/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 51.
    +7
    Yine de tam emin değilim flörtleşip flörtleşmediğimizden hatta o zamanlar flörtün anldıbını bile tam kavrayamamışım. Daha sonra ' söz yazcam' diyip vedalaşıyorum. Kız arkasını dönüp apartmanına girdiği an 'selam' mesajını yapıştırıyorum telefondan. Şimdi düşününce güzel hareketmiş bence. Okuldan sonra dershaneye gidiyorum haftanın 3-4 günü. Önümüzdeki 2-3 hafta boyunca hercaiyle hem okulda konuşup telefondan da mesajlaşıyoruz ama hala tam bi flört havamız yok açıkcası. 2 arkadaş gibiyiz flörtleşiyoz mu arkadaş mıyız anlamıyorum. Ama dershane çıkışı durağına bıraktığım ayçayla baya samimi konuşmaya başlıyoruz bu 2-3 haftalık süre içinde. Ayça politikayla ilgilenen feminist bir tip. Sosyalizmden proletaryadan bahsediyor bana .benim de o dönem en sevdiğim konular bunlar. ideolojiler felsefeler teoriler konu başlıkları olsun saatlerce konuşabilirdim birisiyle. Şimdi 10 dakika bile konuşmak sıkar amk. Ben de bildiklerimi konuşturuyorum ayça konuştukça. Kız 'ya umbrell hiç bir siyasi gruba üye olmayı düşündün mü diyor ' Beni kabul edecek bir kulübe ben üye olmak istemem' diyorum cool cool. Bu lafı da Freud babadan çalıyorum ruhu şad olsun. . Zamanla bu kız konuyu cinselliğe getirmeye başlıyor. Önce konuya hafif hafif giriyor ben de hormonların bana verdiği yetkiyle konuya iyice girmesine yardımcı olunca bu konuya dair çekingenliği tamamen yok oluyor. Türkiye'de cinselliğin hep tabu olarak göründüğünü, aslında anormal bi durum olmadığını , oral ciksin bile gayet doğal bir olay olduğundan bahsediyor. Normalde bunları abuzer söylese 'kendi sapıklılarına yol yapmaya çalışıyo şerefsiz herif' derim ama kız söyleyince harbi haklı lan diyorum içimden. işte bunlar hep pozitif ayrımcılık. Bu cinsellik konusunu 3-4 gün fln konuşuyoruz ayçayla . Aklımda hep hercai var ama bu konuları da aycayla konuşmaktan geri durmuyorum. Her haltın suçunu ergenliğe ve hormonluğa atmak istemiyorum ama suçlu olan harbi bu şerefsizler.
    ···
  2. 52.
    +2
    Panpalar bugün iflahım gibildi ona rağmen söz verdim yazmadan yatmayım dedim. Yarına Allah kerim
    ···
    1. 1.
      +1
      Iyi gecelerr😃
      ···
    2. 2.
      +1
      Sana da pnp
      ···
  3. 53.
    +1
    Yaz bekliyom
    ···
  4. 54.
    +1
    Bekliyoruz
    ···
  5. 55.
    +2
    bugün yazmadın
    ···
  6. 56.
    +1
    Vay anasını kalemin çok iyi aga devam edersin umarım. Aklıma kazıyacağım inci hikayelerinden biri olacak gibi.
    ···
  7. 57.
    +4
    Beyler yarım saat önce eve geldim. Pc bozuk olduğu için not defterine yazıp atacam buraya parça parça .gece 2yi fln bulur tahminen. Bu aradayeni gelen panpalarıma hitaben söylüyorum şuku fln hiç gibimde değil hikayede 0 şukusu olan entrylerim bile var ama ilk entrymi şukularsanız sevinirim. Rez alın geliyom
    ···
  8. 58.
