2004 ten bugüne hikayem

evet beyler devam
http://www.youtube.com/watch?v=6ZHlzyyz6Mg

Bozuntuya vermedim ama içime kurt düştü. Sınava yaklaştıkça bu yine su kaynatmaya başladı ama bu sefer bende sınav stresine yoruyorum. Yoksa eski sıkıntı olsa neden bana evet desin ki. Demiş işte amk. Neyse beyler sınavdan iki gün önce görüştük ama kız belli stresten rengi kaçmış, neşesi gitmiş. Tabi ne kadarı sınav ne kadarı diğer stres bilmiyorum. Ben ona destek olmak istedikçe benden kaçıyor bu da beni çok üzüyor ama elden de bir şey gelmiyor ki. Hani böyle en mutlu anında içine bir kurt düşer de bütün keyfini kaçırır, öyle hıyar gibi kalırsın ortada o hesap. Bir yandan da onun beni kandırdığını zannettiğini de görmek daha da kötü birşey. ulan sen benim sevgilimsin. sen bir şey demesen de ben sana zaten inanıyorum, yalan söylesen de inanıyorum. konuyu kapatmaya uğraşıyorsun ama ben her şeyin farkındayım. çok kötü bir durum beyler.

Cerenle konuşmaya devam ediyoruz. Tabi daha sık görüşmeye başladık. Kızdan gerçekten hoşlanmaya başlamıştım. O da ban karşı boş değildi biliyorum. Nedenini gerçekten bilmiyorum ama Cerenle konuşurken her türlü sıkıntıyı unutuyordum. Belki gerçekten iyi geliyordu belki ben öyle olmasını istediğim içindi. Bilmiyorum dediğim gibi iyileşiyordum . Bir hafta sonra elini tutmuştum, sonra öpüşmüştük. 25 Kasımda resmi imzaları attık birlikte olduğumuzu Kap’a bildirmiştik. Dün gece de konuştuk kardeşlerimle. Beyler birini unutmak için başkasını sevmeye çalışmayın. Ben çabaladım çok zorlandım sonunda oldu ama çok zorlandım. Çok kötü zamalar geçirdim. Ama Ceren’i sevdim. Ama size tavsiye etmiyorum.

Neyse beyler ertesi sabah uyandım. Gözümü açtım daha güneş ışığı beynime ulaşmadan onsuz olduğum gerçeği kalbime saplandı. Ama en azından beklemiyorum ya, diyorum aslan acın bu hadi bakalım baş et. Ama öyle kolay değil biliyorsunuz kardeşlerim. Sen düşünmemeye çalışırsın, en olmadık anda öyle bir hatırlarsın ki kalbini sökmek gelir içinden. Artık onsuz bir hayat yaşamak zorunda kaldığın gelir aklına, deniz kadar sonsuz bir hasret hissedersin içinde, kendi içinde defalarca boğulursun. Biraz kendine gelecek gibi olursun ama sonra ayrılık acısı daha sert vurur sana. Bence bu dünyada gerçekten sevip ayrı kalanların dayanamayacağı acı çok azdır. Sana diyorlar ki ; aga bunu sevdin hem de köpek gibi sevdin ama napalım kısmet değilmiş seni artık hayatında istemiyor. Hangisine yanarsın sevdiğine mi, kurduğun hayallere mi yoksa onun senin dışında başkalarıyla yaşayacağı hayata mı? Bunlardan hangisini tek başına düşünürsen akli dengene zarar verir ama sen hepsini aynı anda düşünüyorsun amk. Birini kafanda halletmeye çalışıyorsun arkasından diğeri geliyor. Zor be panpalar

elini tuttuğun, üzerine titrediğin gözünün içine bakmaya kıyamadığın -değil başka şeyleri düşünmek- sevgilin seni kandırmak çin uğraşıyor. Tamam başka zamanlarda güzel olabilir, tatlı sempatik de gelebilir ama ayrılığa gidiyorsun amk. kalbine kayalar düşüyor. göğsüne sanki bütün dünya çıkmış kol bastı oynuyor. sadece yanında nefes alabildiğin renkleri görebildiğin hayatı anlayabildiğin sevgilin, sen onun ayrılık düşüncesini anlama diye sana yalan söylüyor. işte beyler llk o zaman yıprandım, sallandım. bütün renkler gitti hayatımdan ve ilk o zaman öğrendim mutluluk maskesi takıp sahte gülücükler dağıtmayı.

