Bu kurgu bitmiştir. Başlık adı ve kurgu içeriği alakasız olduğu için sonlandırmak durumunda kaldım. Kurgu bir yana zamanında başımdan geçen bir olayı anlattığım hikayeye başladım.

(bkz: bir zamanlar dostum vardı severdim onu)

Üst not: Kesinlikle kurgu değildir ve prim amaçlı güdülmüyor. Sözlük dışında birisine anlatsam şekilden şekle gireceğim için içimi sadece buraya dökebiliyorum. Şuku falan istemiyorum, okuyucu olsun benim de hevesim kırılmasın. Anlatayım, rahatlayayım istiyorum amk.

Bol bol göz yaşları, salya sümük ağlamalar. Tabi peder yine soğukkanlı. Herkes ölecek dıbına, çivi mi çakacaz lan dünyaya tarzı takılıyor. Ulan dedim peder gibi ananın dıbına koyayım, içimden bol bol içmeli sıçmalı pozisyonlu kurgulu kurgusuz fantezi yapıyorum.

Zaten pederin sülalesini pek sevmem, gavat binler. Ne taksa yattık, kalktık falan. Oldu sabah, valide zaten depresyon, panik atak. Anasını gibeyim kadın ufacık şeyde heycanlanıyor, kalpten gidecek diye korkuyorum. Bir makine var, adını unuttum. O makineyle yatıp kalkıyor.

Valide kalktı, kahvaltıyı hazırladı. Çay may derken çatalı domatese batırdım, tam ağzıma atıcam... Pat valide yine hüngür hüngür ağlıyor, be kadın. Anam, canım anam. Yeter dıbına, benimde moralimi bozuyorsun. Her neyse, valide böyle git gün gel gün, çuvallar güne sığmaz bilirsiniz. Üç beş günde bir hastaneye gitti. iğneler, haplar, tedaviler. Belki geçer, belki geçmez.

Yok, tedavinin ne ota ne taka faydası var, grip olsan belki iyileşirsin anasını gibeyim.

Eskişehir özel acı badem hastanesi, adını vermeyeyim bir doktor. Pederle beni odaya aldı. Pedere, eşinizin durumu kötü... Hazırlıklı olun dedi, ikinci bir kaynar su yine döküldü. Her neyse günler böyle ağlamaklı, üzülmekli, evde misafir kaynama konseptleriyle geçti gitti. Yine moralim gibildi, üzülerek söylüyorum.

Valide vefat etti, üç ayda bir giderim mezarına. Güzel annem benim, mekanın cennet olsun. Her neyse, damara bağlamıyorum ve konuya dönüyorum. Asıl olaya başladık, ben üç beş ay durumu kolay kolay atlatamadım.

Sabah kalkıyorum, hop mutfağa gidip "anne karnım aç" bir bakarsın valide yok. Ee gitti amk, alışmak zaman aldı. Peder rahat, yine aynı kafa. Herkes ölecek amk tarzı. Peder sağlıklı, benden sağlam. huur çocuğu hepimize taş çıkartır, günde 6 litre su içiyor. Gel zaman git zaman, günler yine ilerledi. Ben işe girdim, garsonluk yaptım. Ev büyük, iki katlı moruk. Pederin sülale sağ olsun. Zamanında pedere yardım etmişler, bakmışlar peder mal, salak amk çocuğu. Kardeşleri, babası, annesi falan demiş biz buna baştan hazırlık yapalım. Ev, tarla tapan vesaire vermişler.

Not: Panpalar, bana hak vereceksiniz. Bakın hikayenin devamında, "o kızı da gibeyim, iznin olursa panpam babanı da gibmek isterim." Cümleleriyle geleceksiniz, tabii ben izin vereceğim amk.

