1. 1.
    +2 -1
    size umut ve azim kazandırabilecek gerçek bir yaşam öyküsü sunuyorum. dinleyen olursa entry girsin.

    benim çocukluğum aşırı bir utangaçlıkla geçti. ne kadar aşırı bir utangaçlık olduğunu anlamanız için size bir örnekte bulunacağım. ben henüz dört beş yaşlarındayken annem umreye gitmişti. o gittiğinde çok üzülmüştüm çünkü anneme çok düşkün bir insandım. haftalarca kimseler anlamasın diye yatağımda sessizce ağladım. küçüktüm ağlasam kimse yadırgamayacaktı. ama ben ağlamaya utanıyordum.

    bir sabah uyandım salona geçtim salonda babam oturuyordu ve karşısında beyazlar içinde melekler gibi ışık saçan annemi gördüm. o kadar özlemiştim ki annemi koşup boynuna sarılmak istedim. ama yapamadım. bir çocuk dört beş yaşlarında bir çocuk annesinden babasından bile bu kadar çekinebilir mi? attığımı düşüneceksiniz. nasıl hatırladığımı soracaksınız. ama çok iyi hatırlıyorum. gidip babamın kucağına oturdum. annem çağırmadan gidip sarılamadım.

    bu hikaye de kişiliğimin değişme evresiyle birlikte 17 ay 7 gün boyunca peşinde koştuğum ve sonunda benim sevgilim olmasını sağlayabildiğim dünyalar güzeli eski sevgilimi kazanmak için harcadığım efor ve gösterdiğim azmi anlatacağım.

    dinlemek isteyen panpalarıma saygılarımı sunarım. varsa bir up beni kendime getirecektir.

    http://fizy.com/#s/1h6ghs @107 dinleyicime saygılarla
    ···
  2. 2.
    -1
    upupupupupupp
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    17.09.2007 - 24.03.2009 tarihleri arasında deliler gibi aşıktım yaşım 20 idi ben üniversiteye hazırlanırken düşünebildiğim tek varlık oydu.

    zamana karşı direnebilen çok nadir aşk vardır. ama benim aşkım zamana meydan okumuştu. çoğu kişi benim bir platonik aşık olduğumu düşünüyordu. ama ben öyle düşünmüyordum çünkü onu kazanmak adına hala bişeyler yapıyor ve onu kazanacağıma bütün benliğimle inanıyordum.

    okuyan varsa ses versin
    ···
  4. 4.
    -1
    upupupupupupp
    ···
  5. 5.
    0
    yazacak olduğum bu hikayenin ilgi görmesini isterdim. çünkü ben bu hikayeyi yaşamak için üniversiteyi bir yıl ertelemiştim.
    ···
  6. 6.
    -1
    upupupupuup
    ···
  7. 7.
    -1
    neyse pek talep eden olmadığına göre ben bu geceyi burada kapatayım. yarın bakarım rezerveler alındıysa deva ederim.

    not: @8 kusura bakma panpa çok geç kaldın söz yarın telafi ederim
    ···
  8. 8.
    -1
    yaklaşık bir yıl yalnız kaldım. kimseyi beğenmiyordum. etrafımdaki kızların hepsi sıradan güzel kızlardı. benim istediğim sıra dışı bir güzellikti. ben ona baktığımda kendimi unutmalıydım. benim seçiciliğim böyle bir şey. maksat sevgili yapmak değil yani maksat sevgilide kaybolmak.
    annemin sesine uyandığım bir sabah içimde anlatılmaz bir his vardı. gözümü açar açmaz yatağımdan fırlamış ve annemden o 5 dakikalık biraz daha uyumayı dilememiştim.