    +4
    Ayçayla genelde cinsellik (bildiğin gibiş sokuş işte aq ama kibarca söylemeyi tercih edicem) konularını konuştuktan sonra dolmuşuma binip hercaiyle mesajlaşıyoruz bu 2-3 hafta. Kendimi biraz şerefsiz bi erkek gibi hissediyorum ama 'sanki ayçayla gibişiyoruz muyuz aq' diyip rahatlatıyorum kendimi. Zaten hercainin de tavrı belli değil. Arada gerçekten çok yakın konuştuğumuz oluyor ama kızı üstün insan yapmışım kafamda. Onunla sevgili olmak dünyanın en imkansız ve en güzel şeyi benim gözümde. insan liseliyken bazı şeyleri fazla büyütebiliyor . Ayrıca bana olan yakınlığınının nedenini portekizden gelmesine bağlıyorum. Sonuçta batı kültürü abi bizim kızlar gibi 'oha gibseydin bari' modunda değiller kendisiyle konuşanla görgü gereği insan gibi konuşurlar hercai türk olsa bile oranın kültürüyle büyümüş onlara benziyordur sonuçta diyorum.O kadar muhteşem o kadar kültürlü. Nietzsche'nin übermensch'i varsa benim de hercaim var o dönem. Okulda da tecrübelilerden kızı bir nebze uzaklaştırmak için sınıfta daha iyi olduğunu düşündüğüm kızlarla tanıştırıp arkadaş etmeye çalışıyorum hercaiyi. Utangaç olduğu için biraz zorlanıyor ve onlarla da çok yüzeysel bir arkadaşlığı oluyor ama sonuçta arkadaşları var artık. Tüm bunları ben yokken yalnız kalmasın kızcağız diye yapıyorum bi yandan. Çünkü teneffüs ve çıkışlar dahil sürekli benimle. Bi ara okula gidemeyecek kadar hasta olduğum 2 gün oldu o zaman bile 'lan bensiz yalnız kalıp sıkılmasın kız' diye düşünüp gittim okula. Bu olay ilk ve son kez okul tuvaletine sıçmama neden olmuştu çünkü ağır ishaldim. Çoğu tenefüs de birlikteyiz ama arada kızı satıp futbol maçı yaptığımda oluyordu okuldaki çocuklara. O da sınıftan kızlarla kenara oturup biz maç yaparken izliyordu. Yine böyle dahil olmuşum maça tabi yandan hercai sınıftan kızlarla oturmuş arada kendi arlarında konuşup arada maçı izliyorlar.
    ···
  9. 59.
    +5
    Hercai izlerken normal eforla oynamam mümkün değil tahmin edeceğiniz gibi. Maçta ronaldinhoyla quaresmayı intihara sürükleyecek hareketler peşindeyim. Zaten ben bu hareketleri denedikten sonra ikisinin de futbol kariyeri yannanı yedi aq orası ayrı. Tam da havadan önüme bir top geliyor maçta orta sahadayken. Topa biraz yüksekten ve yanlamasına tsubasa gibi vurmak için ayağımı biraz kaldırmamla 'caaart' sesini duymam bir oluyor. pantalonum değil de zütüm yırtılmıştır inşallah diyorum sesi duyduğum an. çünkü ilk ihtimal ölüm gibi bir şey ama kimsenin ölmediği türden bir ölüm. Anında bacağımı kapatıyorum. bahçedeki gürültüden ve maçtaki karmaşadan kimse anlamıyor Allahtan olayı. Hemen hercaiye bakıyorum o da kızlarla sohbet ediyor bu tarafla alakası yok gibi. Bacaklarım birbirine yapışık, yuvası olan kutuplar erimekte olan bir penguen gibiyim. Final maçında 1-0 önde olan takımın yedek kulübesine giden oyunsusu misali ağır adımlarla sahanın kenarına paytak paytak yürüyorum. içimden de bildiğim bütün duaları ' Allam hercai beni görmesin noılur Allam' diyerek okuyorum. Kafası diğer tarafa dönük de görmüyor beni. okul binasına giriş yapar yapmaz bacaklarımı daha çok açarak koşar adımlarla erkekler tuvaletine gidiyorum. Ne kadar yırtıldığını çözmem lazım acilen. Elimle kontrol edince tam bacaklarımın arasında 1-2 parmak girecek kadar bir yırtık farkediyorum. Hepiniz tahmin etmişsinizdir zaten nerenin yırtıldığını çünkü sürekli aynı yerden yırtılır bu adi kumaş pantolonlar. içim biraz rahatlıyor çünkü farkedilmez bu yırtık diyorum. Birinin bu yırtığı farkedebilmesi için nereye bakması gerektiği de belli .O yüzden bu okulda yırtığı farkedebilecek en olası insan abuzer. Ondan da sıkıntı olmaz heralde. Çıkışta yine hercaiin evine kadar konuşarak yürüyoruz. Yürürken 'ya umbrell zamanın varsa bi yere oturabilir miyiz' diyor.