Ben barlar sokağında barmen yani garsonluk yaptım, bilirsiniz barlar sokağını hatun kaynıyor. Sohbet muhabbet, amaç valide vefat etti kafa dağıtmak. Hani dert anlatacak arkadaş lazım, gerekirse kokteyl bizden dıbına koyayım. Ben ağlayayım o dinlesin, o anlatsın ben dinleyeyim. Moruk yine gece çalışıyoruz, bir bakarsın kol kola iki hatun. Ne ayak dıbına, şimdi erkekler yapsa bunu sıçtık. Ama Eskişehir'i bilirsiniz, kültür akıyor maşallah. Öyle yargı falan yok, takılan takılır baba.

Kızlar deskin oraya geldi, desk dediğim işte şu içkilerin olduğu raf. Barmenin ya da barmaidin rafa içkiyi bıraktığı yer. istemez mi benden jameson, guinness. Ulan huur çocuğu, irlandalı mısın? Her neyse. Verdim bunlara siyah kök birasıyla, taşaklı irlanda viskisini. Geçtiler oturdular, tam karşımdalar şöyle aramızda 1 metre var. Desk var yani, naber falan muhabbeti. Hoş güzel devam ediyoruz, hatunlar 1 saat kadar durup gitti. Gece saat 2 oldu, ben de bıraktım işi. Mesai bitti, gibtirip gittim.

HiKAYENiN DÖNÜM NOKTASI

Bu arada tek çocuğum, el bebek gül bebek büyüdüm. Her neyse zaman geçti moruk, bir sene falan oldu. Benim peder, sarışın güzel mi güzel bir hatunla tanışmış. Bunlar işi ilerletmiş, samimiyet kurmuşlar. Olaylar netleşince peder geldi yanıma. Res penso, anneni unutamadım, hala seviyorum muhabbeti. Eee, eee ne diyeceksin dıbına. içimden geçiriyorum yine. Bir kadınla tanıştım, adı Selen.

Her ne taksa, Selen diye bir kadınla birkaç ay önce tanıştım, annenin ölümünden sonra üzüntüyü unutmam da, toparlanmam da yardımcı oldu dedi. Bununla bir güzel tartıştık, birisiyle ilişki yürütmek zorunda mısın? Nasıl adamsın falan. Adam kendince haklı, ee benim gözüm döndü. Tabi biraz ben yediremedim, anne düşkünü olduğum için içime oturdu.

Ben kadını birkaç kere gördüm, pederle sarmaş dolaş öyle görgüsüz gibi değiller. isimleriyle hitap ediyorlar. Benim peder 50 yaşında, kadın 44-47 falan. Ben o süre zarfında barmenlik yapmaya devam, o adamdan para mı isterim amk. Yüzsüzlüğü yeni boyuta taşımak gibi bir amacım yok, çektim eyvallahı baktım yoluma. Ama yine aynı evde kalıyoruz, kadın haftada bir falan geliyor.

Günler geçti, aylar oldu. Bunlar evlenmek niyetine girdi, dedim ananızı gibeyim. Hadi bakalım res penso, aksiyonlar başlıyor. Bunlar güzel bir düğün yaptı, gelinlik damatlık falan yok. Öyle üç beş kişinin olduğu düğün, düğünden iki hafta sonra pat kadın bizim eve taşındı. Ev iki katlı moruk, üstte iki oda var, balkon var. Altında iki oda, salon, mutfak ve iki lavabo. Ev pederin üstüne, ailesinden kalma. Birazda dediğim gibi kardeşleri yardım falan etti.

Her neyse, bu kadın geldi. Hoşgeldin Selen abla dedim, anne mi diyeceğim amk. giberim olum içest dediniz zaten, önce adam gibi okuyun.

Geçtik mutfağa, kahvaltı hazırladı. Bu kadını benimsemek zorundaydım, aileden göremesem bile dost olarak görmek durumundaydım. Peder, ben ve Selen hanım kahvaltıyı yaptık. ( Evlendikten sonra eve geldiği ilk günden bahsediliyor. ) Saat 10-11 güneş hafiften böyle aydınlanacak amımıza koyacak tarzı saatler. Bunlar muhabbet ediyor, ben ediyorum. Kadını tanıdıkça biraz ısındım. Yalan yok, ısındım bak.

