1. 1.
    +1 -3
    gece 4 gibiydi. inci sözlük'te aptal aptal entry ler girerken bir mesaj geldi: "yarım saat içinde kadıköy rıhtımı'nda buluşalım. gelirsen 25.000 euro kazananaksın." kim olduğunu sordum, "paraya ihtiyacın varsa gel, kötü bir niyetim yok" diye cevap verdi. daha üniversitede mezun olmamıştım ve harç ödeyecek param bile yoktu. istemeye istemeye yola çıktım.
    farkında değildim ama hayatım değişmek üzereydi
    ···
  2. 2.
    0
    evden çıktım. 15 dk yürüyüp rıhtıma ulaştım. kimseler yoktu. tam arkadaşların benimle taşak geçtiğini düşünüp bi sigara yakmıştım ki biraz uzakta iki tane hatun gördüm. ikisi de palyaço kıyafetleri giymişti ve hızlıca bana doğru yürüyorlardı. yanıma yaklaşıp sordular: "şakşakşakfoş?"
    -evet, benim. ikinizden biri bu akşam bana mesaj attı herhalde.
    daha uzun boylu olan cevap verdi: "ben attım mesajı. 25.000 euro kazanmak istiyorsun herhalde. fazla vaktimiz yok, yolda anlatırız. araba hemen şurada." palyaço kıyafetleri pek belli etmiyordu ama her ikisinin vücudu da taş gibiydi. hafifçe korkmuştum ama hem para kazanacağımı, hem de en azından birini tavlayabileceğimi düşünerek arabaya bindim
    ···
  3. 3.
    0
    arka koltuğa oturmuştum. şoför koltuğunda oturan bir yandan arabayı kullanıyor, bir yandan anlatıyordu: "bizim bi arkadaşın evine girip masanın üstündeki siyah kutuyu getireceksin. merak etme hırsızlık yapmanı istemiyoruz. evin anahtarı bizde. fakat kimseye görünmemelisin." işkillenip, konuştum: "para ne oldu?" yüzü palyaço boyalarıyla boyandığı için mimiklerini anlayamıyordum. parayı gösterip cevap verdi: "siyah kutuyu getir. kutuyu başka bir adrese zütüreceksin. sonra para senin."
    tam bu sırada araba bir apartmanın önünde durdu. 4. kata çıkmamı istediler. neredeyse hiç param yoktu, arabadan çıkıp apartmana girdim
    ···
  4. 4.
    0
    4. kattaki dairenin kapısını anahtarla açıp içeri girdim. ev bomboştu. duvarlar beyaza boyanmıştı. salonun ortasında yalnızca siyah bir masa vardı, masanın üstündeyse siyah bir kutu. diğer odalara göz atıp evde kimse olmadığından emin olmaya çalıştıktan sonra yavaşça kutuyu aldım. kutuyu alır almaz kulakları sağır edercesine alarm çalmaya başladı. hızlıca daireden çıktım ama apartmandaki hemen herkes uyanmış olmalıydı. 2. katta dairenin kapısını açıp bana bakan yaşlı bir kadına rastladım. korkudan donakaldım. elini bana dooğru uzatıp, "sen oğlumu öldürdün, sen oğlumuzu öldürdün" diye bağırdı. başka bir daireden başka bir kadın çıktı. o da "sen oğlumuzu öldürdün" diye bağırıyordu. kendime gelip merdivenlerden aşağı koşarken son basamaklarda ayağım takıldı ve kaşımı duvara çarptım. sakarlık. kan akıyor. eğer hırsızlık yapıyorsam çok iz bıraktığımı düşündüm ama artık iş işten geçmişti. apt'dan çıktım
    daha arabaya binerken gaza bastılar
    ···
  5. 5.
    0
    arabada sinirle bağırıyordum: "kutuyu alınca alarmlar çaldı, bütün apartman ayağa kalktı. hani hırsızlık değildi!"
    hafifçe güldüler. "gibtirin gidin", dedim, "ben iniyorum." şoför koltuğundaki kız iyice gaza basarken, diğeri arka koltuğa, yanıma geldi. "arabadan aşağıya atlayacak değilsin ya." kanayan kaşımı hafifçe öperken alay ederek "kahramanım" dedi. dandik palyaço kıyafetinin altındaki göğüsleri omzuma değiyordu
    hafifçe itip, "salak salak konuşma" dedim. cevap verdi: "kutuyu başka birine verdikten sonra istersen 25000 euro ile gidersin"
    -yine terk edilmiş bir eve mi gideceğim?
    öndeki hatun, "hayır" dedi, "işte geldik. bu gece klubüne girecek ve kutuyu aslı adındaki bir garsona vereceksin." kutunun içindekileri öğrenmek istedim ama izin vermediler. arabadan inip kulübe gittim.
    ···
  6. 6.