    ···
    1. 1.
      0
      ulan en son böyle tsigalkonun hikayesinde ozana operasyon yaptıkları yerde gülmüştüm ahahah
      ···
  10. 60.
    +4
    Seni bıraktıktan sonra koşarak yetişmem gereken ve babamın 7k ödediği bir dershanem var ama sen iste böbreğimi şuan eline vereyim ( yok canım ne işim olacak oturalım). Bu arada normalde birisi bir yere oturalım mı dediğinde bir kafeye, en kötü pastaneye zütürüp oturursunuz ama ben hercaiyi alıp parktaki bir banka zütürüyorum. 'Olum niye oturmak istedi ki acaba, ne konuşacak ki acaba , pastanın en tatlı payına mı yoksa yannanın başına mı geldik acaba' diyerekten multi kalp krizleri geçiriyorum banka oturana dek. Banka oturunca susuyoruz bir süre. Suskun havayı hercainin hıçkırıklarıyla ağlama sesi sonlandırıyor. 'Lan noluyo' modunda hercai iyi misin, noldu diyorum. O sırada ' Eeeevvettt seyirciler bugünkü şanslı yarışmacımız umbrellaman'e kutumuzdann yannanın başıı çıkttıı' diye bağırıyor içimdeki acun ılıcalı. Bana annesiyle sürekli kavga ettiğini, babasını çok özlediğini, buralara hala tam alışamadığından bahsediyor. Ben de kendi yöntemlerimce avutmaya çalışıyorum kızı. 'Bak ben de her gün bizimkilerle kavga ediyorum , daha bugün sabah babamla boğaz boğaza geldik' gibi aslında kimseyi avutmayan avuntu cümleleri ediyorum. Bu arada bahsettiklerimin hepsi yalan. En son annem yada babamla 2-3 yıl önce kavga etmişimdir. Aslında muhattaba girsek ben de ederim ama çok fazla sözel ilişkiye girmemek gibi bir çözüm buldum kendime bu sayede doğru düzgün kavga da etmiyorduk. Böyle de akılcı ve çözüm odaklı bir adamımdır. O gün giberim dershanesini diyerek akşama kadar hercaiyle parkta konuştuk. Bi ara olaya kendimi fazla kaptırıp kızı avutma kılıfıyla bir elimi omzuna attım. Baktım ters ters bakma yada rahatsız olma gibi negatif bir dönüt yok .elimi de ordan çekmedim uzun süre. O elimi de 2-3 gün yıkamamıştım bu olaydan sonra heralde. Baktım kızı avutabilmek gibi bir skillim henüz açılmamış ben de avutamıyorsam güldüreyim bari diyip güldürme stratejisi uyguladım. Zaten kızların size gülmesi için cem yılmaz olmanıza gerek yok bu konudaki skalaları düşük oluyor genelde. Güldürme stratejim başarılı oldu ve hercainin ağlamasını durdurup o gün hercai eve gidene kadar konuştuk. Akşam ayrılmadan önce de 'Umbrell iyi ki varsın' dedi . Sadece doğum günlerinde duymaya alışkın olduğum bu cümleyi beynim algılayınca 3 saniye 'Bu makine şu anda çalıştırılamıyor' hatasını verdi . Sistemdeki aksaklıktan dolayı ağzımdan 'teşekkürler' kelimesi çıktı ve vedalaşıp ayrıldık
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61.
