinin gözleri açıldı birden.
    gel koçum sucuklar yeni geldi diyip pahalı gıdaların olduğu yere zütürdü beni.
    sucuk yemeyeli epey olmuştu, ailemi sevindirmek istedim birden.

    -sucuk ver abim peynir falan da ver bal varsa bal ver yağ ver.

    isteklerimi sıraladıkça tevfik abinin yüzü gülüyordu. onu mutu etmek benim de hoşuma gitmişti.
    ben de gülümsedim ona. ben gülümseyince o bıraktı gülmeyi.
    - başka ne istersin koçum ne vereyim.

    bi an yaptığım alışverişten pişman oldum. ya annem kızarsa ya yine döverse beni babam diye düşünmeden edemedim.
    ama geri dönüşü yoktu artık bu yolun. tevfik abiye karşı oluşturduğum karizmamı çizemezdim.

    -yok abim eline sağlık alayım onları.

    poşetleyip elime verdikten sonra kasaya geçti ve hızlıca hesap makinesinin tuşlarına basmaya başladı.
    anlayamayacağım bi kaç şey söyledikten sonra bana dönüp 45 lira dedi.

    bi an zütümde uyuşma hissettim. elimdeki 50 liraya bakıp daha doyamamıştım diye söylendim sessizce.
    tevvfik abi de duymuş olacak ki.
    -doyarsın doyarsıııın sen ye bunları bak nasıl doyacaksın diyip kirli kahkasıyla inletti bakkalı.

    50 lirayı uzatıp mahcup bi şekilde abi k.bakma 5 liralık bi şey alamadım dedim.
    tevfik abi babacan bi tavırla
    -merak etme koçum kalsın bu, başka zaman gelince devam edersin dedi.

    bu fikir pek hoşuma gitmemişti. annemin nasihatlerini hatırladım birden. para üstünü almayı unutma sakın diye.
    sert bi şekilde tevfik abiye dönüp
    -ver lan paramı ananı giberim senin dedim.

    bu ettiğim küfüre kendim bile inanamıştım. bi an özür dilerim demek geldi içimden. ve bu fikir gittikçe mantıklı hale geliyordu ki tevfik abi ne diyon lan sen dalyarak diye başlayan uzunca bir küfür etti.

    ben bu işin sonunun iyi olmadığını hissettim ve poşetleri almak için tezgaha yöneldim. elimi poşetlere uzatmıştım ki sert bir yumruk darbesiyle yere uzandım.
    tevfik abi 50 küsür yaşında olmasına rağmen yılların verdiği tecrübe ve özgüvenle karşımda adeta jason statham'a dönüşmüştü.
    değişik vuruş stillerini üstümde deniyordu ve bunu şu filmden izledim, şunu burda görmüştüm diye açıklama yapıyordu her darbeden sonra.

    yorulup bırakmasını bekledim epey. sonra da poşetleri ve parayı bırakarak dükkandan çıktım, eve doğru koşmaya başladım.
    diğer esnaflar ve mahalle sakinleri de camlardan ne olduğunu görmeye çalışıyordu.
    esra da cama çıkmıştı.
    esraya iyi bayramlar diyip apartmana attım kendimi.

    i just wanna make you wet panpamız üşenmeyip seslendirmiş yazıyı: http://vocaroo.com/i/s1wqVQv9jTvy
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    -3
    yoo yemedin :D
    ···
  8. 33.
    -1
    elim ayağım titredi bırak okumayı hayatımda bu kadar kelimenin biraraya geldiğini görmedim amk. soyunu sopunu gibim. okuyanların da ızdırabını gibim
    ···
  9. 34.
    0
    okudum yine pişman degilim iyi bir dişci arkadasım var haberin olsun
    ···
  10. 35.
    0
    bu kadar mı uzatılır sebep sonuç ilişkisi arkadaş. al paranı gibtir git. bana da okutuyorsun roman gibi.
    ···
  11. 36.
    0
    okudum agir issizsin amk
    ···
  12. 37.
    0
    okumadım zanza durumumuz yoktu
    ···
  13. 38.
    0
    okudum dayımın oğlu geldi la aklıma sırıttım
    ···
  14. 39.
    +1
    http://inciswf.com/2ghdgg.swf
    ···
  15. 40.
    +1
    @37 benim gibi olma spora git.

    hala öğrenci diye biniyorum dolmuşa.
    ···
  16. 41.
    0
    ananın amı. biraz daha zorlayıp angiblopedi yazsaydın amın oğlu
    ···
  17. 42.
    0
    yok la dişler benziyo
    ···
  18. 43.
    0
    süper
    ···
  19. 44.
    +43
    saat 6ya yaklaşıyordu. ramazanı bitirmenin getirdiği huzurla ekmeği çaya batırıp batırıp doyasıya yiyordum.
    bayramlar güzeldir. insanların eşe dosta, akrabaya gidip sohbetler etmesi beni her zaman mutlu etmiştir.
    fakat bayramın ilk gününü neredeyse bitirmemize rağmen evimizin kapısını kimse çalmamıştı..

