Bu konuyu ele alırken üstad Ali Fuat BAŞGiL’den çok kopya almışımdır çünkü bu işin piridir kendisi.
iRADE RUH GÜCÜDÜR!
Bak o yatağın içinde bunu okuyan gibik kardeşim, ilk kuralımız olan yatağı terk edip masamızda yaşama olayını unutmuş gibisin. Bunu sen bu yazıyı okurken değil gündelik hayatında yapacaksın.

iradeli olmak demek, bir daha yatağa dönmemek kardeşim bu kadar basit. iradeli olmak demek yatağı sadece uyumak ve gibişmek için kullanmak demek.

irade güzel kardeşim, tembelliğin, uyuşukluluğun, gevşekliğin, yavşaklığın, mallığın, züppeliğin ve buna benzer insanı insandan uzaklaştıran sıfatların silahıdır kardeşim. insan ancak iradesi ile üstünlüğü belli eder kardeşim. insanı hayvanlardan ayıran özelliktir irade fakat bununla kalmaz insanı insandan da ayırır. insanlardaki üstünlük ve aşağılık sıfatlarının temelinde yatan şeydir. Bir insan iradesiyle üstündür ya da iradesi ile aşağılıktır. Geçmişe bakarsan eğer tarihe geçmiş tüm insanlar irade denen o silahı kullanmıştır savaştığı her alanda. irade yalnız başarının değil aynı zamanda mutluluğun da anahtarıdır. iradesiz insana uğramaz kardeşim mutluluk. Mutlu olmak dahi istiyorsan, iradeli olacaksın. Mutluluğu öyle barda karı kızda, eğlence mekanlarında içip tozmakla, her gün kahvede arkadaşlarınla okey, batak oynayarak elde edemezsin birader. Mutluluğu arayacaksan kendi içinde arayacaksın güzel insan.

Peki nasıl iradeli olunur dıbına koyayım bu kadar konuştun?

Şimdi insan iradesini nasıl belli eder? Hareketleriyle. Önce bir hareket kültürünü özümsemek lazım. (Kardeşim hayatının bir kitap şeklinde olmasını istiyorsan hayatındaki her şeyini özümse.)

4 gruba ayrılıyor kardeşim insanoğlunun hareketleri.
1. Refleks ve otomatik hareketler
Refleksleri anlatmama gerek yok herhalde amk biri siz muç muç yaptığınızda yannanınızı geri çekip yeterli
2. içgüdüsel hareketler
Annelik duygusu vb vb
3. Alışkanlıklar
Bu konuyu başlı başına bir başlık altında ele alacağım. 3 aydır alkol kullanmayan yaklaşık 4 haftadır da sigara içmeyen bir kardeşin olduğumdan benim içinde önemli bir başlık.
4. Şuurlu hareketlerimiz
Evet kardeşlerim irade dediğimiz o 5 kelimeden oluşan muhteşem harf topluluğu burada devreye giriyor. Farkında olarak yapılan ve insanoğlunun karakterini ortaya sereserpen harakettir. Biz burada belli edeceğiz kardeşim başlığımız bu. Örnekleyelim hemen.
-Ders çalışması gereken bir öğrencinin ders çalışmaması
-Günü yaşamak yerine insanın yataktan çıkmaması
-Eve para getirmesi gereken aile reisinin kahvede sürtmesi
-2 kız görünce zütünün başının ayrı oynaması
-Dersi pür dikkat dinleyip eve gidip not almak
-Sorumluluktan korkmayıp üstüne düşeni yapabilmek
Gibi gibi çeşitlerle çoğaltılabilir derinlemesine de girilebilir yüzeyden de bakılabilir.

Aslında kilit nokta çok basit kardeşim. Şuurlu hareketlerimize yön vermek. Her zaman ne yaptığının farkında olmak. En çıplak haliyle düşünerek yaşamak. Düşünmeyi elimizden hiç bırakmayacağız kardeşim. Ezbere yaşar olduğumuz o halimizi bırakıyoruz birader, o üstümüzdeki toza şöyle bir üfleyip silkelenme zamanı geldi. An be an kendimizi takipte olacağız.

Şimdi size iradeli bir hayata geçiş aşamasında ipuçları vereyim;

• KENDi NEDENiNiN FARKINA VAR

Şimdi kardeşim sen bu yazıyı okuyorsan eğer. Hayata tutunmakta olduğun bir nedenin vardır. O nedeni unutma. O neden seni adam edecek.
• PLANLI YAŞAMAK
Planlı yaşamaktan kastım 24 saati çetele gibi ayırıp şu saat sıçam şu saat yimeh yiyem değil be kardeşim. Onu yapan adamın dıbına koyayım ben. Planlı yaşamak günlük haftalık hedefler ışığında hareket etmek. Gününün farkına varmak.
• HAYIR DE KARDEŞiM
Hayır kelimesini kullan kardeşim. Ders çalışmak istediğinde seni maça çağıran arkadaşına hayır demesini bil. Vize haftası gibişmek isteyen sevgiliye yok demesini öğren. Boşuna mı diyorum ben sana her şey senin kontolünde olsun diye? Sen işin bittikten sonra çağır arkadaşını maça. Vize haftandan sonra daşşakların morarana kadar becer sevgilini.

• MiDENiN YOLU BiRDiR
Valla kardo her gün et ye diyemem ben de yiyemem dıbına koyayım dana eti olmuş 50 lira. Ama sen düzenli dengeli beslenmek zorundasın. Vücudunun dinç olması senin yaşamın boyu çok önemli kardeşim. Beslen beslen ki ders çalışırken zihnin açık, tuğla taşırken belin guvvetli, şiir yazarken kalemin sert, resim çizerken fırçan narin, yumruk atarken elin kaya gibi olabilsin.

• HATIRLATICI KULLANABiLiRSiN
Kardeşim yolumuz detaycı bir yol olduğundan bir şeyi es geçmen seni yorabilir. Bu yüzden masanda ve yatağında geçen bir günü not edip okuyup o masaya oturmanın faydalarını tekrar tekrar hatırlayabilirsin.

• Hayal kur
Sık sık düşlediğin hayatı hayal et kardeşim. Kendi nedenini anlat kendine. Hayal etmek öyle basit bir iş değildir haa. Zorlayacaksın kendini. Bırakacaksın realistliği. Uçarlı kaçarlı hayal edeceksin istediğini. Hayal etki harekete geçebilesin. Yollar çizme kendine bu böyle bu şöyle olur diye hayal sırasında. Hayal o çünkü. Harekette keramet vardır kardeşim zaten. Göreceksin ki o yeri gelip yollar çizip çizip işin içinden çıkamadığın halde bir yol kendi kendinden oluşuverecek.
Size kuzenimin açtığı berber dükkanının hikayesinden bahsedeyim. 25 yaşında olan kuzenim 7 yaşından beri berber ve bir abisinin yanında çalışıyordu yıllardır. Adamın bir adamla ortak olup daha büyük bir dükkana geçmelerinin ardından kuzenimde o dükkanda abisinin ( öz abisi değil ) yanında işe devam etti. Ortak olduğu adamla anlaşamayıp kavga ettikten sonra işten ayrılan kuzenim daha önce düşünüp hayalini kuramadığı dükkan açma işini tekrar düşünmeye başladı. Ben olayların hepsine şahidim. Kapının önünde duran 25 bin liralık arabası dışında hiçbir gib yoktu elinde ve olduğu semt elit bir semt olduğu için dükkan açmanın yanından bile geçemez bir para 25bin lira. Ama nasıl oldu biz dahi anlamadık bankadan kredi de çekmedik ama çokta sorgulamadık 60 bin lira ile dükkanı açtık. Burada söylemek istediğim kardeşim. Sen bir yallah de o iş olur hayal kurarken sebep besleme.
• ERTELEME
Kardeşim biriktirme işte kendi işini. Hayattaki sorumluluklar senin bir zanaatındır. Onları nasıl yerine getirirsen o kadar dönüt alırsın bu zanaattan. iradeli olmanın belki de en büyük yancısıdır ertelememek eylemi. Ama hepimiz erteleyince ne hale geldiğini gördüğümüz için çok uzatmak istemiyorum lafı. Kendine şu tehlikeli sözleri ettiğin zaman ayık olayı çek hemen irade kılıcını eline.

