/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    -3
    seri kopyala yapıştır huur çocuğu
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      gibtir git lan okuma @48
      ···
  2. 52.
    0
    3.sezonda biti biraz mola
    ···
  3. 53.
    +1 -1
    Linkini buldum beylerr
    ···
  4. 54.
    +1 -1
    Yiming ediyorum ful eksilerim yamıştır yenilerini
    ···
  5. 55.
    +1
    yapıştır panpa
    ···
  6. 56.
    +2
    @4 sezon devam

    kafamı boşaltıp düşünmeye başladığımda, o kızın deniz çıkmasını istediğimi fark ediyordum her seferinde. hareket istiyordum, değişiklik istiyordum, kaos istiyordum. fakat nedense bunlar ateşten yükselen duman gibi, mesafe kat ettikçe dağılıp zayıflıyordu. yani, bilincime tam olarak ulaşıp düşüncelerime hakim olamıyordu bu fikirler.

    videoyu durdurdum ve deniz'le olan geçmişimi gözden geçirmeye başladım. dövme konusu geçmemişti hiç aramızda. sıradaki hedefim bir şekilde bu konuda ağzını aramak olmalıydı.

    artık hayatımın bir amacı vardı, hem de önemli bir amaç. adeta filmlerdeki havalı dedektifler gibi hissediyordum kendimi. hiçbir şey umrumda değildi artık, tek bir amaca adanmıştım. gerçeği bulmak...
    ···
  7. 57.
    -1
    Olum resimler felanda varda biraz tirsitici unuttuydum 7-8 aydr girmiyodum bu pic yene kafama soktu amk
    ···
    1. 1.
      -2
      sen başka bi konu bulmuşsun o değil
      ···
  8. 58.
    +4
    sizin için uraşıyorum biraz sabredin ya bana küfür ediyonuz
    ···
  9. 59.
    +1
    alo deniz müsait misin?
    - evet aykut, noldu bu arada ya haber vermeden çıkmışsın, iyi misin?
    - iyiyim ya şu an. bak ne diyeceğim bugün müsaitsen çıkalım dağıtalım biraz.
    - iyi olur ya, ahmet'e de haber vereyim.
    - yok onu çağırma, bir şey konuşmak istiyorum senle.

    bir anlık sessizlik oldu. yok yere konuyu saptırmıştım istediğim yönden.

    - peki tamam, 8 gibi buluşuruz ... pub'da.
    - tamam görüşürüz.

    son zamanlarda deniz'e karşı olan şüpheli davranışlarımı, son derece normal davranarak telafi etmeliydim. duşa girip bir plan hazırlamaya başladım.
    p
    ···
  10. 60.
    +1
    benden önce oturmuştu. etraftaki erkeklerin onu süzdüğünü fark edebiliyordum. ortalamanın hayli üstünde bir güzelliği ve çok nadir rastlanan garip bir cazibesi vardı. böylesi bir kızın karşısına oturarak, etraftaki erkekleri hayal kırıklığına uğrattım.

    - hayranların üzüldü baya.

    güldü yine. düşündüklerim adına utandım bir anda, deniz öyle birisi değildi... yine de kendime söz vermiştim, gerçeği buluncaya kadar devam etmeliydim.

    - ee ne konuşacakmışsın benle?
    - şeyy.. son zamanlarda sana garip davrandığımı hissettim biraz. özür dilemek istedim.

    gözlerini açarak bana baktı.

    - bu konuyu sen açmasan ben açacaktım. gerçekten de normal değilsin son günlerde. hele şu bayılma olayı tuz biber oldu tüm bu olanların üstüne. bir sıkıntın mı var?
    - yo yo, modern insanın şımarıklıkları işte...
    - peki öyleyse.
    p
    ···
  11. 61.
    0
    hadi gibtir git size iylik yapmakta kabağıt
    ···
  12. 62.
    +4
    şüpheyle bakmaya devam ediyordu. artık planın ikinci safhasına geçmeliydim.

    - deniz, bildiğin bir dövmeci var mı?
    - noldu ki?
    - bir dövme yaptırmak istiyordum da.
    - hmm ben bir aralar yaptırmıştım ama hala açık mıdır bilmem.

    bingo.