Şimdi size bunları söyleyen bu bünye bunun farkında olmasına rağmen daha hayatının hiç bir kısmında uygulamamıştır. Her defasında aynı şeyle karşılaşırım, her defasında da kendime kızıyorum ama işte akıllanmıyorum ki. Sonra sinirden kendi kendini yiyorsun işte amk. Şimdi giden uçaklara sövüyorsun, duymak, konuşmak, görmek, görünmek istemiyorsun. Yaşım 27 ben bu saatten sonra pek adam olmam ben kendimden umudu kestim panpalar siz kendinizi kurtarın kardeşlerim

Bu izmirli kızların bir tanesine gözüm takıldı benim. Bu kıza da Ay diyelim. Esmer bir kızdı, bembeyaz dişleri vardı, beyler size yemin ediyorum bir gülüşü vardı ben bir kıza bu kadar yakışan bir gülü görmedim bugüne kadar. Benim ölçülerimde çok gzel bir kızdı. Ayrıca nazik, sessiz biraz da utangaçtı. Tek beğendiğim kız buydu ama benim Pınar’ım vardı amk. Yapamazdım yani. Zaten okul başladı bir ay sonra falan aynı sınıftan bir çocukla çıkmaya başladılar. Tabi ben bu mevzulara daldım, Ay ‘da o çocukla ayrıldı, ilk dönem bitti. Ege hazırlıkta her dönem sınıfları karıştırırlardı.

Aradan bir ay falan geçti. 3 ekim Pazar akşamıydı hiç unutmam amk o akşamı. 2 gün sonra hazırlık başlıyor. Salı günü okul mu başlar demeyin Ege Üni. Öyleydi o zamanlar. Hala öyle mi bilmiyorum. Mig sevgilisini bırakmış eve giderken bize uğradı. indim aşağı yanına . dedi sana pınar ı ayarlayayım mı? Dur lan nereden çıktı dememe kalmadı kıza mesaj attı yanımda kaplumbagaterbiyecisi senin numaranı stiyor diye. Kızda tamam ver demiş. Ben de ulan zaten kız arkadaşım falan da yok bir deneyelim ne çıkcak diye aldım kızın numarayı geçtim eve. Ama olsa da olur olmasa da olur. Kız dese ki uff snne be slk .s basıcam kalayı yollayacağım.

3 mayıs 2005 günü hayatımın en bahtsız günlerinden biridir. Neden mi ? Bakın anlatıyorum. Önce biraz geçmişe dönelim. Hazırlıkta derse gittiğim ilk gün her panpamın yaptığı gibi sınıftaki bütün kızları alıcı gözle değerlendirdim ama yazmak için değil tamamen iç güdüsel olarak. Sınıftaki kızların sadece 2 si izmirliydi diğerleri ya çirkin ya kezban ya da hem çirkin hem kezbandı. Tabi içlerinden çok iyi arkadaşlarım oldu sonraları ama bu da alıcı göz boru mu? Sınıf 22-23 kişi sadece 5 kişi izmirliyiz gerisi şehir dışı hatta bir tane türkmenstanlı bir çocuk vardı.

Devamsızlık ebesinin amı olmuş. Hocalara sildiriyorum sonra ki ders topuk, girmiyorum derse. duramıyorum amk sınıfında. Duvarlar üstüme geliyor. Aklım pınarda. Ne yapıyor ne ediyor, biriyle mi beraber. Kafayı sıyıracağım ama bir şeyde yapamıyorum. Bir kaç kere aramaya yeltendim ama öyle bırakıp gitti ki aniden, onu bile yapamadım. Kardeşlerim bazen öyle büyük şok yaşarsınız da düşünemezsiniz ya da düşünseniz de yapamazsınız ya o ruh haliyle gidip geliyorum. Bir yandan ayrılığın sebebini düşünüyorum bir yandan ulan diyorum başkası mı var? Benim hayalleri o herif mi gerçekleştiriyor. Beyler ben pınar la gerçekten ciddi bir ilişki düşünüyordum, en azından onun duygusal alt yapısı vardı bende. Çok değil daha 6-7 ay evvel üniversiteyle ilgili ne planlarım vardı ama geldiğim noktaya bakınca yok amk dedim kendi kendime. bir kaç arkadaşım dışında kimseyle konuşmuyordum. Tanımadığım adamlar selam veriyordu. Adamlar benim sınıfımda ama tanımıyorum. Daha başlangıçta böyle bir duygusal travmayla karşılaşmak okuldan beklentim de değişmişti. Daha doğrusu kalmamıştı.

