1. 1.
    +9 -7
    kaşımdan akan kanları palyaço kılıklı karı biraz temizledi. kan izlerinden bişey olmayacağını söyledi oysaki ben kanıt dizisi hayranıydım ve orda züt kılından bile adamları yakalıyorlardı ve bu söylediği pek inandırıcı gelmemişti. korkudan titriyordum o sıra hatun bana su uzattı ve biraz su içtim kendime gelir gibi oldum suyu içtikten sonra. aslında masada gördüğümden beri merak ettiğim kutuyu açmak istiyordum bi yandan ve hatuna sordum içinde ne olduğunu ama cevap vermedi cevabını birazdan alıcaksın dedi. o sıra başımda bir ağrı başladı sanki kulaklarımdan 2zenci gibiyordu kafamı. gözlerim kapanır gibi olurken siyah kutudan 27.5cmlik bir dildo çıktığını gördüm. 27.5cm diyorum çünkü çok iyidir göz hesaplarım benim. uyandığımda zütümde inanılmaz bir acı vardı sanki bir bufalo sürüsü tarafından gibilmiş gibiydim
    ···
  2. 2.
    +4 -1
    bi baktım babam pantolonunu indirmiş yeşil g-stringiyle deri koltuğa oturmuş ve bacaklarını açmış beni bekliyordu, baba dedim dur dedim ne yapıyosun ? gel oğlum dedi.. sen doğmadan önce annenle bizim çocuğumuz olmuyordu ve ben allaha söz verdim, eğer bi erkek oğlum olursa dünya üzerindeki en seviceğim şeyi gibicem dedim dedi. geçen gün de rüyamda allah bana seslendi ve karşılığını istedi... ve dünyadaki sevdiğim en çok şey sensin oğlum dedikten sonra üzerime atladı ve beni gibmek için pozisyona soktu, ben de tamam babacım dedim allah baba ne istiyosa o olsun. babam tam kaldırmıştı yarraanı sokmaya çalıştı ki olmadı, tekrar sıvazladı kaldırdı tam sokmaya çalışıyodu ve birden böyle bi an oldu böyle bi nur yağar gibi oldu herşey bembeyaz oldu herşey bi baktım ki cebrail ! dur dedi yapma dedi babama al dedi bu koyunu gib babam hiç vakit kaybetmeden aldı koyunu gibti, dışarı boşaldı ve pipisini koyunun kuyruğuna sildi
    ···
  3. 3.
    +1 -3
    gece 4 gibiydi. inci sözlük'te aptal aptal entry ler girerken bir mesaj geldi: "yarım saat içinde kadıköy rıhtımı'nda buluşalım. gelirsen 25.000 euro kazananaksın." kim olduğunu sordum, "paraya ihtiyacın varsa gel, kötü bir niyetim yok" diye cevap verdi. daha üniversitede mezun olmamıştım ve harç ödeyecek param bile yoktu. istemeye istemeye yola çıktım.
    farkında değildim ama hayatım değişmek üzereydi
    ···
  4. 4.
    +2 -1
    etrafa biraz baktıktan sonra beni kapıda gören yaşlı teyzeyi gördüm karşıdaki koltukta ve elinde o malum dildo. yerden kalkmaya halim yoktu beyler zaten züt loplarımın arası yaklaşık 10cm kadar açılmıştı ve kapanmıyordu. kapanmamasından anladım ki yaklaşık 10gündür zütten gibiliyordum ve artık kaslar aradan yarak geçecek şekilde şekil almıştı. 10gün boyunca fena vakit geçirdiğim zütümden belliydi ve odanın tak kokmasından tabi. tüm bunları düşünürken karşımdaki yaşlı teyze ayaklandı ve tüm bunların kendisinin planı olduğunu söyledi aslında 25bin € bir şifreymiş beyler benim üzerimde deney yapmışlar. dildo fabrikalarının işiymiş bu üzerimde irili ufaklı ve huge model olmak üzeri tüm dildo modellerini denemişler ve videoya çekmişler.
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    güvenliğin elini yangın söndürme tüpleriyle destek yaparak zar zor kurtarmıştık adamın eli kapkara olmuştu zütümdeki çekim kuvveti okadar güçlüydüki bilekten itibaren kan gitmemiş kangren olmuştu resmen. içeri girerken zütümde 3tane tüple girdim etraftaki bardağı çanağı züte çekip kestirmesin içeriyi diye. aslıyı ararken birden zütümde tari imkansız bir acı yaşadım hemen arkamı döndüm dedim heralde içeriye mandingoyu çektim amk baktım kimseler yok o sıra zütümün buz kestiğini hissettim. içerdeki çekim kuvvetine dayanamayıp basınçtan tüpler patlamıştı zütümün içinde.
