1. 26.
    +4
    babam çok duygusal bi mail yazmıştı beyler..

    annem beni istanbul'a zütürürken onun yanından ayrıldığı için yıllarca mutsuzluğun nedeni olarak beni gördüğünü ve bu yüzden beni ilk başlarda hiç sevmediğini itiraf etmişti. (o satırları okumak çok zor olmuştu binler..)

    ancak daha sonra bunun ne kadar yanlış bir his olduğunu anlayıp pişman olmuş fakat sonra da artık yeni bi aile kurduğu için ikinci ailesini de ilki gibi dağıtmak istememiş..

    mailin en sonunda da " sen benim oğlumsun, istediğin zaman kapım sana açık." yazmış..

    bu satırları okuduğum an ne kadar mutlu olduğumu anlatamam binler..

    en azından babam artık beni kabul ediyor ve diğer kızı gibi yanında istiyordu amk..

    bu mailden anneme hiç bahsetmedim.
    ···
  2. 27.
    +8 -1
    annem zaten kötü durumdaydı, bi de bu yüzden üzülmesini istemedim amk..

    ayrıca babam sadece beni çağırıyordu yanına, annemden eski anılar hariç mailin hiçbir yerinde bahsetmemişti.

    onu çağırmıyodu. (halbuki 10 yıl ceza süresi çoktan geçmişti)

    ben tabiki annemi o durumda bırakıp babamın yanına gidemezdim binleerr. hem gururuma da yediremezdim diğer ailesiyle olmayı..

    nese.. arada bi kaç kez daha mailleştik babamla!

    Yeni yılda falan mail attım, paraya ihtiyacın var mı diye sormuştu bi kez..

    ben de hayır yok işe girdim yazmıştım cevap olarak..

    tabi ortada iş güç yoktu.. o an iş aramaya başladım amk..

    babama yalan sölemiş olmak istemedim..
    ···
  3. 28.
    +13 -1
    2. sınıfın sonunda şişli'de bi emlak ofisinde işe girdim beyler..

    ben daha çok üni'de ev arayan öğrenciler bulmaya çalışıyordum.. ilan falan asıyodum fakültedenin koridorlarına.

    sonra öğrencilere uygun evleri gezdirip komisyon alıyordum.

    okuduğum bölümle alakasız olsa da arkadaş ortamıyla bir yere gidildiğinde biz de bişiler ısmarlıcak kıvama gelmiştik artık amk..

    bu birine bişi ısmarlama meselesi benim çocukluğumdan beri kafayı taktığım bişidir binler..

    hep ısmarlanan olduğum için ısmarlayan kişi olmak çok hoşuma gitmişti o dönemler..
    ···
  4. 29.
    +9
    evet binler pm'le gelen bi soruya burda cevap veriyim amk..

    annemin durumunu anlatmayı biraz unuttum. annem babamdan ayrıldıktan sonra hiç kimseyle beraber olmadı.

    çünkü annem hasta, yani pgibolojisi çok iyi değil. çok kırılgan, narin, dokunsan ağlıcak bir kadın oldu zamanla.
    çocukken böyle değildi hatırlıyorum..

    doktor doktor geziyoruz onla. hatta benle şakalaşır, "anneler oğulların gülhane parkına zütürür, ben de oğlumu bakırköy parkına zütürüyorum der." bilenler bilir, bakırköydeki ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin çok güzel bir bahçesi vardır. otururuz orda annemle, simit çay keyfi yaparız.

    arada hadi bu aralar gezmeye gidelim parka der, ben anlarım ki doktoruyla konuşması gerekiyor..
    atlar gideriz bakırköy parkına..

    binler hatta durun o zaman ben size size açık konuşayım biraz..

    belki çok yanlış, bencilce ama annem daha iyi olsa da ben kabul edemezdim sanki onu başka biriyle görmeyi.
    başka bir erkekle olmasına izin veremezdim gibi geliyor..

    tabi bilmiyorum, bu sadece bi tahmin
    ···
  5. 30.
    0
    binler (bkz: 15 bin kişi gibtir git desinnnnnnnnnnnnnnnnnn) başlığım baya bi dolmaya başlamış amk..

    burdaki sürem azaldı farkındayım ama yemek yicez şimdi kalkmam gerek.. burada ara verelim sonra devam edicez..

    hadi eyw şimdilik..
    ···
  6. 31.
    +3 -1
    binler bizim panpalar halı saha maçı organize etmişler bu akşam, bizden olup da gitmeyeni gibiyolarmış..

