/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 26.
    +2
    Reserved
    ···
  2. 27.
    +1
    sırf şukunu verim diye girdim hesaba anlat pampa dinliyoruz
    ···
  3. 28.
    +2
    Panpalar baya uzun yazdım not defterine onu parça parça atıp sonra yatarım. Yarına devam edicem gerisine
    ···
    1. 1.
      +1
      Devamm😃
      ···
  4. 29.
    +6
    Parkta bir banka oturup sohbete başlıyoruz. Oturuyoruz dediğim bu 3'ü oturuyor ben ise ayaktayım. Ben cool havamdan sıyrılıp Hercaiye sorular sormaya başlıyorum. Kız o kadar çekingen ve ürkek ki inanılmaz kısık bir sesle cevap veriyor sorularıma. Hangi okuldan geldin sorusuna aldığım cevapla ilk şoku yaşıyorum. Kendisi yurtdışından buraya annesiyle birlikte gelmiş. Babasıyla annesi ayrılmış babası hala o geldikleri ülkedeymiş. 7 yaşında gidip 16 yaşında geri dönmüş bu diyarlara kızcağız. Geldikleri ülke de bize coğrafi olarak en uzak avrupa ülkesi hani şu kolayı kenara atıp suyu tercih eden adamların memleketi. Ben tabi ufak çaplı bir şok yaşıyorum. Zaten dikkat edince kızın türkçesinde biraz aksamalar olduğunu farkediyordum ama yine de ülkenin yarısından iyi konuştuğu için çok garipsememiştim başlarda. Bu şokla birlikte farkında olmadan kızı soru bombardımanına tutuyorum. Ortamda bunu farketmeyen tek kişi benim bu arada çünkü hale ve abuzer arada 'nabıyo la bu mal' minvalinde yüzüme bakıyorlar. Bu arada sorduğum sorularla kızı sürekli takip ettiğimi ister istemez açık ediyorum çünkü niye 'eve yalnız gidiyorsun, o 2 tecrübeliyle ne konuşuyosunuz' gibi sorular sormaya başlıyorum. ilk baştaki 'ya sen bizim sınıfa yeni gelen kızdın dimi' modundan 'yalnız senin o h&m marka gri şişme kaz tüyü montunun arka sol tarafında küçük bi delik var valideye söyle de büyümeden diksinler deliği yazık günah' moduna hızlı bir geçiş yapıyorum. Sorularımdan rahatsız olmuş gibi görünmüyor ama hale kızı kurtarmak için bir hamle yapıp hadi selfie çekinelim diyor. Birlikte 4ümüz selfieler çekiniyoruz. Hercaiyle konuştuğumuz günün anısı ve aynı karede yer aldığımız ilk fotoğraf bu fotoğrafr oluyor. Ayrılık sonrası bir öfkeyle bu fotoğrafları sildim bir daha da geri getiremedim. Güzel bi anı işte aq niye silersin ki sildin de alfa erkek oldun başımıza.Ama titanikteki ablanın dediği gibi o fotoğraf lar elimde olmasa bile gözümü kapattığımda her ayrıntısıyla canlandırabiliyorum. Daha sonra parktan ayrıldık, hale ve hercai kendi evlerine abuzerle ben de bataklığımıza doğru yola çıktık.
    ···
  5. 30.
