1. 1.
    +4
    edit: beyler hikaye 3 harflilerle ilgili olsada korkunçlu birşey değil. sadece nasıl her zirveye ulaştığımda beni nasıl dibe vurduklarını anlatıyorum. içeriğinde okul dönemim, aşk hikayelerim, tarfik kazası, hastalıklarım ve ameliyat var.

    merhaba arkadaşlar. sanırım birşeyler yazıp, daha doğrusu kısa bir hayat hikayemi anlatma arzusu var bu gece içimde.
    neden bilmiyorum ama bu gece çok yorgun bitkin ve çaresiz hissediyorum kendimi. velasıl lafı uzatmayıp kısadan başlıyayım.

    ben tele shop. 1991 yılında almanya'da doğdum, büyüdüm ve hala burda yaşıyorum. her insana inanıp hayal dünyasında yaşamamla
    tanımlaya bilirim ancak kendimi.

    bana ne olduysa 2004 yılından sonra oldu.
    bir gece derin uykumda uyurken kendimi bizim türkiye de ailenin köy evinde gördüm. olay çok çabuk gelişti.
    orta kattan alt kata doğru arkamdan bir 3 harfli kovalayıp beni merdiven boşluğunda boğmaya çalıştı.
    kendimi çok çaresiz ve korkmuş bir şekilde haykırır halde buldum ve tabi ki sesime annem koştu hemen.
    o günden sonra geceleri artık uyuyamıyor, sanki karanlıktan biri gelecekmiş gibi his oluşuyordu içimde.
    o dönem 13 yaşındaydım ve yanılmıyorsam nisan ayı idi. ve o günden sonra tek uyumayıp her gece annem ve babamın kaldığı oda da uyumaya başlamıştım.
    temmuz gibi de memlekete gidecektik, orda bir hocaya gözükürüm diye burda gitmeme kararı kıldık ve öyle böyle derken 3 ay geçti..
    ···
  2. 2.
    +3
    tarih geldi yola koyulduk ve memlekete gittik. ilk gün hoş beş muhabbetten sonra ertesi gün hiç vakit
    geçirmeden ailem beni bir hocaya zütürdü.
    hoca okuyup üfledikten sonra, çok korktuğumu ve o kişiler tarafından çarpıldığımı söyledi ve akabinde hemen muska yazıp bizi uğurladı.
    bir kaç hafta sonra o ürkeklğimi üstümden attım ve artık normal insanlar gibi uyuyabiliyordum.
    fakat şimdi geçmişi sorguladığım da farklı birşey dikkatimi çekti.
    o da o günden sonra çok tembel olmaya başlamam.
    yaz tatili bitti geri gurbete döndük.
    1-2 hafta okula gittikten sonra ne olduysa artık, sabahları uyanamaz olmuştum. daha doğrusu canım hiç okula gitmek istemiyordu.
    babam işte olduğu için annem de sabah işe gidiyordu saat 10 gibi eve geliyordu. part time bir nevi.
    ablamın da okulu uzakta olduğu için o da erkenden kalkıp okuluna gidiyor ben evde yanlız kalıyordum.
    ···
  3. 3.
    +2
    aslında okulda derslerim çok iyidi. hatta taktir aldığım dönem bile olmuştur.
    1 ay içinde sadece 15 gün okula gittiğim için öğretmen evi aradı ve ailemi bu konu hakkında bilgilendirdi.
    babamın ve annemin benle konuşmasından sonra tekrar okula gitimeye başladım. öyle böyle derken o yılı atlattım daha doğrusu 3 yıl bir şekil geçti.
    o 3 harflilerin esamesi bile yoktu. muska yastığımın altındaydı. güvendeydim. öyle hissediyordum.
    2007 yılı yaz tatili döneminden sonra sabahları uyanıp okula gitmeme dürtüsü tekrardan baş göstermişti. ve ben her gece saati kurmama rağmen sabah uyanıp tekrar o saati kapatıyordum. biraz komik olacak ama saati kapattıktan sonra sit-com lardaki o gülme efekti yankılanıyordu kafamda.
    ···
  4. 4.
    +2
    yok mu lan hiç okuyan?
    ···
  5. 5.
    +2
    1 kişi bari okuyormuş. iyi bari kendim çalıp söylemediğime sevindim.
    ···
  6. 6.
    +2
    ben yine okula gitmiyordum ve annem eve geldiğinde bir yalan uyduruyordum veya o gelmeden evden çıkıyordum.
    günler sonra öğretmenim tekrar aradı ve okula hiç gelmediğimi eğer böyle devam ederse beni evden her sabah polislerin alacağını
