/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +74 -3
    Beyler cümleten seldıbınaleyküm. 23 yaşında mühendislik fakültesi mezunu bir panpanızım. Size hayatımın dönüm noktasını ve sonrasında yaptıklarımı anlatıcam. Okuyan olur olmaz pek sıkıntı değil 3-4 kişi okursa bile yeter.

    Lise hayatımda; hocalarına öğretmenlerine karşı saygılı, diğer öğrenciler tarafından sevilen zeki bir öğrenci olarak bilinirdim. Etrafımda pek insan olmazdı ve hala da öyledir. 45binlik nüfuslu bir beldede yaşıyorum güvendiğim ve asla yarı yolda bırakmayacağını düşündüğüm sadece 2 dostum var. Okuldaki tayfaya gelecek olursak . Teknik lise okuduğum için sadece 2 kız vardı bizim sınıfımızda . Elektrik-Elektronik(End . Bakım Onarım)bölümünden mezun oldum . Lise hayatım başladı 2008 senesinde ilk sene tabi ergenliğin verdiği bazı yetkiler de vardı abazaydık ama ilk seneden bunu dışarıya belli etmedik. Mahallemden 2 arkadaşımla aynı sınıfa düşmüştük bir sonraki sene.

    Devamı gelecek uzun uzun yazıp sıkılmanızı istemem
    ···
  2. 2.
    +31
    Bir kaç dakika ne olduğunu anlamaya çalışıp dört dönerken , artık anlamıştım ne olduğunu . Aldatılmıştım . Yerimden fırladım birden . Kapıyı açtım çocuğun üzerine koştum boyu 1.85 falan vardı cafedeki elemanlar araya girmeye çalıştı . Yok usta yapma etme kavga etmeyin falan diye . Ben sıyrılmıştım onlardan sonra çocuğa bi tane yumruk attım . O arbedede bu çocuk Cansu'nun bana aldığı tişörtü çekip yırtmaz mı . Sıyırdım kafayı ya dedim ben seni öldürücem lan ya da sen beni dedim . Ordan sonrasını hatırlamıyorum . Kendime geldiğimde çocuğun yüzüne buz tutuyorlardı . Benim yüzümde hafif bir kaç çizikten başka bişey yoktu . Fırsat vermeden indirmiştim şerefsize . Cansu'ya dönüp bundan sonra sen benim için yoksun . Benim sevgimi hiçe sayıp beni yok eden birini artık istemiyorum ama bunu senin yanına bırakmıcam Cansu dedim . Bişey söyleyemedi yüzü yoktu ki .Gamze geldi yanıma . Ona da fırça kaydım . Dedim Gamze ben bu kızı sana emanet etmedim mi ? Madem böyle bi tak yiyecekti niye bana önceden haber vermedin dedim . Ben de bilmiyordum kafeye geleceğini ben sana bi sürü mesaj attım durağa giderken dedi. Telefonu yaptırdığımda gördüm ki mesaj atmış gitme yalnız bırakma birinin yanına gidiyoruz diye ama telefon kırılmıştı kapalıydı göremezdim . Benim hayat hikayemin dönüm noktası budur beyler . Suçlu bendim masum olan o demiştim ya evet suçlu olan bendim . Sadece sevmekti suçum . At gözlüğünü çıkaramayıp herşeyi toz pembe görmekti benim suçum . Değiştim . Cansu'yu seven pis işlerle işi olmayan Yusuf yoktu artık . Sigaraya da alkole de uyuşturucuya da bu olanlar yüzünden başladım . intikamımı aldım . Ortam çocuğu olup çıktım . Cansu'nun en yakın arkadaşları olan Dilanı ve Nazlıyı ayartıp afedersiniz gibtim . Nazlının videosunu aldım ve Cansu'ya ulaştırdım . Bana gönderdiği el yazısında şu yazıyordu . " Nazlıyla yatıp bu iğrençliği yaparak benim canımı yakmayı başardın . istediğin buysa sen kazandın ." Nazlı Dilan'dan daha yakınmış Cansu'ya . Ama ayrılığın temel taşlarını elleriyle dilleriyle hazırlayan Nazlı ve Dilan'a yaptıklarımdan hiçbir zaman pişman olmadım . Bir insanın hayatının dönüm noktası ya çok sevdiği bi insanın ihanetidir ya da çok sevdiği bi insanın ölmesidir . Cansu bana ihanet etti , öldü . Uyuşturucuyu bıraktım sigara ve alkole devam . Siz siz olun kardeşler sevmeyin . Sevenin halini okudunuz , benim gibi olmayın . Cansu gibilerden uzak durun onlar sizin hayatınızı inşa edip sonra da yerle bir edebilir . Şimdiye kadar okuduğunuz için teşekkür ederim . Keşke yaşanmamış saçma bir olay diyebilseydim . Allah'a emanet olun . iyi sözlükler !
