/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 151.
    +1
    Biri güzel bir çift meme atmış, kendi imalatı olduğunu ima etmiş. \"Belki keyfini yerine getirir (:\" demiş.

    Getirmedi.

    edit: tekrar bakınca beğendiğime karar verdim ama keyfim hala aynı

    Pipimi düşünecek durumda değilim.
    Eğer kısıtlama olmasa şu an araba sürmek için çıkmıştım. Plan yapmadan yolun zütürdüğü, benzinin yettiği bir başka şehre gider ertesi gün geri gelirdim. Kafa dağıtma ya da keyfimi düzeltme şeklim bu. Beynimi yorunca uyuşuyor ve bende sakinleşiyorum.

    Hoşça kal demek istediğim bir kaç insan var. Bir süre O\'na veda etmeliyim diye düşündüm. Sonra şöyle dedim kendime \" gibik hayatın için başkasının hayatını gibmeye gerek yok.\" xd duruma bak bir zamanlar en yakının olan artık \"başkası\" vay dıbına koyayım.

    Her neyse yarın dükkanı tutacağım artık daha fazla vakit kaybetmeye gerek yok. Zaman kaybı anlamsız.
    Tabi bu işler kısmet ama henüz ölmeye niyetim yok.
    ···
  2. 152.
    0
    Daft Punk çok ayıp etti bu arada.
    ···
  3. 153.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=6tpfxtegG3M

    geceye böyle giriş yapalım
    ···
  4. 154.
    +2
    Yeri tuttum, tadilata başladım. Ufak bir yer. Kendim yapıp satma hayaline uygun. Tadilatın yapabileceğim kısımlarını kendim yapacağım. Hem zamanımı değerlendirmiş olacağım hem paradan tasarruf etmiş olacağım.

    Hayal ettiğim şeyleri tek yaşamanın verdiği can sıkıntısı dışında bir sorunum yok aslında. Kendimi iyi hissediyorum hem zihnen hem bedenen. Hastalık konusuna pek fazla takılmıyorum. Uykum ufaktan düzene giriyor, çok geç uyumayıp erken kalkabiliyorum. Sabahları kendime kahvaltı hazırlıyorum artık, spor yapmak biraz zor oluyor ama diğer işler ile uğraşmak yorucu olsa da keyif veriyor. Tatlı yorgunluk yaşamayı seviyorum. Tadilat işleri bitince bir kaç toptancı ziyareti yapıp kısa sürede çalışmaya ve satışa başlamak istiyorum.

    Bu akşam için biraz müzik dinleyip içimi dökmek istedim. Belki buraya yazarım belki word'e yazar sonra silerim. Bakalım nasıl olacak. Sabah bir yerlerden Ali Kınık'ı duyunca uzun zamandır dinlemediğimi fark ettim, bu akşamı kendisi ile başlamaya karar verdim. Bakalım nereye ve ne zamana kadar benimle olacak.

    italyan gönüldaşımla artık görüşmediğimden bahsettim mi bilmiyorum, hatırlamıyorum. Bu aralar unutkanlık artmaya başladı. Memento'da olduğu gibi vücudumun çeşitli yerlerine dövme yapsam nasıl olur diye düşünüyorum.. Ne yazabilirim; Fatura son ödeme günü falanca tarih, spotajı unutma, x ticarete verilen çekin son günü... yaşamak bu değil fakat bu şekilde yaşamak zorundayım. Başka seçeneğim yok.

    Görüşmeme konusuna gelince, birbirimize yazmamaya karar verdik sanırım aynı anda. Mesaj gelmedi, mesaj atmadı. Bu iş bu şekilde bir sonuca bağlandı xd. Hayallerimde italya'ya yerleşmiştim ama neyse artık yapacak bir şey yok. Arada yaşanan duygusal gerilimleri seviyorum sanırım. Duygusal manada körelmiş olmamın etkisi olabilir. Biraz Levent Yüksel dinleyelim.

    https://www.youtube.com/watch?v=J672lzkIKSk

    Giriş kısmı çok etkili. Bir dizi ya da filmde kullanıldı mı bilmiyorum ama duygusal sahnelerde kullanılmaya oldukça müsait. Dizi yahut film çekecek olsam kullanırdım.