    +3
    Yolda giderken abuzer'in ağzını aramak maksatlı 'hale iyi kıza benziyor' diyorum he aynn gibi yüzeysel bi cevap veriyor. Ama hercai biraz garip bi kız çözemedim diyorum. Ya olum Allah'ın brezilyalısından ne beklersin ki diyor. Ya aq salağı 1 kız türk , 2 kızın geldiği yer brezilya değil portekiz demek istiyorum ama bunu söylemekle harcayacağım vakti hercaiyi düşünerek geçirmek daha cazip geliyor. Abuzere laf mı anlatcam adam doğan slx'e binip 1974 yapımı ferrez izleyemememenin derdinde. Hayır 1970 yapımı ferre filmde oynayan kadının şimdi kemikleri kalmamıştır bunu düşünüp hiç mi rahatsız olmaz amk bir insan. Gerçi adamı tahrik eden bu düşünce de olabiir sapıklık ve aptallık bu dünyada sonu olmayan 2 şey sonuçta. Daha sonra eve girdim ve o yaşta 1 gün masturbasyon yapmazsa yoksunluk krizine girmiş bir junkie gibi eli ayağı titreyen ben o gün mastürbasyon yapma fikri aklıma gelmeden akşam edip uyudum. Sabah yine uyananıp yataktan kalkarak dolaptan üniformamı çıkardım ve uzun uzun baktım. Lan oğlum bu üniformanın renginin kırmız olması gerekmiyor mu niye turuncu dedim kendi kendime. Bugün de bu üniformayı giyiyim ama okul çıkışı gidip yenisi almam lazım. Ama günlük 5 tl harçlık alıyorum ve üniformanın fiyatı 50 tl. Nası yapacaz aga bu işi diye kara kara düşünürken gözüm ranzanın alt katında ağzı açık uyuyan abime takıldı. Hemen yanınza süzülüp abi 50 tln var mı ya çok acil ihtiyacım var dedim. Got cozdondon aoll dedi. Laannn abii adamsınn diye şapur şupur öptüm adamı sevinçten. koşup cüzdandan 50 tlyi cebe indirdim. Daha sonra bir bezi ıslatıp 1 yıldır bez yüzü görmemiş ayakkabılarımı silerken de yeni uyanmış babam gözlerini açmaya çalışarak bana uzun uzun baktı. 'Nereye Gidiyon Sen' diye sordu. Alışkın değil tabi ayakkabılarımı sildiğimi görmeye. O an nereden aklıma esti bilmiyorum belki de mantıklı bi cevap bulamadığım için 'hiç ya okulda konferans var da' dedim. Bi süre daha anlamsızca bakıp ağır adımlarla salona geçti. Hayır konuşmacı sen misin de siliyosun ayakkabıları da demedi. Gerçi ev geçindirmek için günde 10 saat çalışan adam bide benle mi uğraşacak. Ben babamın yerinde olsam 18e giren çocuğuma gibtiri çekerdim evden. Ayakkabıların rengini de orjinal rengine döndürdükten sonra okula gittim. Ama bir kız için beni ben yapan özelliklerimi tamamen değiştirmeyecektim ve okul hayatım oyunca evime 15 dakika uzaklıktaki okula sabahları her zaman geç gidecektim.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    +5
    Sınıfa girip hemen yerime kuruldum. Hercai ve 2 tecrübeli de yerlerine çoktan kurulmuştu. Ben sınıfa girdiğim andan itibaren hercainin bana uzun uzun baktığını hissetmiştim. Bu abuzer de okula benden erken geldiği için inşallah sabah kızla konuşup salak salak hareketler yapmamıştır diyordum bi yandan. Bu arada buraya tekrar yazarken farkettim ne kadar anksiyete bir adamım lan ben. Ardından hercaiye bir 'günaydın' çaktım kafamı da sallayarak. O da günaydın dedi ama baya mimiksiz yapmıştı bunu. Bu üzücü bi haberdi hemen abuzeri dürtüp sabah bi şey konuştunuz mu lan kızla dedim. 'Yok olum ya ne konuşucam' dedi. Asıl kız senle ne konuşacak aqdumun ferre koleksiyoncusu(he tamam knk öylesine sormuştum ben de). ilk ders matematikti evde kalmış kızıl saçlı hocalar vardır hani bilirsiniz onlardan biriydi bizim matematikçi de. Trigonometri dersinde sin cos fln bir şeyler anlatıyordu. Kadın her sin dediğinde kadının gözlerinin içine bakıp içimden 'zütünü eşekler gibsin' diyordum. Kadın o zamanlar bunu hissetmiş olmalı ki bir kaç ay sonra okulda sevgilim olduğu gerekçesiyle beni disipline verecekti. Lafa gelince modern ilerici türk kadınıdır ama iran gibi yönetmeye çalışıyor okulu lanet olası kaltak. Bu ülkede herkes işine geldiğince modern ve dindar zaten aq. ilk teneffüs ziliyle abuzer hemen ayağa kalkıp 'hadi dışarı çıkalım' dedi. Dışarı çıkıp kim etek, kim zütü saran dar pantalon giymiş yoklaması yapacak tabi pekekent.Yok knk ben böyle iyiyim dedim çünkü hercai ve tecrübeli team ilk teneffüse pek çıkmıyorlardı. Bu üçünün konuşmadığı bir aralık bulup hemen 'eee ne yaptın görüşmeyeli' diye bir soru yönelttim hercaiye. Tecrübelilerin muhabbetten sıkılmış olacak ki 'hiiç annemle ev alışverişine çıktık' fln dedi. Hangi markete gittiniz gibi gibik bi soru sordum çünkü gittiği markete göre maddi ve sosyokültürel durumlarını değerlendireceğim. Migros-Carrefoursa tarzı bir yer söylerse kast sisteminde bana fark bindirdiği anldıbına geliyordu. Ama ortalam bir market söylerse durumu biraz daha toparlamış olcam, bim-a101 derse işler lehime dönmüş olacak. Bu arada o zamanki kafa yapımı tekrar gibeyim şu an flörtleştiğim biri macro centerdan alışveriş yapıyorum dese hiç gibimde bile olmaz aq.