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      yardır musa
      ···
    2. 2.
      0
      Ders edebiyatti bos birakti 2 ders okudum . Gercekten uzuldum. Gecmis olsun.
      ···
    3. 3.
      0
      Panpa kız sana kendi videosunu atsa ne yapacaktın
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +17
    ikince dersin teneffüs zili çaldı sınıfımız ikinci kattaydı ve ben avluya çıktım hemen belki o da oradadır diye. Ve evet görmüştüm onu okul forması çok yakışmıştı fular ise bambaşka bir güzellik katmıştı beyler. Ben yakalarımı düzelttim ve yanına doğru yürümeye başladım beni gördü gülümsedi . B: Ben C:Cansu

    B: Merhaba hoşgeldin . Nasıl beğendin mi okulu alışabildin mi buraya.?
    C: Hoşbuldum evet ya güzel okul . Yardımcı oldun bana çok sağol dedi.
    B: Alışırsın alışırsın dedim gülümsedik.

    Klagib öğretmen öğrenciler muhabbetlerini yaptık.

    Derken günler ayları kovaladı. Telefon aldırmıştı ailesine ve sürekli mesajlaşıyorduk. Okul çıkışı bazen bizim çocukları ekip onu evine zütürüyordum. Günden güne alışıyordum ona , bizim çocuklarla tanıştırdım falan bir sürü güzel zamanlar. 3.5 ay sonra 24 şubat günü tüm cesaretimi toplayıp ona aşık olduğumu söyleyebildim. Karşılık aldığım anda baba olmuş gibi , lotodan para çıkmış gibi sevindim. Ve artık sevgiliydik ve ben onunla gerçekten ciddi düşünüyordum beyler gerçekten.
    ···
  4. 4.
    +17
    Ve o büyük sene geldi çattı..

    Sınıfımızın mevcudu 32 erkek ve 2 kızdan oluşuyordu. Ben kendi halinde insanlarla iyi geçinen gerçekten iyi bir insandım. Sınıfta herkesle aram iyiydi. Fakat şöyle birşey vardı. Okuldan sonra birlikte vakit geçirdiğim arkadaşlarımın sayısı üçe çıkmıştı. (Soner , Oğuz , Burhan. ) Soner ve Oğuz mahallemin çocukları Burhan da sonradan aramıza dahil olan iyi bir arkadaşımdı. Neyse beyler ben detaylı anlatıyorum ama kafanızda soru işareti kalmasın diye. Gel zaman git zaman abazalığımız devam ediyordu ama tutup ta hiç bir kıza yavşamıyorduk. Günlerden pazartesi aylardan kasım 9 . O gün rahatsızlanmıştım okuldan önce hastaneye gitmiştim. Rapor alıp okula zütürecektim sonra eve gelip dinlenecektim. Raporu aldım okula gitmek için minibüse bindim. işte beyler elimde olsaydı da o minibüse değil de ondan sonraki veya önceki minibüse binseydim... Minibüsün en arka 4lü koltuğuna geçtim cam kenarına. 5 yada 6 kişi vardı minibüste zaten okulla hastane arası kısa mesafeydi 20 25 dakikalık bir yoldu. Bizim endüstri meslek tepede bir yerde yapılmıştı ve minibüs çıkmadığı için merkez meydan büfenin orda iniyorduk. Merkeze gelmeden 3-4 kilometre önce minibüse işte o bindi. Cansu... Karamel rengi düz saçları, yeşil gözlü beyaz tenli bir kız. O minibüse bindiğinden itibaren ben , ben değildim artık.
    ···
    1. 1.
      +4
      gibiş varmı onu söyle sen
      ···
    2. 2.
      0
      Gaziemir endustri meslek mi lan
      ···
  5. 5.