    11 gibi döner, kaldığım yerden devam ederim.. (malum başlığa o zamana kadar 15 bin entry girilmezse tabiki)

    nese binler, size hayatta bana en çok koyan şeyi yazıcam döndükten sonra..

    dönüşte anlatacaklarım daha farklı biraz..

    hadi kendinize iyi bakın binleeerr..
    ···
  7. 32.
    0
    binler döndüm amk.. bu arada merak edenler olabilir maçı 6-4 kazandık amk ..

    son dakikalarda feci yağmur bastırdı yalnız hasta olmasak bari lan..

    nese amk devam ediyorum kaldığım yerden.
    ···
  8. 33.
    +2 -1
    bana bu hayatta babamın ekgibliği kadar çok koyan şeylerden biri de bir kardeşimin olmamasıdır binler.

    ben bir kavgada birbirlerine arka çıkan bir abi kardeş görünce dayanamam amk..
    keşke bir abim olsaydı lan.

    bir abim olsaydı belki bu yaşadıklarımın yükü biraz hafiflerdi, babamın yokluğunu bu kadar hissetmezdim, tüm bu yaşadıklarımın birazını bari onunla paylaşırdım.

    şuan annemin hayatındaki tek varlığı benim. bu yüzden bütün yük benim omuzlarımda. asla şikayetçi değilim. onu çok seviyorum.
    ama hayatıma ne zaman bir kız girse hep kaybettim binlerr. annem bana biraz normalden fazla düşkündür.

    şimdi size bahsederken bile içimi titreten o kızı anlatmak istiyorum.

    en çok bunu yazmak zorlıcak binler.

    babamı anlatırken bile bu kadar heyecanlanmamıştım amk..
    ···
  9. 34.
    0
    ben bi kız yaşadığımız her şeye rağmen 5 senedir deli gibi aşığım binler.

    üniversite 1. sınıfta müzik külübünde tanıştık. ben üniversiteye hazırlanırken biraz keman çalmayı öğrenmiştim amk..
    ünide de boş zaman bol nasılsa, biraz geliştirmek için biraz da ortam olsun diye kulübe kaydoldum binler.

    ilk gün, ilk keman dersinde gördüm bu kızı.. kumral, uzun saçlı, sağ tarafına yeşil bi toka takmış. güzelliğin tarifi diyince o kızı anlatır, sonra susarım beyler.. ilk görüşte aşktı benimki, heyecandan titrediğimi hatırlıyorum amk..

    ilk keman dersinde hiç bir şeye odaklanamadım. sonraki bir hafta boyunca onu tekrardan göricem diye hayalet gibi dolaştım.

    ancak şans bu ya! 2. derste yoktu. ders sonuna kadar gözümü kapıdan ayırmadım binler, "ha geldi ha gelecek."

    sonraki hafta karın ağrısıyla ve tuhaf rüyalarla geçti..

    3. derse gelmişti ve ben de onunla konuşmaya kararlıydım amk.
    ···
  10. 35.
    +3
    o gün yine çok güzeldi beyler. sarı çiçekli kısa bir elbise ve yeşil bir çantası vardı üstünde.

    bi ara telefonu çaldı dışarı çıktı, ben baktım. telefonla konuşurken gülümsüyordu.

    O gülüşü çok kıskandığımı hatırlıyorum, onu o kadar mutlu eden kişi ben olsaydım keşke..

    nese sonra kız derse girdi beyler. ikinci hafta gelmediği için fazla nota bilmiyordu. bundan iyi fırsat olur muydu lan ?

    benim de nota bilgim fena diildir işte..

    baktım bu solfejde zorlanıyor, "yardım ister misin?" dedim.

    sesim de aksi gibi boğuk çıkmıştı. öksürdüm.

    bu anlamadı sanırım ne dediğimi ama gülümsedi. "çok zor." dediğini hayal meyal hatırlıyorum.

    o an hissettim beyler, onunla mutlaka bir şeyler yaşayacaktık.
    ···
  11. 36.
    0
    ertesi hafta dersten bir önceki gün annem çok fenalaştı beyler.

    arada yalnızlıktan kendi kendine konuşuyor. ben artık alıştım.

    o öyleyken eskiden laf atardım, artık hiç araya girmiyorum.

    kendi dünyasında mutlu binler. niye böleyim ki o mutluluğu.

    ancak o gün üzerinde bir tuhaflık vardı.

    son bir kaç gündür hiçbir şey yemiyordu. yüzü sapsarıydı.

    anlaşılan ertesi gün bakırköy parkına yolculuk vardı.

    o hafta da keman dersine ben derse gidemedim binler. her açıdan oldukça zor ve yavaş geçen bir haftaydı.
    ···
  12. 37.
    +4 -2
    doktor anneme her zamanki ilaçlardan yazdı. annem ilaç içmekten nefret eder.