    1-2 sene öncesine kadar en azından çocuklar gelip şeker falan istiyorlardı.
    babamın evde bulunduğu bir gün çocuklar yine zile basınca babam onların analarına kız kardeşlerine son derece ağır küfürler etmişti.
    çocuklar da daha uğramadı evimize.
    hep sessiz kaldı evimiz bayramlarda.

    bi kardeşim var. erkek. 15 yaşında lise-2 ye gidecek işte bu yıl.
    o da bilgisayara kapanıp siyah ekranlı sitelerde geziniyor şu sıralar. sosyallik adına bi faliyeti yok.
    bi ara yanından geçerken yakınlaşıp baktım ne yaptığına.
    sitede "face patlatma resimli anlatım, twitter takipçi arttırma" gibi şeylere bakıyordu.

    -vay bekir hekır olmaya mı karar verdin dedim gülerek.

    bana baktı. gülmeye çalıştı. gülemedi. sadece acıyarak baktı.
    dişlerime baktığını hissettim, gözlerini kaçırdı hemen.
    devam etti işine. hiçbir şey söylemeden.
    o da zavallı bi ezik olduğumu kabullenmişti. bi beklentisi yoktu artık benden...

    3-4 yıl önce 6. sınıfa gittiği zamanlar bi gün eve gelmişti. üstü başı dağılmış dudağı hafif kanlı bi şekilde.
    ben de salonda oturmuş hotbird uydusunda erotik kanalları arıyordum. çoğunluğu şifreliydi zaten.
    epey sıkılmıştım aksiyon arıyordum.

    -ne oldu lan kim yaptı bunu dedim hışımla.

    kardeşimin gözünde ezik değildim o sıralar. bana güvenirdi.
    efe dedi. pgibopat efe para istedi benden, vermeyince de dövdü dedi.

    kan beynime fırladı. kim lan bu bin kurusu dedim gerçekten çok sinirlenmiştim.
    okul civarlarında takılan bi serseri dedi tehlikeliymiş biraz.
    tehlikeliyi duyunca sinirim yavaştan geçmeye başlamıştı.
    bu çocuğa neden pgibopat lakabınının verildiğini düşünüyordum.

    düşündükçe geçti sinirim. sinirim geçtikçe tedirgin olmaya başladım.
    yaptığım sert çıkış için pişmanlık hissediyordum.
    hafif hafif terliyorum, ara sıra yusufun getirdiği korkuyla puf puf diye osuruyordum.
    korkuyordum işte. bildiğin korkuyordum. çocuğu daha görmeden neredeyse altıma işeyecektim.

    kardeşime baktım. gülmedim bu sefer. yüzünde korku vardı. yüzümüzde korku vardı.
    muhtaç gözlerle bakıyordu bana. intikdıbını almalıydım.
    korkumu belli ettim mi bilmem ama odadaki tak kokusu kendini belli etmeye başlamıştı çoktan.

    erkekliğe laf dedirtmeyiz heralde. en azından o zaman dedirtmemiştim.

    -hadi lan kalk gidiyoruz, görelim bakalım kimmiş bu pgibopat efe !

    görmek istemiyordum efeyi. ben 10 dakika önce olduğu gibi hotbird'te erotik kanallar aramak istiyordum.
    önümüzdeki birkaç yıl belalı birine bulaşmak gibi bi planım yoktu.
    mayıs ayı olmasına rağmen kalın şeyler giyip çıktım kardeşimle.

    ayaklarım gitmiyordu. gitmek istemiyordum. kardeşime dönüp boşver demek geldi içimden.
    boşver gibtir et eve dönelim pes oynar unutursun diyecektim ki. esranın geldiğini gördüm karşıdan.
    kardeşimin sırtına sıvazlayıp hiç merak etme dıbına koyacaz onun dedim. sonra esraya baktım. derin bi nefes alıp göğsümü şişirdim.
    yanımızdan geçene kadar tuttum nefesimi. bırakınca balon gibi sindim. eski sünepe halime döndüm.

    yolda kardeşimden pgibopat efe hakkında bilgiler alıyor, onu tanımaya çalışıyordum.
    fakat tanıdıkça korkum şiddetleniyordu. çocuk dehşet verici birini andırıyordu.
    kardeşimin anlattığı kadarıyla polislerin bile karışmaya korktuğu, birkaç kişiyi bıçaklayıp hastanelik etmiş biriydi.
    bunları duydukça altıma sıçmama ramak kalmıştı. gün içinde sürekli ertelediğim tak, şimdi başıma dert olmuştu.
    kötü bi gün geçiriyordum. tak züte dayanmıştı. keşke sıçsaydım dedim. taka mı yoksa efeye mi odaklanacağımı şaşırmıştım.