    ···
  7. 32.
    +5
    Bu arada ev alışverişi diyince benim aklıma peynir zeytin ayçiçek yağı gibi gündelik normal alışveriş geliyor(gerçi bunlar da artık lüks alışverişe girer gibi) . Ama hercai\'nin Ikea cevabıyla bacaklarımda bir titreme, kalçamda kasılmalar, sırtımda kaşıntılar başlıyor. Allahtan adamların ev alışverişi dediği mobilya alışverişiymiş çünkü oturacak masaları bile yokmuş evde. Ikea da lüks kategorisine girse bile mobilya alışverişi için normal sayılabilirdi. Ardından ben istemsizce ayağa kalktım o bana bunları anlatırken. O da ayağa kalktı. Allahım bir insanın ayağa kalkması beni nasıl bu kadar mutlu edebilirdi . Ben yürümeye başladım o da konuşarak yanımda yürüyor. Bu tecrübeli teamden nasıl sıkıldıysa kız kaçacak yer arıyor ordan diyorum. Sınıfın köşesindeki kaloriferlerin üzerine gidip oturuyoruz. Hercaiyle muhabbet etmeye çalışırken farkediyorum ki bu şişman tecrübeli dik dik bize bakıyor. Ya bana ya da kıza kinleniyordu ama bakalım hayırlısı dedim. inşallah bana kinleniyordur kız daha yeni gelmiş bi de bu tecrübelinin hasetiyle uğrasmasın diyorum içimden. Dipnot: Bu şişko tecrübeli dediğim kızla 1 yıl önce bi yerden denk geldik canımın çok sıkıldığı bi dönem olduğu 2-3 gün konuştuk. Sonra bi gece konuyu sex\'e fln getirip nude attı. Ben de gecenin verdiği hormonal hayvanlıkla nude\'a hayır demedim. 1.70 90 kg kızın vücudu nasıl bu kadar güzel gözükebilir baya şaşırmıştım açıkcası. Ama yalan yok fotoğrafa bakıp hiç bi şey yapmadım sabah kalkınca önce fotoğrafları sonra da kızın numarayı sildim o da yazmadı. Zaten kız genelde herkese atıyormuş nude\'larını çok ekstrem bi durum değildi yani. Dipnot bitti. O gün tüm teneffüslerde hercai ile konuşmaya devam ettik.O gün sevgilisinden yeni ayrıldığını fln söyledi ve bu durum beni cidden çok üzdü. Hatta bu cümleyi duyduğum an içimden 40 katlı bir gökdelen çöktü anasını satıyım ve gürültüsü sadece benim kulaklarımda çınladı. Ama ilişkisi internet üzerindenmiş birbirlerini doğru düzgün hiç görmemişler. Bu bir nebze içime su serpmişti ama yeni bitmesi hala can sıkıcıydı benim için. O dönem baya bi tribine girdim bu durumun hatta ne alaka bilmiyorum sürekli taladro-kelebek dinliyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      ahhahaha taladro kelebek mi güzel şarkılarından biri
      ···
  8. 33.