Beyler biraz dertleşelim. Hepimizin hayatında hak ettiğinden daha fazla değer verdiğimiz insanlar mutlaka olmuştur. Bu karşı tarafında suçu olmayabilir. Siz gözünüzde fazla büyütmüş de olabilirsiniz ya da içinizde bir boşluk vardır karşınıza çıkan ilk kişinin çapına bakmadan onu o boşluğa yamamaya çalışırsınız. Sonra da karşılığını alamayınca vay efendim neden böyle oldu neden şöyle oldu. Daha bugün oldu amk. Kızla planı yap, programı düzenle 5 gün gelecek görüşüp gidecek. O kadar konuştuk ettik, pazar geldi bu akşam şu anda uçakta ülkesine dönüyor sadece 2 saat görüşebildik. Onun dışındaki zamanların çoğunda yok hastayım, yok akrabalarım bırakmıyor. Yalan söylediğini düşünmüyorum ama panpalar planlar olmayınca olması için de uğraşılmayınca sinirleniyorum. Dün akşam için restoranta rezervasyon yaptırdım 2 saat önce skype dan yazıyor telefon da değil amk. Beni görmeye akrabam gelecek gelirsem hiç iyi olmaz diye. Ama eşeklik ben de.

Ama antende çok kral adamdır. Şimdi bir bankada çalışıyor gece yarısı bile gel dertliyim desem gelir beni dinler çare buluruz ya da bulamayız ama daha bugüne kadar yüz çevirdiği yoktur. Biz bu üçlü 20 yıldır arkadaşız sonra mig ile kedi girdi 5 li olduk. Kediyi de yeri gelince anlatırım. Agalar üçümüz bu şeklide takılıyoruz okulda her allahın günü

Diğeri de anten. Boyu çok uzun diye ona bu lakabı takmıştık. Hepimiz inceden am budalasıyızdır ya bu adam çok büyük budalaydı. Öyle böyle değil ama. Ben öylesini görmedim. Karşısında iki kızı olsun dünyayı unutur. Bu pekekentle o zamanlar kafede oturuyoruz bir gün. Ben de atarcanda da para yok. Tüketmişiz sıfırı amk. Dedik ki soda alsana. Yok valla dedi birader ben de yok para. Aradan 10 dakika geçti. Benim sınıftan iki kız geldi masaya. Sohbet muhabbet falan derken kızların sigara bitti koalisyon yapıyorlar. Sen de ne kadar var falan diye kouşuyorlar. Bizim anten kalktı gitti 10 dakika önce kardeşlerine soda almayan teneke malboro light ı kızların önüne attı. Demişler ya dünya kadar malın olacağına fındık kadar şüllen olsun diye. O hesap. Tabi bunu intikdıbını biz çok fena aldık ondan o ayrı.

1 hafta olmuş sıkıldım da beklemekten ama bir şey de diyemiyorum. Hani birini öyle düşünürsünüz öyle özlersiniz de gece uykunuzdan uyanınca 5 saniyeliğine o gelir ya aklınıza tak varmış gibi. Aynı o durumdayım bende. Saat 12 ‘ye doğru bir mesaj. Baktım telefona pınar yazıyor amk. Uçan adam sabri gibi evin içinde allah diye bağırıp koşasım geldi o an. Hemen açmadım tabi mesajı. Önce oturdum derin bir nefes aldım ve oku tuşuna bastım.

Ben anlattım ne düşünüyorsam, ne hissediyorsam ve ne istiyorsam. Yeri geldi sesim titredi, yeri geldi gözüm doldu, ellerim titredi ama söyledim herşeyi. Ama sağolsun pınar’ın bana cevabı sadece düşüneceğim oldu. Ulan sanki LA Galaxy takımından transfer teklif ettik de ev taşıyacak kıta değiştirecek. Ne düşüneceksin gönlün varsa hala tamam dersin yoksa kusura bakma dersin mevzu biter. o kadar konuştum gerildim ama sonuçta aldığım zaman sadece bekle oldu. iliklerime kadar enerjim çekilmişti sanki. Kılımı kıpırdatacak halim yoktu. Masada çuval gibi oturuyordum resmen. Beyler kızlara ne hissederseniz hissedin ama hepsi açılmayın hem de böyle durumlarda. ilgi arsızı oldukları için hayır diyeceklerse bile ilgi kesilmesin diye uzattıkça uzatırlar beklettikçe bekletirler. Sizde her akşam üstü 5 te bakkala gidip abi 4 tuborg kırmızı dersin. Kafanda filler çiftleşirken sen telefonuna gelecek bir mesaj beklersin ama onun umurunda olmazsın. Dersin ki sıkmayayım kızı aramayayım rahat rahat düşünsün, sen neden aramadın olur. Böyle kahpe bu işler beyler.

O kadar mutlu ve huzurluyum ki. Bunu durakta gördüm bana bakarak sırıtıyor mutlu o da işte daha ne olsun. Buna bir sarılışım var beyler ben bile sonradan düşündüm kızın kaburgaları kırılabilirdi ama boru mu kaç zamanın hasreti var bünyede. Durduramadım. Neyse ayak üstü faza konuşmadık ama bakışlarla ben bir şeyler anlattım o da dinledi. O evine geçti ben de okula. Okula geçtim yolda bütün kardeşlerime mesajla bu durumu bildirdim.