    ···
  6. 6.
    +1
    aslının elinde 1 çuval, yanında izbandut gibi adam ve elinde kürekle bana bakıyolardı. dona kaldım napıcaksınız ? diyebildim sadece.. hani dedim ya avuçla tak diye, değil.. kürekle yedirdi huur kaşar.
    ···
  7. 7.
    -1
    -buyrun nasil yardimci olabilirim?... hilal hanimin sevimli sekreterine umarsiz bir bakis attiktan sonra: -hadi ama, beni taniyorsun, dedim gulerek. ... sekreter de gulumsedikten sonra calan bir telefonu cevaplandirdi. -alo? buyrun kim aramisti? randevunuz var miydi? vay amk dedim, kari randevusuz, yani parayi pesin almadan kimseyi yanina bile yaklastirmiyor... -uzgunum hanimefendi, randevunuz yoksa sizinle gorusebilecegini sanmiyorum. zaten su anda kendisi
    burada degil, hastane kurulunda toplantida.. ne demek, mersi. oldu o zaman... bi notunuz varsa iletebilirim... sekreter kiz, konusma sona erdikten sonra sanki ben orada yokmusum gibi yeniden kagitlarina gomuldu. -demek suanda burada degil?? -evet/ -peki ne zaman gelir??? -bilmiyorum, soylemedi. toplantisi ne zaman biterse. -peki, dedim. kurulda ne yapiyor bu doktorlar? maaslarini mi aliyorlar? dedim siritarak. komik olmadigini bildigim halde bazen mal mal
    konustugum olurdu. sekreter kiz bana hafiften gicik olmus gibi bakti: -bir hastasi hakkindaki sahsi kanaatini hastane yonetimine beyan ediyor. yeterli mi?? -tamam, dedim yahu. kizmaniza gerek yok. -kizmadim ki... ... yeniden kagitlarina gomulen uyuz sekreterin yanindan ayrildiktan sonra assagi danismaya gitmeye karar verdim. fakat bizimkiler ortalikta gorunmuyordu. -rifat burdayiz gel gel! arkami dondugumde yildiray abi tam karsimda beni almak icin gelmisti. -gel bakalim, seninkiler kafetaryada oturuyorlar.. anne ve babamin yanina giderken koridorda, o sirada dagilmakta olan hastane genel kurulu uyeleriyle karsilastik, elbette hilal hanim beni oracikta karsisinda buluverince hemen durdurdu: -demek buradaydin! dedi en bildik gulumsemesini takinarak. -hosgeldiniz, avukat bey. -tesekkurler doktor hanim, nasilsiniz? ozel pgibiyatristimle avukatim tokalasirken kendimi inanilmaz ozel ve onemli biri gibi hissetmistim nedense. sanki dunya benim etrafimda donuyormus gibi gelmisti. hayal kurmak fukara hobisi diye bosuna mi demisler? bu arada yildiray abim hilal hanima mahkemeden, olanlardan. her yonuyle durumumdan ve taleplerimizden bahsetti. doktor hilal: -rifatcigim, ailenle tanismayi elbette cok isterim, ama madem davan dustu, daha dogrusu seni serbest biraktilar, o hade seni taburcu etmeden once, onemli bir durum degerlendirmesi mahiyetinde son bir gorusme yapmak isterim. bu gorusme neticesinde hakkinda edinecegim sahsi kanaat ve profesyonel gorusumu tekrar kurula sunacagim. oradan cikacak pozitif bir genel
    kanaate gore seni taburcu edebilecegiz. elbette butun bunlarin olabilmesi icin en az 2 gece daha hastanemizde bizlere refakat etmen gerekecek..
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    -1
    bara gittiğimizde kapıdaki güvenlik arkadaş üstümü ararken birden eli zütüme kaçtı bir anda hepimiz inanılmaz korktuk adam şaşırdı nasıl olur böyle bişey diye. diğer eliyle beni ittiriyor ama zütüme giren eli çıkmıyordu dışarı. daha sonraları anladım beni okadar gibmişler ki artık uzaydaki kara delikler gibi olmuş benim züt. çekim alanına giren herşeyi içine çekiyormuş amk.
    ···
  9. 9.
    -1
    arkamı döndüğümde hoş vücutlu, mavi etekleri neredeyse dizlerine kadar uzanan, bol makyajlı bir kadın gördüm. "kutu sende mi", diye sordu. "evet", diye cevap verdim.