    okulun bulunduğu civara gelmiştik. karşıda bi serseri grubu duvar dibine oturmuş sigaralarını içiyorlardı.
    -işte abi onlar dedi kardeşim.

    onlar? pgibopat efenin yanında birkaç kişiyi daha hayal etmek kalp atışlarımda bir hızlanmaya yol açmıştı.
    kardeşimin anlattığı şeyle neredeyse felç olacaktım.
    kardeşim dayak yedikten sonra pgibopat efeye ne kadar adam varsa topla abim ananızı gibicek deme gibi bi hataya düşmüştü.
    beklenti büyüktü. fakat malzeme büyük değildi.
    çocuk gibi bi adamdım. yaşım 32ydi ama boyum 1.60 civarlarında kilom da 50yi geçmezdi.
    kardeşimden birazcık daha iriydim.

    çocuklar beni görünce henüz bitirmemiş oldukları sigaralarını atıp bana doğru hızlıca yürümeye başladılar.
    etrafa baktım. polis arabası görmek istedim. bug'a düşmek istedim. leavemealone yazmak istedim.

    -bekirin abisi olan dalyarak sen misin ulan?

    çocuk daha ilk cümleden postayı koymuştu. ne diyeceğimi şaşırmıştım.
    bu çocuklarda bıçak, muşta.. her şey olabilirdi. özür dileyip gitmek istedim.
    muştanın yüzümde yarattığı etkiyi hayal ettim. burnumun kırıldığını yüzümün dağıldığını.

    -evet siz de pskiopat efe misiniz? dedim ve tüm içtenliğimle gülümsedim.

    tepkimi duyan elemanlar auhahahah tipe bak lan, reyis gibelim biz bunu dediler.
    efeye reyis diye hitap ediyorlardı.
    gibme ifadesi canımı çok sıkmıştı. sinirlenmiş gibi yaptım.

    -çocuklar terbiyeli olun şimdi alırım sizi ayağımın altına dedim ve kaşlarımı çattım.
    sonlara doğru sesimi alçalttım duymasınlar diye fakat her şeyi duymuşlardı. her şey için çok geçti.

    ilk olarak pgibopat efenin yumruğu geldi karnıma.
    yumruk o kadar şiddetliydi ki bağırsaklarıma gelen basınç kendini zütten çıkarmak istemişti fakat buna son anda engel olmuştum.
    ardından diğer çocuklar yüzüme vurmaya başladılar. kendimi direk yere bırakıp cenin pozisyonunda kafamı korumaya aldım.
    yerde 5 dakika kadar dayak yememe rağmen hiç sıkılmış gibi gözükmüyorlardı.
    vururken anneme kardeşime ve bütün yakınlarıma cinsel içerikli küfürler ediyorlardı.
    kardeşim abi abi diye ağlıyordu. bir çözüm bulmalıydım.

    sonra aklıma kokarca savunması geldi.
    evde boş kaldığım bir gün izlediğim belgeselden kokarcanın düşmanlarından salgıladığı koku sayesinde korunduğunu öğrenmiştim.

    çıkmak için sabırsızlanan, züt çeperimi yırtıp taşmaya çalışan takuma kulak verdim.
    yavaşça gevşettim züt kaslarımı. sabırsızlıkla doğmayı bekleyen yavru misali ayrıldı bedenimden.
    bir sıcaklık kapladı arkamı. sonrasında ılık bir esinti..
    koku hızla yayıldı etrafa. ilk ben aldım. sonrasında düşmanlarım.

    -oha lan sıçtı lan bu şuna bakın dedi içlerinden biri.

    darbeler kesildi aniden. herkes şaşkınlık içindeydi.
    sıştı la bu, tak kokuyo leşş gibin, hadi gidelim dayanamıyom benzeri tepkilerden sonra etraf sessizleşmişti.
    pgibopat efe dahil herkes yanımızdan uzaklaşmıştı.

    başımı kaldırıp yerde oturan kardeşime baktım. ilk defa o gözleri gördüm.
    acıyan, ezici gözlerle bakıyordu bana. nefret eden bakışlar.

    - hallettik dedim. gülümsedim tüm samimiyetimle.

    o ise ekşitti suratını. kalktı ve abiliini gibim dedi sadece.
    sonra da gitti..

    akşam olup pantolonumdaki tak lekeleri görünmeyene kadar oturup bekledim.
    sonrasında eve gittim.
    apartmana girerken esrayı gördüm, çamaşır asıyordu.
    günü kurtarmanın verdiği özgüvenle göğsümü şişirdim. iyi akşamlar dedim gülümseyerek.
    esra gülmemişti. gözlerini devirerek çamaşır asmaya devam etti.
    ben de gururla apartmana girdim.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    -1
    adriana limanın dişleriyle kendisinin kini kıyaslamış amq malı
    ···