1. 1.
    +15 -12
    kurbanlarımı öldürürken asla kesici, delici veya yaralayıcı alet kullanmam. zira zeka, en öldürücü silahtır.

    boş laflarla canınızı sıkmak istemem saygın roma halkı, geçenlerde otobüste öldürdüğüm asosyali anlatmam, kendimi tanıtmam adına yeterli olacaktır.

    biraz olsun insan denen canlıyı tanıyorsanız veya asosyalseniz, herhangi bir asosyali kolaylıkla tanıyabilirsiniz. aldığım pgiboloji eğitimi ve uzun yıllarımı asosyalliğe kurban edişim, beni asosyalleri tanımada adeta bir radar haline getirmişti. sağına soluna attığı hızlı bakışlarla, ellerini nereye koyacağını bilememesiyle, her an bir yerden bir yumruk gelecekmiş paniğiyle 19-20 yaşlarında bir asosyal binmişti otobüse.

    bir diğer özelliğim, eylerimi spontane şekilde gerçekleştiririm. herhangi bir asosyale rastladığımda ortam müsaitse, finali ölüm olan bir senaryo kurgular ve bunu uygulamaya koyarım. bu vakada da bu prosedürü izleyecektim.

    kurban parasının üstünü almak üzere elini uzattı şoföre doğru fakat şoför oralı değildi. bu boş el uzatma işini birisleri görüp de güldü mü diye hızlıca etrafa baktı, ötedeki liseli kız gülüyordu sanki hafifçe. bu onu daha da panikletti. para üstü almaktan vazgeçmiş gibiydi, ya bir daha eli boşta kalırsa?
    ···
  1. 2.
    +8 -4
    bu sırada her hareketini izleyen keskin bakışlarımı fark etti. rahatsız olmuştu, neden ona bakıyordum ki? çok mu çirkindi acaba, veya yüzünde olmaması gereken bir sümük veya yemek kalıntısı mı vardı? o da ne, birisi adını mı söylemişti? yo hayır, arkasındakiler kendi halinde muhabbet ediyordu, yanlış duymuş olmalıydı.

    kalp atışlarının git gide arttığını hissedebiliyordum. onu rahatsız eden, alınmayan para üstü değildi, para üstünü alıp almama kararsızlığıydı. bu olayın üstüne eklenen üzerine dikili bakışlarım sıkıntısını daha da arttırıyordu.

    olaya biraz daha renk katmaya karar verdim.
    ···
  2. 3.
    -3
    sora birden kendime geliyorum . napıyorum ben diyorum . binler yardım edin nolcak benim bu halim ?
    ···
  3. 4.
    +1
    some weird shit happens sometimes...
    ···
  4. 5.
    +10 -2
    - delikanlı bakar mısın?

    çılgın gibi sağına soluna baktı. kendisine mi seslenilmişti? neden seslenilsin ki, bir kusur mu işlemişti? sesin benden çıktığını ve üzerindeki bakışlarımı tekrar hissedince bana doğru döndü ve zor duyulan bir sesle:

    - efendim, dedi.
    - para üstünü niye almadın sen?

    anlamsız bir şeyler geveledi, bu sırada heyecandan kanı yüzüne hücum ediyordu. elleri titremeye başlamıştı.

    - rahatsız falan mısın delikanlı?
    ···
  5. 6.
    0
    oha sardı reserved
    ···
  6. 7.
    +4
    yarın sosyalleşcem abi söz beni pıçahlama
    ···
  7. 8.
    0
    intihar nezaman edicen lan?
    ···
  8. 9.
    +6
    asosyalleri bulursan öldürürsün amk salağı
    ···
  9. 10.
    +8 -1
    artık zihni devreden çıkmıştı, kafasının içindeki sisi keskin gözlerimle fark edebiliyordum. öylesine heyecanlıydı ki, madde kullanmışçasına kopmuştu bu dünyadan, otobüsün ani şekilde fren yapması ve onun heyecandan direğe tutunduğu elini gevşetmesi, hazırladığım finalin start'ını verdi.

    frenin etkisiyle sert bir şekilde şoförün yanındaki bölmeye tosladı. toslamanın verdiği acı, otobüs ahalisinin onun üzerindeki bakışlarının yanında solda sıfırdı. bakışların değdiği her yeri, alev gibi yanıyordu. zıvanadan çıkmıştı artık, bize neden düştüğünü açıklıyordu hiç kimsenin duyamadığı sesiyle. sanki geçerli bir neden sunup da kendisini affettirmek ister gibiydi.