Kadın iyi gibi. ( Yazar burada kadının saflığından bahsediyor. ) Hoş güzel devam ediyoruz, bana yaşımı adımı falan sordu. Tanıştık kadınla, peder arada bana bakıyor daha sonra kadına bakıyor. Aramızdaki durumu anlamak istiyor ama olaylar aslında daha bir karmaşık, bunu sonra anlıyorum. Aslında kahvaltıda kadın ve ben sohbet etmiyorduk, zekalarımızı kapıştırıyor ve birbirimizi analiz ediyor, tanımaya çalışıyorduk. Bir nevi soğuk savaş vardı.

Her neyse, akşam olmak üzereydi. Ben yukarıda, odamda takılıyorum. iş saati gelecek, akşam 8 ve gece 2 arası çalışıyorum. Saat oldu 6 amk. Duş aldım, üstümü giyip kendimi hemen dışarı attım, az biraz takıldım adalar, cafe yaptım. Camp fire içtim, soğuk şöyle ohhh. Ananı gibeyim arada sırada yine içerim.

Zaman yine geçti, res penso yine mesai. Baba çalışıyor, affetmez. Hakkımla kazandım paramı yine, mesai bitti. Gece oldu moruk, eve doğru gidiyorum. Ev zaten 10 dakikalık yer, ev barlar sokağına yakın. Girdim apartmana, çelik kapının önündeyim. Daire kapısının önü, kırmızı adidas var. Superstar var ya ondan, ne lan bu amk dedim. Kadın zaten topuklu giyiyor, Allah Allah olayları falan. Açtım kapıyı, önce duşa girdim. Sporcu atleti, shortu giydim.

Res penso panpanız yine jilet gibi moruk, geçtim odama. Ayakları uzattım moruk, kitap okuyorum. Ara ara yan odadan sesler geliyor, dedim ya size üstte 2 oda var diye. Heh işte diğer odadan, odalar yan yana. Kafam karıştı, herhalde Selen hanımın misafiri ya da akrabası falan diye düşündüm. Ama kuşkulandım amk. Böyle takır tukur sesler geliyor, sanki hırsız var.

Dayanamadım kalktım, kapıyı hafif aralayıp diğer odaya baktım. 18-19 yaşlarında sarışın bir hatun. Biraz annesine benziyor, gözleri renkli mavi mavi. Uzun bir eşofman giymiş, short falan yok. Askılı giymiş, rahat yani. Şöyle hafif gözlerimi kıstım şaşırdım amk. Neyin nesi bu hatun anlamadım, odayı düzenliyor. Masayı falan çekiyor sağa sola, koltuğu yatağı falan düzeltiyor.

içeri girdim, kimsin sen diye sordum. Kız biraz tersledi, şöyle göz ucuyla baktı, filmlerdeki gibi aynı. Odayı düzenliyorum, annemin bahsettiği çocuk sensin galiba dedi. Sert kız tavrını oynuyor, ben de göz devirdim. Artık bu odada kalacaksın herhalde, istersen yardım edeyim dedim. Yok ben hallederim falan dedi, erkek milletiyiz panpa istemese de yardım ettim. 10-15 dakika geçti, yardım ederken az biraz soğuk sohbetler oldu. Kız okuyormuş, adı Ceren. Sonra ben odama geçtim, biraz zaman geçti ve uyudum.

Şuku gelmiş, çügü gelmiş. Rez alan yok tavrı takılıp kahpe karı tribi atmıyorum. Elbet birkaç okuyan vardır belki zamanla okunur, gibimde değil. Ben yazacağım içimi dökeceğim, ilk amaç res penso panpanızın içini dökmesidir. ( Yazar rahatlamak, gevşemek amaçlı yazıyor. )

Sabah oldu, yine aynı monoton. Kalktım dıbına koyayım, indim aşağı geçtim mutfağa. Bir bardak su içtim, etrafıma bakındım kimse yok. Daha kalkmadılar herhalde dedim ve dolabı açtım. Bir şeyler atıştırdım, salona geçip televizyon izlemeye başladım. Film kanallarına falan bakınıyorum, güzel film var mı yok mu diye. Şansıma iyi film çıktı, uzandım güzelce filmi izliyorum.