    kahvaltı yapı evden çıktığımda annem "dikkat et kimse kaçırmasın seni benden" demişti. çok iyi hatırlıyorum. dersanenin yolunu tuttum. çarşıda bir şey gördüm öyle bir şey ki bu. bana doğru yaklaşıyor. başta onu iyice görebilmek için adımlarımı hızlandırdım. gözlerim gözlerini seçince durdum.
    ···
  9. 9.
    +1 -1
    yürümedim. yürümek istemedim. o an zaman dursa ve ben orada unutulsam. nefes bile almadan onu süzdüm. yanımdan öylece süzülüp giderken bir kelime bile edemedim.

    o geçti ve o geçtikten sonra kendime gelip etrafıma baktım. küçük bir şehirde yaşıyorum. neredeyse herkes birbirini tanır. solumda ayakkabıcı mesut abi vardı. sol çaprazımda geçen gün lambalarını yapmak için geldiğim teyze kapıda bana bakıyor. elektrikçilik yapıyordum aynı zamanda. ve karşımda kuafördeki o güzel kız. herkes bana gülümseyerek bakıyor. hiç ses etmeden adımlarımı hızlandırıp oradan kaçarcasına ayrıldım. çok utanmıştım. rengimin değiştiğini hissedebiliyordum. ama aklım o kızda kalmıştı. neden dönüp peşinden gidemedim diye kızıyorum kendime. ya bir daha göremezsem o kızı. bütün bunları düşünürken dershaneye vardım.
    ···
  10. 10.
    -1
    dershanede arkadaşları kantine toplayıp hepsine böyle bir kişi tanıyıp tanımadıklarını sordum. adamlar benden daha çok heyecanlanmıştı. artık nasıl anlattıysam dershaneyi gibtir edip sokaklara döküldük. çarşı sokak bu kızı arıyoruz.
    bütün gün şehirde sokakta ya da çarşıda ne kadar kız varsa bana gösterdiler. ama yoktu. kendimi çok tuhaf hissediyordum. arkadaşlarım o kızı bulmamı belkide benden daha çok istiyorlardı. çünkü onların dediğine göre ben çok yakışıklı ve iyi bir insandım. ve bir sevgilimin olmaması onları üzüyordu. iki üç gün geçti en son çare olarak. hayatımda yapamam dediğim şeyi yapıp; lisede okuyor olabilme ihtimalini düşünüp lise kapısında beklemeye başladım.
    ···
  11. 11.
    -1
    okul dağıldı ve öğrenciler bir karınca sürüsü gibi üstüme gelmeye başladılar. ben bir köşeye geçmiştim farkedilmek istemiyordum çünkü okul kapısında şehrin serserileri kopukları beklerdi. ben öyle görmüyordum kendimi. kardeşimi gördüm okuldan çıkarken. seslendim en azından tek başıma olmayayım dedim. kardeşim ve arkadaşları etrafıma doluşurken onu gördüm. karşıdan bir ceylan gibi süzülüyordu. ama ben kardeşime olayı çaktırmak istemediğimden. şu gelen kızlar kim dedim dalgaya alarak ayarlasana abine. "boşver ya kendini beğenmişin tekidir" dedi onun için.

    o an biraz üzüldüm ve ona karşı olan hislerim değişti. ne kadar garip değil mi. bir haftadır onu arıyorum. bir kişinin lafıyla hemen vaz geçiyorum. biz insanlar eğer başkalarını dinlemektense kendimizi dinleseydik. dünyanın en mutlu varlıkları biz olurduk.
    ···
  12. 12.
    -1
    buruk bir kalp sızısıyla dershaneye doğru gittim. o da önümde arkadaşıyla beraber gidiyordu. saçları dümdüz beline kadar uzanıyordu. kestaneydi saçları ve artık onun endamı bende bir heyecan yaratmıyordu. bana bunu yaptığı için o an içimden kardeşime çok kızıyordum. ama yapacak bir şey yoktu.