    Kulaklığım bozuldu, kaç senedir kullanıyorum artık ayrılık vakti geldi onunla. 7 ya da 8 sene olmuştur. Telefonum keza aynı şekilde artık bir gözü toprağa bakıyor yenisini almam gerekiyor. Belki doğum günü hediyesi olarak kendime alabilirim. Çok para yav telefonlar ne ara böyle oldu arkadaş anlamadım hiç.

    Doğum günüme az kaldı eheheh. Son bilmem kaç senedir benim için çok buruk geçiyor. Aslında eskiden kimin kutlayıp kutlamadığını umursamazdım ama artık insan umursuyor sanırım. Bir miktar kalp kırıklığı yaşıyorum ama geçiyor sonra. Belki de kendimi en yalnız hissettiğim o bir kaç saatlik zamanlar oluyor. Unutulmak koyuyor insana.

    Emin değilim ama bu entry boyunca küfür etmemiş olabilirim. Artık beyefendi çizgime dönüp orada kalmak istiyorum. Öyle hatırlanmak istiyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      söyle doğum gününü, kutlayalım abi.
      ···
  5. 155.
    +3
    https://www.youtube.com/watch?v=WW3doVpnsG8

    Unutulmak mevzusunu bu aralar çok düşünüyorum. Ve ben unutulmak istemiyorum. En azından böyle ufak bir anda bir insanın aklına gelmeyi yüzüne ufak bir gülümseme içine tatlı bir burukluk bırakmak istiyorum. Bir iz bırakmak istiyorum insanlarda.. Ufak bir iz bile olur. Neden bilmiyorum ama unutulmak korkutucu geliyor. Kalabalık içinde yalnız kalıp belki yalnız ölmek ve sonra unutulmak.. Böyle bir şeyi istemiyorum evet. Ama nasıl yapacağım bilmiyorum. Bakalım zaman bir yolunu gösterir elbet, bekleyip göreceğim.

    https://www.youtube.com/watch?v=Hyo7krkwfgs

    ismini vermek istemediğim bir kadın var. Ben onu tanıyorum o beni tanımıyor. Ben onu biliyorum o beni bilmiyor. Güzel bir kadın. Ama en öne çıkan özelliği güçlü bir kadın. Fiziki anlamda değil, fikirleri ile, sözleriyle, yaptıkları ile güçlü bir kadın. Yetenekli. Muhteşem çizimler yapıyor. Yemek konusunda ayrı bir yeteneği var, sanırım Latince biliyor. Boyu boyuma gördüğüm kadarıyla huyu huyuma uygun. Ortak tanıdığımız yok. Farklı şehirlerdeyiz. Bulunduğu şehrin neresinde oturuyor bilmiyorum. ismini, görünüşünü, telefon numarasının hangi operatöre ait olduğunu biliyorum. Bademe alerjisi var, oje olarak kırmızı ve bordo renk seviyor, telefonu iphone, odasının ışığı gün ışığı çünkü beyaz ışık başını ağrıtıyor, Bukowski'nin şişirilmiş bir balon olduğunu düşünüyor. Rus edebiyatını oldukça beğeniyor, spotify kullanıyor, tarih kitaplarını seviyor, küfür konusunda hassas ama yeri gelince okkalı küfürler ediyor, en çok kullandığı emoji düşünen emoji.
    Evet stalklıyorum, twitterda fenerbahçe ve onu takip edip bunları öğrendim, instagramı kilitli ve maalesef kabul etmedi. Anonim olduğum içindir muhtemelen. Sevgilisi olma ihtimali var ama bu konularda twit atmamış. Şu zamanları anlatırsam kendisine ne şekilde yürüyebilirim bilmiyorum ama yürümek, izin verirse tanışmak ve karşılıklı duygular beslersek bir arkadaşlık yürütmek istiyorum.