Film bilim-kurgu, gerilim gibiydi adını unuttum. Aradan biraz zaman geçti, uyandı bay peder ve Selen hanım. Aşağı iniyorlar sallana sallana, rahatlıklar bir mutluluklar. Ben mutlu muyum huur çocuğu, sen niye mutlusun giberim. Her neyse, bunlar yaptı kahvaltısını. Selamlaştık üvey anneyle, panpanızın cebinde para var, hakkıyla kazanıyor.

Ben rahatlığımı bozmadan filme bakıyorum, yeni tanıştığım Ceren uyanmış. Saçlar incin, hafif kısa saçlı şöyle omuzlarına geliyor. Göz kapakları zar zor kalkıyor amk. Ama hakkını vermek lazım güzel hatun, ama içimden hiç öyle ilişki geçirmiyorum. Hem geçirsem ne olur amk, kızla ne kan bağım var, kızla alakam bile yok.

Kız salona geçti önce, selam verdi. Seldıbını alıp selam dedim, mutfağa geçti bizimkilerle kahvaltı yapıyor, bunlar yine mutlu. Ben kendimi dışlanmış hissettim. Yeni bebek gelir, büyük kardeşin değeri gider ya hani öyle oldu. Çektim eyvallahı, ben gidiyorum biraz gezeceğim dedim. Ceren'in suratına bakmıyorum, açıkçası mutlulukları gibimde değil. Öyle kafayı dağıtacak değilim, azda olsa mantık var yani.

Tam çıkacaktım evden, ayakkabıyı giymeye gidiyorum peder çağırdı. Öyle bir bakış attım ki, aynı ananı giberim bak çocuk ne var yine bakışı. El kol yaptı, çağırdı. Paşa paşa gittik amk, evden gibtir git dese gidicez ev onun bark onun. Ama pederi severim bak, iyidir. Selen ve Ceren'i çok tersliyorsun muhabbetine girdi, öyle olunca pederi de tersledim. Bana saygın yoksa eğer anneme ve bu evde annemle geçirdiğin anılara saygın olsun dedim. Aradan bir yıl falan geçti, yalnız yaşamayacak yaştayım. Yemek vesaire kim yapacak dedi, bahane etti. Yaşam mücadelesini öne sürdü.

Mantıklı konuştu yine geri adım atmak durumunda kaldım. Tamam o halde dedim, iyi davranacağım falan deyip geçiştirdim. Geçtim bir bara oturdum, bira içtim. Eski sevgilimi gördüm. Adı Nisa, bu geldi yanıma. Res penso, görüşmeyeli nasılsın diye muhabbete girdi. Gel otur, sohbet ederiz dedim. Kıramadı, iyi kızdı. Saftı, değer vermeyi bilir ve sevmeyi bilirdi. Anlattım buna olayları, biraz şaşırdı ve üzüldü. Manevi destek olmaya çalıştı pek izin vermedim. Gururum var dıbına koyayım, şaklaban mıyım ben.

Nisa ile bol bol sohbet ettik, bayağı içmiştik. Çakır kafa dersiniz ya ondan olduk. Nisa iyiydi moruk, onunla değişik olaylarımız oldu belki geçmişe dönük birkaç part atarım. Biramızı içtik, sohbetimizi ettik, dertlerimizi ve sorunlarımızı, görüşmediğimiz süreçte neler olduğundan bahsettik. Kalktık masadan, hesabı ödedim ve beraber ayrıldık. Adalara geçelim muhabbeti yaptım, az naz yaptı ama ikna ettim. Geçtik adalara, çimler var ada çayının orada, uzandık dıbına koyayım.