    +16
    Okul hayatı iyi gidiyordu derslerinde başarılı bir öğrenciydim. Kavga dövüş olayları da oluyordu okulda sürekli . Ben bizim dört kişilik arkadaş grubunun sessiz sakin bireyiydim. O zamanlar ülkü ocağına giden çocuklar okulda alt sınıfları tokatlayıp gövde gösterisi yapıyordu. Haksızlığa hiçbir zaman boyun eğen birisi olmadım. Koridorda bir sıramız vardı teneffüslerde orda otururduk. Yine bir gün öğlen arası yemek yedik ve orda oturuyorduk. Bu gövde gösterisi yapma amacında olan sözde ülkücü arka yapmaya çalışan lavuklar 9. 10.sınıfların kapılarına tekme atıyor, sınıf kapılarının önünde bekleyen çocukları ite kaka içeri sokuyorlardı. Sataşıyorlardı bildiğiniz. Bize kimse karışamıyordu çünkü 3 -4 senelik sağlam arkadaşlığımız vardı sağlamdık. Bizim soner okulun afacanı " Yeter lan yine çocuklara bulaşıyorlar gidelim gibelim belalarını " dedi. Bizde geri vites yok tabi çünkü hem kendimize hem de birbirimize güveniyorduk.
    Diyalog aynen şu şekilde . S:Soner O:Oğuz B:Burhan Be:Ben Sü:Sözde Ülkücü
    S:Bilader niye salça oluyonuz kızanlara ?(atarlandı)
    Sü: Sanane Soner , git işine .
    S:Gitmezsek nolur lan bizim sınıfın kapısını tekmele sıkıyorsa ?
    B:Olum adam olun şımarmayın ocağa gidiyonuz diye.
    Sü : Biz ocağa davamız için gidiyoruz arka yapmak için değil .
    Be: O yüzden mi kurt sürüsü gibi gezip çocuklara salça oluyonuz dedim
    Sessizlik oldu . Çocuklar üzerimize geldi . Fakat öğlen arası bitmişti zil çaldı.
    O: Biy daha olmasın.(R leri söyleyemeyen peltek arkadaşım)
    Sü:Çıkışta toplanın gelin amk sizin.

    Biz okul çıkışı gittik bunlar 6-7 kişiydi . Meşhur sözlü kavganın ardından kavgayı birinin başlatması gerekiyordu. Ve bizim grubumuzun en kısa boylusu Burhan çocuğa tokat attı.(burhanın lakabı simego)
    O anda karıştık orda birbirimize okuldaki bütün 9lar 10lar seyrediyordu. Hocalar ayırmaya çalıştı derken ekip otoları geldi. Dağılın falan dedi. Biz de evlere dağıldık. ( 12.sınıfın sonunda 60 kişi toplayıp onlarla grup kavgasına girdik)
    O kavganın ateşleyicisi de bendim . Fakat kavga bittiğinde azı dişim kırılmış ve beyin soğanı olan başımın arkasına darbe almıştım * güzeldi .

    Neyse beyler asıl konumuza dönelim .Bunlar olurken Cansu'yla devam eden güçlenen bir ilişkimiz vardı . Büyüyorduk yavaş yavaş kafalarımız olgunlaşıyordu. Acı tatlı kavgalarımız da olmuyordu değil oluyordu elbette . Ailesinden sadece babasıyla tanışmamıştım aksi ters bi adamdı ama biliyordu bizi. Benden yaşça büyük bekar abisiyle tanışmıştım ablasıyla aram iyiydi annesiyle de. Kısacası onlar da beni kabullenmişti. Ben de Cansu'yu Babam dışında Annem ve Abim'le tanıştırmıştım .Ailem tutucu dindar klagib Türk ailesiydi. Bazı bazı problemler çıkıyordu aramızda kıskançlık vesaire. Bu kavgaların çoğunu genelde ben çıkarıyordum çünkü çok güzel bir kızdı. Bu arada ben 1.79 boyunda 71 kilo kara kaşlı ela gözlü kumral bir panpanızım. Yine bir gün bu kavgaları ederken Cansu'nun nefesinin daraldığını gördüm. Nefes almakta zorlanıyordu. Sordum dedim bişeyin mi var . Yok bişey arada oluyor böyle dedi. Olmaz bi doktora gidelim görün Allah korusun bişey çıkarsa dedim .Yok hastane ortdıbını sevmiyorum kokusuna dahi dayanamıyorum lütfen hayatım bişeyim yok dedi. O gün nefesi daraldığında korkmuştum kavgayı uzatmamıştım. Ama