dövüş sanatlarıyla ilgili sorularınız

@117 hepsini öneriyorum panpa. zaten başladıktan sonra sen istesen de istemesen de o züt yerinden kalkacak. *

@119 yumruklarının gelişimi için öncelikle yumruk atarken vücudunun alması gerekn pozisyonları ve duruşunu geliştirmeye gayret et. yumruk atmak sadece kollar ile alakalı bir durum değil. ayakların ve bacakların konumu, belin hareketi, omuzların pozisyonu gibi öenmli noktaları daha iyi kontrol etmek için çalış; hocandan yardım al. gölge taksu ve kum torbası antrenmanlarına patlayıcı fitness antrenmanlarını da eklemeni tavsiye ederim.

@130 daha önce başka bir panpamıza verdiğim cevabı aynen yapıştırıyorum.

judo, taks, kick taks, muay thai, wing tsun, aikido, krav maga, karate vs... bu liste uzar gider. bahsi geçen sanatların mümkünse önce videolarını izle; tatbik edilen salon ve dojolara gidip yerinde gör, kendine en uygun olanı seçmek sana kalmış.

judo, güreş, sambo, jiu jitsu, jujutsu ve aikido gibi dövüş sanatlarıyla başlaman daha mantıklı olabilir. tabii kendi zevkine göre taks, kick taks, tekvando, karate, hapkido gibi vuruş tekniklerinin ön planda olduğu sanatlara da yönelebilirsin.

hemen hemen tüm sanatların dojoları özellikle istanbul'da mevcut.

@132 panpa daha önceki entrylerimde de bolca belirttim onları da okuyabilirsin; senin için tekrar yazacağım.

vuruş skillerinin ağırlıklı olduğu muay thai, kick taks, taks, tekvando, hapkido, wing chun gibi sanatlar ve ecnebilerin grappling arts olarak tabir ettiği yakın mesafede tutuş, kırış, boğuş ve fırlatma gibi teknikleri içeren judo, jujutsu, aikido, brazilian jiu jitsu gibi sanatları tercih edebilirsin.

bahsettiğim tüm bu sanatları düzgün dojolarda, düzgün hocalar eşliğinde icra edersen işin ruhsal-düşünsel-felsefi boyutunun da zevkine varabilirsin. dojo seçimi tamamen araştırma ve deneyim meselesi.

özellikle japon sanatları japon kültürünün bir mahsulü oldukları için (karate, judo, jujutsu, aikido... ) düşünsel-felsefi boyutları daha ağır basan sanatlardır.

sokakta kendini savunmak için kısa vadede tüm sanatlarda aynı gelişimi sağlayamazsın. bazı sanatların antrenman ve içerikleri uygulanmaları bakımından daha zahmetlidir ve daha uzun süre ve sabır isterler.

san tavsiyem sadece sokakta kendini savunmak istiyorsan taks, kick taks, muay thai gibi vuruş öncelikli sanatlara elinden geldiği kadar güreş, judo veya brazilian jiu jitsu tecrübesi eklemen.

hiç olmadı krav maga ile ilgilen. olmadı mma antrenmanlarına katıl.

işin püf noktası o mu bu mu diye düşünüp durmaktansa harekete geçmek, sanatları yerlerinde görüp mümkünse antrenmanlarına katılıp kişiye en uygun olanını seçmek.

özellikle istanbul, ankara ve izmirde her türlü sanatın dojosu mevcut.

@131 link de verelim tam olsun panpa.

(bkz: http://www.ankarabjj.com/)

@139 panpa daha önce yazdım zaten bu konuyu, tekrar kopyalıyorum senin için;

vuruş skillerinin ağırlıklı olduğu muay thai, kick taks, taks, tekvando, hapkido, wing chun gibi sanatlar ve ecnebilerin grappling arts olarak tabir ettiği yakın mesafede tutuş, kırış, boğuş ve fırlatma gibi teknikleri içeren judo, jujutsu, aikido, brazilian jiu jitsu gibi sanatları tercih edebilirsin.

bahsettiğim tüm bu sanatları düzgün dojolarda, düzgün hocalar eşliğinde icra edersen işin ruhsal-düşünsel-felsefi boyutunun da zevkine varabilirsin. dojo seçimi tamamen araştırma ve deneyim meselesi.

özellikle japon sanatları japon kültürünün bir mahsulü oldukları için (karate, judo, jujutsu, aikido... ) düşünsel-felsefi boyutları daha ağır basan sanatlardır.

sokakta kendini savunmak için kısa vadede tüm sanatlarda aynı gelişimi sağlayamazsın. bazı sanatların antrenman ve içerikleri uygulanmaları bakımından daha zahmetlidir ve daha uzun süre ve sabır isterler.

sana tavsiyem sadece sokakta kendini savunmak istiyorsan taks, kick taks, muay thai gibi vuruş öncelikli sanatlara elinden geldiği kadar güreş, judo veya brazilian jiu jitsu tecrübesi eklemen.

hiç olmadı krav maga ile ilgilen. olmadı mma antrenmanlarına katıl.

işin püf noktası o mu bu mu diye düşünüp durmaktansa harekete geçmek, sanatları yerlerinde görüp mümkünse antrenmanlarına katılıp kişiye en uygun olanını seçmek.

