/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +10
    bana söylendiğini anlamadan refleks olarak arkamı döndüm. Derya, bizim sınıfta ki huurların arkadaşı. aynı sınıfta değiliz ama sürekli bizim sınıfa geldiği için tanıyoruz birbirimizi. klagib liseli huurlarından. daha lise birinci sınıf olmasına rağmen lise sonlarla takılan kız tipi işte binler.
    ne diyeceğimi bilemedim. o da zaten gülerek uzaklaştı. ama bu masum bi gülüş değildi beyler. küçümseyerek gülmüştü. ben yoluma devam ederken aklım hala oradaydı. o oropsunun bu mahallede ne işi vardı? sonuçta okul başka bi semtteydi. şimdi size normal gelebilir beyler. ama o zamanlar öyle değildi işte. genelde herkes evine yakın okullara giderdi puana bakmadan. babam beni farklı semte yolladığı için mahallede ki kuş beyinliler aklı sıra taşak geçiyorlardı bazen.
    kafamı kurcalayan düşünceleri bir kenara bırakıp markete bir koli ekmeği bıraktım. kollarım yorulmuştu el arabasını sürmekten. oturup biraz dinlendim kaldırımda. sonra ekmekler toz kapmasın diye başladım yine sürmeye. mahalle bakkalına da ekmeği bıraktıktan sonra geri döndüm fırına. fazla büyük bir mahalle değildi. bir iki ekmek alan dükkân daha vardı onlarda kendileri gelip alıyordu ekmeği.
    öğlen yemeklerini fırında yiyorduk. Recep abi ara sıra bize katılıyordu ama genelde yan tarafta ki küçük lokantadan yerdi. biz fırında pişen çörekleri yanında çayla yerken o muallaknin yan tarafta yemekleri mideye indirmesi garip gelmişti. ama patron adamdı bize sorgulamak düşmezdi.
    semiha abla ve benim haricimde fırında ki diğer işçi Uğur abiydi. uğur abi 40 yaşlarında vardı tahminimce. en önemli iş onundu aslında. o işin ustasıydı. hamura asıl şeklini verip fırına atan oydu. çok kıyak adamdı. işini iyi yapar, yeri geldiğinde sohbet eder esprisini de ekgib etmezdi.
    semiha ablaysa kasaya bakardı. raflarda boşalan ekmeklerin yerine yenilerini koyardı. boş kaldığı zamanlarda hamur yapardı yerlere paspas atardı. recep abi un taşımak ve para saymaktan başka bi iş yapmazdı.
    günler hep aynıydı.pek değişen bir şey olmuyordu. recep abi genelde 10 lira veriyordu. bazen un taşırken ki halime acıyıp 15 lira verirdi. bu benim yorumumdu tabi. iki haftanın sonuna yaklaşıyorduk. ben her gün paramı getirip televizyonun arkasında ki boşluğa koyuyordum. o zamanlar televizyonlar tüplüydü. arka tarafı şişkindi. babamla fazla konuşmuyordum o aralar. mecbur kalmadığım sürece yanında da oturmuyordum. annem de bunun farkındaydı. ama o olayda çabuk unutuldu. her şey normal gidiyordu. ta ki son iş günüme kadar
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster