1. 4126.
    0
    jackal reyiz bi sorum şimdi 4 yıllık makine mühendisliği bitirdim diyelim. askerdeyken doğuya gönderilme ihtimalim var mı ? 187 boy var
    ···
  2. 4127.
    0
    reyiz 4 yıllık radyo televizyon okuyorum boy 1.82, bitirdiğimde doğuya gönderilme ihtimalim nedir
    ···
  3. 4128.
    0
    abi şunu okuyorum bunu okuyorumla ne alakası var doğuya düşmenin
    ···
  4. 4129.
    +52
    ve gece başlasın artık...

    http://www.youtube.com/watch?v=E08X17f7qek

    hayatınızda bazı dönemler çok zor anlar yaşarsınız hani, çıkamazsınız işin içinden. bir an önce bitsin şu gün yatağıma gireyim dersiniz, ama o dıbına koduğumunun saatleri geçmez. saniyeler saatlere dönüşür.

    sabretmeye çalışırsınız, günün bitmesi için. boğazınız düğümlenir. tek istediğiniz günün bitmesidir. tek isteğiniz.

    orada gün öyle kolay kolay bitmez, aylar boyunca o günün bitmesini beklersiniz.

    başarlarda sabredersiniz, sıkarsınız dişinizi, sevdiklerinizden devamlı ölüme yakın olduğunuzu hissettirecek laflar duyarsınız, arkadaşlarınızla birbirinizin gözlerinin içine baka baka yalan söylersiniz sakin ol geçecek...
    başlarda sabredersiniz, her defasında bu günü bir atlatalım dersiniz kendi kendinize,
    şu gece bir bitsin sabah olsun hele dersiniz,

    o gece öyle pek kolay bitmez..

    ardından gene sabredersiniz, bitecek dersiniz bu günler bu geceler, ileriyi düşünmeye çalışırsınız. bilindik ve size tanıdık gelen kokular hissedersiniz etrafta bazen. sevdikleriniz aklınıza gelir.

    sonra bir bakarsınız bitecek diye beklediğiniz günler geceler birbirine girmeye başlar.
    anlamaz olursunuz artık gece mi? gündüz mü?

    yavaş yavaş zaman menfumunu yitirirsiniz önce,

    yavaş yavaş size uzak olan sevdiklerinizin olduğu şehir daha da uzaklaşmaya başlar.

    sevdiklerinize uzaklaşmaya başlarsınız,
    ardından yanınızdakilere uzak kalırsınız.

    sonrasında kendinizden uzaklaşmaya başlarsınız.

    bir kaç ay önce otogarda ellerde zıplatılan siz çok uzağınızdadır artık.
    aslında orada ki siz, hep orada kalmıştır. hiç gelmemiştir buraya. farklı bir siz vardır artık.
    zaman akıp geçmez. durur.

    ve sonunda

    saniyeler dakikalara,
    geceler gündüze,
    hayatlar hayatlara,
    kanlar topraklara,
    karışıp kaybolur.

    ve sonunda,

    sizde kaybolup gidersiniz.
    ···
  5. 4130.
    +49
    mart ayı bitmişti artık, nisan ayının başlarındaydık.

    zor günler geçiriyoruz demem kadar abeste kaçacak bir cümle saçmalamak istemiyorum,
    hepiniz tahmin ediyorsunuzdur zaten.

    bazı arkadaşlarımızı kaybetmiştik.

    onlar yanınızdayken rütbe farkından dolayı konuşmalarınızda farklılıklar olabilir,

    ama onlar sizin her zaman ya abiniz ya da kardeşiniz dir. (bazı özel hususlar dışında tabii)

    yanımızda değillerdi artık,

    kimi al bayrağa sarılıp ailesinin yanına gönderildi,

    kimisi kendini kaybetti öyle yanımızdan ayrıldı.