    +5
    Normalde 'sen de iyi ki varsın' denir ama bu heyecan duygusu insana ne zaman doğru şeyler yaptırıyor ki. Eve dağlar kızı heidi gibi seke seke gittim sevinçten. Bu olay bir dönüm noktası çünkü bu olaydan sonra flört olduğumuza kanaat getiriyorum. Eve gidince birbirimize attığımız mesajlar da bunu kanıtlar nitelikte. O günden sonra da okulda daha da yakın davranmaya başladık birbirimize. Maçlara katılmak için kıza da satışı koymayı bıraktım zaten pantalonumu yırtıp beni zarara sokmaktan başka bi gibe yaramıyo aq maçları. Dersteyken de birbirimize lakaplar bulur, bunları küçük bi kağıda yazıp birbirimize atardık. (Lakaplar gerçek ismimizle ilgili olduğu için örnek veremicem). Bir insana başka bir iinsanın ders sırasında buruşuk bir kağıt atması nasıl bu kadar mutlu edebilir. Bunu hangi bilim dalı inceliyorsa inceleyip bana bir açıklamasını yapsın. Hercai'nin ağlayıp içini döktüğü günden yaklaşık 1 hafta sonra okuldan çıkıp hercaiyi yürüyerek evine bıraktım. Evine yürürken birbirimize de ıhtan ıhtan yürüyüoruz. Ayrıldıktan sonra mutluluktan uçarak dershaneye gittim. O mutluluğun verdiği duyguyla etrafa pozitif enerji saçıyorum şimdiki gibi dipsiz bataklık değilim. Akşam dershane çıkışına kadar bu mutluluk hissi etkisini koruyamıyor tabi ama yine de mutluydum anasını satıyım. Yine ayçayı durağına kadar zütürüyordum. saat 8 fln. Ayça bana ailesinin şehir dışında olduğundan bahsediyordu ben de dinliyorum sakin sakin. Durağına neredeyse varmek üzereyken bir anda 'umbrell bize gelmek ister misin' diye sordu. 'Bize gelmek ister misin derken bize boşalır ister misin mi demek istiyo lan' diye düşündüm . Beni o saate eve çağırabilme ihtimali o derece uzak geldi bana. 'Ne zaman' dedim soruyu daha iyi kavrayabilmek için. 'Hemen şimdi benimle birlikte' dedi. Abuzer'in 'am buldun ye dayak buldun kaç' sözüyle felsefesi ve bu sözü her söylediğinde ardından patlattığı kahkaha çınladı kulaklarımda. Bu güne kadar abuzerin hiç bir sözünü ciddiye almamıştım ama o anda bu sözüni ciddiye alıp uygulama kararı aldım. Belki de adamın bi bildiği vardır aq sapık diyip geçmemek lazım. Hem zaten belki kız sadece 2 çay içip sohbet etmek, belki bana bir şeyler göstermek istiyordur diyordum. Eminim bunları düşünürken hayat beni izleyip 'He yarram he aynen Trt çocuk karakterisiniz ya' diyordu. Açıkcası çok da düşünmeden 'olluurrr' dedim. Ayça da bu kadar istekli cevap vermem karşısında biraz ürkse de artık laf ağızdan çıkmıştı bi kere. Birlikte otobüse atlayıp Ayçaların eve yola çıktık. O anda otobüste giderken aklıma 1000 tane şey geliyordu. Umarım sabah uyandığımda yarra yemiş olan taraf ben olarak uyanmam diyordum. Otobüsten inip kızın evine doğru yürümeye başladık bi yandan da bana bir şeyler anlatıyordu. Ben kafamdaki düşüncelerle boğuştuğum için sadece arada bi 'hmm demek öyle, ilginç' gibi şeyler söylüyorum dinliyormuş havası vermek için. Apartmana girip, asansöre bindik. Ben asansör görmüş masum köylü gibi gergin gergin etrafı incelerken ayça koluma girip bana baktı. Ben de ayçaya doğru bakıp içimden 'ananı skiyim noluyoz lan' diyorum. Ayça kafasını hafif eğerek dudaklarıma doğru bakmaya başladı. 