1. 225.
    0
    reserved
    ···
  2. 224.
    0
    öldü mü lan bu adam nerde amk niye devam etmiyo
    ···
  3. 223.
    0
    reseevd
    ···
  4. 222.
    0
    gibiyim yazıcağın hikayeyi senin
    ···
  5. 221.
    0
    nerdesin amk
    ···
  6. 220.
    0
    reserved
    ···
  7. 219.
    0
    burda kaldım
    ···
  8. 218.
    0
    sardıda 7 tane finalıim var amk.
    neyse reserved sayfa 2
    ···
  9. 217.
    0
    reserved
    ···
  10. 216.
    0
    senin hayal dünyanı gibiyim oç
    ···
  11. 215.
    0
    filmin ismini söle amcık beyinli sen yazana kadar ben 10 kere izlerim amk
    ···
  12. 214.
    0
    rezerved garip amk
    ···
  13. 213.
    -1
    hastanede kalmaya devam etmek istiyorsan da hemen guvenligin yanina gidip bir kaza sonucunda yangin ciktigini, iceri girmekten korkan bir hemsirenin yangin baltasini yerden sana firlatarak yolladigini bildirmelisin ki bu isten siyrilabilesin. ama ne olursa olsun, sakin ama sakin benim adimi verme!!! bir an dusundum.. kacmak, gitmek.. cebimde bir miktar para da vardi. simdi kacsam, ilk minibusle merkezden yeniceye, oradan da koyume giderdim. ailemi gorur, dogru duzgun bir yemek yerdim. ama kaçmak istemedim arkadan doçent doktor gel benimle dedi kolumdan sıkıca tutup revir odasına soktu efendim neler oluyor burda dediğim anda koluma morfini dayadı gözümü açtığımda zütümde bir ağrı hissettim ossuruğumu tutamıyordum sanki bağırsaklarım makattan dökülecekti tam o anda doktor nevzat bey karanlığın içinden çıktı elindeki dildo ile. hunharca gibilmiştim eğer ben gibilmesem istanbul yok olmuştu değerimi bilin panpalar..
    ···
  14. 212.
    0
    beyler bi sigara molası verip dönüyorum yerlerinizi alın hikayeti bitiricem son 5 entry.
    ···
  15. 211.
    0
    gerçek olamaz beyler yaşıyosa bu adam yaşayamaz kalan hayatına incide yazı yazarak
    ···
  16. 210.
    -1
    -buyrun nasil yardimci olabilirim?... hilal hanimin sevimli sekreterine umarsiz bir bakis attiktan sonra: -hadi ama, beni taniyorsun, dedim gulerek. ... sekreter de gulumsedikten sonra calan bir telefonu cevaplandirdi. -alo? buyrun kim aramisti? randevunuz var miydi? vay amk dedim, kari randevusuz, yani parayi pesin almadan kimseyi yanina bile yaklastirmiyor... -uzgunum hanimefendi, randevunuz yoksa sizinle gorusebilecegini sanmiyorum. zaten su anda kendisi
    burada degil, hastane kurulunda toplantida.. ne demek, mersi. oldu o zaman... bi notunuz varsa iletebilirim... sekreter kiz, konusma sona erdikten sonra sanki ben orada yokmusum gibi yeniden kagitlarina gomuldu. -demek suanda burada degil?? -evet/ -peki ne zaman gelir??? -bilmiyorum, soylemedi. toplantisi ne zaman biterse. -peki, dedim. kurulda ne yapiyor bu doktorlar? maaslarini mi aliyorlar? dedim siritarak. komik olmadigini bildigim halde bazen mal mal
    konustugum olurdu. sekreter kiz bana hafiften gicik olmus gibi bakti: -bir hastasi hakkindaki sahsi kanaatini hastane yonetimine beyan ediyor. yeterli mi?? -tamam, dedim yahu. kizmaniza gerek yok. -kizmadim ki... ... yeniden kagitlarina gomulen uyuz sekreterin yanindan ayrildiktan sonra assagi danismaya gitmeye karar verdim. fakat bizimkiler ortalikta gorunmuyordu. -rifat burdayiz gel gel! arkami dondugumde yildiray abi tam karsimda beni almak icin gelmisti. -gel bakalim, seninkiler kafetaryada oturuyorlar.. anne ve babamin yanina giderken koridorda, o sirada dagilmakta olan hastane genel kurulu uyeleriyle karsilastik, elbette hilal hanim beni oracikta karsisinda buluverince hemen durdurdu: -demek buradaydin! dedi en bildik gulumsemesini takinarak. -hosgeldiniz, avukat bey. -tesekkurler doktor hanim, nasilsiniz? ozel pgibiyatristimle avukatim tokalasirken kendimi inanilmaz ozel ve onemli biri gibi hissetmistim nedense. sanki dunya benim etrafimda donuyormus gibi gelmisti. hayal kurmak fukara hobisi diye bosuna mi demisler? bu arada yildiray abim hilal hanima mahkemeden, olanlardan. her yonuyle durumumdan ve taleplerimizden bahsetti. doktor hilal: -rifatcigim, ailenle tanismayi elbette cok isterim, ama madem davan dustu, daha dogrusu seni serbest biraktilar, o hade seni taburcu etmeden once, onemli bir durum degerlendirmesi mahiyetinde son bir gorusme yapmak isterim. bu gorusme neticesinde hakkinda edinecegim sahsi kanaat ve profesyonel gorusumu tekrar kurula sunacagim. oradan cikacak pozitif bir genel
    kanaate gore seni taburcu edebilecegiz. elbette butun bunlarin olabilmesi icin en az 2 gece daha hastanemizde bizlere refakat etmen gerekecek..