    Bakalım zamanım yetecek mi..
    ···
  6. 156.
    +4
    https://www.youtube.com/watch?v=_OXskGao8Nw

    Artık heyecanlı ilişkilerden ziyade sakin ve huzurlu bir ilişki arıyorum. Sanırım gençlik ateşi benden geçti ya da içinde bulunduğum durumun haleti ruhiyesi böyle hissettiriyor. Belki olgunlaşmışımdır, neden olmasın? ve bu bahsettiğim hanımefendi ile sakin hayatı yakalayabilirim gibi hissediyorum. Çıkarımlarım bu yönde. Ve evet benim varlığımdan dahi haberdar olmayan bir kadın ile ilgili hayaller kuruyorum. Yıkıklık ile optimistlik arasındaki o boşluktayım. içimi bunaltıyorum. Belki sevgilisi vardır ya da sevdiği.. Boş beklentilere kendimi sokmamaya çalışıyorum ama sevdikleri, sevmedikleri, düşündükleri, söyledikleri, hobileri, bahsettiği filmler, diziler, müzikler, kitaplar, yaptığı ve yapmak istediği yemekler ve tatlılar kısacası hakkında öğrenebildiğim her şeyi ile bana uygun bir kadın. Tek eksiği beni tanımıyor.

    Bana benim kadar uyumlu olan bir kadın tarafından terk edildim ve diğeri ile tanışmadım. Tanışma ihtimalim düşük, tanışsak bile sohbet edip muhabbet kurma ihtimalim oldukça düşük. hatta öyle bir ihtimal yok gibi.

    "Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
    ···
  7. 157.
    +3
    Simge Sağın'ın sesi çok güzel.

    https://www.youtube.com/watch?v=RuRbO41TV7Q

    Neleri dinlediğime şaşırıyorum ama dinletiyor kendini.

    Yarın erken kalkıp elektriğe el atmam lazım, prizlerin yerleri değişecek, spot ve aplik bağlantısı yapılacak, dış ışıklandırmaya elektrik gitmiyor onu kontrol etmek lazım. Bütün malzemelerim var, gerisi bana kalıyor. Boya ve duvar kağıdı seçimi yapmak lazım. Lazerli ölçü cihazlarından almam lazım bir tane. Kafamda bir proje kurdum aslında gereken tüm mutfak eşyalarını biliyorum, ikinci el piyasası için fiyat araştırması yapmak lazım. iyi bir marangoz bulup ahşap tezgah, dolap, banko vs. için proje çizdirip fiyat almak, masa sandalye için fiyat almak ve elbette tabela için falan birini bulmak lazım. Pasta dolabı elbette. VE isim bulmam lazım. henüz bir isim kararlaştırmadım. Kamera, alarm ve ses sistemini kendim halledebilirim. başka yapacak bir şeyim yok sanırım. En son eleman alacam ve bitti.

    inşallah her şey gönlüme göre olur, ihtiyacım var çünkü.. Kendime inancım var, yorulmak dışında bir engelim yok gibi..

    Hem belim ağrıdı, hem uykum geldi. 12 olmadan yatağa gitmek.. vay be en son orta okuldaydım sanırım. Muhtemelen sabah yedi olmadan uyanırım, gün erken başlayınca zaman özellikle akşamları biraz yavaş akıyor ama alışırım muhtemelen.

    https://www.youtube.com/watch?v=ZfmaioL2wsk

    Keşke Simge Sağın bana ninni okusa ya da kısık sesle sevdiğim şarkılardan birini...
    Bugün küfür etmedim, bundan böyle beyefendiyim.
    Sağlıcakla,
    Ve Truman Show'da dediği gibi;
    " Olur ya belki sizi göremem; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler! "
    ···
  8. 158.
    +3
    Can sıkıntımı geçirmek için geceleri The X-Files izliyorum. ilk aşkımla karşılaştım. Bu kadın bende "sarı sevdası" hastalığının başlama nedenidir.

    http://imgim.com/7048bbf5...a860f183400645f62da0d.jpg

    http://www.imgim.com/laurieholden-eddieawards-1.jpg
    ···
  9. 159.
    +3
    Bu aralar Selami Şahin dinlemeye başladım.