    daha dershanenin başlarıydı ve dershane yönetimi öğretmenleri sınıf sınıf dolaştırıyordu. bizim sınıfın kapısı açıldığında ilk önce çocukça hareketleriyle meşhur müdürümüz girdi. ardından manevi abim ve gitar hocam girdi ve ardından bir kadın girdi. doğruca benim olduğum tarafa yürüdü. pencereye yaslanıp bana göz kırptı.
    ···
  13. 13.
    -1
    kusura bakmayın arkadaşlar işteyim şu an zor şartlarda yazıyorum yani

    şu müşterilerin amk çok rahatsız ediyorlar
    ···
  14. 14.
    -1
    kızıl saçlı beyaz tenli bir kadındı. izmirliydi kendisi ve bizim rehberimiz olmak için gelmişti. konuşma sırası ona gelince istediğiniz zaman yanıma gelebilir sorunlarınızı anlatabilirsiniz demişti bu da beni çok mutlu etmişti. tenefüs arasında direk onun odasına gittim odada benden önce davranıp gelen üç kişi vardı. buyur içeri dedi. girdim.
    "ne oldu neden geldin" dedi
    "arkadaşlar çıkarsa daha iyi olur dedim" (mına koyarım onların ne işleri var hemengelmişler)
    onlar çıkınca oturup sohbet ettim. aslında sadece sizi görmeye geldim dedim. o ders sınıfa girmedim. çok bilgili ve çılgın bir kadındı. bana günümü gün etmemi öğretti. bana o gün hiç denemediğim şeyleri yapmamı söyledi.

    o kadın günler sonra benimle çarşıya çıkıp kızlara laf attı. o derece iyi bir hocaydı.

    derken günlerden bir gün yine o kızı gördüm
    ···
  15. 15.
    -1
    arkadaşımla bankadan çıkarken karşıdan geliyordu. o ve sürekli yanında olan arkadaşı. arakdaşı da güzel kızdı ama biraz itici bir tipi vardı bana göre.
    arkadaşıma "bak şimdi şu kıza ne yapacağım" dedim. ( bu arada kızdan soğuduktan sonra arkadaşlarıma gösterme gereği de duymamıştım. yani o konu öylece kapanmıştı.
    kızlar yanımıza yaklaştığında kızın yüzüne doğru eğilip aşağılayıcı bir dille " tehlé" dedim. tehlé çirkin kız anldıbına gelir.
    şu anda bunu okuyan bir arkadaşım olursa okuduğunu hiç belli etmeden devam etsin. beni tanıdığını çaktırmasın yoksa hevesim kaçar.
    ona attığım bu laf beni hayata döndürmüştü. kendime olan güvenim tavan yapmıştı.

    ona söylediğim bu laf karşısında kız şaşkına döndü. o kadar güzel bir kızdı ki belki hayatında bu lafı şaka amaçlı bile duymamıştır. arkadaşına dönüp hayretler içinde "viiiiii bana mı dedi o lafı" dedi.
    ···
  16. 16.
    -1
    bunu söyledikten sonra kız tekrar aklımdan çıkmaz hale geldi. her gün dershanenin kapısında onun geçmesini bekliyordum. onların evi bizim dershanenin 50 m kadar aşağısındaydı. bir pazartesi günü akşama doğru arkadaşımla çarşıda yürüyorduk. bizim dershanenin oradan geçerken karanlık çökmüştü. günler kısaldığı için lise dağıldığında karanlık çökmüş oluyordu. o sırada da lise dağılmıştı. her şeyden habersiz yürürken caddenin karşı tarafından bir grup kız sesi duyduk. "tehlo tehlo" diye bağırıyorlar (tehlo erkeklere çirkin deme şeklidir). arkadaşım baksana şunlar bize söylüyor dedi. ben paltomun kapşonunu kafama geçirip "gel oğlum rezil olacağız" dedim.
    kız bütün arkadaşlarını toplamış güya benden intikam alıyor.
    arkadaşıma durumu anlattım ama keşke anlatmasaydım. tutturdu yanındaki kız çok güzel ben de ona laf atacağım belki o da bana atar diye.