    çünkü doktorun yazdığı ilaçların bazılarının halüsilasyon gibi yan etkileri var.

    bir defa o yüzden gece tüm apartmanı "evin içinde bir hırsız bıçakla dolaşıyor." diye ayağa kaldırmıştı binler.

    bu arada annem 20-30 yaşları arasında gayet sağlıklı, normal bir insandı.

    babam ondan boşanıp, polonya'lı kadından çocuk doğurduktan sonra bu hale geldi diyebilirim.

    2001 yılında dedemi kaybetmemiz ve dayımında iş icabı sürekli yurt içi gezilere çıkması onun çöküşünü hızlandırdı. etrafında benden başka kimsesi yoktu çünkü.

    mahallede de "doktorun amerikada çocuk yapıp, istanbul'a yolladığı kadın" diye anılması da onu çok etkiledi.

    neyse ilaçlarını da malum halüsilasyon korkusuyla içmediği için o dönem annem ve benim için zor geçmişti.

    işin içine bir de benim o bahsettiğim kıza duyduğum aşırı özlem girince tamamen çekilmez bir dönem olmuştu.

    ama ondan sonraki 4-5 ay hayatımın en güzel günlerini yaşadım binler.
    ···
  13. 38.
    +6 -2
    bir gün hiç beklenmedik bir anda tekrar gördüm onu..

    ana kampüse "şahan gökbakar" söyleşiye gelmişti. o yıllar recep ivedik falan yok. daha düzgün bi imajı vardı o adamın..

    bölümde de de ilk sene ders araları çok uzundu. boş boş oturup kantinde ders bekleyeceğize kankalarla kalkıp söyleşiye gitmeye karar verdik amk..

    istanbul üniversitesi hukuk a1 anfisini bilirsiniz beyler. ya da ne biliyim belki bilmezsiniz amk anlatıyım lan..

    kankalarla "açık tribün" deriz biz oraya.. bir stadyumun açık tribünü kadar büyüktür çünkü lan.

    neyse gittik söyleşiye, şans mı artık kader mi ne derseniz diyin beyler..

    anfide yer aramak için yukarıya doğru çıkarken onu gördüm. ayakta arkasını dönmüş montunu yerleştiriyordu, sonra bana doğru döndü ve bir an duraksadı ve gülümsedi.

    o an isteğim olmuştu binler. o artık sadece benim için gülümsüyordu. eliyle işaret yaptı "gelin gelin boş yer var." burada.
    ···
  14. 39.
    +13 -2
    şahan söyleşiye yarım saat kadar geç geldi.

    keşke daha geç kalsaydı amk. hatta herkes gitseydi bi biz kalsaydık onla o koca anfide.

    onunla ilk defa orada derinlemesine sohbet etme imkanı bulabildim.

    okuduğu bölümü, tuttuğu takımı, doğum gününü, en son okuduğu kitabı, en yakın arkadaşını, jazz sevgisini ve italyanca'ya olan aşkını o yarım saatte öğrendim.

    hani klişe bir soru vardır ya " zaman makinası icat edilse hangi zaman dilimine geri dönmek istersiniz diye?"

    ben hiç düşünmem binler tam olarak o yarım saate dönerim ve ömrümün geri kalanını o anfide geçiririm amk.
    ···
  15. 40.
    +8 -2
    söyleşi boyunca pek konuşmadık. arada şahan'ın esprilerine gülerken "çok komik." dimi der gibi yüzüme baktı sadece o kadar.

    benim içimi yine o ilk keman dersinde onu telde gülerek konuşurken kapladığı his kaplamıştı. ama bu defa daha umutluydum lan.

    ben aşkımdan cayır cayır yanıyordum ama o da en azından bana karşı boş değildi sanki beyler. bu bile bir şeydi amk.

    söyleşi bitti dışarı çıktık, yağmur başlamıştı.

    kızın yanında 2 tane arkadaşı daha vardı "biz sütlü kahveye gidiyoruz, isterseniz siz de gelin bişiler içelim." dedi bize..