    Bazen dinlemediğim sanatçıları, türleri dinlemeye başlıyorum. Hoşuma gidiyor çoğu.

    Aslında yazasım var, bayağı böyle uzun uzun yazasım var ama bazı harfleri atlıyorum yazarken nedense. Daha önce olmuyordu hiç. Sürekli düzeltme yapıp okunabilir hale getirmek can sıkıcı olduğu için bu durum düzelene kadar yazmayacağım sanırım.
    Odaklanma sorunu yaşıyor gibiyim. Ve yorgunluk. Ve kısmı ağrılarım var.

    Şiir okumuyordum çok uzun zamandır. Bir kaç gündür bakınıyorum ama hiçbir şey hissedemiyorum. Şarkılar keza aynı şekilde bir şey hissettirmiyor. Yani müzik dinlediğim için o hoşnutluğu hissediyorum ama duygusal olarak bir şey hissetmiyorum. Hissizleştim. Bir şey hissetmek istiyorum ama yok arkadaş sıfır etki.
    Nasıl geçer bu durum bir fikrim yok.
    Bozulmuşum, garanti sürem dolmuş gibi.
    Bitmişim ben.
    ···
  10. 160.
    +3
    Bir kaç gün sonra önce Ankara'ya ardından Muğla'ya gideceğim. Güzel geçmesini istediğim bir yolculuk silsilesi.

    Arabada kaset çalar olduğu için yana yana kaset arıyordum. Ehehee eski evde sandıkta hazine buldum resmen. Yavaş sürüp keyifle yol alacağım. Hava güzel olsun diye dua edeceğim. Kasetler çalışmıyorsa arabayı ateşe verip yola kenarında bırakacağım, bende toroslara çekilip çadırda yaşayacağım.
    ···
  11. 161.
    +4
    Bugün hiçbir şey yapmadığım halde bayağı yorgunum. Bu durum canımı sıkıyor.

    Bugün twitter'da takip ettiğim ve tanışmayı can-ı gönülden dilediğim hanımefendi beni takip etti. ilk organik takipçim olduğu için içim bir hoş oldu, teşekkür ettim.
    ilk önce yanlışlıkla takip etti sandım ama bile isteye yapmış bunu. Mutlu oldum. Ama çok fazla bir şey diyemedim. Her ne kadar sohbet etmek istesem de yapamadım, birisiyle nasıl tanışılır nasıl sohbet edilir, muhabbet kurulur unutmuşum. Ya da heyecanlandım emin değilim.
    Ama ara sıra garip bir hisle dolup acaba "takibi bırakmış mıdır!?" diyerek gün içinde birkaç kez kontrol ettim.

    Evet aynı kerizliği gösterip aynı bataklığa balıklama dalıyorum sanırım. Kısa zaman içinde muhabbet kurup sohbet edeceğimizi düşünüyorum. Yaşansın bu.
    ···
  12. 162.
    +2
    Hastanede mum üflemek bir miktar trajik
    ···
  13. 163.
    +3
    "Fırtınanın ıssız bir kıyıya fırlatıp attığı iki insan gibi, ezik, bitkin, üzgün, öylece yanyana oturuyorlardı. Raskolnikov, Sonya'ya bakıyor ve genç kızın kendisini ne kadar çok sevdiğini hissediyordu; ama tuhaf şey, böylesine çok sevilmek ona birden acı vermişti... Kendisi için son umut, son çıkış yolu olduğunu düşünerek gelmişti Sonya'ya; acılarının hiç değilse birazını burada bırakacağını düşünmüştü, ama genç kızın bütün kalbini kendisine verdiğini anladığı şu anda, kendisini eskisinden çok, ama çok daha mutsuz hissetmişti."