    0
    evden apar topar çıkmıştım. apartmanda yaşlı kadınlardan korkup aptal gibi yere düşmüştüm. tak çuvalına benziyordum adeta. beni kulübe almayacaklarını tahmin ediyordum. kapıdaki görevli beni süzerken, "garson aslı hanım'la görüşecektim" dedim. yüz hatları gevşedi, "haberim var" deyip beni içeri aldı.
    underground klupleri andıran, loş ışıklı, bir salona girdim. dans edenler arasında gay, hatta lezbiyen çiftler bile vardı. pek alışık olmadığım bu ortam beni germişti. cebimdeki son parayla bi tane bira ısmarlayıp "aslı hanım'la görüşecektim." kendisi garsonmuş" dedim. "çağırayım" dedi. süzme gerizekalı olduğumu, kafatasımın içinde beynime boşalan gerizekalı mikro-organizmaların yaşadığını düşünüyordum; dışarıdaki palyaço kılıklı hatunlar gitmişti muhtemelen. son paramı biraya vermiştim. kutuyu teslim edince eve yürümek zorunda kalacaktım. gibindirik düşüncelere dalmışken arkadan tok bir kadın sesi duydum: "merhaba, ben aslı"
    hayatım o sesle birlikte tamamen değişecek, avuçla tak yiyecektim
    ···
  7. 7.
    0
    @32, 35, 29, vs...
    cevap da vermiyorum, dönem sonunda takdir belgesi de vermiyorum size. ne yapsaydım? siz kaynak yaparken arkadan gelip 3 puan mı alsaydım, kocaman zütünüzde transatlantikle balığa mı çıksaydım? hayatım değişti ve belki de istemeden yüzlerce insanın hayatını değiştirdim. bu korkunç sırrı paylaşıyorum.

    @58
    avuç değil, kürek değil, kanalizasyon borusu
    ···
  8. 8.
    -1
    arkamı döndüğümde hoş vücutlu, mavi etekleri neredeyse dizlerine kadar uzanan, bol makyajlı bir kadın gördüm. "kutu sende mi", diye sordu. "evet", diye cevap verdim.
    -kutuyu vereceğim adrese zütürürsen sana 25.000 euro daha veririm. dışarıdaki kızları boşver, ilk 25.000'i de ben tahsil ederim.
    iyice aptallaşmıştım. bana bakıp, "hadii, hem kutunun içinde ne olduğunu merak etmiyor musun" dedi. kutunun içinde ne olduğunu falan merak etmiyordum ama hayatımda 50000 euro'yu yan yana görmemiştim. kararsızdım.
    -hadi kutuyla birlikte içerideki odaya geçelim. zaten bu makyaj beni çok rahatsız ediyor.
    aptallaşmıştım ama benimle flört etmediğini biliyordum. yine de "hayır" diyemedim. uzunca bir koridordan geçtikten sonra bir odanın kapısını açtı. içeride başka insanlar vardı: 4-5 erkek ve 4-5 kadın. duvarlara antik kılıçlar asılmıştı, belki onlarca kılıç. halüsinasyon gördüğümü, beynimin gibildiğini düşündüm. aslı, "kutuyu ver ve otur" dedi, "diğerlerinin seninle bir ilgisi yok. bu salon özel parti odası, onlar bu gecelik kiralamış". kutuyu verdim, mal mal etrafa bakınıp oturdum. aslı kutuyu bir çekmeceye koydu ve aynı büyüklükte başka bir siyah kutu çıkardı. ıslak mednille makyajını silerken konuştu: "bu kutuyu aldığın yere zütüreceksin." sinirlenip, "asla" dedim, "dakikalarca alarm çalmıştı, şu an orada polisler vardır."
    -bu odadan içeri girdiğinde kapıdaki kızları arayıp gitmelerini söyledim. eğer şimdi vazgeçersen beş kuruş alamazsın.
    ben daha cevap veremeden, "hadi" dedi, "gidelim. seni oraya zütürecek şoför benim."
    kulüpten çıktık ve eski püskü bir arabaya oturduk. "bu geceden kimseye söz etmeyeceksin" dedi. arabayı çalıştırdı ve "kutuyu aç" dedi

    -geç oldu, yarın devam ederim-
    ···
  9. 9.
    0
    @105 "gerilmiştim. cebimdeki son parayla bi tane bira ısmarladım."
    ben mal mal etrafıma bakınırken aslı telefon açmış. roman yazmıyorum ki her saniyeyi anlatayım amk

    @108 ne kitabı, ne danteli? 5-6 entry yazdım, 7-8 entry sonra hikaye bitecek zaten. böyle kitap mı olur amk. senin beyin damarlarına sürtmüşler, sulanmışsın. damarlarında amsuyu akar olmuş, anadilin amca olmuş.
    ···
  10. 10.
    0
    5 entry bulmaya üşenen gibimsonique panpalar için numara veriyorum

    gece 4 gibi inci sözlük'te aptal aptal entry ler girerken bir mesaj geldi: "yarım saat içinde kadıköy rıhtımı'nda buluşalım. gelirsen 25.000 euro kazananaksın." kim olduğunu sordum, "paraya ihtiyacın varsa gel, kötü bir niyetim yok" diye cevap verdi. daha üniversiteden mezun olmamıştım ve harç ödeyecek param bile yoktu. istemeye istemeye yola çıktım.
    farkında değildim ama hayatım değişmek üzereydi
    (bkz: #68723705)
    (bkz: #68724150)
    (bkz: #68724655)
    (bkz: #68725205)
    (bkz: #68726057)
    (bkz: #68727689)
    ···
  11. 11.