    +6
    Son zille birlikte yine çantalarımızı sırtlayıp okuldan çıkıyorduk. Hercainin hareketleri çok seriydi çantasını anında toplayıp hızlı adımlarla çıkıyordu okuldan. Ama o gün o ağır ağır hareket ettiğini farkediyordum. Tabi kendime yoruyorum bu durumu benimle birlikte çıkmak istiyor okuldan diye. Bu durumu kendime yormamla hercainin adımları yine seriye bağlıyor aramızda metrelerce fark oluyor. Normalde bana bıraksalar koşar adımlarla gidip kıza yetişir muhabbeti sürdürürüm ama bu abuzer ayağıma zincirle bağlı metal bi top gibi. Adamın yürüyüşü 'yaylana yayalana' ikilemesinin ete kemiğe bürünmüş hali. Bide o gün olduğu gibi arada kerem de bizle birlikte yürürdü. Bizim mahallede kuzeni oturuyordu onu ziyarete geliyordu ziyaret dediğim de birlikte lol oynuyorlardı işte. Bu keremin 2 yıl önce başka bir ilde oturan abisinin çocuğu oldu ama abisinin evinde pc olmadığı için kerem hiç gitmedi abisini ziyarete. Ulan insan 2 yılda yiğenini merak edip bi gider aq başka il dediğim de 150 km uzakta bi yer hala görmedi yiğenini deli herif. Bunlarla aylak aylak yürüyoruz ama tabi benim içim içimi yiyor hercaiyi yalnız yürürken gördüğüm için. Bari köşeyi dönene kadar arkadan izleyeyim dedim. Tam o anda Zeus yeryüzüne inip 'Tüm gibiş skillerimi ve haremimi sana bahşediyorum' dese bu kadar sevinemeyeceğim bir olay cereyan ediyor ve köşe başında hale beliriyor. Yine hercaiyle denk geliyor ve konuşmaya başlıyorlar. Ben tekrar yanımdaki 2 'yaylana yaylana' yürüyen tipi sürükleyerek kızların yanında bitiverdim hemen. Ayaküstü sohbetten sonra tekrar parkta oturma teklifinde bulundum. ikisi de tamama dediler yine gidip oturduk parka. Bu arada bu hale'nin liseyi açıktan okuduğunu öğrendim. Açıktan lise okunabildiğini de ilk o zaman öğrenip çok şaşırmıştım. Bi insan niye okula gitmeden lise okumak ister ki diye düşünüp daha sonra birbirlerinin hırkasının fermuarlarını çekmeye çalışarak eğlenen abuzer ve kereme bakınca çok da mantıksız gelmemişti açıkcası. Daha sonra açıktan okumanın hale'nin kendi isteğiyle gerçekleştirdiği bir durum olmadığını öğrendim. Parktan ayrılma vakti 'hale hercaiyle birlikte dikkatli gidin eve' dedim. Hale'nin 'ben eve gitmiyoum ya yukarı tarafta bir işim var' demesiyle messi'ye doğru açılan ara pas koridorunu görmüş iniesta gibi tekrar tasarruflu ampül yandı benim kafanın üstünde. E o zaman buraya yeni gelmiş kızı yalnız bırakmak olmaz hercaiyi ben bırakıyım eve dedim. Abuzer böyle durumlarda biraz anlayışlıdır tamam knk sen git dedi ama bu kerem salağı ' yaa knk ben boşver kendi gider benim kuzene gitmem lazım bak zaten geç kaldım' fln diyor. Lan aq salağı sen gelmicen zaten gibtir git kuzenine zaten yarım saat bizle oturdu diye zamanının boşa gittiğini hissediyor. Ya kerem knk sen de kuzene git o zaman ayıp olmasın çocuğa ben tek zütürürm hercaiyi dedim. Bunun canına minnet zaten hemen gibtirolup gittiler biz de hercaiyle evinin yolunu tuttuk.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +7
    Yolda giderken ' ya bu tecrübeli team nasıl sevdin mi onları fln' diye soruyorum. Önce 'iyi kızlar ya' gibi politik cevaplar verdi ama daha sonra 'ama çok aynı kafada değiliz' gibi şeyler söyledi. Bunları duyduğum anda kendime yeni bir misyon edindim. Yarından tezi yok bu kızı o ttecrübelilerin elinden kurtarmalıydım. Bedeli ne olursa olsun bunu yapmak zorundaydım. Eğer o iki kız kız ' umbrell bunun tek bir yolu var o da ikimizi üst üste koyup gibmek' dese bile bunu yapmak zorundaydım. Hem zaten böyle bi şey isteseler bu görevi abuzere yaptırır üstüne de abuzerden para alırdım. Aynı zamanda bana evde çok sıkıldığını fln anlatıyordu. Kızın her söylediği şeyden kendime yol yontmaya çalıştığım için 'istersen numaramı vereyim mesajlaşırız çok sıkılmazsın dedim. O da kabul etti birbirimize numaramızı verdik. Gerçi şimdi düşününce biraz emrivaki gibi olmuş ama giberler emrivakisini. Bu arada kızın evi ebesinin amındaydı çok afedersiniz , eve hızlı hızlı gitmesine şaşırmamak gerekiyordu. Hercaiyi eve bıraktıktan sonra abimden dızzladığım parayla üniforma almaya gittim. 