    - harbi mi? ne dövmesi?
    - boşver ya çocukça bir şey.
    - söyle ya merak ettim.
    - şey orak.

    70'lik bardağı tutan elimin titrediğini hissettirmemek için bir kahkaha patlattım. içim fena halde kaynıyor olsa da, dışım aynı oranda normaldi. istemsizce duruma uyum sağlamıştım.
    ···
  13. 63.
    +2
    kahkahalarım içinde bulunduğum tuhaf durumdan dolayı haddini aşmaya başlamıştı. deniz'in telefonun çalması kendimi toplamam adına bir fırsat yarattı. " beni istediğin zaman arayabileceğini kim söyledi sana?" dedi kısık sesle telefondaki kişiye, eliyle müsade isteyerek kalktı masadan o güzel şeytan.

    ne olacaktı şimdi? hiçbir şey olmamış gibi devam edebilecek miydim? bunu istesem bile yapamazdım, zira içten içe bu durumla karşılaşmaya can attığımı biliyordum. burada duramazdım, daha fazla heyecan lazımdı bana. hayatımda ilk defa önemli bir şeylerin parçası olmuş gibi hissediyordum kendimi.

    - özür dilerim aykut. nerede kalmıştık?
    - dövmenden bahsediyordun.
    - ah evet, hayırdır sana nerden esti bu istek?
    - değişiklik iyi gelir diye düşündüm. gelip geçici tatminler işte naparsın?

    konuşurken gözlerinin derinlerine bakıyordum, o şeytana dair bir ipucu bulmak adına. hayır, bunca kanıta rağmen sanki yanılmıştım, bu kızda kötülüğe dair hiçbir emare yoktu. bir adım daha ileri atmayı düşündüm ve ağzımdan şu sözler döküldü:

    - bana gelsene film falan izleriz.

    her şey benim dışımda gelişiyor gibiydi, planlar kuruyor, eyleme geçiyordum fakat sanki bunları yapan ben değildim...
    ···
  14. 64.
    +1
    olur ya sıktı zaten burası.

    hesabı ödedim ve dışarı çıktık. cebinden çıkardığı kısa parliament pakedini bana doğru uzattı, kendisi de bir sigara aldı.

    - güzel bir hava var.
    - öyle.

    konuşası yok gibiydi. ilişkimizde üstün tarafın o olduğunu ikimiz de bilirdik. o benle ilgilendiği için kendimi şanslı sayardım, onu sıkmaktan da fena halde çekinirdim. dolayısıyla eğer bir muhabbeti uzatmazsa, o muhabbet bitmiş demektir. o gece de değişen bir şey olmadı. sessizce eve doğru yürüdük. o sessizlikle yol her zamankinden daha uzun geldi...

    • **

    - ne izleyelim?
    - bir dakka, filmden önce sana bir şey göstermek istiyorum.

    elim sağlamdı, bakalım onun elinde neler vardı?
    ···
  15. 65.
    0
    ona kendi videosunu izletmek gibi bir aptallık yapmayacaktım elbette. yine benzer bir video açarak tepkisini gözlemleyecektim.

    - şey, ilginç bir şeye rastladım internette. senin fikirlerini merak ediyorum.
    - aç bakalım.
    - miden bulanabilir ama uyarayım.

    videoda kurban öldürülüp tecavüz edildikten sonra sofraya oturtuluyor ve hep birlikte yemek yeniyordu. değişik bir absürdlüğü vardı videonun, sofraya ölü adamla birlikte oturan katiller görgü kurallarına olabildiğince özen göstererek neredeyse komik bir video çekmişlerdi.

    - nedir bu?
    - internette rastladım da garip geldi.
    - sever misin böyle şeyleri?

    etkilenmemişe benzemiyordu, sanki havadan sudan bahseder gibi soğukkanlı şekilde konuşuyordu.

    - sevilecek şeyler değil ki bunlar?
    - neden?

    istemsizce yutkundum. başıma büyük bir bela almaya hazırlıyordu tükürük bezlerim beni
    ···
  16. 66.
    +1
    - ne demek neden? normal bir insanın yapacağı şeyler mi bunlar?
    - normallik nedir ki?

    ben onu sıkıştıracakken o beni sorgulamaya başlamıştı sanki. suçlu olan benmişim gibi ter basmıştı her tarafımı. terli ıslak ellerimi tişörtüme silerek devam ettim.