'Aaa bu filmlerdeki oğlanla kızın öpüşmeden öncekiki embesil hareketleri değil mi lan. demek ki şu anda benim de kıza yakınlaşıp dudaklarını öpmem gerekiyor' dedim içimden. Yavaş yavaş kafalarımızı birbirimize yaklaştırıp 5-10 saniye öpüştük. Kızın boy 1.60 benimki 1.90 olunca ister istemez yannan gibi bir pozisyon almıştım ben ama o öpüşmeye değerdi. Kızın dairesinin olduğu kata gelince durduk ve eve girdik. Bu arada oturdukları semt de zengin semti ama hayatımda bu kadar taktan dizilmiş bir ev görmedim aq. Evin her yeri 1950 yapımı mobilya, dolap masa ıvır zıvır. Belki benim fakir ruhum güzelliği göremiyordur ama eve ilk girdiğimde içim daralmıştı bu kadar fazla eşyadan
    Tümünü Göster
    ···
  12. 62.
    +5
    eve girdiğim andan itibaren eşyaların fazlalığından yürümekte zorlandım gtümle bir şeyleri kırmayım diye de 1 saatte çıktık kızın odasına. odaya girer girmez tekrar öpüşmeye başlıyoruz. 'Lan oğlum dershaneden önce yediğim tavuk dönerde soğan yoktur inşallah' diyorum kendi kendime. Öpüşme sırasında ayça bir anda benim co'yu ellemeye başladı pantalon üzerinden. Ben tekrar 'ananı skiyim noluyoz' diyorum içimden. Bari acemi olduğumu belli etmeyim diyerek kızın poposunu avuçladım. insanları zinaya özendirmek istemem ama cennetin annelerin ayakları altında olması gibi cennet benim avuçlarımın içindeydi o an. Ayçanın da yardımıyla pantalonu çıkardım çünkü elim ayağım birbirine dolaşmış vaziyette kemeri bile zor çıkartıyorum. Pantalonu çıkartıyorum ama boxer hala üzerimde. Ayça elini boxerın içine atıp co'yu ellerinin arasına alıyor bi yandan da beni öpmeye devam ediyor. 'olum bu gerçek mi, şu an harbiden gerçekleşiyor mu' diyorum içimden tekrar tekrar. Ben bunları sayıklayadururken dizlerinin üstüne çöküp ayaklanmış vaziyetteki co'ya muamele yapmaya başlıyor. Saçıyla yüzünü kapattığı için doğru düzgün hiç bir şey göremiyorum ama bu ana her ayrıntısıyla şahitlik etmem ve aklıma kazımam lazım. Sonra sağ taraftaki aynalı dolabı farkediyorum. Kendi yansımamızz boydan görebiliyorum . Hemen kafamın üstündeki ampülün yanmasıyla kızın dolaba bakan tarafındaki saçları kulağının arkasına alıyorum ve profilden yüzü tam olarak gözüküyor. Bu stratejik hamlemle olaya tüm ayrıntılarıyla aynadan şahitlik ediyorum. Bir insanın kendine muamele yapılmasına aynadan şahitlik etmesi ne kadar taktan bi durum lan. işte hayat insana neler yaptırıyor. Daha sonra ayça ayağa kalkarak kendi pantalonunu ve külodunu çıkarıyor gözümün önünde.Ben 'aha asıl olay başlıyoruz galiba' diyorum. Kızdaki bu fevrilik ve rahatlık beni bi tık ürkütmüyor da değil. 'Tamam hadi senin sıran şimdi' diyor. 'Benim sıram derken benim mi yalamam gerekiyor? ulan biz ne beklerken kutumuzdan ne çıkıyor ya. Neyse şimdi benim sıram diyip külodun altından yannan da çıkabilirdi o yüzden çok sorgulama olum' diyorum kendi kendime. Kız yatağa uzanıp bacaklarını yatağın kenarına getiriyor. Ben de 40 yıllık ferreci edasıyla kızın bacaklarını tutup yalamaya başlıyorum. Ama tabi ferre filmlerde yıllarca adamların iştahla yaladığını gören birisi olarak yalamaya başlamamla hayal krıklığına uğruyorum.