    otobüs ahalisinin acıyan bakışları, acısını bir kat daha arttırdı. son, adım adım yaklaşıyordu.
    ···
  10. 11.
    +12 -2
    otobüs trafiğin pek yoğun olmadığı bir yola çıkmıştı ve bu bana planımın son safhasına geçmem gerektiğini anlatıyordu. kurbanıma seslenerek:

    - delikanlı, seni bi hastaneye zütüreyim, fena çarptın.

    hastane mi? hastane demek, binlerce insan demekti. aciziyetini tüm doktorların ve hemşirelerin görmesi demekti. o insanlara açıklama yapmak ve onların, onu duyamamaları demekti. yo hayır, bu otobüs artık onun ne kadar zavallı olduğunu fark etmişti ve hastaneye gitmeyecekti. kontrolden çıkan zihninden tahtı devralan içgüdüleri artık ona otobüsten inmesi gerektiğini söylüyordu.

    hızla giden otobüsün açık kapısından dışarı fırladı hızla. evet, dünya bir zavallıdan daha kurtulmuştu.
    ···
  11. 12.
    0
    çok iyi huur çocuğu
    ···
  12. 13.
    0
    ahahaa güldüm bin
    ···
  13. 14.
    0
    bu asosyal bana çok tanıdık geliyor amk
    ···
  14. 15.
    +6
    bu kadar gözlem yapmak karnımı acıktırmuştı. vasatın altındaki kalitede bir ocakbaşına girdim.

    - hoşgeldin abi. ne vereyim?
    - adana.
    - adana çek.

    yemeğimi beklerken etrafı gözlemeye başladım. bu sırada bakışlarım masamı silmeye yeltenen, kırmızı yüzlü, hafif tombul, yirmi beş yaş civarında fakat yaşından çok daha küçük bir karaktere sahip olduğu her halinden belli olan bir genç tarafından kesildi. varlığı beni rahatsız ediyormuşçasına bir his okunuyordu yüzünden. işini hızlıca yaparak bir an önce kaybolmak istiyordu. yeni bir kurban mı gelmişti ayağıma?

    - hüso acele et hüso diğer masaları da al hemen.

    hüso'ydu demek adın... biraz daha yakından tanımak iyi olabilirdi.
    ···
  15. 16.
    +8
    - nerelisin sen hüseyin?
    - mardin abi, dedi boynunu eğerek.

    o sırada iri yapılı bir garson atıldı:

    - hüsoo muallaksi müşterileri rahatsız etme.
    - muallak deme lan çocuğa, diye lafa karıştı öteki.
    - o da karı bulsun oğlum o zaman. bu yaşa geldi tık yok.
    - bulaşma oğlum işte.

    hüseyin'in kırmızı olan yüzü daha da kızarmıştı. bingo. eşcinsel bir asosyal...
    ···
  16. 17.
    +5 -3
    kebabımı ağır ağır, her bir lokmayı özene bezene hazırlayarak yemeye başladım. bu sırada gözlerim hüseyin'deydi. masaları mahçup mahçup silişi, diğer garsonların onla sürekli alay edişi, işi olmadığı zamanlar bir köşede boynu bükük dikilmesi... evet senaryom hazırdı, fakat gerçekleştirmek için bana zaman gerekliydi.

    hesabı ödedim, hüseyin de kolonya tutarak beni uğurlamak üzere yanımdaydı.

    - eyvallah hüseyin. diyerek cebine 5 lira sıkıştırdım. o parayı diğer garsonlar alacaktı ondan biliyordum, yine de kazanmak istedim hüseyin'i.
    - sağ ol abi.
    - her gün çalışıyor musun sen hüseyin burada?
    - yok abi çarşamba günleri yokum.
    - tamam hadi kal sağlıcakla.

    hüseyin'in zavallı ve gereksiz yere yaşanan hayatı, kısa zaman içinde son bulacaktı...
    ···
  17. 18.
    +3
    dexterin asosyal versiyonu beyler
    ···
  18. 19.
    +1
    hhahahah amk nası bi ruh hastasısın lan sen kahkaha attım
    ···
  19. 20.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···