    ve 500 euro da ceza ödeyeceğimizi söyledi. ailemin de baskısıyla mecbur kalmıştım okula gitmeye.
    ama 1 hafta gidiyorsam 2. hafta bir gün mutlaka gitmiyordum. yani birşey beni evde tutuyordu resmen.
    her gece kafamı yastığa koyduğumda çok pişman hissediyordum, oğlum sabah kalkıp gideceksin diye gaza geliyordum ama sabah saat çaldıktan sonra iş yine değişiyor ben yine yataktan çıkmıyordum.
    devamsızlığımdan dolayı sınavlarım berbat geçiyordu. ama nedense hiç umrumda bile değildi. nasıl bir ruh halidir bugün bile anlamış değilim.
    bir şekil yazı getirdim ve haliyle onca devamsızlık ve kötü notlardan sonra sınıfta kalmıştım.
    ···
  7. 7.
    +2
    @9 sonuna kadar oku nedemek istediğimi anlayacaksın.
    ···
  8. 8.
    +2
    ailemin aşırı bir tepkisi olmadı. ben babamdan bugüne kadar tokat dahi yemedim.
    ama sınıfta kaldığımı öğrendikten sonra yumruğunu sıktı tam vuruyordu ki yazıklar olsun dedi ve gitti.
    öyle böyle derken artık aklım başıma gelmişti ve her şeyi telafi etmeye hazırdım. inandım kendime. yaz bitsin oğlum göster herkese artık böyle biri olmadığını diye motive ediyordum kendimi.
    yaz geçti okullar açıldı. ilk ay muhteşemdi. yeni sınıfıma alışmıştım bir çoğunu tanıyordum zaten.
    1 ayın sonunda her sabah evden çıktıktan sonra sanki biri beni takip ediyormuş hissi uyandı bende.
    siyah birşey beni her sabah takip ediyordu sanki. bir kaç gün sonra şefkim kırılmış kimseye de birşey anlatamıyordum. tam anlatacağım zaman dilim dönmüyordu resmen. ve yine okula gitmemeye başlamıştım.
    hatta bir sabah çok ilginç bir olay yaşadım. saatim çalmıştı. uyandım tekrar kapattım ve uyumaya başladım.
    o esnada öyle bir tokat yedim ki, yani bugün bile aklıma geldiğinde tüylerim diken diken olur.
    tokatı yememle kafamın duvara çarpması bir oldu. daha sonra apar topar çıktım gittim evden.
    ···
  9. 9.
    +2
    @12 hayır değil. aslında hikayenin onlarla da alakası yok. bir kaç mesajdan sonra aşka ordan iş hayatına daha sonra tekrar konu buraya gelecek.
    ···
  10. 10.
    +2
    günler geçiyor devamsızlığım artmaya başlıyordu. yani çıkamıyordum evde. içimde bir korku ki nasıl anlatsam bilmiyorum. yanie kelimelere dökemiyorum.
    velasıl bu sefer okulun pedagogu evi aradı, ve ailemle görüşmek istedi. bir randevu ayarladık ve pedagogla görüşmeye gittik.
    adam durumu anlattı, eğer okula gitmezsem olacakları bir bir saydı ve benim için en uygun olan işsizlerin, mesleksizlerin, diplomasızların daha doğrusu benim yaşımda okula gitmeyen çocuklar için ayrı bir sınıf vardı meslek okulunda, oraya kayıt olursam benim için daha iyi olacağını, orda okula gitmediğim zaman hiç bir cezai yaptırım olmayacağını söyledi. 18 yaşa kadar okuma mecburiyeyi olduğu için ailem mecbur kabul etti. aksi taktirde yüklü bir ceza bizi bekliyordu.
    o okula kayıt olduktan sonra sene ortasında bom boş kendimi öylece ortada kalmış gibi hissettim. yaşadıklarımı ben biliyorum kimseye de anlatamıyorum. bu çok canımı sıkmaya başlamıştı artık. o okula da gitme mecburiyeti olmadığı için yarım yılı öylece evde geçirdim.
    bir yıl öncesinde gelen o özgüven tekrar gelmişti ve kendi kendimi motive ediyordum. oğlum bu sen değilsin. kos kocaman adamsın neyden korkuyorsun deli olma kendine gel üzme aileni falan filan...
    ···
  11. 11.
    +3
    şimdi bu almanya da 3 farklı okul sistemi var. hauptschule, realschule ve gymnasium. ilk okuldaki seviyene göre bu 3 okuldan birtanesine gidiyorsun. daha doğrusu geleceğin öğretmenlerin elinde bir nevi.