    Çok acayip etkiledi bu bölüm beni. Uzun zamandır kitap okurken böyle acayip hissetmemiştim..
    Sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu unutmak ve eskiden sevildiğini hatırlamak insanın içine ezici bir hüzün karıştırıyor. Duygusal anlamda boşlukta takılı kalmak insan için ölümcül bir his. Duygusuz, hissiz yaşamak zor geliyor. Bir şeyler hissetmek, bir insana karşı bir takım hisler beslemek insana yaşadığını hatırlatıyor. Yaşama tutunmaya, yaşamaya başlamaya, hayatın içine çekildiğini hissetmeye başladığın anda saçma sapan sağlık sorunları her şeyden geri bırakıyor seni. Bu çok acı.
    ···
  14. 164.
    +9
    Bir müddet buralarda olmayacağım. Tedavi süreci vs. beni oldukça yoracak şeyler yaşanacak. Hem fiziki hem pgibolojik olarak yıpranacağım ya tamam ya devam diyeceğim. Garip hissediyorum kendimi sanki son sözlerim gibi geliyor bu yazdıklarım ama sanmıyorum böyle saçma bir şekilde son bulacağımı. Hayatımı yoluna koyduğumu düşünürken dünya çukurunun etrafında sınırda dolanıyormuşum meğerse. Hayat gerçekten çok garip. Açmak istediğim dükkanı açtım ama çalıştırmaya başlamadan anahtarı başkasına devrettim. Kuzenime aslında. benim tedavi süresi sonuna kadar o bakacak işlere, batırmaz inşallah ne diyeyim.