kıskançlık davalarında genelde ben de onu kıskandırıyordum ve bu konularda nasıl oluyorsa kız milleti yiğit olup üste çıkmayı başarmıştır. Harçlıklarımı biriktirmiştim ve ona 2 senenin sonunda güzel bir hediye almıştım. Blackberry Curve 8520 . Kabul etmedi en başta , ama hem yıldönümümüzün yaklaşması hem de kavga ettiğimiz için gönlünü almak istediğime inandırdım ve kabul etti. Cansunun iki yakın arkadaşı vardı dilan ve nazlı. Ben oldum olası bu kızları sevemedim . Gözleri dışarıda fırıldak kızlardı. Cansunun onlardan etkilenebileceğini düşünerek uzak kalmasını istedim. Ama meşhur cevap. "Ben sana Soner'lerle konuşma desem konuşur musun "deyip üste çıkmayı başarıyordu. Ne zaman böyle hararetli kavga etsek nefesi daralıyordu bu olağan değil gittikçe süregelen bir durum olmaya başlıyordu. Ne zaman sorsam geçiştiriyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +15
    Cansu eve gittikten sonra ben de yokuş aşağı zıplaya zıplaya indim . (90ların jenerasyonu bunu çok yapar). Mutluluktan sevinçten ne yapacağımı şaşırmıştım ki zaten şaşkına dönmüştüm onu gördüğüm ilk andan itibaren. Olanları düşündüm ve Allaha şükrettim çünkü herşeyin bir örgüsü vardı örgünün sonunda biz artık arkadaştık. Eve gittim yemek yedim mesaj yada çağrı beklemeye başladım. inşallah numarayı unutmamıştır diyerek dua ediyorum ve mesaj geldi ben cansu ablamın numarası kaydedebilirsin yazıyordu. Anlamıştım ki gerçekten ezberlemişti ve o da benimle arkadaş olmayı çok istiyordu anlamıştım. Sms paketinin olmadığını smsin kontörden yediğini kontör aldıktan sonra mesaj paketi yapacağını söylemişti. Ben aslında çok konuşmak istiyordum ama sonuçta ablasının telefonuydu. O akşam konuştuktan sonra salona gidip uzandım ve gerçekten güzel şeyler olacağını düşündüm. Televizyonda her gün belirli saatlerde Fox TV'de Arka Sıradakiler dizisinin tekrarı olurdu. Bilenler bilir lise dizisi severek takip ediyordum. O zamanlar bayağı bir meşhurdu. Hatta ordaki ibo karakterinin taktığı kravat şekliyle geziyorduk okulda.

    Öbür haftayı iple çektim sonunda pazartesi olmuştu . Beyaz konversimi sildim koyu gri kumaş pantolon beyaz gömlek bordo kravat bordo ceketti okulun üniforması . Ceketi elimde taşımayı çok severdim. Okula gittim sıradayken 9.sınıfların olduğu sıralara baktım fakat onu göremedim
    ···
  7. 7.
    +14
    Arkadaşlarımız bizi çok yakıştırıyorlardı . Soner ve Oğuz da manita yaptıktan sonra okul çıkışlarında poğaçacıya gidip çay içiyorduk. Onlarla da aramız iyiydi yanisi şu biz okulda çok kıskanılan bir o kadar da örnek olan iki sevgiliydik. Kıskançtı Cansu , aramızda geçen tartışmalarda vitesi hep alttan tutuyordu . Saygılıydı ,son sözü erkeğinin söylemesini gerçekten isteyen bir kızdı. Hırçındı, benim ismimin yanına kendi isminden başka kimsenin adını koyamayacağını söylüyordu. Beyler harbiydi lan Cansu. Onu hep "koçum benim" , "dişi kartalım benim" diyerek seviyordum ve saçlarını okşuyordum. Biraz kanka, biraz sevgili ,biraz arkadaş ,biraz sırdaş . Biz herşeydik , birbirimizin ekgiblerini tamamlıyorduk . Benden 1 yaş küçük olmasına rağmen bazı konularda benim aksime fevri değil de daha olgun davranıyordu. Onunla sadece bir defa seviştim beyler . Onu da anlatıcam. ( 1.5 seneden sonra sevişme oldu). Evet yanlış değil onu o kadar çok seviyordum , hakkında çirkin pis düşüncelere