    çok zeki olanlar gymnasium a, onun bir altı real en sonuncusu orta seviye de hauptschule. bizim türklerin çoğu hauptschule ya giderler. yüzdeye vuracak olursak;
    %10 gymnasium
    %40 real
    %50 haupt

    ilk okul daki ırkçı huur öğretmenim yüzünden ben de hauptschule ya gidiyordum. ama orda aldığın diplomayla bile her türlü kendini yükselte bilir hatta öğtetmen bile olabilirsin. öyle bir sistem işte gerisini siz düşünün.
    fakat benim elimde hiç biri yoktu. meslek okulunda bu bölümlerin farklı farklı sınıfları var. bende haliyle diğerlerine ulaşabilmem için önce haupt' a başvurdum. kaydımı yaptırdım. huur çocukları, yok sınflar dolu yok zart yok zurt diye beni almadılar.
    elimde diplomasız kalmıştım öylece. fakat yaşımı doldurmadığım için beni mecburdular bir yere yerleştirmeye.
    benim gibi olanlar için 3 farklı meslek dalının öğretildiği bir okul var beni oraya yönendirdiler.
    1 yıl süren bu okulun sonunda eline kıçı kırık bir sertifika veriyorlar. e haliyle o sertfika da bir gibe yaramıyor.
    o okulun tek gayesi 18 yaşını doldurmayanları bir nevi oyalamak. aylıkta 120 euro maaş veriyordular sadece.
    mecbur kaldık oraya kaydımı yaptırdım. okullar açıldıktan sonra o okula gitmeye başlamıştım. marangozluk, boya cila ve metal bölümü vardı.
    ortamdaki çocukların kimi hırsız, kimi esrarkeş kimi huur çocuğu. yani sağlam pabuç yoktu orda. aralarında tek yeşil filiz bendim sanırım.
    ···
  12. 12.
    +2
    günler geçtikçe o binlerle iyi anlaşmaya başlamıştım. hep topluca haraket ediyorduk.
    sigaraya o binler yüzünden başladım. arada onlarla beraber esrar da içiyordum. aslında hepsi iyi çocuklar ama kimisinin babası muallak olup evi terketmiş,
    kimisinin annesi huur olmuş, kimisinin anne babası boşanmış falan filan. zararları kendilerine sadece.ama benim ordan kurtulmam lazımdı bir şekilde. yoksa gün geçtikce onlar gibi oluyordum. nedense o günlerde beni takip eden o garip şey ortalıkta yoktu. her sabah rahat rahat gidiyordum okula. ama burda birşey elde edemiyecektim. çok gücüme gidiyordu bu durum. yarı dönem oldu. o yıl ilk defa akşam okulu, yani haupt, real ve gymnasium diplomalarını veren okul bizim bulunduğumuz okula gelerek, isteyenlerin başvurabileceğini ve hemen alınacağını söyledi. nasl mutlu olmuştum anlatamam size. dualarım kabul olmuştu sanki. evet fırsat ayağıma gelmişti artık. hemen o yarı 10 arkadaşla beraber kaydımızı yaptırdık ve okula başladık. akşam okulu olduğu için sömestır sistemi vardı. yani her 6 ayda bir sınıf atlanıyordu. haupt'u alabilmek için 4 sömestır gitmem lazımdı okula yani iki yıl. olsun dedim yeter ki elime diplomamı alayım. yoksa diplomasız hiç bir iş yeri meslek eğitimi vermiyor ve bin gibi taşeron firmaların eline düşüyorsun. şansın varsa bir şekil bir iş yeri seni alır ama eşşek şansı olması lazım.
    velasıl o 10 arkadaşla saat 8 den 15 e kadar o herzaman gittiğimiz sertifika alınan okula, ordan beri de akşam okuluna geçiyorduk.
    akşam okulu da 16 dan 20;30 a kadardı hergün. öyle böyle derken o yılı da bitirdik ve ben ilk sömestırı sağ salim atlatmıştım.
    diğer okul da bittiği için artık sadece akşamları okula gidip geliyordum. oh be olum deyip gaza getiriyordum kendimi =)
    sonunda diplomamı alacaktım..
    ···
  13. 13.
    +2
    e dıbına koyim kimse ilgilenmiyo bile.
    ···
  14. 14.
    +1
    neyse ben bir sigara içeyim.