- Bir el daha atam sonra yaparım diyen iç sesine inat çek bir alt f4.
-5 dakika daha uyuyam geç kalmam zaten.
-Bir instaya giremde orda takıldıktan sonra yaparım.
Bak adam ne güzel söylemiş;
Yapılmasını görmeden ölmek için, istediğin şeyi yarına bırakman yeter.
Pablo Picasso

• iRADE GELiŞEN BiR ŞEY KADEŞiM BAŞARINI HiSSET.
Hiçbir şey yapmamaktan iyi midir kardeşim denememek. Bi dene yahu. Baktın hiçbir gibe yaramıyor dediklerim kendi hayatına devam et. Ama denemeden bunu bilemezsin paşam. Denedikten sonra şöyle bir başarının sıcaklığını hisset iradenin geliştiğini anla o zaman anlayacaksın demek istediğimi.

Şu sözü unutma kardeşim. irade insanı hayvandan ayıran değil aynı zamanda insanı insandan ayıran ruh gücüdür. Başarının, mutluluğun anahtarıdır. istisnası yoktur. Zeki ama iradesiz olmak hiçbir gibe yaramazken, salak ama iradeli olmak bile başarıya zütürür insanı.

ahuhauh komik

Aynen anan en son namığın yanında görülmüş

(bkz: namık olarak şimdilik susuyorum)

2-) iradenin gücü ve nefis terbiyesi.

Bu konu pozitif düşünmenin yanında önemli olan bir başka büyük konudur. Çünkü başarılı bir değişim ancak güçlü bir irade ve sağlam bir nefis sayesinde olur. Aksi taktirde bir çıkmaza sürükler, bir anlam karmaşası yaratır. Buda bırak iyi şeyler elde etmeyi elinizde olanları kaybetmene bile sebep olabilir kardeşim. Şunu da unutma, binanın temeli betondan ibaret değildir. Pozitif düşünceyi betona benzetirsek eğer, güçlü bir irade ile sağlam bir nefisi o binanın sağlam olabilmesi için dikilen o demirlere benzetmeliyiz. Binayı sağlam tutar o demirler depremlere karşı ayakta kalabilmesini sağlar. Ama beton olmazsa da bina olmaz. Özetle her başlık aslında anahtar bir yapı. Beraberlerken güçlüler.

Önce kardeşim seni güzel yollardan alıkoyan birkaç durumu inceleyeceğiz. Hiçbir güzel şey zorluk çekilmeden, bazı şeylerden fedakarlık etmeden, bazı yolları aşmadan gerçekleşmez kardeşim. Başarı nazlı bir olgudur. Hemen gelmez öyle her isteyene, onu hak etmen için bekler bir süre. Peki başarının düşmanları nelerdir biz bu düşmanlarla nasıl başa çıkacağız?

