Ne kadar da çok dinlendirmişim gözlerimi, hiç uyanmadan 9 saate yakın klavyenin üstünde uyumuşum, gözümü açtığımda ensemde efsane bir ağrı vardı ve neredeyse oynatamıyordum bile. Mutfağa giderken aynada bir ayrıntı dikkatimi çekti, geri gelip baktığımda sol yanağımda ağırlıklı olmak üzere klavyedeki harflerin izleri vardı, mal gibi güldüm aynanın karşısında uzun süre. Kahvaltımı yaptıktan sonra telefonuma baktığımda Burağın 1 kez aradığını bir de "Anlaşıldı kesin gelmiyorsun" yazdığı mesajını gördüm. Bilgisayarın karşısında 11:40a kadar vakit geçirdim bir şekilde, sonrasında hazırlanıp çıktım evden, kapıyı kapatmadan önce anahtar kontrolü yapmanın ne kadar önemli olduğunu o an bir kez daha anladım, marketten otobüs kartımı dolduracağım sırada elimi cebime attığımda bir ekgiblik hissettim, anahtar yoktu cebimde. "işte şimdi naneyi yedin" dedim, babama gidecektim akşama doğru, öyle düşünüyordum ama okul kıyafetlerim evdeydi. Sokağa geri döndüm, karşı komşuya sordum çünkü annem oraya yedek anahtar bırakıyordu çoğu zaman, yokmuş orada da yedek anahtar, bu sefer bırakmamış. Yapacak bir şey yok diyip otobüs durağına gittim ve Zeliha'nın okulunun oraya giden otobüse bindim. Okulun önüne geldiğimde sadece bir kaç dakika vardı zilin çalmasına, tam zamanında gelmiştim, aslında anahtarımı almış olsam 10-15 dakikadır burada duruyor olacaktım. Zil çaldı, yavaş yavaş çıkmaya başladı öğrenciler, Zeliha'yı gördüm yanında bir kızla geliyordu. Kapıdan çıktıklarında ona seslendim, beni görünce yerinden zıpladı sevinçten koşa koşa yanıma geldi, arkadaşını arkada bıraktı.

Z: Yaa King hiç söylemiyorsun da geleceğini, şok oldum
K: Sürpriz yapayım dedim işte, nabıyosun
Z: Çok iyiyim, gerçekten çok iyiyim
Z: Gelsene Özge
Geldi yanımıza.
Z: Özge bu King
Ö: Memnun oldum, Zeliha çok bahsetti senden
K: Ben de memnun oldum
Ö: Neyse ben yalnız bırakayım sizi, yarın görüşürüz Zeliha
Z: Görüşürüz
K: Gel bi yere gidelim ama sen zütüreceksin beni ben buraları pek bilmiyorum okul dışında
Z: O-olur, tabi ki zütürürüm