    bu arkadaşım benim geçenlerde anlattığım bir hikayemde geçiyor. çok değişik bir insandır ama severim kendisini. güzel bir macera yaşamıştık.
    ···
  17. 17.
    -1
    bu olay beni çok etkilemişti. çünkü bana cevap vermişti. cevabın ne olduğu umurumda değildi. kız beni görmezden gelebilirdi ama görmüştü ve intikam alma gereği duyduğuna göre beni epey düşünmüştü. ve eğer bir kız sizi gece düşünürse nasıl olursa olsun bu. onu tavlayamama gibi bir durumunuz olamaz.

    belkide kendi kendime gelin güvey oluyordum. olabilir ama ben artık her gün onun çıkışını bekliyordum. öyle bir şehirde yaşıyorum ki. gidip yolun ortasında kıza açılamam. el alem ne der gibi bir şehir burası. demiştim ya küçük bir yer. ve evleri de uzak değil hemen dersanenin yanı sayılır. yani herhangi bir tenha sokaktan bile geçmiyor. liseden çıkıyor. belediyenin önunden geçiyor sonra dershane sonra onun evi.
    ···
  18. 18.
    -1
    dinleyen varsa arada bişeyler sorabilir. yazılarım ardarda olmasın

    nerde bu yalanına sokuyumcular amk bari siz yazın
    ···
  19. 19.
    -1
    baktım böyle olmayacak araya birilerini sokayım dedim. bizim dershaneden sevmediğim bir çocuk vardı. onunla gece ayinleri sırasında tanışmıştım ama onu tanıdıkça aslında iyi bir insan olduğunu anlamıştım.

    gece ayinlerimi. aslında ben o ara matraklık olsun diye satanistliğe soyunmuştum. bizim dershane gece etütleri için 23:00 a kadar açık olurdu. biz akşam yemeginden sonra dershaneye giderdik. ben geceleri kapkara giyinip gözüme sürme çekerdim. kantinde oturur. arkadaşlarıma cinler hakkında hikayeler anlatırdım. ilk başlarda birkaç kişiydik. zaman geçtikçe sayımız arttı. ve ben kantine geldiğimde bürün masaları birleştirirler beni en başa oturturlardı. artık kimse oraya ders dinlemek için gelmezdi. millet beni dinlemek için gelirdi. kendimi doğa üstü güçleri olan biri gibi görürdüm. herkes bana bir şeyler danışıyordu.

    o ara en yakın arakadaşımın sözde aşık olduğu bir bayan hoca vardı. sırf bu hocayla takılıyor diye bir adamı (dershanemize sonradan gelen kimya hocasıydı) korkutup şehirden göndermiştim. dedim ya artık kendimi tanıyamaz hale gelmiştim. o zamanlar din kavrdıbını yitirdim bir boşlukta sürüklenip gidiyordum.

    elimde kalan tek şey o kızdı. onu artık tehlé olarak anıyordum adını henüz öğrenmemiştim aslında öğrenmek de istememiştim. çünkü onu anmak için bir isim vardı cebimde ve ben ona sadece tehlé diyordum.
    ···
  20. 20.
    0
    günler günleri ipe asıyordu ve ben onu hala elde edememiştim. bir ayin sırasında müritlerime açtım konuyu. ama sadece anlattım eğer bilgisi olan varsa ayinden sonra yanıma gelsin dedim. ayinde herkesin ödünü zütünden çıkardıktan sonra masadan kalkım bir çocuk yanıma doğru geldi.
    -"o söylediğin kıza mesajını iletebilirim ama bence bulaşma ailesi çok belalıdır" dedi
    gibtiret ailesini dedim sen ona benim ondan çok hoşlandığımı hatta belkide deliler gibi her gün onu düşündüğümü onu düşünmeden nefes bile alamadığımı ilet bir cavap bile istemiyorum. sadece söyle bilsin.
    "nasıl tanıyacak" diye sordu. tanımasına gerek yok sadece onu düşünen biri olduğunu duysun sonra onu da hallederim dedim.
    ···