Başarının en zorlu düşmanı TEMBELLiK kardeşim. Tembelliği yenemeyen hiçbir şey elde edemez. Tembelliği tarif etmeme gerek yok kardeşim, onu zaten hepimiz biliriz. Tembellik çok sinsi bir düşmandır, sana ne zaman nasıl yaklaşacağını çok iyi bilir. Sürekli seni seninle çeliştirir, bir şeyleri ertelemekten her şeyi biriktirir hale gelir sonra bir yığın sorumluluk altında ezilmeni keyif ile izler tembellik.
-Başarılı olup ne yapacaksın amk dünyayı mı kurtaracaksın?
-Dünyaya bir kere geliyoruz dıbına sokayım bunlarla mı uğraşacağım?
Ve türlü türlü erteleme sözleri ile giber atar hayatını.
Tembellikten vazgeçmeye sabah uyanmak için kurduğun 30 tane alarmla başlıyoruz kardeşim. Erteleme işini iptal etmek için bir yerden başlaman lazım. Alarmını kalkmak için ilk ve en son kurduğun alarmın ortasındaki saate kur ve ertelemeyi kapat. Bir alarm ve tek şans. Göreceksin ki kurduğun 30 tane alarmdan daha çok işe yarayacak.

Başarının diğer düşmanı KÖTÜ ARKADAŞ ÇEVRESi dostum. Arkadaş dediğin adamı vezir de edeeeer rezil de. Kimlerdir bu kötü arkadaşlar? Hayatta hayesi olmayan insanlardır, boş gezenin boş kalfası insanlardır, sürekli bir şeylerden şikayetçi olup her şeyi eleştiren insanlardır, negatif insanlardır, içip sıçıp eylenmeyi maharet sanan insanlardır, bencil insanlardır, seni düşünmeyen insanlardır, yanında değerinin olmadığı insanlardır. Ne kadar benim arkadaşlarım kötü ama ben onlarla takılırken sınırımı biliyorum desen de, bu senin beyinle yaptığın savaş kardeşim, arkadaşlarının yaptığını beynin normalleştirdiği an yannanı yedin. Yalnız olmaktan korkma kardeşim. Kötü arkadaş çevren olacağına yalnız ol, ol ki bir şeylere adım atarken sana köstek atacak kimsen olmasın. Biz bu yazıyı okurken ve yazarken gözlem yetimizi çok kullanacağız. Bak kardeşim insanlara, iyi arkadaşa sahip insanlara bak, ne kadar mutlu olduklarını gör, hayatlarının boş olmadığını gör. Kötü arkadaş çevresi olan insanlara bak, yüzlerinin sürekli asık olduklarını fark et, oflayıp puflayıp hiçbir yannan yapmadıklarına şahitlik et. Kötü bir arkadaş çevresine sahipsen terk et paşam onları. Terk etmezsen boşuna gidecek 3-5 senelik dostluklar için 5 senelik hayat. Sen tek doğdun biraderim unutma ki o mezara da tek gireceksin. Ne kimse senle geldi ne de kimse seninle gidecek. Yalnızlık ilk başta zor gelir, ama alıştıktan sonra bırakamazsın, bu sefer insanlar boğmaya başlar seni. Ve şunu fark et ki güzel kardeşim bir yere gelmiş insanların birçoğu yalnızdır diğer kısmının da çok iyi bir arkadaş çevresi vardır.

Başarının bir başka düşmanı KÖTÜ ÖRNEKTiR kardeşim. Hile ile şans ile hurda ile bir yere gelmiş insanlar başarılı değildir. Hayat güzel olabilir onlar için ama başarı değildir kardeşim. Namusunla, şerefinle bir yerlere gelmenin verdiği tad hiç ama hiçbir yerde yoktur. Ve Ali Fuat BAŞGiL’in de dediği gibi. Namusluluk insan vicdanı ile başbaşa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı hesabı olmamak demektir.

Evet kardeşim bu başarı yolumuzda bizi engelleyecek 3 tehlikeli düşman olan TEMBELLiK, KÖTÜ ARKADAŞ ÇEVRESi ve KÖTÜ ÖRNEKLERi açıklamış olduk. Bunların ne kadar sağlam düşmanlar olduğunu biraz düşünürsen anlayacaksın kardeşim ama korkma. Korkma ki, biz irade silahımız ile hepsinin üstesinden geleceğiz. Bu yola baş koyduk biz savaşçı kardeşlerim. Ölmek var dönmek yok!