50 tlyi üniformaya bayıldıktan sonra o gün dershane olduğunu hatırlayıp derhaneye seri adımlarla yürümeye başladım. Dershaneye giriş yapınca genelde en arkaya oturur dershanedeki kızlarla sohbet ederdim. Dershanede Ayça diye bir kız vardı. Bana biraz yakın davranırdı ama ben abuzer gibi bir hayvanımsı olmadığım için bu yakınlığa başka bir şeye yormuyordum. Bide zengin kızdı o dönem bana niye baksındı ki aq kafasındaydım yine. Bu arada o yaşta beni bu zengin-fakir tribine sokan kişiler twitterda 'Ya abi bir kızı tavuk döner yemeye zütüreceksen o kızla sevgili olmayacaksın yhaa' diyen huur evladı güruhtu. Burdan da hepsinin dıbını yolunu gibmiş olayım. 16 yaşındaki çocuğa yaşattığınız travmaya bakın bakın da az utanın dıbına çaktıklarım. Daha sonra dershane bitince o havada dolmuş sırası bekleyip eve gelirdim. O gün eve gelince üniformayı güzelce katlayıp yerine koydum. Kendi kendime bu üniformaya yer paspası gibi muamele yapmayacağıma dair şeref sözü verdim. O gün hercaiden mesaj bekledim ama gelmedi. Ben de yatıp uyudum. Sabah kalkınca yeni üniformanın verdiği heyecanla hemen yataktan fırladım. Üniformamı giydim. Sabah evden çıkarken annem 'sende bi farklılık var saçını fln mı kestirdin' diyordu. Bu bana niyeyse gereksiz bi özgüven vermişti halbuki özgüven verecek ne var şu cümlede aq. Okula giderken radikal bi karar alıp üniformanın yakalarını da kaldırmıştım. O zaman beni her gören 'Ooo umbrell burak yılmaza mı özeniyon lan' diyordu halbuki bilmiyorlar bu yaka kaldırma modasını çıkartan adam Al Pacino'dur aq. Çin gibi kadar kültürüyle bana artislik yapmaya çalışıyorlar bide (Marlon Brando da olabilir lan tam hatırlayamadım).
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +2
    Pnp seri at uyucam aq seni bekliyom hikayeyi bitirip uyuyum
    ···
  11. 36.
    +2 -2
    Bu gecelik bu kadar beyler. Atmadan önce son kez göz gezdiriyorum ondan yavaş oldu biraz. Devamı yarına
    ···
  12. 37.
    +1
    Devam lan attt
    ···
  13. 38.
    +4
    Beyler bu aralar 3. kez şehir ve okul değiştireceğim için onunla uğraşıyorum bi yandan da hikayeyi devam ettirmeye çalışıyorum. Bi aksilik olmadığı sürece böyle devam edip hikayeyi 1-2 hafta içinde bitiririm. Natusoul gibi olayları 2-3 gün içinde bitireceğimi düşünen arkadaşlar varsa diye söylüyorum. 5 yıla yayılan olayları anlatıcam aq bikaç günde nasıl bitireyim. Aslında son 2 hafta çoğunlukla evdeydim pek bir işim yoktu o zaman yazmaya başlasam çok rahat bitirirdim 1haftada ama bunları yazmak 2-3 gün önce içimden geldi. Bunda etkili olan ana sebep tekrar hiç bilmediğim ve tanımadığım bir şehre yapayalnız gitmenin verdiği hüzün oldu muhtemelen. Yaşayan varsa bilir çok gibko bir durum ve his. Bazı insanın kaderi hastalıkla doludur sürekli hastalıklarla uğraşır, Bazı insanın başarıyla doludur attığı her işte başarılı olur pekekent. Benimki de yalnızlıkla dolu , yolculukta etrafımda insanlar olduğu dönemler olmuyor değil ama son durakta hep yalnız kalıyorum. isyan etsem bi tak değişmeyecek o yüzden sessiz sessiz devam edicez kaderimizi çekmeye. Bu entry biraz hikayeden bağımsız oldu. Hem bazı konulara açıklık getireyim hem de biraz içimi dökeyim dedim. Devdıbını yazmaya akşam başlarım tempoyu da hafif hızlandırcam yoksa 1 ayda bitmez bu hikaye.
    ···
    1. 1.
      0
      Dedim oğlum bekir kaderin böyle, ey başını usul usul yürü şimdi
      ···
  14. 39.
    +2
    Pampa 5 yillik hikayeyi yavaştan alsan da olur okurken eğleniyoz sıkıntı yok.
    ···
  15. 40.