Duramıyorum bir yerde. Gece ter içinde uyanıyorum kodunsa uyu tekrar. izmire geldim tekrar, arkadaşlarla geziyorum, dışarı çıkıyorum ama her yerde bir anı var. Kaçamıyorsun ki. Oturduğun bank beklediğin durak bile sana batıyor arkadaş. Ee her genç gibi ben de alkole sarıldım. Lise 1 den beri babamla karşılıklı içeriz panpalar. Babam çok açık fikirli adamdır. Hala da onunla içmek en büyük zevklerimden biridir. Biraz alışkınım yani içmeye ama akşam olsun da içeyim diye bakıyorum. Arkadaşlarımla falan nerede içki içilir o mekana gidiyoruz. içince odaklanamıyorsun o kafayı seviyorum. Bir de içince daha kolay mutlu oluyorsun kendini avutman, kandırman daha kolay oluyor.

çünkü ekgib birşeyler kalmıştı. yaşanması gereken şeyler vardı ama olmamıştı. Zihnim de bu ekgibleri kendi kendine tamamlıyordu, tamamlarken de en iyi, en güzel şekilde tamamlıyordu. Ondan dolayı panpalar gidenler her zaman mükemmele yakındır. Dediğim gibi benim içinde öyleydi. Taaa bu ara işinden sonra pınarla yüz yüze konuşana kadar. Ya benim kafamda yaşattığım pınarla şimdi karşımda oturup konuştuğum kız tamamen farklıydı. o da ileride vereceğim kararda pay sahibi oldu zaten. Karşımda tamamen bırakmış, pişman, tükenmiş bir kız vardı. Ayrıca düşünceleri, hayata bakışı falan çok çok değişikti. Onunla konuşurken bir yandan kendime de soruyordum. Bu muydu kafamdaki kız? ya da ben bu kızla ileride mutlu olabilir miydim?

Panpalar kızı uğurladık gitti ama o giderken benim kalbimi böbreğimi dalağımı falan da söktü zütürdü. Komple ne var ne yok aldı gitti. Arkasından bakakaldım bir süre allah razı olsun mig kardeşim kendime getirdi, biraz da umut verdi teselliyle karışık dağıldık evlere. Bu mevzunun olduğu gün salı. 26 nisan 2005. Sınıfta üstüme gelen duvarlar bu sefer evde de gelmeye başladılar. Duramıyorum ki evde çıkıyorum koşuyorum basketbol oynuyorum ki evde sadece bayılayım. Çok fazla konuşmuyorum. kafam o kadar yoğun ki dışarıdaki sesleri duymuyor bile. evdekilerle de pek konuşmuyorum. sadece girdiğim dersler de biraz Ay ile gır gır yapınca kafam dağılıyordu ama okul bitince karanlık yine çöküyordu içime.

Ulan ben kobay mıyım, deneme tahtası mıyım? Sevmek diyorum o deneyelim diyor. Olmayınca da olmadı hacı hadi sen yoluna ben yoluma diyor. Ya arkadaşım neden seni seviyorum dedin o zaman defalarca. Ses yok, çıt yok. Madem vicdanlısın neden yalan söyledin de sonra çöldeki kaktüs gibi ortada bıraktın. Sevmek sorumluluk ister ama işte o sırada da böyle düşünüyordum ama karşımda görsem bunların hiç birini söyleyemezdim ki. sadece "Hala" gözlerinin içine bakarak. Her dışarı çıktığımda onun olma ihtimali olan yerleri hesaplayıp önünden geçmemeye çalışırdım . Köpek gibi özlemiştim, bir dakika görmek için Çin'e bile giderdim belki ama onu görmeye dayanamayabilirdim.

Beyler bir tavsiye daha eğer kız sizden herhangi bir sebepten dolayı kaçıyorsa anlatmak istemediği şeyler varsa onu çok sıkıştırmayın. Boğulduğunu sıkıştığını hissederse hemen kaçar gider zaten bitirir ilişkiyi. Zaten ilişki bitecekse bir şekilde biter. Bir tarafınızı da yırtsanız bitecek yani. Bırakın akışına olan olsun. sen benzin döküp kendini yaksan da o gidecekse gidecek zaten.ama işte bırakamıyorsun ki. hep iyi düşünüyorsun işte. toparlarız, eskisi gibi oluruz, mutlu oluruz. olmuyor agalar hikaye bitince anlayacaksınız ki hiç bir şey eskisi gibi olmuyor. olan sizin zamanınıza, insanlara olan güveninize, karaciğerinize, saygınıza, beyninize oluyor.