    0
    25 cm'karelik kutuya baktım. evden aldığım ilk kutunun tıpatıp aynısı. "içinde illegal birşey varsa görmek bile istemiyorum" dedim, cevap verdi: "yanlış bir şey yapmıyorsun." nefesimi tutup kutuyu açtım. kutunun içinde yalnızca bir bıçak var. aptal aptal aslı ya baktım. "hadi kapat kutuyu ve yine 4. kattaki daireye çıkıp masanın üstüne bırak" dedi. "bıçak ne anlama geliyor? ayrıca ilk kutuda ne olduğunu hala söylemedin. hem niye beraber çıkmıyoruz yukarı" diye sorunca, sinirlenip "gibicem ne çok soru sordun. apartman kapısına kadar gelirim. hadi şu işi bitir artık da gibtirip gidelim burdan" diye bağırdı. "tamam amk" deyip hızlıca arabadan çıktım, apartmana doğru yürüdük.
    içeri girdim, 5 dk sonra dışarı çıkamayacak hale gelecektim
    ···
  12. 12.
    0
    ne alarm çalıyordu, ne de yaşlı kadınlar görünürdeydi. 4. kata çıkıp dairenin kapısını açtım. şu gece bir an önce bitsin istiyordum. bu defa diğer odalara bakmaksızın hızlıca salondaki masaya yaklaşıp, siyah kutuyu bıraktım. alarm çalmıyor; am suyunda marine edilmişçesine gevşeyip otistik gibi sırıtıyorum. arkamı döner dönmez elinde sopa tutan izbandut gibi bir adam gördüm. sopayı savurdu. zaten pek kavga deneyimim yoktur, ilk darbede bayılmışım.
    bi süre sonra bambaşka bir yerde uyandım. ellerim arkadan bağlanmıştı
    ···
  13. 13.
    0
    uyandığımda ellerim arkadan bağlanmıştı. yüzüme ışık tuttukları için gözlerim kamaşıyor, karşımdakileri göremiyordum. suratıma 5 cm uzaklıktan "kimsin" diye bağırıyordu biri. "geri çekil amk, haftada 2 kez liselilere mi tokmaklatıyosun" diyesim geldi ama zaten ellerim bağlıydı, herif gibmeye karar verse en fazla zevk almaya bakarım. tırstım ve ismimi söyledim
    -aslı erdemil i ne zamandan beri tanıyorsun?
    +bu akşam tanıştık
    -kağıtlar nerede
    +ne kâğıdı be, manyak mısınız nesiniz lan, çözün beni
    başka bi herif önüme laptop getirdi. bilgisayarda boş daire görünüyordu. masanın yanında, yerde aslı yatıyordu. bıçakla öldürülmüştü. "bıçakta senin parmak izlerin var. zaten elimizdesin, sena zarar vermek istemiyoruz, bize bildiklerini tek tek anlatacaksın" dedi herif ama hiçbir şey bilmiyordum. ebem resmi olarak gibilmişti
    ···
  14. 14.
    0
    -siyah kutunun içinde kağıtlar vardı, bize kağıtların yerini söyle
    ilk bulduğum sihay kutuyu soruyorlardı. kutunun yerini bildiğime göre kendimi sağlama alabilirdim. konuştum: "gerçek siyah kutunun nerde olduğunu biliyorum. sizi oraya zütüreceğim. ellerimi çözdüler, arabaya bindik ve kulübe zütürdüm onları. içeri girdik, koridordan geçip özel parti odasına girdik. aslı nın kutuyu bıraktığı yeri gösterdim. adamlardan biri kutuyu açtığında gülümseyip bir tomar kağıt çıkardı. tam o sırada birkaç silah sesi duyuldu, korkudan ebeme bukkake yaptılar. yere yatıp arkamı döndüğümde aslı yı gördüm. ölmemişti ve yanımızdaki birkaç kişiyi vurmuş, muhtemelen öldürmüştü. bana bakıp bağırdı: "kağıtları al, sonra dairede buluşuruz!" yere, hemen yanıma düşmüş kutuyu alıp kulüpten çıktım.
    demek aslı öldürülmemiş, bana montajlı video göstermişlerdi. dairede buluşalım demişti. talimatların uyacağım
    ···
  15. 15.
    0
    hızla yola çıkıyor, merdivenlerden yukarı çıkıp daireye giriyorum. aslı yerde yatıyor, kontrol etmek için yanına gidiyorum. filmlerden öğrendiğim gibi nabzını ölçüyorum ama atmıyor; ölmüş. o an kainat taşaklarını beynime sürtüyor. cd'yi çizdiğimi, bilincimin gibildiğini düşünüyorum. bıçağı cebime koyup arkamı döndüğümde yaşlı teyzeleri görüyorum. biri hemen yanımda ve parmağımı ısırıyor. hep beraber bağırıyorlar: "sen oğlumuzu öldürdün!"
    sendeleyerek yere düşerken kafamı çarptım. bilincim kapanmış.
    ···