    insan ne kadar kalabalık bir ortamda bulunsada bir tanıdığı yoksa yanlızdır derler ya o misal,

    yavaş yavaş yanlız kalmaya başlıyorsunuz.
    ···
  6. 4131.
    0
    buradayız reyizz devam hadi
    ···
  7. 4132.
    0
    iyi geceler herkese, devam reyiz takipteyiz
    ···
  8. 4133.
    0
    rizörv
    ···
  9. 4134.
    0
    babam assubay yarram
    ···
  10. 4135.
    +47 -1
    per tepede geçirilen günlerin ardından, artık hareket vakti gelmişti,

    tam olarak nereye doğru gittiğimiz hakkında en ufak bir bilgimiz yoktu. zaten merakta ettiğimiz söylenemezdi.

    yaklaşık 200 e yakın mavi bere bölgede incin halde ip şeklinde intikalimizi sürdürüyorduk,

    gittiğimiz yer hakkında ki tek bildiğimiz ore adında ki köye doğru gittiğimizdi,

    bu arada yaşanılan olaylar, beklentiler falan birbirine girmiş bir çok hadisenin yanında, timimde uzun süredir durduğumuzdan dolayı bir sabırsızlık bir sinir harbi vardı.

    bende ise moral bozukluğu,

    bahadır ın aramızdan ayrılması sinirimi bozmuştu.
    ayrıca geri döndüğümde onu nasıl bulacağımı çok merak ediyordum.

    o gece köyde olanlardan sonra, üsteğmenin sinirleri tamamen darmadağın olmuş ve başta ben olmak üzere bütün asteğmenlere karşı gıcık gitmeye başlamıştı adam.

    şimdi beyler bir yandan hak veriyorum, bütün herşeyin içine sıçmıştık. belkide orada biz olmasaydık bir sıkıntı çıkmayacaktı. adam bize bir gıcık olmuş ki sormayın. yüzümüze dahi bakmamakla birlikte her an bize dalacakmış gibi takılıyordu adam. adeta serseri mayın ne zaman nerede kime çarpıp patlayacak belli değil.

    yaklaşık 10 tim gecenin karanlığına doğru derinden ve sessiz bir şekilde ilerlemeye başladık.
    10 tim amk hepside mavi bere. karşımıza çıkanın vay haline.

    tam olarak neden gittiğimizi bilmiyoruz. hatta bir ara tugaya geri döndüğümüzü zannettik.

    yürüdük yürüdük yürüdük yürüdük yürüdük.

    akşam hava kararır kararmaz başladık yürümeye, sabahın ilk ışıklarına kadar..

    yürüdük yürüdük yürüdük yürüdük ve yürüdük..

    ayaklarımız kopacak kadar yürürüdük, en sonunda karşımızda ki sivri ve çıplak kayalıklardan oluşan bir tepeye geldiğimizde durduk,

    üsteğmen istirahate çekilin dedi,

    tam istirahat için sırt çantamı çıkartırken seslendi;

    senin timin şu sivri tepeye çıkın orada etrafı gözle

    hayda lan amk oraya çıkmak 2 saat sürer zaten istirahat en fazla yarım saat sürecek, ben oraya çıkana kadar zaten toparlanırız ama bişey diyemiyosun ki amk. ben bir baktım ve sadece emredersiniz komutanım dedim. bütün tim küfür ede ede devam ettik, ebemiz gibildi artık ebemiz ebemiz,

    hele o çıplak tepe o sivri dik yokuş, çıkmak mümkün değil amk, biri yukarı çıkar, yukarı çıkan aşağıdakini çeker sırtta 40 kilo çanta,

    ölüm..

    o kadar yol yürümüşüz bu kadar zor gelmedi.

    biz daha tepenin zirvesine varmadan telsizden

    hareket ediyoruz inin hadi bi çıkamadınız amk dedi,

    ben senin amk asıl.

    aynen inmeye başladık. bu sefer inmesi daha zor, allah korusun biri yuvarlanacak geberip gidecez.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 4136.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=6Ejga4kJUts panpalar okurken iyi gidiyor
    ···
  12. 4137.
    0
    artiste bak amk ayıp etmiş reyize
    ···
  13. 4138.
    +4
    sırf hikaye için üye oldum abi merakla takip ediyoruz
    ···
  14. 4139.
    +51
    indik tepeden birde beklememiş bile muallak,

    bu sefer yetişmek için koşar adım gitmeye başladık. tabi sırtınızda o kadar ağırlıkla birlikte ona koşma denirse, bir de yorgunluğu ekle üstüne, koşma değilde debeleniyoruz diyelim.