Çünkü böyle bir tat yok aq. Şimdi size ev yapımı vajina tadı tarifi veriyorum. Annenizin mutfak tezgahını sildiği sarı bezi alın, üstüne 1-2 damla limon sıkıp ardından bolca tuzlayn. işte size ev yapımı vajina tadı aroması. Vajinanın tadını merak eden varsa hazırladığı düzeneği yalaması yeterli. Ben vajinasına her dilimi değdirdiğimde çaktrmadan yerdeki halıya ufak ufak tükürüyorum. Her yalama hamlemde inleme olarak başlayan sesler artık neredeyse birer çığlığa dönüyor. Kız çığlık attıkça ben gaza gelip daha şevkle yalıyorum. Belki de kız taktiği çözmüştür ve daha hızlı yalamam içindir o çığlıklar. Böyleyse de taktik amacına ulaşıyor
    Tümünü Göster
    ···
  13. 63.
    +4
    Artık halıdaki nem gözle görülür seviyeye gelince yalama işlemine paydos veriyorum. Ayağa kalktığım an kız yatakta doğrulup 'ben seni getircem şimdi' diyip tekrar eli ve ağzıyla çalışmaya başlıyor. O an anlıyorm ki bu gece asıl konuya gelemicez ama buna da şükür bir başlangıçtır sonuçta. Kız muamele yaparken hafif hafif geleceğimi anlıyorum. 'Gelicem galiba' dediğimde 'nereme gelmek istersin' diyor. Ulan özel jette , elimde jack daniels şişesi ve mankenlerle yolculuk yapsam kendimi bu kadar vip hissedemem. 'Göğüslerine' diyorum 'memelerine' sözcüğünün çok kaba olacağını düşünerek. Kızın el hareketlerini hızlandırmasıyla titreme ve iniltiler eşliğinde geliyorum. O anda tüm vücudumda hissettiğim zevkin yerini saniyeler içinde pişmanlık duygusu alıyor. Ayça gülerek eline selpak alıyor bana da bir parca vererek hadi temizlen diyor. Ama benim kalbim kan yerine pişmanlık pompalıyor o an damarlarıma. Ben peçeteyle hemen co'yu silip pantalonumu ve boxerımı yukarı çekiyorum. 'Eve geç kaldım bizimkiler merak eder' diyerek de ayçadan gelecek her türlü soruyu ve bana doğrulttuğu garip bakışları savuruyorum. Ayçanın hamlesiyle kısa bir öpüşme daha gerçekleştiriyoruz ama vakit kaybetmeden çantamı da alarak odadan çıkıyorum. Aqdumun evi ağzına kadar eşyayla dolu olduğu için yine yavaş adımlarla çıkış kapısına gidip kendimi dışarıya atıyorum. Ayça bu kadar hızlı duygu değişimimi anlamsız bakan gözlerle kafasında anlamlandırmaya çalışıyor muhtemelen. Ayakkabıların arkasına basarak ayçaya iyi akşamlar diyip asansöre atıyorum kendimi. Asansörde ayakkabılarımı da tam giyip kendimi apartmandan dışarı atıyor ve derin bi nefes çekiyorum. En yakın büfeye gidip adamdan tek dal sigara alıyorum. Hayatımda toplam 5 dal sigara içmişimdir bunlardan birini de o akşam içiyorum. Kafamın içinde 'Lan bu olayları yarın abuzere anlatsam mı' diye geçiriyorum ama bu anlattıklarımı hayal edip 31 çekebilme riski var adamın. O yüzden sağduyulu davranıp vazgeçiyorum. Bide burdan eve nası dönecem hangi otobüs geçer. Lan bide hercai hercai var aldatmış mı oldum lan ben bu kızı şimdi ( Yok birader estağfurullah ne aldatması olur mu öyle şey)
    ···
  14. 64.