    +2
    Akşam geçti bin devam et
    ···
  16. 41.
    +3
    Okula gittim. Derse her zamanki gibi geç kalmışım. Kapıyı tıklatıp özür dileyerek yerime geçmeye çalışıyorum ama Almanca öğretmenimiz Frau Yılmaz durduruyor beni (Bu arada okulda sevip saygı duyduğum 2-3 hocadan biriydi görmeyecek ama saygılarımı sunayım burdan).
    +Nein Umbrella Nein
    -noldu hocam
    +(hocanın konuştuğu yerler gerçekte almanca ama ben türkçesini yazıcam yorumladığım kadarıyla. yorumladığım diyorum çünkü ben de tam anlamadım ne dediğini aq.) yerine geçemezsin al şu kalemi tahtaya geç
    -(Sayın hocam yapacağınız işi gibeyim. Şeklimizi şemalimizi düzelttik bi kıza gönlümüzü kaptırdık tüm sınıfın ve onun önünde yapılacak iş mi bu he yapılacak iş mi) evet hocam buyrun
    +Tahtaya özür dilerim yazacaksın.
    -(Hocam ne diyonuz aq) Sınıfa bakıyorum o an ki kopya versinler diye elimde tahta kalemiyle. Anlamıyorum çünkü almancayı. Öndeki inek kızlardan biri çaktırmadan hocanın söylediğini yaz tahtaya diyor. Eyvallah bacım bu yaptığın iyiliği unutmucam. Abuzer zütüne bakmaya çalışırsa engellicem onu anında. artık zütün güvende.
    +Özür dilerim umbrell sadece özür dilerim yazacaksın
    -(Lan hocam nerden bileyim ben almanca özür dilerim nasıl yazılıyor aq.Bida da bu derse geç gelenin zütünü gibiyim. Umarım hercai arka sırada bayılmıştır da bunları izlemiyordur) .Sonra hocanın söylediğini anladığım kadarıyla söylendiği gibi yazıyorum tahtaya. Arkamdan sınıfta kıkırdama seslerini duymamla büyük sıçtığımı hissediyorum. Bi yandan içimden bundesligaya, merkele , hitlere(avusturyalı aslında ama olsun soykırımcı bin) , nowitzkiye sövüyorum.
    +Heh bak bu kadar kolay işte. Sadece araya 2 tane a, 1 tane b ve 3 tane i 'yi ekgib yazdın ama olsun. Tamam gibtirgeç yerine oturabilirsin.
    Kalemi hocaya teslim ettikten sonra sırama doğru ilerken nabzım zütümden atıyor. Normalde sınıfta böyle bi olay yaşasam giblemem ama hercainin arkada bir çift gözle beni izlemiş olması kahrediyor beni. Aq tişörtü lanetli geliyor ilk günden keşke eski turuncumsu üniformamı giyseydim diyorum. Göz ucuyla bile hercaiye bakmaya cesaret edemeyip yerime oturuyorum. Aradan 2-3 dakika geçip nabzım zütümden damarlarıma transfer olunca göz ucuyla bakıyorum hercaiye.
    ···
  17. 42.
    +1
    Aha bekledime değdi mk seri😃
    ···
  18. 43.