    -kutuyu vereceğim adrese zütürürsen sana 25.000 euro daha veririm. dışarıdaki kızları boşver, ilk 25.000'i de ben tahsil ederim.
    iyice aptallaşmıştım. bana bakıp, "hadii, hem kutunun içinde ne olduğunu merak etmiyor musun" dedi. kutunun içinde ne olduğunu falan merak etmiyordum ama hayatımda 50000 euro'yu yan yana görmemiştim. kararsızdım.
    -hadi kutuyla birlikte içerideki odaya geçelim. zaten bu makyaj beni çok rahatsız ediyor.
    aptallaşmıştım ama benimle flört etmediğini biliyordum. yine de "hayır" diyemedim. uzunca bir koridordan geçtikten sonra bir odanın kapısını açtı. içeride başka insanlar vardı: 4-5 erkek ve 4-5 kadın. duvarlara antik kılıçlar asılmıştı, belki onlarca kılıç. halüsinasyon gördüğümü, beynimin gibildiğini düşündüm. aslı, "kutuyu ver ve otur" dedi, "diğerlerinin seninle bir ilgisi yok. bu salon özel parti odası, onlar bu gecelik kiralamış". kutuyu verdim, mal mal etrafa bakınıp oturdum. aslı kutuyu bir çekmeceye koydu ve aynı büyüklükte başka bir siyah kutu çıkardı. ıslak mednille makyajını silerken konuştu: "bu kutuyu aldığın yere zütüreceksin." sinirlenip, "asla" dedim, "dakikalarca alarm çalmıştı, şu an orada polisler vardır."
    -bu odadan içeri girdiğinde kapıdaki kızları arayıp gitmelerini söyledim. eğer şimdi vazgeçersen beş kuruş alamazsın.
    ben daha cevap veremeden, "hadi" dedi, "gidelim. seni oraya zütürecek şoför benim."
    kulüpten çıktık ve eski püskü bir arabaya oturduk. "bu geceden kimseye söz etmeyeceksin" dedi. arabayı çalıştırdı ve "kutuyu aç" dedi

    -geç oldu, yarın devam ederim-
    ···
  10. 10.
    -1
    geldim panpalar devam ediyorum.

    - hastaneye annem, babam, yildiray abi ve ben dordumuz gelmistik. babam: -oglum sen git esyalarini topla, biz de kaydini
    aldiralim, dedi. annem de doktorumla gorusmek istedigini soyledi. -tamam, dedim. musayit vakti varsa gorustururum sizi
    odamin bulundugu kata ciktim. odamin kapisi kapaliydi, yavasca kapi kolunu cevirerek actim. icerde hic de beklemedigim
    biriyle karsilasmistim: ercan. zamaninda bana cok iyi davranan bu genc asker, carsaflarindan yastigina herseyi
    degistirilmis yatagimin basucundaki sandalyede oturuyor ve agliyordu. elinde simgibi birsey tutuyor, ve tuttugu sey her
    neyse, ona simgibi sarilmis vaziyette agliyordu. -ercan??? dedim saskinlik icerisinde. ne isin var senin burada? ercan
    aglamaktan kipkirmizi olmus sirke satan bir suratla bana bakti: -yok birseyim.. ... yavasca yerinden dogruldu, sanki butun ailesi birden ayni gun olmus gibi kederli bir hali vardi. -benim icin mi geldin buraya? dedim merak icerisinde. ofkeli bir sekilde bana bakti. -carsi izni.. dedi. bu kadar guleryuzlu ve iyi kalpli birinin boylesine degigib davranmasina epey sasirmistim dogrusu. birden elinde tuttugu seyi ucundan goruverdim ve o anda saskinligim ikiye katlandi. kollarinda simgibi tutup sarildigi sey, sedefin bana hediye ettigi "ozgurluk" ismindeki kitapti. kitabimi tuttugunu gordumu farkeder farketmez kitabi komidinin ustune seri bir hareketle birakti ve bir o kadar seri sekilde oturdugu yerden kalkti.
    gozyaslari hic dinmiyor, elleriyle surekli yasaran gozlerini siliyordu. -bir sorun mu var kardes??? dedim garip garip
    bakarak. -yok, dedi. kusura bakma, kusuruma bakma.. bunlari soyledikten sonra bir ok gibi firlayarak odayi terketti..
    allahallah, dedim. lan bu herif ne ariyor burda amk? diye dusunmeden edemedmi birden ilgimi cekiverdi bu kitap. hic acip
    dogru duzgun okumamistim. yavasca kapagini kaldirdim, kitabin kapaginin altinda "seni okyanuslar kadar seven askin sedef"
    yaziyordu. kitaba detayli bir sekilde goz atmaya basladim: bir delinin anilari anlatiliyordu kitapta. ya da onun gibi
    birsey. assagi yukari yarisina yakini cikan yanginda yanmis olan bu garip kitabin butun sayfalarini hizli hizli cevirip
    daha ayrintili goz atmaya basladim. sonlara dogru bir sayfada kalakaldim, cunku sayfa arasinda bir not vardi: sedef
    tarafindan yazildigini dusundugum bu notta, tam olarak soyle yaziyordu ". "ancak okudukca anlar, okudukca farkeder insan.