    adam bizi o sinirinden dolayı o öfkesinden dolayı, sanırım gözden çıkartmış beyler.

    devam ediyoruz yürümeye allahım o nasıl bir intikal, bitmedi, akşam oldu hiç dinlenmeden yürüyoruz, ölmek üzereyim desem yeridir.

    zaten artık sırtımda ki çantadan dolayı omuz diye bir şey kalmamış. kollarıma kan gitmiyor resmen.

    yürüyoruz yürüyoruz yürüyoruz yürüyoruz...

    bazen otobüs beklersiniz kısa mesafede olsa yürümek istemezsiniz ya hani

    koyar adama bazen, lan mutfağa gitmek bazen koyar adama işte biliyorsunuz.

    bana hiç koymadı o günden sonra hiç bir yürüyüş,

    o gün orada bulunan kimseye yürümek koymadı bir daha. buna adım gibi eminim.

    yürüdük yürüdük ve yürüdük... ölesiye yürüdük..

    gözlerim kapanıyor artık. başım dönüyor. dişlerimi sıkıyorum çenem kitleniyor.

    zaman menfumu yok artık.

    günler geceler birbirine karışmış.

    bir adım daha adım atamayacağınızı hissediyorsunuz. olduğunuz yere yığılıp kalacağınızı hissediyorsunuz.

    ama her seferinde o dıbına koduğum bacaklarınızdan biri kendini ileri atmaya başarıyor.

    bu sefer tamam yağılıp kalıcam diyorsunuz, ama o bacak gene ileri atıyor kendini.

    sanki sizin kontrolünüzde değil artık bacaklarınız.

    ileri... ileri... ileri... her defasında ileri atmayı başarıyor kendini.

    bir an geliyor, olduğum yere bırakmak istiyorum kendimi,

    yığılıp kalmak,

    sırtımı yere vererek oracıkta uykuya dalmak yıldızlarda sevdiğimi hayal etmek istiyorum.

    ama o gibtiğimin bacakları hep bir adım daha atıyor ileri doğru kendini.

    bu sefer bacaklarınıza küfür etmeye başlıyorsunuz. yanıyorlar çünkü,

    hiç bir mayına basıp o gibtiğimin bacaklarınızdan kurtulmak istediğiniz oldu mu?

    ya da çatışma çıkmasını delicesine arzulamak?

    kafanızda roket patlaması istediniz mi?

    sırf kendinizi yere atmak için.

    zaman akmıyor durmuş artık, güneş başkaları için açıyor sadece. siz hep karanlıktasınız. ve sadece yürüyorsunuz. bilinç kaybı yaşamaya ramak kalmış artık,
    ne demiş veysel,

    erişmek için menzile yürüyoruz gündüz gece...

    http://www.youtube.com/watch?v=SVvFJilvjas

    (bahadır ve ben söylerdik bunu ıspartada intikal esnasında dinlenirken, bazen tabii)
    Tümünü Göster
    ···
  15. 4140.
    -1
    devammmm
    ···
  16. 4141.
    -1
    140 oldu
    ···
  17. 4142.
    -1
    140. sayfa
    ···
  18. 4143.
    +55
    hiç bitmeyecek gibi bir yürüyüş, bacaklarım vücudumdan ayrılıp devam edecekti biraz daha sürerse,

    mg3 ü kullanan askerimin baygınlık geçirmesiyle durabildik ancak.

    hemen askerimizin yanına koştuk, çocuğun tansiyonu yükselmiş, bilincini yitirmiş, yürümekten.

    sırt çantasını çıkarttık, hücum yeleğini çıkarttık, birlikte ki tabib koşarak geldi, serüm çıkartıp taktı, hafif bir titremesi vardı ender in.

    bense öylece baka kaldım sadece.
    olduğum yerde durdum.

    durunca ayak parmaklarımdan kasıklarıma kadar inanılmaz bir şekilde bacaklarımda bir yanma geldi.

    damarlarım patlayacak gibiydi lan.

    ayak tabanlarımda ıslaklık vardı. ayak tabanlarımın durumunu düşünmek bile istemiyorum. zaten ayak tabanlarıma bakmaya kalksam çorabı yırtarak ayırmam gerekecekti derimden muhtemelen.