    +3
    Elinde kalemle deftere bir şeyler yazıyor sonra kafasını kaldırıp bana bakıyor. Ben gözümü kaçıramıyorum o an. göz göze geliyoruz ama Ananı gibiyim o da nesi. Bir kuyruklu yıldız mı? Hayır. Bir tanımlanamayan uçan cisim mi? Hayır. Cennetten dünyaya düşmekte olan bir kanatlı bir melek mi? En yakın cevap buydu velakin buna da hayır. Bu bir gülücük. Hatta tam gülücük de değil bir gülümseme. Bir eliyle kalemi tutup deftere bir şey yazmak için hafif öne eğilmiş vaziyetteyken bana bakıp gülümsüyor hercai. Bu sefer nabzımı vücudumda daha önce hiç hissetmdiğim yerlerimde hissediyorum. Daha Tıp bilimi vücuttaki bu yerleri keşfedememiş, şairler bu yerlerimi tarif etmek için en mükemmel şiiri henüz yazamamış. Ben de küçük bir gülümsemeyle cevap verip hemen önüme dönüyorum. Böyle güzel bi anı mahvetmemek için ders boyunca bir daha hiç hercainin olduğu tarafa bakmıyorum. Sonra tenefüs zili çalıyor. Hercai yanıma gelip almancan gerçekten çok iyi diyor gülerek. Öyledir öyledir sağolasın diyorum bozuntuya vermemeye çalışıp reus'a sövmeye devam ederek. Sonra ben de ayağa kalkıyorum. bu sefer okul koridoruna çıkıp konuşarak yürüyoruz . Müzikten, kitaplardan, buralardan, oralardan konuşuyoruz. Okul çıkışında da abuzere satışı koyup ben hercaiyi eve bırakacam diyorum. Abuzer 'tamam' diyor 'knk sen kızdan mı hoşlanıyon ne ayaksın ne bu eve bırakmalar' fln der normal bi insan. Ama abuzeri böyle kabul ettim o yüzden alışkınım bu tepkisiz hallerine. Hercaiyle evine yürüyoruz. Yolda bana Türkiye'deki okulların ne kadar yetersiz ve sığ bir eğitiminin olduğunu söylüyor. Tabi o zamanlar sokakta mikrofon uzatılan dayılar moda değil 'HEYYY YAVRUMM HEYYY AVRUPAA SÜRÜNÜYOO TÜRKiYE OLARAK HEPSiNiN ANASINI SKECEZZ ANASINIII AZ ŞÜKREDiN ŞÜKÜRRR' diyip ağzının payını versinler Hercaiye. Ama o zamanlar şuan canımı yaktığı kadar canımı yakmıyor bu duyduklarım. Aradaki farkı çok çalışan bir bireyin kapatılabileceğini düşünüyordum ama ortalama bir türk gencinin robot değilse o farkı kapatmasının çok zor olduğunu zamanla öğrendim. Hercaiyi eve bıraktıktan sonra dershaneye doğru yol alıyorum. Okulda nasıl gözüküyorum bilmiyorum ama dershanede tam bir alfa kurttum. Herkesin aynı olduğu ortamda farklı biriyseniz ister istemez belirginleşiyorsunuz. Bu durumun gibkoluğu şu , belirginleşen bir kişi olarak ya öne çıkan tip oluyorsunuz yada dışlanıp en arkaya atılan tip .Bu durum biraz da sizin tavrınıza ve şansınıza bağlı. AYyrıca hayatımda 3-4 farklı dershaneye gittim hepsinin sistemi de hocaları da taktandı. Eğitim yuvası altında ticarethane işletiyo sonuçta adamlar. Belki iyi olan vardır genel konuşmayım. O yüzden dershanede dersleri hiç giblemeyip arkaya oturuyor arada espri yapıp dersi kaynatma peşindeydik. Ders dinlemek için para verdiğimiz kurumda dersi kaynatmaya çalışıyoruz o derece zeki çocuklardık. Önceden bahsettiğim Ayça da benim önümde otururdu hep. Gözlüklü, 1.60 boylarında, normal kilolu, koca zütlü bir kızdı. Derste her espri yaptığımda arkasına dönüp bana bakarak gülerdi.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    +6
    Sırf bu yüzden içimden geldiği gibi gülemiyordum çünkü çoğu insanda olduğu gibi yannan gibi bir ifadem oluyordu gülerken. O yüzden kendimi tuta tuta gülüyordum o ifademi kız görmesin diye. Ders aralarında da konuşurken hep bana sorular sorup bir şeylerden bahsederdi. O gün de konuştuğumuz konu civardaki bir sapıktı. O dönem bizim dershanenin olduğu bölgede bir sapık türemiş akşam karanlığında yoldaki kadınları elleyip kaçıyor, bazen de orasını burasını gösteriyormuş. Bi türlü de yakalanamıyormuş. Her yerin güvenlik kamerası olduğu bir yerde nasıl yakalanamaz bu da ayrı bi muamma aq. Ben bu haberi duyar duymaz alfalık damarlarım kabarıyor. Sonuçta bizim dershane de akşam geç saatlerde bitiyor. 