    Hayal ettiğim hayatı yaşayabildim mi bilmiyorum. Belki biraz. Son zamanlarda aklıma hep güzel anlar geliyor. Sanki zihnime bir süzgeç takılmış arasından sadece güzellikler geçiyor.. Mis gibi geliyor kulağa. Ama yüzleştim kendimle. Yaşadığım şeylerin tek sorumlusu benim. Bu düşünceyi son zamanlarda aklıma çok getirdim, çok düşündüm ve tutundum. Uzun bir süre hayatımı yoluna koymadım, saçmaladım, geçmişe takılıp kaldım. Kendimle barışmadım, O'na kızdığım her an aslında kendime kızıyordum, fark etmedim. O'nun hiçbir suçunun olmadığını çok geç anladım. Herkes kendi kaderini çizer, yürüdüğü ve yürüyeceği yolu seçme konusunda herkes yalnızdır. Bunu anladım. O şimdi evinde eşi ve çocukları ile mutlu mesut yaşarken, ben iç kavgamı yıllar sonra sonlandırmış geleceği belirsiz bir şekilde bu satırları yazıyorum. Hareketlerim, tavırlarım ne kadar anlamsızmış yeni anladım. Onu ne kadar üzdüğümü, beraber yaşadığımız anılara hakaret ettiğimi, hatıralarıyla küçük düşürdüğümü yeni anlıyorum. Şu anki aklım olsa o yazıyı, "bir kızı ilk kez öpmek"i yazmaz, anlatmazdım. O benim için alelade "bir kız" değildi, her zaman özeldi ve hala öyle. Şu an sanki Ona haksızlık etmiş, küçük düşürmüş gibi hissediyorum kendimi. Ama artık silemem. Zaten bir yandan da silmek istemiyorum. Hatta bazen iyiki anlatmışım diyorum. Çünkü o zaman içim öylesine doluyduki anlatmazsam yanlış bir şeyler yapabilir, her şeyi mahvedebilirdim. Kafam değil içim karmakarışık ne hissedeceğimi bilmiyorum. Bilemiyorum Altan, bilemiyorum.
    Acaba son kez Onunla konuşsam mı diye düşünüyorum. Özür dilemek ve teşekkür etmek için. Fazla mı klişe? Evet. Çok saçma.
    içimden geçenleri yazamıyorum, yazmak istemiyorum aslında. Her bir hücrem ile reddediyorum. Son olmayacak biliyorum diyorum ama bende inanmıyorum. Neyse..
    Bu hayatta gereğinden fazla kırıldığımı hissediyorum. Kalbimle ve zihnimle oldukça çok hırpalandım. Çok içime attım. Tepki vermem gereken çok şeye sustum. Sanırım büyük pişmanlıklarımdan biri bu durum. Ve hala içimden atamadığım, söylemek, konuşmak istediğim çok şey var ama isteğim yok. isteğim tükendi ve bu durum biraz korkutuyor beni. Şu dönemde isteğimin olması çok önemli imiş ama bende yaprak kımıldamıyor. Değişken ruh hali beni içler acısı bir duruma sokuyor.
    Her şeyi geride bırakmak ihtimali biraz acayip. Durumumu ailem dışında kimse bilmiyor. Yakın arkadaşlarım bile. Boş yere insanları üzmek ya da garip bir umut beslemelerine neden olmak bana çok alçakça geliyor. Yolun sonuna yaklaşıyorum belki ama her şeyin başı daha. Yenebileceğim bir rakip var karşımda. O yüzden kimseye veda etmiyorum ama yine de ne olur ne olmaz diye çaktırmadan hoşça kal diyorum.