kapılmadım çünkü o yuvarlak yüzüne bakarken bile bir o kadar nefes nefese kalıyor bir o kadar da kıyamıyordum. Aşk'ı Dehram. Hayatımın aşkı, Dünyamın aşkı demek. Ona böyle ithaf ediyordum. Lise 3e geçtiğim zaman dersler ağırlaşmıştı , endüstri elektrik bölümü okuyanlar bilir devreler , motor yıldız üçgen bağlantılar çalışmalar derken biz birbirimize vakit ayıramaz olmuştuk. Daha doğrusu ben derslerden uygulamalardan kafamı kaldıramaz olmuştum . Haftasonları sinemaya veya gezmeye gidiyorduk . Hiçbir zaman bu durumdan şikayetçi olmamıştı . Bir gün Evim Sensin filmine gitmiştik . Filmi izlerken hem burkuldum hem sevindim ama sevdiğim ömrümü uğruna adayacağım kız omuzuma başını koymuştu. O rahatsız olmasın diye mısırı yavaş yavaş yiyordum. Sonra birden dikildi burnundaki hızması parlıyordu beyler nefes alıp verişini duyuyordum hissediyordum. Birbirimize sıfır mesafeden baktık gözlerimi kapamak istemiyordum hep ona bakmak istiyordum. Ve o an dudağına bir öpücük kondurdum. Ve öpüşmeye başladık . Hayatımın ilk öpüşmesiydi bu beyler . Daha da öpmeye kıyamadım o gün gerçekten dedim kendi kendime. Bu kadın benim karım helalim olacaktı.
    ···
  8. 8.
    +14
    Ağzı açık ayran budalası derler ya aynı o hesaptı benimkisi . Ağzım böyle yarı açık aptal bir gülümsemeyle onu seyrediyordum parasını verdi şoförün iki arkasındaki koltuğa oturdu. Üzerinde okulumun üniforması yoktu . içimden dualar ediyorum. "Allahım ne olur buralarda bir yerde oturuyor olsun ne olur onunla tanışmama izin ver ."diyerekten merkeze gelmiştik . Minibüsten indi ve ben hemen arkasından indim . Tepede bizim okul ve depremzede evleri var. 99 depreminden sonra evleri zarar gören yıkılan ve yakınlarını kaybeden mağdur insanlar için yapılmış evler. Neyse yolumdan gidiyor. Takip ediyormuş gibi olmayayım diye hızlanıp karşı kaldırıma geçtim. Ve onunla paralel yürüyordum. Rahatsız olmasın diye telefonumu çıkarıp biriyle konuşuyormuş gibi yapıyordum arada bir de ona bakıyordum . Derken okula gelmiştik ve o da ne . Kader bizim tanışmamızı istiyor olmalıydı ki okulun kapısının önünde durdu. Okul kapısının önünde bir moba içinde de bir bekçi dayı vardı , Mustafa dayı. Tanıyordu beni okul üniforması yoktu ama biliyordu öğrenci olduğumu . Kız buralara yabancı gibiydi çünkü daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. Ya da önümden geçip gitti kafamı kaldırmadım. Arkasından ben de kapının önünde durdum içeri girmeye çalışıyordu. Yeni taşındık, üniforma fuları almaya geldim yeni öğrenciyim deyip içeri girmeye çalışıyordu. Bizim dayı biraz pimpiriklidir . inanmamış bir tavırla velinle birlikte neden gelmedin dedi. Nakil yaptırmaya beraber geldik ben sadece okul fuları alıcam haftaya başlıcam dedi Cansu. Sonrasında ben de atıldım. Dayı geçsin bırak dedim bişey olmaz ufacık tefecik zaten kime ne zararı olur . Dayı biraz daha nazlandı sonra aldı içeriye . Beraber yürümeye başladık okul avlusunda. Kendi kendime "hadi lan tanış artık şu kızla" diyip geçiyorum. En sonunda yeni mi taşındınız deyip lafı açtım . Evet babamın işi dolayısıyla buraya taşındık dedi. Ben Yusuf dedim elimi uzattım. Memnun oldum ben de Cansu içeri girmemde yardımcı olduğun için teşekkürler dedi. Rica ettim
    ···
    1. 1.
      +2
      o kadar güzel kızlar da teknik liseye gidiyomuymuş mk
      ···
  9. 9.