    +2
    Geç olsun güç olmasın beyler. iyi geceler
    ···
  15. 65.
    +1

    REZ

    ···
  16. 66.
    +2 -1
    REZep Tayyip Erdoğan
    ···
  17. 67.
    +2
    çok iyi betimliyorsun ya
    ···
  18. 68.
    +4
    sa beyler ölmedim. Gece sabaha kadar hem rahatsızdım hem de evde değildim. Şimdi iyiyim ilerleyen saatlerde devam ederim yazmaya.
    ···
    1. 1.
      +1
      Bekliyoruz panpam
      ···
  19. 69.
    +2
    Rezervasyon
    ···
  20. 70.
    +5
    Akşamın bir vakti kaldırım kenarına oturup bi yandan sigara içerken hercaiye böyle bir şeyi nasıl yaptığımı düşünüyorum. Az önce yaşadıklarımın ne kadar taktan olduğuna ve ömür boyu her hatırladığımda kendimden nefret etmeme neden olacağına da emindim. Dışarıdan bir gözle bakarsınız ilk defa bir kızla cinsel sakso yaşamıştım hem de fena olmayan bir kızla. Ama belki kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim .işte hayatta durumlar değil hisler vardır. Cezaevinde yatmakta olan bir insan kendini özgür hissedebilir ,Başka bir insan istanbul gibi bir metropolde yaşayıp tüm imkanlar ayaklarının altındayken kendini yeterince özgür hissetmeyebilir. Milyoner bir insan kazandığı paradan tatmin olamayıp mutsuz olurken, 3k maaşına 500 lira zam gelen bir adam kendisini ekonomik olarak zengin hissedip mutlu olabilir. O yüzden herhangi bir durum dışardan ne kadar taktan da gözükse de siz iyi ve keyifli hissediyorsanız çok giblemeyin etrafı. Bu aynı zamanda tam tersi için de geçerli. Başka bir durum dışardan çok güzel ve imrenilecek gibi dursa da siz o konum ve durumda mutsuz ve tatminsiz hissediyorsanız yarra yemişsiniz demektir. Burada kişisel gelişim tavsiyeleri vermek değil amacım ki hiç sevme kişisel gelişim kitaplarını ama bu konuda çok net bir fikrim olduğu için sizinle de paylaşmak istedim. Can Yücel’in de dediği gibi ‘kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin’ . Daha sonra etraftaki insanlara sora sora hangi otobüse bineceğimi öğrenip eve gittim. Hercainin son mesajına 3-4 saattir cevap yazmamıştım. Olaydan hafif sıyrıklarla kurtulmak adına ‘Ben çok kötü hissediyorum ondan yazamadım şimdi de uyuycam hadi iyi geceler’ yazıp yattım. Rüyamda sabaha kadar hercainin bu olayı öğrenip yüzüme tükürdüğü rüyalarla dolu kolajlar halinde kabuslar görmüştüm. Sabah uyanıp okula erken gittim. O kadar erken gitmiştim ki sınıfta benden önce gelen 2-3 kişi vardı. Sırama oturmuş , uzak diyarlara dalıp dalıp gidiyordum. Sınıfa her yeni giren kişi sıranın üzerinde twerk yapan uzaylı görmüşçesine garip garip bana bakıyordu. Her bakışta ‘Lan ayça gizlice beni videoya alıp ifşamı mı yayınladı da herkes öğrendi mi acaba’ diyordum.
    ···