    Heyecan var. Ya da korku tam emin değilim. Şu an Müzeyyen Senar - Fikrimin ince Gülü pikapta dönüyor, klavye başında değil de elimde kalemle mektup yazmak isterdim. Her zaman dediğim gibi ben bu zamanın insanı değilim. Ama bu zamanda bulunmaktan da artık şikayetçi değilim. Süreç sonunda dönersem iliklerime kadar yaşayacağım bu hayatı, gezecek, tozacak, ayağım takılıp düşsem bile bu durumdan zevk alacağım. Bazı şeylerin değerini anladım. Geç ama yapacak bir şey yok. Kafam yeni bastı. Siz böyle bir hata yapmayın dostlarım. Vakitlice yaşayın. Ne kadar vaktiniz var bilmiyorsunuz sonuçta. Böyle bir ihtimali düşünmek yani sona geldiğini düşünmek insana ufaktan bir aydınlanma yaşatıyor aslında. Bazı şeyleri netleştirip yola devam ediyorsunuz. Ertelediğiniz şeyler aklınıza geliyor, biraz içiniz şişiyor ama onları yapmaya fırsat bulmaya çalışıyorsunuz. Bir miktar canlılık geliyor insana. En gelmemesi gereken anda gelen bir canlılık, hayatın özeti xd.
    Çok uzattım biliyorum ama dediğim gibi bir daha fırsatım olur mu bilmiyorum. Agresif ve sert bir tedavi dönemine başlıyorum. Hayatın pause tuşuna basıyorum ve sizleri bir müddet kendinizle baş başa bırakıyorum. Bir müddet şikayetlerimi, hayatımdaki çalkantılı dönemlerimi okumayacaksınız. Okuyan var mı bilmiyorum ama ben yine de yazdım. Günlük gibi, içimi dökmek için yazdım. Okuyup eşlik eden oldu teşekkür ederim onlara. Bu mecra benim için çok farklı bir değere sahip aslında. Eski haliyle benim için bir şehir gibiydi. Sokaklarında dolaştığım, arkadaşlarımı gördüğüm, güldüğüm, eğlendiğim, üzüldüğüm, hüzünlendiğim bir şehir gibi. Yeni haliyle kendimi bu başlığa kapatıp soyutladığım bir yer oldu. içimi dökmek, zihnimi rahatlatmak için bu başlığı kullandım. Hayatımın büyük bir izi aslında bu başlık. Ben öyle görüyorum. Ve okuyan yazan herkes istemeden hayatımda yer edip hayatımın bir parçası oldu. Çok saçma gelecek kulağa ama bu durum için teşekkür ederim. Dönersem devam ederim yazmaya dönmezsem yapın bir şeyler ne diyeyim. Tıkanıyorum bu düşünceye ulaştığım zaman.
    Artık bitiriyorum. Uykum geldi zaten. Geri dönmek isteği ile gidiyorum, hoşça kalın demek istemiyorum. Şimdilik gidiyorum, geldiğimde her şeyi yerli yerinde görmek istiyorum.
    Selametle, sağlıcakla.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +3
      bu başlığa yazdığın her entry'i okudum, okuduk. bu başlığı 2-3 günde bir açıyorum "bir şeyler yazdı mı acaba?" diye. sen son entryni atana kadar buradayım. geçmiş olması dileğiyle, kendine iyi bak abi.
      ···
    2. 2.
      +3
      Elbet bir gün geri dönecek. O döndüğünde buralarda olursam hatırlatırsanız sevinirim panpalar. "Olumniyekabuletmiyo" içini dökmek için yazdığın hikaye ve sonrasında günlüğe benzer başlığınla bu sözlüğe, yüzlerce yazara ve bana çokça dokundun; her zaman bir yerlerde ufak bir tebessüm tatlı bir buruklukla hatırlanacaksın abi. Savaşını ver ve sağlıcakla geri dön. iyi günler iyi akşamlar ve iyi geceler.
      ···
  15. 165.
    +2
    Günler yorucu fakat hala sağlam şekilde devam ediyorum.
    Sıkıntılı ama değerli zamanlar.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      keep strong