    dinleyin https://www.youtube.com/watch?v=_3ZGTlt-DDs
    ···
  15. 15.
    +1
    @21 korkunçlu hikaye değil. ama onların nasıl bana herşeye bir şekilde engel olduklarını anlatıyorum. bunu da daha dün akşam öğrendim. çok farklı olaylar var. okuyan okusun ben devam yazacam.
    ···
  16. 16.
    +1
    okul tam surat devam ediyor sömestırları bir bir geçiyor ve amacıma yavaş yavaş yaklaşıyordum.
    velasıl 2 yılımı doldurmuştum. ve diplomamı almıştım. ama daha güzel meslek eğitimi için bu gazla real i de alayım dedim ve ona da kayıt oldum. o da 2 yıl sürüyordu. ilk sömestırı geçmiştim rahat bir şekilde. o yıl ablamla beraber memlekete gittim.
    ufak amcam da memleketteydi. 3 haftalığına gitmiştik. ben bir günü amcamların evine gittim. yengemin kız kardeşinin kızı da oradaydı. babasını 2000 yılında kaybetmişti. annesi de ordaydı. ben ufakken bana hep takılır oğlum kızımı sana verecem sen benim damadımsın der dururdu hep.
    o gün orda hülyayı görmüştüm. çok güzelleşmiş genç bir kız olmuştu. lan dedim ne güzel aileler bir birlerini tanıyor, kız çok güzel. bu kızla bir şekilde irtibat kurmalıydım. bir gün ufak amcamlar onun bir büyüğü olan amcamlara gitmişlerdi. 5 amcam 1 halam var ( geçen ay vefaat etti ) sadece ufak amcamın bir büyüğü memlekette kalıyordu. neyse bir gecesi amca oğluyla balkonda muhabbet ediyorduk. ona açtım konuyu. benle yaşıt o da. dedim böyle böyle büyümüş hoş kız olmuş nasıl bulurum bunun numarasını. dedi olum amcamın oğlu içerde uyuyor. onlar kuzenler elbet numarası vardır onda. hemen odaya geçtim çocuğuun telefonunu aldım rehberden hemen numarayı buldum ve kıza mesaj attım. ilk mesaşım * oldu. kimsin diye cevap yazdı. dedim böyle böyle benim. numaranı kuzeninin telefonundan çaldım senle irtibat kurabilmek için. o yıl kendime vodafone hattı almıştım. tesadüf o ya kızda da vodafone vardı ve rahatça mesajlaşıyorduk.
    ···
  17. 17.
    +1
    2 gün havadan sudan mesajlaştıktan sonra ben bunu hemen facebooktan eklemiştim. her 1 saatte bir : ) yazıp yolluyordu, ne oldu diye cevap yazıyordum hiiiç : ) diye geri yazıyordu. aha dedim tamam bu iş o da hoşlandı benden. 1 hafta boyunca böyle mesajlaştık konuştuk. ben sık sık amcamlara gidiyordum o da orda oluyordu. bir birimize bakıyor diğer yandan da mesajlaşıyorduk aynı oda da. bir kaç gün daha geçtikten sonra ufak amcamların izni dolmuş artık geri gurbete dönecektiler. benim daha 1 haftam vardı. tabi o arada ben hep amcamlardayım kızı görebilmek için. aynı evde yatıp kalkıyorduk her sabah kahvaltı yapıyorduk.
    hatta bir akşamı kardeşleriyle beraber dışarı çıktık. beraber gezdik dolaştık. neyse amcamların dönüş tarihi gelmişti. amcamlar o yıl arabayla gelmişti memlekete. ben amcamla beraber arabayı yüklüyordum o da balkonda bizi seyrediyordu. derken mesaj geldi.