Sohbet biraz koyu oldu, hani rakı açılacak tarzda. Bunun öz kardeşi vardı, onu kaybetmiş. Bir üzüldüm bir üzüldüm dıbına koyayım, kız omzuma koydu kafasını anlatıyor işte. Orada yaktım yine bir sigara, o da yaktı. Akşam olmak üzereydi, mesai saati geliyor amk. Yine köle gibi çalışıcaz, ama parayı hakkımla kazanmak zorundaydım. Nisa numarasını değiştirmiş falan, aldım yeni numarasını. Kırmadı hemen verdi, arada konuşuruz dedim. Sonra ayrıldık, dağıldık. Ben işe, o yoluna.

Konu gömmek ya da gibmek değil, aile dramı olarak adlandırılabilir. Kısıtlı okuyucu olabilir, açıkçası okuyucu ile sorunum yok. Keyfi isteyen okuyabilir.

O kadar yazdım sözlük felç oldu, ananı gibeyim tamam mı

Her neyse yine mesai başladı. Hayat zor panpalar, çalışan adamın halini anlarsınız. Geçtim deske, müşterilere istediklerini veriyorum. Bilirsiniz deskin orada duran müşteriler sohbet amaçlı durmaktadır, sohbeti seven tiplerdir. Sohbetimize bakıyoruz, müşterilere karşı güler yüzle yaklaşıyorum.

Patron geldi. Affetmem, hemen çaktım selamı. Sağ olsun o da selamıma karşılık verdi, Res penso işler nasıl, sorun yok değil mi? Takılıyoruz işte abi, gördüğün gibi müşteri memnuniyeti odaklı elimden geleni yapıyorum dedim. iyi iyi dedi, tebessüm edip odasına gitti. iş iyiydi, güzel iş. Çevre için on numara, para kazanmak için 10 üzerinden 8 numara.

Ama ortam sağlamdır, bilginiz olsun. Genç ve dinamik panpalarımıza öneririm, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız bile ve yorucu değildir. Her neyse, mesai bitmek üzereydi. Nisa'yı arasam mı aramasam mı arada kaldım, gece gece kızı rahatsız etmek ayıp olurdu. Res penso düşünceliydi, merhametli ve saygılı bir panpanızdı.

Res penso yine kendini düşünüp aradı Nisa'yı, Nisa uyuyormuş dıbına koyayım. Uykulu uykulu, aloo bu saatte neden arıyorsun, kimsiiin dedi. Res renso kızım, işten çıktım dedim. Hıı tamam falan oldu şöyle biraz naz yaptı, bilirsiniz hatunları. Eve gidene kadar sohbet ettik, sonra hatunu uykusuna dönmesi için bıraktım.

Eve geldim, yine aynı şeyler. Res penso duşa gir, shot ve atleti giy. Alt kattaki salona doğru adımladım moruk, televizyon açık. Sesi bayağı kısık, baktım Ceren uzanmış koltuğa film izliyor. Bak bak huur çocuğuna bak, ne bu rahatlık bin. Ama olsun, o kızın ne suçu var ki, değil mi panpalar? Kim bilebilir, belki o da bu durumda olmak istememiştir. Bilirsiniz ki; gönül ota da konar, taka da.
( Yazar burada kimin kimi sevip sevemeyeceğine karar verilmediğini vurguluyor. )

Res penso fırsattan istifade, tabii gece olunca. Şöyle yanaştım yanına, arkasını dönüp baktı...
Bildiğin giblenmedim. Bir varmış bir yokmuş gibi oldu, varlığım ya da yokluğum hatuna hiçbir şey ifade etmiyor. Bana baktı ama öyle baktı ki, sanki bana değil arkasındaki duvara falan baktı amk. O derece giblenmedim, yokum gibi hissettim.

Hikaye bitmiştir, sıkıldım.
Önemli not: Kurgudur.