Şimdi gel gelelim irade nedir? Nasıl iradeli olunur?

Devamı gelecek kardeşlerim lakin şu sıralar evde duracak vakit olmadığından biraz bekletmiş oluyorum sizi. Özür dilerim herkesten.

Peki bakkal ve fırının sana karşı tutumu nasıl oldu kardo ya da diğer insanların? Var mı herhangi bir farklılık?

Ne güzel işte kanka herkesten ortaya bir şeyler

Ben insanlar çalışsın tıp okusun doktor olsun demiyorum ki kardo sen beni yanlış anlamışsın. Bende bunu istiyorum. Heykel yapacaksa güzel yapsın ne yaptığının farkında olarak yapsın, şiir yazacaksa 60 yaşındaki dedelerin posta gazetesine attığı şiirler gibi olmasın. Tekrar okursan ve ön yargı ile yaklaşmazsan demek istediğimi anlayacaksın.

Hayatın tüm gerçeklerini gördüğünü düşünüyorsan güzel kardeşim hayatın bulmacasını çözmüşsün demektir. E hayatın seninle oynadığı gibi seninde hayatla oynama vaktin gelmedi mi?

Çünkü ben de buradaki kardeşlerimle bir şeyler öğreniyorum. Yazdığımın bir konferans tarzında değilde bir söyleşi gibi olmasını istiyorum.

Kardeşim dediğim gibi ben burayı defterim gibi kullanacağım kimse okumasa bile kendi kendime yazacağım.

Şimdi başlayalım.

Olumlu düşünmek nedir? Neden yapılır? Bize ne yarar sağlar?

Olumlu düşünce güzel kardeşim, en ufak sıkıntıda ya da başımızın sıkıştığı en büyük anda oturup ağlamamaktır. Olaya iyi yönden bakabilme becerisidir. Evet bu bir beceridir. Herkesin beceremediği, lakin becerenleri gözlemlediğimiz zaman hayatın birçok alanında başarılı olduğunu gördüğümüz bir beceridir. Zor zanaattır olumlu düşünmek, hayatın her anında her yerinde negatifliği bırakmaktır. Kimi için imkansız gibi görünse de hiçbir insan ortalama 65 yıl süren bir ömrü heba etmek istemez, hele de genç yaşta bunun farkına varmış olan bizler. Biz bu yazıyla hayatımızı değiştirmeyeceğiz paşam. Biz bu yazıyla düşüncelerimizi değiştireceğiz ve göreceksin ki düşüncelerimizle beraber yaşdıbınız, yaşayışımız değişecek. Şöyle hayal edecek olursak, sabah somurtarak kalkıp aynaya baktığımızda kendimize tipini gibeyim senin derken, neşeli kalktığımızda da övgülerimizi bitiremeyiz. Aynı şekilde parkta oturan gülümseyen bir dede siması bizi mutlu ederken somurtan bir dede giberim böyle hayatı dememize sebep olabilir, derse gülerek gelen bir öğretmenin dersinden aldığın hazla, derste oto taka bağıran bir oruspu çocuğunun dersinden nefret etmeni düşünebilirsiniz. Olumlu düşüncenin temeli budur. Ayna örneğindeki gibi hayata nasıl bakarsak öyle dönütler alırız. Burayı üstad Mevlananın bir sözlüyle noktalayalım.

“Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin
Gül düşünürsün, gülistan olursun, diken düşünürsün dikenlik olursun”
MEVLANA
Olumlu düşünce asla pollyanacılık değildir!
Aslına bakarsak olumlu düşünmek, mantıklı düşünmektir. Hayatında zorluk olmayan bir adam göster bana. Ya da pgibolojisi normal olan. Ciddi anlamda bulamazsın kardeşim. Hayatında zorluk olmayan, pgibolojisi normal olan adam yoktur. Çünkü burası böyle bir dünya. Ben en rahatıyım diyenin bile başında kara bir bela vardır. Boşuna gelmedik biz sınanmaya. Mühim olan bu sıkıntılarla yaşamayı bilmektir. Bunlardan saklanmak değil de bu dertleri sırtlayıp dağı taşı aşmaktır. insan dibi görmeden zirvenin ne demek olduğunu bilemez. Ve amerikalıların hereksin bildiği bir sözü vardır. No pain, no gain diye. ingilizce bilmeyen kardeşlerimiz için acı yoksa kazançta yoktur. Bizde ise bunun Türkçe karşılığı seni öldürmeyen acı güçlendirir. Hayattan bunu örneklersek bir hastalık çıktığında aşısı hastalığın kendisini taşır, o aşının içinde aslında seni hasta etmeyecek kadar o hastalığın virüsü vardır ve senin vücuduna enjekte edilir. Ardından senin vücudun o hastalıkla savaşmayı öğrenir. Böylelikle dışarıdan o virüs senin vücuduna girdiğinde vücut onu tanır ve nasıl öldürmesi gerektiğini bilir.

Örnek verelim kardeşim.
• Parasızlık herkeste olabilecek bir örnek. Kendimden örnek vermek istiyorum bu sorunsala çünkü 2 ay önce dibine kadar yaşadığım bir olaydır kendisi. Dediğim gibi ben bir üniversite öğrencisiyim ve okurken ailemden çeşitli sebeplerden dolayı para almıyorum veya alamıyorum diyelim. Çok bir gelirim yok ama aç veya açıkta da bırakmaz beni. Vizeler bitti ve ev arkadaşlarım, okul arkadaşlarım herkes evine gitti. Tek başıma kaldım koskoca gurbette. Cebimde son 5 liram. 2 hafta vardı daha bursumun yatmasına. 2 hafta sürecek survivor bir yaşam başlamıştı benim için. Detaya girmeyeceğim ama ben 5 lirayla 2 hafta geçinmeyi öğrendim biraderim bu parasızlık sayesinde. O zamanlar hayatın düzenine çok küfür etmiştim çünkü çok değil undan birkaç yıl önce zengin bir aileydik biz. Böyle bir insan için bu kadar düşmek düşünürsek intahar nedeni. Lakin bu yaşanmışlık beni parasızlıktan korkmamayı öğretti. Parasız kaldığımda hayatıma nasıl devam edebileceğim hakkında fikirler oluşturmamı sağladı. Her şey gider herkes gider ama fikirler bakidir kardeşim. Bu örneği dallandıracak olursak, öğrenci evinde bozulan elektrik tesisatımızı yaptırmaya elektrikçi çağıracak paramız olmadığından elektrik işlerini kendi başıma yapmayı öğrendim. Bu hayatıma kattığı artılardan biridir parasızlığın.

Tecrübe güzel kardeşim. Önce sana sınav yapıp sonra sana bunun dersini veren bir öğretmendir tecrübe. ileride daha çok ağlamayasın diye ağlatır seni. Artık bunların farkında olmanın vakti geldi dünyanın en zeki varlığı. Artık tecrübelerini yaşantına uyarlayabilmenin vakti geldi.

Her şeyi kaybetseniz bile, tecrübeleriniz size kalır. Thomas Babington Macaulay

Havadan sudan kardo

Nickim kardeşim.

Vaktin var güzel kardeşim gün 24 saat. ilerleyen zamanlarda o vakitleri değerlendireyi de öğreneceğiz.

Beyler sınavlarım olduğundan ve işte çalıştığımdan dolayı geç gelebilir partlar ama yazacağım okumak isteyenler beklemeden kalabilir. Ben zaten kendime böyle bir yazı yazacaktım lakin worde yazmak yerine de bir kaç kardeşim okuyup faydalansın istedim. iyi akşamlar tekrardan.