    + tele shop sence doğru mu bu yaptığımız. tezyemle annen bir ara tartışmıştı birde bizim yüzümüzden tartışmasınlar?
    memlekete gitti yeğenini sana yaptı demesin sonra?
    - ne alaka hülya. annem öyle şeylere takmaz. hem seni tanıyor daha ne olsun?
    + ya ama teyzemin üzülmesini istemiyorum. birşey olacak diye çok korkuyorum.
    - saçmalama hülya. teyzen annen benim annemi tanır korkma birşey olmaz.
    + peki o zaman.

    böyle bir konuşma geçti aramızdan. ama benim içime bir kurt düşmüştü artık. amcamları yolcu ettik. ramazan ayıydı. annesi beni iftara davet etti. tamam dedim gittim.
    ···
  18. 18.
    +1
    çok güzel geçmişti o gün. kardeşleriyle zaten aram iyidi. annesi zaten beni damadı olarak görüyordu. o da hep hizmet ediyordu bana. saat geç olmuştu artık.
    annesi dedi;

    + oğlum kal bu gece burda. bu saatte gitme.
    - yok yenge olmaz gideyim ben. bizim milletin ağzını biliyorsun laf söz olmasın.
    + olsun oğlum kal ne olacak sanki.
    - yok yenge ben gideyim doğru olan bu.
    + peki evladım sen bilirsin ama gitmeden önce muhakak uğra.

    bu konuşmadan sonra evde ayrıldım. kızdan ses soluk yok. bende teyzemin oğlunda kalıyordum. hülyaların eviyle teyze oğlunun evinin arası yürüme 5 dk.
    ertesi sabah oldu. günaydın mesajı geldi. günaydın dedim.

    + napıyosun bugün. gezmeye geldin tıkıldın kaldın buraya.
    - olsun şikayetçi değilim hiç.
    + olsun gez biraz ya
    - bugün samsuna geçiyorum dayımlara zaten. kuzenler beni bekliyor.
    + hangi kuzenlerinmiş onlar.
    - dayımın oğulları yahu. sahile felan gideceğiz.
    + ne var sahilde kızlara bakıcan dimi.
    - yok yahu ne alakası var.
    + hadi hadi
    - ya yok deniz işte. almanya da deniz mi var bırakta az tadını çıkartayım
    + iyi bari

    dedi ve sustu. ben samsuna geçmiştim. pek tanınmıyayım diye kaldığım ilçenin adını yazmıyorum.
    neyse 1 gün geçti hiç mesaj yazmadı.

    +hayırdır hiç yazmadın bugün?
    -rahatsız etmek istemedim
    +sen bana nasıl bir rahatsızlık verebilirsin ki?
    -boşver tele shop

    dedi ve tekrar sustu. artık midem bulanmaya başlamıştı bu konudan. kız birden değişmiş bana soğuk davranmaya başlamıştı.
    ···
  19. 19.
    +1
    lan bu ne yahu kimse giblemiyo. neyse yatıyorum ben yarın gece devam ederim.
    pek ilgi çekici değil biliyorum. gibiş sokuşta yokki anlatıp ilginizi çekeyim. ama okuyanlar sonunda vay aq diyeceklerine eminim.
    ···
  20. 20.
    0
    tekrar edıyorum

    beyler hikaye 3 harflilerle ilgili olsada korkunçlu birşey değil. sadece nasıl her zirveye ulaştığımda beni nasıl dibe vurduklarını anlatıyorum. içeriğinde okul dönemim, aşk hikayelerim, tarfik kazası, hastalıklarım ve ameliyat var.
    ···