/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +12 -7
    Onlar etrafını sardığında tek bir seçim yapma hakkın olur. insanlığından vazgeçip kurtulmak mı, yoksa kim olduğunu unutmayıp ölmek mi?

    Hızlı düşün. Çok zamanımız yok

    Gözlerimi açtım. Etrafı saran leş kokusu yüzünden en son ne yediysem kustum. Ne yediğimi zorlasam önümde çirkin bir görüntü oluşturan kusmuğumun içinde görebilecek olsam da hatırlamıyorum. Ne zaman yediğimi hatırlamıyorum.
    Annemin yüzünü hatırlamıyorum. Kimsenin yüzünü hatırlamıyorum ki, kendi yüzümü bile. Ayaklarımın ucu hariç, etrafı görmemi engelleyen yoğun bir sis var. Nerede olduğumu anlamak için etrafa kulak verdim. Esen hafif rüzgar dışarıda
    olduğumu hatırlatıyordu... insan yok. Öten kuşlar, havlayan köpekler yok. Sanki şehir yok olmuş gibi. Olanları hatırlamaya çalıştım. Beynim anıları kapalı duvarlar ardına itmişti. Hatırlamaktan korktuğum bir şey vardı,ama neydi?
    Kıyafetlerime baktım. Tişörtüm ve kalın yırtık kotum kan içindeydi. Ama acı hissetmiyordum. Benim kanım değil. Ne kadar korkunç bir şey yapmış olabileceğimi düşünürken hafızamı kaplayan kalın kapıların kilitleri yavaşça açıldı, görüntüler netleşmeye başladı. Hava bile kan kokuyordu. Ama bir gram bile utanç hissetmiyordum.Her ne olduysa, bunu ben yapmamıştım. Onlar yapmıştı. Salgın.Boş sokaklarda ne olduğunu bilmeden, sayamadığım saatler boyunca dolaştım. Ne yapacağımı düşünmeye vaktim bile olmamıştı. Şehrime olan felaketleri bir bir sindirmeye çalıştım önce. Annemin, anneciğimin gözlerimin önünde zombiye dönüşen kız kardeşim tarafından yenmesi... Kalbim yırtılırken yaşadığım şeyler 'henüz bitmedi' der gibi aklımda dolaşmaya devam ediyordu. Kız arkadaşım Aslı'nın beni ısırmaya çalışması... Harabeye dönmüş evlerden birinin bahçesine sığınıp bayılmam... Son üç gün içinde yaşadığım her iğrenç şey bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden. Hangi zombi filmini izlerseniz izleyin, hangi fantastik romanı okursanız okuyun. inanın bana, asla buna benzeyen bir şey anlatılmamıştır. Cehennemin varlığına inanmayan bir insan olarak, Tanrı sanki beni cezalandırmış gibi bana yeryüzünde cehennemi yaşatıyordu. Nasıl başladığını bilmiyordum. Televizyondaki yayınları hatırlıyordum sadece. Evde kalmamızı, ne yaparsak yapalım dışarı çıkmamamızı söyleyen radyo spikerini... Annemin, kardeşim Masal'a ve bana her şeyin iyi olacağını, bize zarar gelmesine asla izin vermeyeceğini söylemesini hatırladım. O narin, tatlı ama kararlı sesi kulaklarımdaydı:
    "Size dokunamazlar, asla!"
    Bana dokunamadılar. Fakat Masal'ı ve anneciğimi o korkunç salgına kaybettim.
    Onları koruması gereken bendim. Ben! Evin yıllardır tek erkeği. Annesinin doktor oğlu, Masal'cığın kahraman ağabeyi. Yapamadım... Annem ölürken-ya da dönüşken, hangisi olduğunu anlayamadan kaçıp kız arkadaşımı kurtarmaya gitmek zorunda kalmıştım çünkü- ona bir söz vermemi istedi. Hayatta kalacaktım. Benim adım bile Savaş. Ve ben bu korkunç salgında, gözlerim çukurlarından çıkarılana, kalbim lime lime edilip o hastalıklı, yürüyen ölüler tarafından yenene kadar savaşacağım.

    Annem için. Masal için.

    devam etmemi istiyorsanız yerleşelim lütfen
    ···
   tümünü göster