'Bundan sonra erkekler olarak hepimiz sınıftaki kız arkadaşlarımızı duraklarına kadar bırakalım' diyorum. Tabi el ele tutuşup hep birlikte gta vice city helikopter görevindeki bombaları bırakır gibi kızları tek tek duraklarına bırakmayacağız. Durakları yakın olan erkekleri ve birer ikişer üçer kızları eşleyip ona göre görev dağılımını yapıyoruz. Bana da Ayça düşüyor çünkü duraklarımız yakın birbirine. Aslında ayçayla birlikte ayçanın yakın bi arkadaşının da bizle gelmesi gerekiyor ama o kendi durağının başka bir erkeğe daha yakın olduğunu öne sürerek başka time katılıyor. Ben de çok üstelemiyorum açıkcası tek kızı otobüse bindirmek iki kızı bindirmekten daha kolay ne de olsa. O akşam dershane çıkışı ayçayla birlikte onun durağına yürümeye başlıyoruz. Yolda yürürken ailesinden ve okulundan bahsediyor. Ben de fütursuzca ve çekinmeden soru soran birisi olarak 'baban ne iş yapıyor, anan neci, eviniz tam ne tarafta' gibi soruları diziyorum arka arkaya. Kızın babası cerrah annesi mali müşavir miydi neydi bu arada. Bi bizim peder serbest meslek erbabı zaten ülkede aq. Küçükken de baban ne iş yapıyor diye sorup 'serbest meslek' diyince yani tam olarak ne iş yapıyor diye direten huur evladı hocalar vardı. Burdan onların da validelerini elden geçirmiş olayım. 7 yaşında çocuğuyum nerden bileyim babamın professionunu aq sigorta primini ne olarak yatırıyor diye sor bide utanmazsan aşağılık pekekent. Daha sonra ayçayı otobüse bindirip kendi dolmuşuma gidiyorum. Tüm gün de telefonu kontrol ediyorum hercaiden mesaj var mı diye ve o dolmuşta çok büyük bir hata yapıyorum. Uyuşturucu kadar bağımlılık yaratan, Alkol kadar batak ve sigara kadar pis bir huy ediniyorum. Whatsapptan hoşlandığın kızın çevrimiçi olup olmamasını takip etmek hatta çevrimiçi oluşunu uzun uzun izlemek.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    +6
    Arada bir çevrimiçi oluyor ama bana hala bir mesaj bile atmıyor. Eve gidince üstümü değiştirip yemek bile yemeden yatıyorum. Sabah uyanıp yine geç girdiğim derste ağır adımlarla arka sırama oturuyorum. Hercaiyle birbirimize günaydın diyoruz ama canımı sıkan bi mevzu var. Bu kız hala bu tecrübelilerle oturuyor. Simayı gazinodan kurtaran kuzey gibi çekip almam lazım bu kızı ama nasıl. Aslında güzel bi kuzey tekinoğlu deri ceketi alsam fena olmaz diye düşünüyorum. Daha sonra acaba hercaiyi yanıma aldırıp abuzeri de şişman tecrübelinin yanına mı göndersem diyorum. ilk başta kulağa çok güzel bi fikir gibi geliyor . Peki ya bu abuzer ve tecrübeli, sıra arkadaşıyken yakınlaşıp bi gün cinsel münasebette bulunurlar ve ortaya ikisinin genlerinin karması bir canlı doğarsa. Hayır hayır dünyaya böyle bir kötülüğü ben bile yapamam diyerek anında vazgeçiyorum bu fikirden. Hem zaten hercainin benimle oturmak isteyeceğinden emin değilim. Neyse şimdilik bu konuyu rafa kaldıralım ama bakacam bi çaresine diyorum. Bu arada öndeki kerem ve mahmut ikilisinden mahmut ekgib. Kerem de yalnızlığın verdiği mutsuzlukla eve dönünce dota\'da yapacağı hamleleri hayal ediyor büyük ihtimalle. \'Kerem mahmut nerde la\' diyorum \\\'annesi hastaymış ondan gelememiş diyor\'. \'Hayırdır ciddi bişeyi mi var diyorum\' \'bilmiyom ki knk\' diyor. Lan olum adamın tüm oyunlardaki seviyelerini ranklarını levellarını sorsam ezbere söylersin annenin neyi var diye sormadın mı demek istiyorum ama demiyorum. Boşuna zaman kaybı daha önce de söylediğim gibi gerek yok. Yine tenefüslerde hercaiyle konuşmaya devam ediyoruz. Okul çıkışı da evine doğru yola çıkıyoruz. Yolda giderken bana \'madem hiç yazmayacaksın niye numaramı aldın\' diyor. Bu soru karşısında dumura uğrayıp \'nazı yani\' moduna giriyorum.\'Ya sen yazmayınca ben de konuşmak istemiyosun heralde diye yazmadım\' diyorum. O da \'ben de sen yazmıyorsun diye yazmadım , konuşmak istemesem okulda da konuşmam seninle \' diyor . Doğru lan diyorum içimden. Yalnız bi dakika lan biz flörtleşiyor muyuz yoksa, bu kadar kolay mıydı lan.
    ···