1. 26.
    0
    çok iyi yazıyosun aldığım hazzı anlatamam amk bu başlık olucak beyler efsane olucak...
    ···
  2. 27.
    +6 -1
    salı gecesi tekrar dükkanın civarına gittim.. hüseyin'i izledim dışardan, yarın tatili olduğu için haftalığını aldı ve dışarı çıktı. boğazına kadar giydiği montu tombul yanaklarına sürtünüyordu. yanına yaklaştım.

    - merhaba hüseyin.

    kim olduğumu anlayamadı ilk başta, tanıdığındaysa yüzü aydınlandı.

    - oo abi merhaba. nasılsın?
    - iyi ya sağ ol. yarın tatil ha?
    - he abi.

    aramızdaki kültür farkı muhabbeti olabildiğince kısırlaştırıyordu. işimi bir an önce bitirip bu zavallıdan kurtulma isteği beni tekrar konuşmaya itti.

    - garsonlar neden dalga geçiyor senle?
    ···
  3. 28.
    +6 -2
    - boşver be abi. kendilerine baksın onlar.
    - muallak dediler sana.

    yüzü kızardı tekrar fakat sesini çıkarmadım. anlamıştım. gerçekten eşcsinseldi, fakat baskılardan dolayı içine gömmüştü bunu. arafta kalan bir ruh gibi çırpınıyordu cinselliği.

    - kendileri muallak.
    - kötü bir şey değil ki muallaklik.

    kırmızı yüzünü süsleyen boncuk gözlerini büyüterek yüzüme baktı. yıllardır duymak istediği cümle buydu sanki. evet, elbette kötü bir şey değildi muallaklik, erkekler de erkekleri sevebilirdi. hem televizyonda olmuyor muydu öyle? bu gerçeği benden duymak, yıllardır cinselliğinin üzerine doldurduğu çulu çaputu yakıvermişti bir anda.

    - essah mı?
    - essah ya.
    ···
  4. 29.
    0
    reserved
    ···
  5. 30.
    0
    reserve
    ···
  6. 31.
    +5
    bir süre sessiz kaldık. belli ki kendince hesaplar yapıyordu içinden.

    - senin tanıdığın muallak var mı?

    eşcinsel kelimesi yerine muallakyi kullanmamız, muhabbetin ciddiyetine ölümcül zararlar verse de, hüseyin bunun farkında olamayacak kadar saftı.

    - var.

    kim olduğunu sorup sormamakta kararsız kaldı, belli ki çok istekli görünmemeye çalışıyordu. sonunda dayanamadı.

    - kim?
    - tanıyacak mısın söylesem?
    - söyle sen hele.

    ismine aşık olacaktı belli ki söyleyeceğim kişinin. doğduğundan beri kendi cinsinden kimseyle karşılaşmaması, onu aşka aç bırakmıştı.

    - aykut ismi.
    - aykut...
    ···
  7. 32.
    +1 -1
    Kimsede demiyorki otobüsde para üstünü nasıl alsın akbil diye birşey var.
    ···
  8. 33.
    +4
    adres mi veriyoruz yoksa ip den kendin mi buluyorsun?
    ···
  9. 34.
    +5 -1
    isimlerden konu açılmışken hüseyin'in aklına bir anda aşktan kurtulup bana yöneldi.

    - senin adın neydi ağabey?
    - aykut.

    o saf zihni, oynadığım bu küçük oyunu bile fark edemedi.

    - adaş mısınız o arkadaşla?
    - yok aynı kişiyiz hüseyinciğim.

    bir anda durdu. alt dudağı titriyordu şaşkınlıktan.

    - abi sen şimdi?
    - ya evet, ayak üstü konuşmayalım şimdi, bak bu benim adresim, yarın tatilin var değil mi senin? hah işte, yarın akşam bana geliyorsun bu konuyu konuşuyoruz.

    büyülenmiş gibiydi. hipnoz olmuşçasına başını salladı. veda amacıyla yanağını okşadım, alev alev yanıyordu.

    şimdi sıra ikinci aşamadaydı.
    ···
  10. 35.
    +5
    - selamun aleykum.

    ocakbaşı yeni açılmıştı daha, müşteri yoktu içerde. hüseyin'in yokluğunda garsonlar takılacak adam bulamadıkları için sessizdi.

    - aleykum selam. ne vereyim abime?
    - bir şey almayacağım. usta garsonları bi topla hele, bir şey anlatacağım.
    - beyler! buraya bir bakın.

    merakla daire oluşturdular etrafımda.

    - arkadaşlar, hüseyin'e sağlam bir oyun oynamaya var mısınız?
    - varız abi de sen kimsin?
    - hatırladım abi seni, o gün burdaydın.
    - evet, gelmiştim. her neyse, bugün dükkandan erken çıkıp bana geliyorsunuz, maaşları da dükkanın zararını da ben ödüyorum. hüseyin de bana gelecek, ona küçük bir sürpriz hazırlayacağız.

    kahkahalara boğuldu garsonlar, hüseyin'i küçük düşürme fikri garip bir haz yaratıyordu bu acımasız yaratıklarda.
    ···
  11. 36.
    0
    Rezerveysin picakci
    ···
  12. 37.
    0
    rezerved
    ···
  13. 38.
    0
    reklam alınır
    ···
  14. 39.
    +4
    üzerlerine sinen et kokusuyla birlikte belirlediğimiz saatte eve geldi garsonlar.

    - evin güzelmiş ağabey.
    - sağ ol. plan basit beyler, içerde saklanacaksınız, ben size işaret verdiğimde çıkıp hüseyin'le yüzleşeceksiniz.
    - tamam abi sen bize bırak.

    benim hüseyin'i öldürmek için kendime has sebeplerim vardı, fakat bu pisliklerin, kendilerinden zayıf insanlarla dalga geçmelerinin motivasyonu neydi, anlamak gerçekten güç... bir bilim insanı olsam, esas zayıflığın garsonlarda olduğuna dair bir tez hazırlayabilirdim belki...
    ···
  15. 40.
    +4
    çok geçmeden kapı çaldı, kurban ölümün kapısını çaldığının farkında değildi.

    - hoş geldin hüseyin.
    - hoşbulduk abi. bunu sana aldım.

    acemice paketlenmiş bir hediye vardı elinde. belli ki aldığı tüm parayı bu hediyeye harcamıştı, kalitesiz bir pazar gömleğiydi.

    - teşekkür ederim canım. sen geç içeri ben geliyorum.

    içine girdiğim eşcinsel rolünden tiksinmeye başlamıştım artık. işleri bir an önce halledip ilkel garsonları ve zavallı hüseyin'i evden def etmek hepimiz için en hayırlısı olacaktı.
    ···
  16. 41.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  17. 42.
    0
    rezerved
    ···
  18. 43.
    0
    reserved
    ···
  19. 44.
    0
    reserved
    ···
  20. 45.
    0
    reserved
    ···