    - insan öldürmenin normal bir şey olduğunu savunmayacaksın değil mi?
    - her gün binlerce insan öldürülüyor çeşitli sebeplerden ve kimsenin buna tepki gösterdiği yok. sence anormal olsa tepki çekmez miydi?

    omlet yapmaktan bahsediyorduk sanki. artık emindim, ve yavaş yavaş kendimi tehlikede hissetmeye başlıyordum.

    - bu konuyu kapatabilir miyiz artık?
    - sen başlattın, sen kapat elbette.
    ···
  17. 67.
    +2
    saçma bir komedi filmi açtım, bir kez bile güldüğümüzü hatırlamıyorum. kafamdan binbir çeşit düşünceler geçiyordu ki deniz'in sesiyle kendime geldim.

    - aykut gitsem sıkıntı olur mu? baya yoruldum, dinlenmek istiyorum biraz.
    - tabi tabi geçireyim seni.
    - iyi geceler.
    - sana da.

    kapı kapandı, derin bir soluk verdim yaşadığım her şeyi dışarı atmak istercesine. deniz'in soğukkanlı şeytaniliği karşısında buz kesmişti her tarafım. kaç kişiyi öldürmüştü? nasıl bu kadar normal gözükebiliyordu? beni de öldürecek miydi? ve en önemlisi neden yapıyordu bütün bunları?

    anlamak istiyordum. anlamak için her şeyimi verebilirdim, geri dönüşüm yoktu artık.
    p
    ···
  18. 68.
    +3 -1
    yaklaşık bir hafta boyunca normal hayatıma devam ettim. deniz de aynı oyunu oynuyordu, bir şeylerden şüphelendiyse bile kesinlikle belli etmiyordu. iyi bir oyuncu olduğunu biliyordum zaten... 1 hafta sonunda aramızdaki sessizliği bozacak bir hamle geldi deniz'den.

    - aykut benim televizyonun uydu alıcısında sorun var galiba. bugün gelip bakabilir misin?

    bakabilir miyim? bakabilirdim elbette. soğukkanlı bir katil olmasaydın eğer...

    - şey, bugün işim var aslında biraz. başka bir zaman baksam?
    - yarın?

    kurtuluşum yoktu bu pislikten.

    - pekala yarın olur.

    içeriye bir grup müşterinin girmesiyle bir süreliğine kurtuldum deniz'den.
    ···
  19. 69.
    +1
    o gece, tüm bu olanları düşünmek adına yatağıma uzandım, son bir haftadır hep yaptığım gibi. deniz'in beni evine davet etmesi temkinli hareketlerimi alt üst etmişti. eninde sonunda gidecektim şeklinde düşünürken ne kadar haklı olduğumu kanıtlarcasına telefonum çalmaya başladı.

    - aykut?

    deniz'di bu, sesi ağlamaklı geliyordu.

    - noldu deniz, iyi misin?
    - çok kötüyüm, hemen gelebilir misin?

    bu işte bir pislik vardı. lakin, hayır gelemem çünkü sen bir katilsin diyemezdin deniz'e...

    - ne oldu söyle?
    - gelmen lazım.

    evet, gidecektim... bugün belki de hayatımın son günü olacaktı ama gidecektim yine de. sıkılmıştım artık bu oyundan, ne olacaksa olacaktı.
    ···
  20. 70.
    +3
    artık plan yapmaya gerek yoktu, işler deniz'in istediği gibi yürüyecekti ne de olsa. korkmuyordum garip bir şekilde, hissettiğim en baskın duygu meraktı. deniz'in evine vardım ve kapısını çaldım, kimbilir kaç kişinin son gördüğü ev olmuştu burası?

    kapı açıldı. gayet normal görünüyordu deniz, ağlamış birinin ifadesi yoktu yüzünde. hiçbir şey söylemeden kolumdan tutarak içeri aldı beni.

    - teşekkür ederim geldiğin için.
    - önemli değil. ne oldu?
    - göstereceğim.

    salona aldı beni. içerde bir adam daha vardı.
    ···