1-)Olumlu düşünmek

Olumlu düşünebilmek için önce düşünebilmek gerekir. Sosyal medya, alkol ve sigara bağımlılığı, mastürbasyon vb alışkanlıklar ve hayatımızın düzeni içerisine girmiş hayatımızı ele geçirmiş bu olgular bizi düşünmekten alıkoyar. Bunda bi anlaşalım. Ama bu konuya alışkanlıklar başlığı altında değineceğim. Peki sorum şu; Ne oldu da bize hayal kurmayı bıraktık? Ne oldu da biz sorunlarımızı düşünmekten korkar hale geldik? Öyle değil mi kanka bir çocukluğunu gözden geçir bir de şuan ki halini sanki hiçbir şey elinde değilmişçesine akıyor ayağının altından. Öyle değil güzel kardeşim, bırakmışız biz her şeyi oluruna, sonra neden olmuyor diye sızlanıveriyoruz. Öyle olmaz ki üstad. Önce akışına bıraktığın her şeyi eline alacaksın şöyle. Hangi sorunların hayatının hangi yönlerine hakim olamıyorsun? Bi düşüneceksin kardeşim. Yazmak bunun için en güzel araçtır. Unutturmaz, içini rahatlatır yazmak. Yaz kardeşim dertlerini tasalarını. Sonra deki kenine ulan ben en son bu dertlerim için ne zaman harekete geçtim ne zaman bir şeyler yaptım? Önce bir yaz bakalım sen düşüncelerini ama yazmadan diğer entrylere girişme kardeşim. Önce senin sorunlarının nerede olduğuna bakacağız. Ne gelirse aklına yaz sırala. Örneğin, ben parasızım kardeşim de kendi kendine, ben yalnızım de, benim tak gibi bi okul hayatım var de, ben o kadar sosyalim ki lanet olsun artık yalnız kalamıyorum de, ben düzensiz bi insanım kendi takumda boğuluyorum de, ben tembelim de, ben cahilim de, benim çevremdeki insanlar boş insanlar de, ben kim olduğumu anlayamıyorum de kardeşim yaz bir kağıt bir kalem her yerde bulursun olmadı aç notlarına yaz. Ama kuralımızı unutma bunları geçip masanda yaz. Yatakta değil. Sonra o yazdığın dertlerini aç kardeşim hangileri benim elimde hangileri Allah’ın.( inanmıyosan spagetti cenavarının, evrenin veyahut neye inanıyosan işte kimsenin inancını sorgulayacak değilim.) Kafanda kendini unuttuğun o hayatın içinde bir şeyler oluşacaktır kardeşim. O çöplükleri biraz olsun atmışındır üzerinden. E dıbına koduğumun angavalı ben ne güzel unutmuştum dertlerimi şimdi senin yüzünden geri hatırladım. Geçmeyen dertlerimizle yaşamayı, geçecek olan dertlerimizi halletmeyi öğreneceğiz kardeşim. Sabır.
Düşünmek bir sanattır kardeşim. Düşünmek konusunuda daha ayrıntılı ele alacağım. Ama önce bir yerden başlamak gerekir. Düşünmeye başladıysak, motor yavaş yavaş çalışıyorsa gelelim olumlu düşünmeye.

ama insan ruhunu köreltir kardeşim 3 gününü masada geçir demek istediğimi anlayacaksın

Banane olum senden. Çık git başlıktan.

Yataktan kalkamayan uykusuna devam etsin güzel kardeşim. Ben burada boş insanlara bir şeyler anlatmaya gelmedim.