    +13
    Benden bir yaş küçük çıktı . Lise 1 öğrencisiydi. O zamanlar facebook falan yoktu sms kurduydu herkes. Benim telefonumun modeli 1100 bilenler bilir Nokia tuşlu . Samsung kızaklıklar meşhurdu e250 tarzı telefonlar. Her neyse okula geldik. Müdür yardımcısına çıkıcam ben dedim. işim uzun sürmez istersen yardımcı olabilirim dedim. Ben de müdür yardımcısına çıkıcam zaten dedi . Birlikte okul merdivenlerini çıkıp müdür odasına gelmiştik. Her neyse beyler ben raporu verdim o da fularını aldı. Okuldan çıktık. Herkes dersteydi teneffüs olmadan dışarı çıkmıştık. Kızla yarım saat önce tanışmışım ne desem ne diyim gel bir yerlere gidip oturalım falan mı diyim gibi düşünceler vardı kafamda. Biraz dolaşabilir miyiz diyebildim sadece. Ben buraları pek bilmiyorum eve gitsem daha iyi olur kaybolmadan dedi ve gülümsedi . Ben de peki sen bilirsin evine kadar bırakayım öyleyse diyerek karşılık verdim. Evine doğru yürümeye başladık , evinin önüne geldiğimizde vedalaşma vaktinin geldiğini anladım ve durdum. " Şey ben sana ulaşmak istiyorum telefon unu verir misin dedim. " Benim telefonum yok dedi. Şaşırmıştım çok değişik gelmişti bu kızın nasıl telefonu olmaz diyip saçmalamıştım içimden. Peki sana ulaşmak istesem dedim. Ablamın telefonu var ordan kaydederim seni dedi. Numarasını bilmiyorum dedi . Ben verdim numaramı yanımızda kağıt kalem de yok . Mecbur kaldık ezberleyecekti . Birkaç kez tekrarladıktan sonra ezberledim dedi ve artık gideyim dedi. Ben de tabi git geç oldu dedim. Görüşürüz okulda diyerek vedalaştık.
    ···
    1. 1.
      +7
      E250 ye şuku
      ···
  10. 10.
    +13
    Kardeşlerim okuduğunuz için teşekkür ederim sağolun. Mesaim bitiyor saat 18.00'da . 18.30 gibi evde olacağım. Eve vardığımda yazmaya devam edeceğim. Çünkü daha konuşacak çok şeyim var . Şimdi devam etsem 20 dakikada yarım kalır. anlayışınız için sağolun
    ···
    1. 1.
      0
      bekliyoruz panpa
      ···
  11. 11.
    +12 -1
    iki kişi mi okuyor :D olsun devam
    ···
  12. 12.
    +12
    Uyandığımda bir kaç kişiden mesaj ve cevapsız çağrı gelmişti . Cansu mesajıma sadece tamam demiş. Benim moralim kalkar kalkmaz bozulmuştu . Bozuntuya vermedim dersiniz bloktu galiba Günaydın diyerek cevap verdim . Diğer çağrılar abim ve annemdi . Onları arayıp yeni uyandığımı söyledim . Üzerimi değiştirip kahvaltı yapmak çevreyi görmek için dışarı çıktım . Mesajlaşıyorduk ama bir gün öncesi kadar sıklıkla değil . 10 dakikada 5 dakikada bir cevap atıyordu . Sesimi çıkarmadım .