    "oku!" emirlerin ilki degil midir? oyleyse okumadan bilemez, anlayamaz insan. okumadan rahata eremez insan." altinda da
    arap harfleri oldugunu dusundugum muhtelif harflerle yazilmis yazilar vardi. ilk once, nasil okuyacam ben bunlari amk
    diye icimden gecirsem de, sonrada her satirin altinda parantez icinde turkce okunuslarinin yazili oldugunu farkettim.
    isin en uzucu tarafi ise, bu duanin yarisindan cogunun yanip kule donmus olmasiydi. -herneyse, dedim. kitabi ve diger
    esyalarimi cantama tiktiktan sonra assagi kata, hilal hanimi bulmak icin yola ciktim.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +1
    okumadim ama @105 haklidir amk. burasi da kitabini itelemeye calisan cakma cihangir dantelleriyle doldu amk.
    ···
  12. 12.
    +1
    gözlerim cavcaklı. fişşek gibiyim. fatihten kalan yarım şişe şarabı...
    ···
  13. 13.
    -1
    yaşlı teyze o görüntülerin bir kopyasını da bana verdi bi anım olsun ilerde torunlarıma anlatırım diye. çok teşekkür ettim yaşlı teyzeye ve zar zor ayağa kalktım. dışarı çıktığımda 2 palyaço yolun karşısında beni bekliyordu direkt onların yanına gittim 2side boynuma sarıldı kahramanım diyerek. ben anlamadım olayı sonra özet geçtiler. meğer bu huurların üzerinde yapılcakmış deney ama ufak dildolar zütlerinde kaybolduğu için hiç yememiş züt lazımmış ve rastgele bi noya mesaj atmışlar o da benim numaraymış amk. neyse dedim kızları da aldım bara gidip eğlenelim içki ısmarlayın lan bari dedim ve bara gittik. aslında mutluydum binler çok büyük bir işe denek olmuştum züt zütlükten çıkmıştı ama ismim fabrika duvarlarında ordan oraya yankılanacaktı artık.
    ···
  14. 14.
    -1
    hastanede kalmaya devam etmek istiyorsan da hemen guvenligin yanina gidip bir kaza sonucunda yangin ciktigini, iceri girmekten korkan bir hemsirenin yangin baltasini yerden sana firlatarak yolladigini bildirmelisin ki bu isten siyrilabilesin. ama ne olursa olsun, sakin ama sakin benim adimi verme!!! bir an dusundum.. kacmak, gitmek.. cebimde bir miktar para da vardi. simdi kacsam, ilk minibusle merkezden yeniceye, oradan da koyume giderdim. ailemi gorur, dogru duzgun bir yemek yerdim. ama kaçmak istemedim arkadan doçent doktor gel benimle dedi kolumdan sıkıca tutup revir odasına soktu efendim neler oluyor burda dediğim anda koluma morfini dayadı gözümü açtığımda zütümde bir ağrı hissettim ossuruğumu tutamıyordum sanki bağırsaklarım makattan dökülecekti tam o anda doktor nevzat bey karanlığın içinden çıktı elindeki dildo ile. hunharca gibilmiştim eğer ben gibilmesem istanbul yok olmuştu değerimi bilin panpalar..
    ···
  15. 15.
    +1
    @1 kenan komutan
    ···
  16. 16.
    +1
    üzereydiden sonrasını okumadım
    ···
  17. 17.
    +1
    hikayenin ucunu bomtak bi yere çıkacağını tahmin ediyorum o yüzden rezerv bittiğinde ana avrat sövücem çünkü
    ···
  18. 18.
    -1
    reserved neymiş merak ettim amk
    ···
  19. 19.
    -1
    uyan artık yarram nası bi teknoloji bu amk adam direk rüyasını buraya aktarabiliyo
    mantık hatası : adam evden çıkarken 5 kuruş para yok dedi son paramla bira aldıma döndü olay yalanına sokuyum
    ···
  20. 20.
    0
    reserved
    ···