O gülmeye devam ettikçe bende dayanamadım gülmeye başladım, karar vermiştim ve okuluna gidecektim ama ona bunu söylemeyecektim, çıkış saatinden 5-10 dakika önce orada olsam yeterli olurdu sanırım. Saat 6 buçuğa geliyordu içeride sıkılıp terasa çıktığımızda, oradaki koltuğa oturduk, konuşmaya devam ettik. Konuşmanın ortasında telefonum çalmaya başladı, Cristina arıyordu.

C: Nerdesin sen King, yazıyorum yazıyorum cevap vermiyorsun iyi misin
K: Nereden yazıyorsun da cevap vermiyorum
C: Msnden iki saattir yazıyorum sana
K: Ben başında değilim ki güzelim, terastayım ben arkadaşla oturuyoruz
Z: Kim o King
K: Cristina, en iyi iki arkadaşımdan bir tanesi
C: Kız mı o yanındaki
K: Hee kız, benim ilkokul arkadaşım ya
C: iyi bakalım, cevap vermeyince merak ettim seni de ondan aradım. Adı ne kızın
K: Zeliha ismi
C: Oo güzel de ismi varmış ha, neyse iyiymişsin ya ben de rahatladım, konuşuruz sonra hiç bölmeyeyim sohbetinizi
K: Tamam canım benim, dikkat et kendine
C: Sen de, hoşçakal

Z: Cristina kim
K: Anlattım ya sana ispanya, babamın arkadaşının kızı diye
Z: Yoo anlatmadın
K: Ben anlattım diye hatırlıyorum ve hatta eminim anlattığıma ama nasıl olacak
Z: Anlattığına eminsen ben hatırlamıyorumdur o zaman, neyse boşver.

Saat 7 gibi Zeliha kalktı, gideceğini söyledi. Alt kattan montumu aldığım gibi çıktık evden, otobüs durağına kadar zütürdüm onu, bindi ve gitti. Eve geldiğimde bilgisayara baktım, gerçekten mesaj üstüne mesaj atmış Cristina ama ses kapalı olduğu için duymamışım hiç birini. Çevrimdışı olmuştu zaten ben başına gelene kadar, kişi listemde bir gariplik vardı, sanki birisi ismini değiştirmişti ama anlayamamıştım kim olduğunu, sadece nokta koymuştu ismine ve çevrimiçiydi. Mail adresine baktığımda Sena olduğunu anladım, benim yazım ise hala duruyordu, ben de sildim ve "KOF fdf hp" yazdım, onun arkasından da komple kapattım msni, açtım ve Pokemon izlemeye başladım ilk bölümden, 4. bölüme geldiğimde annem aradı, onunla konuştum bir süre, arkasından babamla konuştum, bizimkilerle de mesajlaştım bir süre, kimsenin rahatsız etmeyeceğinden emin olduktan sonra, herkesle konuştuktan sonra kaldığım yerden izlemeye devam ettim, yaklaşık 20 bölüm falan izlemiştim, en son gözlerimi biraz dinlendirmek için kafamı klavyenin üstüne koydum.