    Mesajlaşmalar gecikmeye başladığında ben anında cevap veriyordum ama tepki koymak isteyip 5 -10 dakika geç cevap verdim ve anında döndü . Anladı neye bozulduğumu . iki hafta sonra istanbul'a geldim . Sadece onu görmek için iyi olduğunu görmek için ve tabi özlediğim için . Bu sefer sürpriz yapmak istemiştim okul çıkış saatine doğru okula gittim ve bekledim . Gelen Cansu'ydu. Beni görünce adımlarını hızlandırdı ve koşmaya başladı . Sarıldım kokladım içime çektim o gül kokusunu . Çok mutlu olmuştu . Mesajlaşan Cansu bu değildi sanki . Etraftan duyduğum bir söz vardı o zamanlar. Mesafeler aşka engel değildir . Ve o an anlamıştım ki mesafeler aşka değil sevişmeye engelmiş . Mesafeler sadece sevişmeye engelmiş . Yine normal birlikte geçirdiğimiz günlerden birisiydi ama sanki birşeyler farklıydı . Anne Ceylan'ın yavrusuna olan hasreti gibi sarılmıştı bana . Özlem giderdim gidermeyi bırakın depoladım. Çanakkale'ye geri döndüm . Ama gel gör ki aynı tas aynı hamam. Mesajlara yine geç cevap veriyordu günler geçti o 10 dakikalar 20 dakikaya sonraları 30 dakikaya çıktı . Günler geçti dediğim de 15-20 gün ara. Artık bu konuyu konuşmamız gerektiğini düşünerek mesaj attım. Problem ne dedim . Bişey yok ne problemi dedi. Geç cevap vermenden bahsediyorum dedim . Yine bir süre mesaj gelmeyince Hatun! dedim . Böyle diyince kızdığımı bilirdi . Ve bana söylediği aynen şu " Sen ordasın ben burdayım gözüm görmüyor napıyorsun ne ediyorsun . Kimle gezip kimle yemek yiyorsun arkadaşlarını tanımıyorum nasıl insanlar bilmiyorum . Yanımda yoksun özlüyorum " Ben anladım tamam haklısın dedim ve o akşam bir bilet alıp tekrar istanbul'a gittim . Bu sefer beni karşısında görünce bir önceki gelmem kadar sevinmedi . Bunu gördüm . içimden geçirdim ulan ben napiyim ne ediyim . Niye böyle oluyor deyip sitem ettim kendime . Eğer bir suçlu varsa o da bendim o masumdu ama ne yapmış olabilirdim. Bunun cevabını yine kendim vermeliydim . Biraz yürüdük elini verirken nazlanması falan acayip moralimi bozdu . Biraz daha ilerledikten sonra konuyu açtım ne demek oluyor akşam söylediklerin dedim . Özlüyorum Yusuf özlüyorum dedi. Bana yakıştırdığın şey ne kadar özlediğini gösteriyor Cansu dedim . Ben seni asla bi başkasına değişmem tek lafınla ölürüm ama yine de başkasına değişmem seni dedim . Bana artık soğuk davranma dedim . Gurbetteyim dişimizi sıkalım dedim . Bişey demedi konunun kapandığını düşündüm . Ve birkaç gün daha istanbul'da kalıp Çanakkale'ye döndüm . Bir iki gün yine güzel güzel yazışıyoruz arıyorum güzel güzel konuşuyoruz . Bişey de olmadı kavga da etmedik falan . Cicim günleri bitti sonunda ve yine başladığımız yere döndük . Arkadaş soğuk davranıyordu , zoruma gidiyordu lan. Seviyorum ama zoruma gidiyordu yaptığı bu hareket . Bir ay daha böyle ara ara devam etti bu olay . Bizim durumlar o zaman iyi değildi yurt peşinatı benim harçlıklarım falan evden ha bire oraya gelmek için para isteyemezdim. Niye 15 günde bir geliyorsun demediler ama arayı biraz açmalıydım . Her üniversiteli kardeşim bilir evden para istemenin zorluğunu , utana sıkıla . Yük oluyorum diye düşünür durursun . Neyse bir ay geçti ben istanbula geldim . Ama yine sürpriz yapacaktım .
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    +12
    Dedim ya mucizeyi gerçekleştirmiştik . Staj günüm Pazartesi , Salı, Çarşambaydı. Perşembe Cuma okul vardı . Dersanede benden daha iyi yapan arkadaşlarım vardı vasatın altında kalanlar da. Okulda cuma günü çıkışta müdür konuşma yaparken Ygs'de iyi yapanları yanına çağırmıştı ismim anons edildi . Müdür işte geveledi bu bizim başarımız gurur duyuyoruz falan diye. Cansu benimle gurur duymuştu seven sevmeyen herkes alkış tuttu. MF-4 puan türünde LYSde sıralamayı 90 bine çekmiştim ve artık bir yere girebilirim kazandım diyerek tercih zamanını beklemeye başladık. Cansu'nun tavırları farklı farklı değişiyordu. Yani gitme okuma falan dediği oldu arada bir .Ama üstelemedi okula gitmem gerektiğini biliyordum o da bunu biliyordu . Tercihleri bile beraber yapmıştık beraber gitmiştik okula . Bana Kartal Yuvası'ndan siyah sol göğüsünde Beşiktaş armalı düz bir tişört almıştı . Onu giymiştim o gün. Tercihleri yaptık soğuk davranmaya trip atmaya başladı. Mesajlarda farklı yanyana geldiğimizde farklı davranıyordu . Nedenini sorduğumda yok birşey deyip geçiştiriyordu . Sanki eksiliyorduk.