    bu arada sütlü kahve istanbul üniversitesi gençliğinin vazgeçilmez mekanlarındandır amk. laleli'de sıradan bi kafe aslında altı üstü.

    bizim kankalar iyi çocuklardır ama bu konularda hepsi malın önde gidenidir. "bizim 4'te ders var ya gelemeyiz." dedi amcıklar.

    o sırada bizimkilere dönüp öle bi bakmışım ki hala arada anlatır dalga geçerler benle.

    bi şey söyleyince "tamam hemen o günkü gibi bakma lan." falan derler.

    ben hemen kıvırdım tabi, gelin lan "notların hepsi fotokopicilerde var nasılsa amk." dedim ve bizimkilerin jeton düştü 1 fire vererek meşhur sütlü kahveye gittik beyler.

    daha sonradan kızla konuşurken ilişkimize başladığımız gün olarak o günü seçmiştik..
    ···
  16. 41.
    +8 -2
    sütlü kahvede çok sıcak bir ortam oldu beyler.

    2 saat boyunca bol bol güldük, yedik içtik sohbet ettik. ben gözlerimi ondan alamıyordum sadece. tek derdim oydu o an.

    onu bakışlarımla rahatsız etmekten çekiniyordum.

    1 aydan uzun zamandır hep o anın hayalleriyle yaşamıştım. mümkün olduğu kadar tadını çıkarmak istiyordum.

    o dakikalarda aklıma ne babamın bizi terk etmesi, ne ömrüm boyunca annemin çöküşünü izlemek zorunda kalmam, ne de yaşadığımız ekonomik sıkıntılar geliyordu.

    ben de gayet normal bir üniversite öğrencisiydim işte. arkadaşlarımla sohbet edip, gülüyor ve bir kızdan hoşlanıyordum.

    tekrar, tekrar söylüyorum amk: hayatımın en mutlu dakikalarıydı.

    ve ben kendimi o dakikaları yaşadığım için çok ama çok şanslı hissediyorum beyler.
    ···
  17. 42.
    +6 -1
    kafeden ayrılırken bana, keman derslerine devam edip etmediğimi sordu.

    ben de arada gittiğimi söyledim. halbuki annemin rahatsızlandığı o hafta hariç hiçbir dersi kaçırmamıştım binler.
    o hiçbirine gelmemişti.

    laf olsun diye ben de . "peki sen gidiyor musun" diye sordum..

    o da kemanın ona çok zor geldiğini bi de derslerin yoğunluğundan dolayı artık devam edemeyeceğini söyledi. belki gitara başlarım diye de ekledi.

    bir de bana "sen sakın bırakma, sen de öyle bir ışık görüyorum." diyerek de gülümsedi.

    o tatlı gülümseyle söylenen ne olursa yapmaya hazırdım beyler.

    aramızda sonradan yaşanan tüm olaylara rağmen onun sözünden dışarı çıkıp da kemanı bırakmayı hiç düşünmedim.

    o akşam tam ayrılırken bana döndü ve dediki " arada seni dinlemeye gelirim belki kulübe, senin telefonun ben de yok versene, uğramadan ararım seni."

    sonra o da bana söyledi.

    ve o gece ona ilk mesajımı attım beyler.
    ···
  18. 43.
    +6 -4
    beyler devamı yarın amk,

    yalnız şöle bir sorun var..

    yarına kadar muhtemelen gitmem için gereken 15 bin entry tamamlanmış olacak..

    sonra devam edersem beni linç eder o binler..

    bilmiyorum amk.

    nese binler şimdiden hoşçakalın ve dinlediğiniz için çok saolun amk..

    iyi çocuklarsınız, iyi geceler
    ···
  19. 44.
    +3 -1
    @ 177 bin hikayeye yarın devam etcem amk..

    bana en çok dokunan kısma daha gelmedik ki amk. asıl her şey orada başlıyor zaten lan.

    yalnız o başlık çok hızlı ilerliyor amk, 15 bini tamamlarlarsa bana yazdırmazlar bu başlıkta. çekincem o amk..

    nese yarın devamında görüşmek üzere eyw
    ···
  20. 45.
    0
    evet beyler.. kaldığımız yerden devam ediyoruz amk.

    akşama sözlüğü bırakıyorm nasılsa, o yüzden daha rahat anlatıcam bundan sonra yaşananları..

    başlıyoruz..
    ···