özellikle istanbul, ankara ve izmirde her türlü sanatın dojosu mevcut.

@143 panpa daha önce yazdım zaten bu konuyu, tekrar kopyalıyorum senin için;

vuruş skillerinin ağırlıklı olduğu muay thai, kick taks, taks, tekvando, hapkido, wing chun gibi sanatlar ve ecnebilerin grappling arts olarak tabir ettiği yakın mesafede tutuş, kırış, boğuş ve fırlatma gibi teknikleri içeren judo, jujutsu, aikido, brazilian jiu jitsu gibi sanatları tercih edebilirsin.

bahsettiğim tüm bu sanatları düzgün dojolarda, düzgün hocalar eşliğinde icra edersen işin ruhsal-düşünsel-felsefi boyutunun da zevkine varabilirsin. dojo seçimi tamamen araştırma ve deneyim meselesi.

özellikle japon sanatları japon kültürünün bir mahsulü oldukları için (karate, judo, jujutsu, aikido... ) düşünsel-felsefi boyutları daha ağır basan sanatlardır.

sokakta kendini savunmak için kısa vadede tüm sanatlarda aynı gelişimi sağlayamazsın. bazı sanatların antrenman ve içerikleri uygulanmaları bakımından daha zahmetlidir ve daha uzun süre ve sabır isterler.

sana tavsiyem sadece sokakta kendini savunmak istiyorsan taks, kick taks, muay thai gibi vuruş öncelikli sanatlara elinden geldiği kadar güreş, judo veya brazilian jiu jitsu tecrübesi eklemen.

hiç olmadı krav maga ile ilgilen. olmadı mma antrenmanlarına katıl.

işin püf noktası o mu bu mu diye düşünüp durmaktansa harekete geçmek, sanatları yerlerinde görüp mümkünse antrenmanlarına katılıp kişiye en uygun olanını seçmek.

özellikle istanbul, ankara ve izmirde her türlü sanatın dojosu mevcut.

@143 dövüş sanatları ile (hangi ekol veya disiplin olursa olsun) tenis veya yüzme gibi sporları mukayese etmek pek mantıklı gelmiyor bana.

bence dövüş sanatlarına özel bir ilgin yoksa ve kendini savunman gibi bir önceliğin bulunmuyorsa tenis, yüzme gibi sporlara yönelebilirsin.

@146 elbette yarar, ama ne kadar yarar tartışılır. ayrıca ne için yarayacağı da tartışılır; kendini savunmak için mi? sıkı bir vücut için mi? stres atmak için mi?...

benim görüşüm şu; evde dövüş sanatı tekniklerine çalışabilirsin; en basit örneklerden biri gölge taksudur; gölge taksu bir çok dövüş sanatı için vazgeçilmez bir egzersizdir ve pekala ringte yada dojoda olduğu gibi evde de icra edilebilir. bir başka örnek de bjj ve judo disiplinlerinde uygulanan pozisyon alma veya gard değiştirme gibi temel tekniklerin evde uygulanabilir olması.

ama bu çalışmalar asla dojoda edinilen deneyimin yerini tutmaz. evde dövüş sanatı antrenmanı yapmak belki temel anlamda gelişim sağlayabilir; ama bu sanatların asıl tatbik edilmesi gerekn yer dojodur.

mesela senin durumunu ele alalım; acemice yapılan kum torbası antrenmanı bileklerine ciddi anlamda zarar verebilir, hatta dengesiz bir vuruşta el bileğini kırabilirsin.

en nihayetinde sana tavsiyem, evde vücuduna esneklik ve kuvvet kazandırabileceğin egzersizler yapman (vücut ağırlığı ile yapılan egzersizler ve esneme teknikleri); dövüş sanatı tekniklerini ise dojoda yapacağın antrenmanlarda öğrenmen olur.

panpalar varsa sorularınız sorun.

@150 yaş konusuna girmiyorum bile fakat ben fazla çalışamam kafasıyla anca hobi olarak güreş yapabilirsin, güreş ciddi anlamda antrenman isteyen çok zor bir disiplindir. hobi olarak yapmak istiyorsan güreş yerine judo veya bjj gibi sporlara yönelmeni tavsiye ederim. illa müsabık güreşçi olacağım diyorsan (ki bu yaştan sonra imkansız değil ama çok zor) fazlasıyla çalışmayı, antrenman yapmayı ve iyi beslenmeyi kabullenmelisin.