    Tümünü Göster
    ···
  17. 209.
    0
    reserved
    ···
  18. 208.
    0
    rizörvid
    ···
  19. 207.
    0
    devam amk devam
    ···
  20. 206.
    -1
    geldim panpalar devam ediyorum.

    - hastaneye annem, babam, yildiray abi ve ben dordumuz gelmistik. babam: -oglum sen git esyalarini topla, biz de kaydini
    aldiralim, dedi. annem de doktorumla gorusmek istedigini soyledi. -tamam, dedim. musayit vakti varsa gorustururum sizi
    odamin bulundugu kata ciktim. odamin kapisi kapaliydi, yavasca kapi kolunu cevirerek actim. icerde hic de beklemedigim
    biriyle karsilasmistim: ercan. zamaninda bana cok iyi davranan bu genc asker, carsaflarindan yastigina herseyi
    degistirilmis yatagimin basucundaki sandalyede oturuyor ve agliyordu. elinde simgibi birsey tutuyor, ve tuttugu sey her
    neyse, ona simgibi sarilmis vaziyette agliyordu. -ercan??? dedim saskinlik icerisinde. ne isin var senin burada? ercan
    aglamaktan kipkirmizi olmus sirke satan bir suratla bana bakti: -yok birseyim.. ... yavasca yerinden dogruldu, sanki butun ailesi birden ayni gun olmus gibi kederli bir hali vardi. -benim icin mi geldin buraya? dedim merak icerisinde. ofkeli bir sekilde bana bakti. -carsi izni.. dedi. bu kadar guleryuzlu ve iyi kalpli birinin boylesine degigib davranmasina epey sasirmistim dogrusu. birden elinde tuttugu seyi ucundan goruverdim ve o anda saskinligim ikiye katlandi. kollarinda simgibi tutup sarildigi sey, sedefin bana hediye ettigi "ozgurluk" ismindeki kitapti. kitabimi tuttugunu gordumu farkeder farketmez kitabi komidinin ustune seri bir hareketle birakti ve bir o kadar seri sekilde oturdugu yerden kalkti.
    gozyaslari hic dinmiyor, elleriyle surekli yasaran gozlerini siliyordu. -bir sorun mu var kardes??? dedim garip garip
    bakarak. -yok, dedi. kusura bakma, kusuruma bakma.. bunlari soyledikten sonra bir ok gibi firlayarak odayi terketti..
    allahallah, dedim. lan bu herif ne ariyor burda amk? diye dusunmeden edemedmi birden ilgimi cekiverdi bu kitap. hic acip
    dogru duzgun okumamistim. yavasca kapagini kaldirdim, kitabin kapaginin altinda "seni okyanuslar kadar seven askin sedef"
    yaziyordu. kitaba detayli bir sekilde goz atmaya basladim: bir delinin anilari anlatiliyordu kitapta. ya da onun gibi
    birsey. assagi yukari yarisina yakini cikan yanginda yanmis olan bu garip kitabin butun sayfalarini hizli hizli cevirip
    daha ayrintili goz atmaya basladim. sonlara dogru bir sayfada kalakaldim, cunku sayfa arasinda bir not vardi: sedef
    tarafindan yazildigini dusundugum bu notta, tam olarak soyle yaziyordu ". "ancak okudukca anlar, okudukca farkeder insan.
    "oku!" emirlerin ilki degil midir? oyleyse okumadan bilemez, anlayamaz insan. okumadan rahata eremez insan." altinda da
    arap harfleri oldugunu dusundugum muhtelif harflerle yazilmis yazilar vardi. ilk once, nasil okuyacam ben bunlari amk
    diye icimden gecirsem de, sonrada her satirin altinda parantez icinde turkce okunuslarinin yazili oldugunu farkettim.
    isin en uzucu tarafi ise, bu duanin yarisindan cogunun yanip kule donmus olmasiydi. -herneyse, dedim. kitabi ve diger
    esyalarimi cantama tiktiktan sonra assagi kata, hilal hanimi bulmak icin yola ciktim.
    Tümünü Göster
    ···