    askerimin düşmesine bir taraftanda endişelensemde, ne yalan söyliyeyim iki dakikada olsa durduğumuz için sevindim. sadece ben bu durumda değildim ama emin olabilirsiniz.

    ama ayaklarım ve bacaklarım o kadar kötü durumdaydı ki hazır bacaklarım hareketi durdurmuşken, bir adım daha atmak imkansızdı.

    kıpırdayamıyordum resmen.

    o esnada üsteğmen yanımızda bitti, bana hiç bakmadan direk tabib asteğmene doğru eğilip,

    ne oldu?

    komutanım çocuk dayanamadı, serum veriyorum

    ben girdim lafa,

    hiç dinlenemedik timimle komutanım, izin verirseniz biraz istirahate geçelim, perişan olduk

    cevabı sinir bozucuydu,

    aslında seni burada bırakmak lazım, seni komando yapanı gibiyim ben

    dedi yüzüme bakarak.

    evet arada küfür yerdim stresli ver gergin anlarda üstlerimden ama, üsteğmenin küfürü ederken gözlerinin içini görmeliydiniz, görmeliydiniz o gözleri,

    nefret ve dahası. ölümün ta kendisi vardı o gözlerde.
    ···
  19. 4144.
    0
    ahanda geldim.
    ···
  20. 4145.
    +53 -1
    küfürün en tehlikeli olanından yemiştim,

    nefret dolu bir bakışın arkasından gelen küfür,

    çok tehlikelidir bana göre beyler.

    ama artık istirahate geçecektik, başka yolu yoktu yani bana göre. ender i burada bırakamazdık çünkü, sadece biraz dinlenmek istiyorduk o kadar. tamam daha önce dinlenmiş olsaydık bişey demezdim ki zaten ender de bayılmamış olurdu.

    üsteğmen yanında ki astsubaya dönerek,

    çocuklara söyle istirahat.. (doktora dönerek) ne kadar sürer kendine gelmesi?

    45 dakika yeterlidir komutanım

    tamam 45 dakika istirahat söyle timlere

    tamam dedim ya oh be azıcık dinlenicez dedim ki bana dönmesiyle bir takluk olduğunu anladım,

    sende timinin geri kalanını al hakim tepe bul çık oraya

    komutanım şey biraz dinlense..

    giberim dinlenmeni çıkın !

    komutanım lütfen biraz dinlenelim çok yorulduk

    diye ısrar etmeye başladım ölücem lan yoksa,

    http://www.youtube.com/watch?v=1b72N5BoacA arada müzik koyalım,

    omzumdan tuttu bu,
    lan azına sıçarım senin çık oraya

    üsteğmenim (komutanım demiyorum) başka bir tim çıkartın, askerim çok yoruldu çocukların hali pek iy..

    yakama yapıştı bu,

    yakarım askerliğini lan senin bak vururum seni burada

    üsteğmenim askerin bi suçu yok, bırakın dinlensinler

    tek başına çık o zaman lan oraya puşt

    üsteğmenim bakın, askerin yanında ayıp oluyo yapmayın lütfen bakın..

    ne bakın lan beni mi dövüceksin muallak, senin gibi salaklar yüzünden işimizi yapamıyoruz lan

    o esnada uzmanlar geldi aldılar üsteğmeni,

    ne yapacağımı şaşırdım amk. elim ayağım boşaldı.

    şimdi çıkın demişti, ama hayır mümkanatı yok çıkamam, askere bunu dersem çocuklar her biri kesilir ve yığılıp kalırız tepenin eteklerinde. tek adım atacak halimiz kalmamış artık. hiç dinlenmemişiz. biteriz timce.

    uzman tamam pgibopat zaten o yürürde, biz adım atacak takatimiz yok.

    e yapsam ne etsem diye düşünüyorum. adam sonra çıkıp emre itiaatsizlik diye rapor tutsa yannanları avuçlayarak yüze süreriz.

    yerde yatan askerime baktım, sonra çocuklara baktım ki zaten bir kısmı yere yığılmış hareketsiz yatıyo.

    giberim lan böyle işin ızdırabını dedim, çektim timi istirahate.
    ···