      like my dick
      ···
  16. 166.
    +3
    Anladığım kadarıyla benim kalbim kırılmak için yaratılmış.

    Elimden bir şey gelmiyor bu konuda. Ne kadar hayatı seveyim, yaşayayım, mutlu olayım desem olmuyor. Benim bozduğum bir şey yok. Hayat bana karşı ya da kader mi diyeyim bilmiyorum. Ama öyle durum. Fazla iyimser, fazla kibar, fazla duygusal açıdan bakıyorum sanırım olaylara. Çabuk kanıyorum. Her iki anlamda da. Ve artık sinirlerim eskisi kadar sağlam değil. Fiziksel olarak ve de mental olarak tükenmenin eşiğindeyim.
    Mücadele falan saldım her şeyi. Nasıl olsa her şey olacağına varıyor. Hiçbir şekilde değiştiremiyorum. O yüzden saldım gerçekten. Çabalamak falan yok bundan sonra. koy zütüne rahvan gitsin
    ···
  17. 167.
    +4
    Beklemek dünyanın en stresi şeyi olmakla beraber en güzel şeyi olabiliyor.

    Mesaj beklemek mesela. Eğer takıntılı bir ruh hastası iseniz benim gibi bayağı sıkıntılı bir durum. Attığınız mesaja cevap gelene kadar binlerce düşünce geçiyor aklınızdan, yüzde doksanı kötü. Ve eğer karşınızdaki insan mesajlarına 5-6 saat sonra cevap veriyorsa durumu daha da kötü oluyor. Ama gelen mesajda yer alan tek bir kelime bütün kaygınızı alıp zütürüyor... insan zihni çok acayip. insanlar çok acayip. Duygular çok acayip.
    ···
    1. 1.
      +3
      sence de Özge'yle son bir kez havadan sudan da olsa konuşup onu son kez ağzından çıkacak 2 çift sözde hissetmeyi haketmiyor musun? burada tonla insan sen ne anlatırsan anlat aklı özgede kaldı ve soru sorup durdu tek nedeni o başlık mı sanıyorsun? anlattığın hiçbirşey özgeyi kaldırımda gördüğünde hissettiklerin kadar gerçek gelmedi. Nokta koyulamamış bu hikayede en azından son bir kez buluşup konuşman gerektiğini düşünüyorum, buraya yazmasan da olur ama buna ihtiyacın olduğunu biliyorum.Sen bu kadar ağır şeyler yaşarken onun senin gözünde eşi ve çocuğuyla mutlu mesut olması haksızlık değil mi dıbına koyayım?
      ···
      1. 1.
        +2
        Başkasının temiz suyunu kendi kirim ile bulandırmanın manası yok. Yolumuz ayrıldı, benim durumum bu, o mutlu ve öyle kalsın istiyorum. Eski konularla canının sıkmak yaraları deşmeye kalkmak hem ona hem bana hem kocasına haksızlık olur. Bazen kaderi kabullenmek gerekiyor.
        ···
  18. 168.
    +5
    Finli doktorumu Selami Şahin ve Özdemir Erdoğan hayranı yaptım. Adam afalladı tabi. Ateist adam omg omg diye diye Selami Şahin dinliyor. Biraz sindirsin Selda Bağcan ile devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      +1
      umarım durumun daha da iyi olacak,en kötü durumunda bile şu mizahi duruşunu belki de moralini yüksek tutmak için bozmuyorsun ya sağlam bir karaktersin.En çokta başına birşey gelirse burda anonim bir herifin pgiboloji giben hikayesiyle başbaşa bırakıcak olman üzüyor beni, keşke gerçek hayatta sana iyi gelmeyen tonla insan yerine şurdan 2-3 tane düşünceli insana ismini cismini açıklasan da gerçekten sağlam bir dostluk olsa diye düşünürken belki de anonim kalman en doğrusu diyorum.
      ···
      1. 1.
        +4
        Hayatımdan parçalar paylaştım zaten, başıma bir şey gelirse yazılarım ile hatırlar "iyi adamdı zütveren" deyip geçmeniz benim için kafi. iyi insanlar tanıdım burada, dediğin gibi gerçek hayattakilerden daha iyi gelen insanlar oldu. Ama anonimlik iyidir.
        ···
      2. 2.
        +1
        eğer inci gibi platformdan tanımışsam ilk kez, anonim kalmak daha iyi. ve seni gerçekten "iyi adamdı zütveren" diye hatırlayacağız.
        ···
  19. 169.
    +4
    Her bilgi mutluluk getirmiyormuş,

    Keşke bana yalan söylediğini bildiğimin farkında olsan... Özür dilemen için değil sadece surat ifadeni merak ediyorum.
    ···
    1. 1.
      +1
      Sizinle konuşmak ve dinlemek için birkaç dakika önce giriş yaptım bu platforma yenisiyim bilmiyorum pek nasıl kullanılır:) haddime mi bilmiyorum ama sormadan edemeyeceğim nasılsınız
      ···
  20. 170.
    +3
    Uyku düzenimin bozulması zamansız acıkmama neden oluyor.

    bu gece Gipsy Kings dinlemeye karar verdim, uzun zamandır dinlemiyordum.

    Düşünüyorum yazacak bir şeyim yok ya. içim boş, kafam boş, takılıyorum kendi halimde. Eskisi kadar boğulmuyorum. Alıştım sanırım. Ya da günler yorucu geçtiği için düşünmeye fırsatım olmuyor. Bilemiyorum Altan bilemiyorum..

    Ama illa ki aklıma bir şeyler gelecek, içim şişecek, derdime dert binecek. O zaman bol bol entry gireceğim muhtemelen. Şu an için tek diyeceğim şey kendimi bu aralar garip hissediyorum. Fiziksel ve pgibolojik olarak. Anlamlandıramadığım bir şekilde. Nedenini bulursam rahatlayacağım. Aslında şu anda da rahatım, hafif bir kaşıntı var beynimde sadece. Böyle burnunun ucu kaşınır ama kaşımaya tenezzül etmezsin ya öyle bir kaşıntı. Kaşıntı orada bunu biliyorsun, hafif rahatsız ediyor ama umursamıyorsun. Ama kaşıntı büyürse işim yaş.

    Çalışmayı özledim ya. Mutfağımı özledim. Yeni tarifler denemeyi... yemek yaparken Habla me dinlemeyi. Çok affedersiniz hayat insanı böyle züt ediyor işte. Mutfaktaki mikseri özleyeceğimi düşünmezdim ama özlüyorum. kolumu yakan fırın kapağını bile. hayat çok acayip.

    italyanca çalışmaya tekrar başlamak istiyorum ama gerekli motivasyonum yok. ne edeceğimi bilmiyorum bu konu hakkında.
    ···