Evet arkadaşlar bugün sizlerle kendi kişiliğimize doğru bir keşfe çıkmak için açıyorum bu başlığı. Biliyorum bu başlıktan çok ama çok var ama farklı olarak ben de şuan hepimiz gibi yaşayan bir kardeşinizim ve bu başlığı beraber oluşturacağız. Yani beraber yaşayıp beraber göreceğiz. Ben şunu yapın şöyle davranın saçmalıklarını anlatmayacağım. Biz beraber ne nasılmış onu öğreneceğiz. Unutmayın ki insan yönetmeye kendinden başlar aynı zamanda biz birileri için değil kendimiz için değişeceğiz savaşçı kardeşlerim. Fikrimce hayli uzun bir başlık olacak. Beni dinlemeniz ya da dinlememeniz önemli değil burası bir defter gibi olacak.
Peki bu başlığın altında neleri beraber düşünüp nelere beraber karar vereceğiz, neler üstünde duracağız?
1-) Olumlu düşünmek
Hayatımız mı yolunda gitmiyor yoksa biz mi yolda değiliz?
2-) irade eğitimi, nefis mücadelesi
Her istediğinizi yapmalımıyız? isteklerimiz bize her zaman yarar sağlar mı?
Tembellik insanın kanında mı?
3-) Alışkanlıklar
a) Kötü alışkanlıklar
b) iyi alışkanlıklar
4-) Zaman yönetimi
Yaratan günü 5 vakte bölmüş peki neden?
5-) insan mühendisliği
insanlar heryerde!
6-) Etkili iletişim.
Her şeyden önce iletişim.
7-)Ses eğitimleri, Diksiyonlu konuşma.
Ne söylediğin değil nasıl söylediğin önemli olan.
8-)iknanın gücü
Bir işi sen yapmak zorunda değilsin yapabildirmen de yeter.
9-)Hafıza, beyin hakkında.
Hafıza eğitilir mi, yoksa doğuştan mı salak doğarız?
Beyin normal bir organ olsaydı neden kemik kasalar ardında saklı kalsın?

Öncelikle kendimi tanıtayım. Lise yıllarını başarı ile tamamlamış, Türkiyenin güzel üniversiteleri arasında %100 ingilizce mühendislk kazanmış ve çok güzel hayallerle üniversiteye geldikten sonra hayattan ardı arkası gelmeyen tokatlar yiyerek dibe düşen bir kardeşiniz. Ama hep beraber kalmayı öğreneceğiz.

Bir kaç tane kuralımız olacaktır güzel kardeşim.

Kural 1. YATAKTAN KALK
--Oturduğun yataktan kalk güzel kardeşim. Yatak uyumak ve gibişmek için vardır. Bundan sonra herkes masada yapacak ne yapacaksa. Kendimize bir self-office yapıyoruz masamız sayesinde. Ne yapılacaksa ödev, okuma, araştırma, iş, telefonda takılma, yazma, çizme, düşünme vs vs bunların hepsi masamızda olacaktır.

--Okumak güzel bir eylemdir ama hayatına bir şey katması için yaşaman gerekir. Yaşamaktan korkma kardeşim. Ben burada bir şeyi yapalım diyorsam hep beraber yapalım. Okuyup hiçbir şey yapmamak ama okumaktan mutlu olmak kendi zihnimizi tatmin etmektir ve yine kendine yaptığın bir aldatmacadır.

Edit: Dediğim gibi kardeşlerim burası benim defterim gibi olacak kimse okumasa bile yazmaya devam edeceğim bazı arkadaşlarım 3-4 kişi kalsak bile yaz demişler. Bir ben bile kalsam dahi yazacağım. Aynı zamanda çoğu konuda Türkçe kaynaklar yetersiz olduğu için yabancı kaynaklar kullanıyorum. Çeviri siteleri çoğunun öz anldıbını bozduğu için kendim okuyup yorumlamak zorunda kalıyorum bunları kendi hayatımıza uyarlayıp yazıya dökmekte biraz zamanımı alıyor geç gelmesinin sebebi bundandır.

Chp yan çizer rez

gibkkkkke gibkkke yaptırırlar

Tayyip düştü mü dersin?

Edit: gibe gibe yapılacaktı ve yapıldı düşünceleri alalım.

Edit 2: Chp yan çizer diyenler +1