    ···
    1. 1.
      +2
      Kartal gibi adama kartalice bir kiz yakisir kardeşim bitirmedim hikayeyi ama kiz seni birakcak gibi doğdu icime
      ···
    2. 2.
      +2 -1
      Ha bi de
      BU SENE ŞAMPiYON GORELIM SIZI
      ···
  14. 14.
    +11
    Son sınıfa geçmiştim . ileriyi düşünme hesapları yapıyordum iyi bir üniversite iyi bir bölüm kazanmak mucize gibi birşeydi. Bunun için dersaneye yazılmaya ihtiyacım vardı çünkü matematik fen bilgisi sıfırdı. Malum endüstri meslek öğrencisiyiz. Ailemin pek durumu yoktu tek babam çalışıyordu evde. Tek maaşla geçinmek bu ülkede gerçekten zor . Allah bütün Baba'larımıza güç kuvvet versin. Abim seni o dersaneye göndereceğiz dedi . Ve kültür dersanesine kayıt yaptırdım. Son sene 3 gün staj 2 gün okul ve üstüne bir de haftasonu 2 gün dersane binmişti. Uykusuzluktan yorgunluktan 9 kg verdim yerleştirme sonuçlarına kadar. Cansu sanki biraz soğuk davranmaya başlamıştı nedenini anlayamıyordum. Arkadaşları dolduruyor diye düşünmüşlüğüm oldu hani bu çocuk sana yakışmıyor, nasıl olur da hala bu çocukla beraber oluyorsun , okul hayatını sadece yusufla geçirdin gibi şeyler konuşuluyor diye düşünmüştüm. Sanki Cansu benim sevgilim değilmiş onların sevgilisiymiş gibi malum yoğun olduğum için anca okulda staj günlerinde bir gün ve hafta sonu bir gün ya görüşüyor ya görüşemiyorduk. Bu hiç hoşuma gitmiyordu. Bakın derslerle sınavlarla bir ilişkiyi yürütmek gerçekten zordur . Birisinden birisini seçmenizi sunar hayat. Neyse devam edeyim. Ekgib olan konuları bitiriyordum denemelerde üstüne koyarak bir önceki denemelerde yaptığım netten daha iyi başarı sağlıyordum. Cansu'yla daha önce konuşmuştum bu sene yoğun olucam vesaire diye. Bir de dersane çıkınca başıma kız görüşememekten yorulacağımı zayıf düşeceğimi söylemekten yakınıyordu. Ablası arada bir nasıl gidiyor çalışmalar bir yer tutturamazsan kardeşimi sana vermem diyip şakayla karışık alttan fişeği veriyordu. Ablasıyla beni konuşurdu sürekli ve bu haberleri ablasından alırdım . Sınav heyecanı üzerimdeki sorumluluk gittikçe bastırıyordu . Sınav gününe 10 gün kalası çalışmayı bıraktım. Yaptığım netler 75-80 civarındaydı. Mucizeyi başarabilecek miyim ? Meslek lisesi çıkışlı olup ilk sene dört yıllık bir lisans tutturabilecek miyim diye düşünüyordum. Sınav günü abim ben ve ibo ( şu anki dostum) sınav yerine 1 saat önceden gittik. Kahvaltı yaptık ve sınava girdim . Şans mı yüzüme güldü desem mucize mi desem siz karar verin kardeşlerim. 314 ygs 1 310 ygs 2 puan türü ,sıralamam da 120 bindeydi. Okulda benden daha iyi yapan iki üç arkadaştan sonra ben geliyordum. Sınav sonrası arabayı almıştım abimden ehliyetim de vardı . Cansu'yu alıp istanbul turu yapmıştık.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +10
    Bu durum gittikçe canımı sıkmaya başlamıştı . Ablası da bana karşı nedensiz yere tavır almaya başlamıştı anlam veremediğim şekilde bişeyler oluyordu ve hiçbirşey yapamıyordum. Tercih sonuçları açıklandı ve Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi - Elektrik - Elektronik Mühendisliği N.Ö lisans bölümünü kazanmıştım. Mutlu haberi ailemden önce ilk Cansu'ya verdim. Sevinirmiş gibi olmadı ,aksine buruklaştı telefonda konuşurken. Ben bu sefer üzerinde durmadım belli etmemeye çalıştım sevinmediğini anlamamış gibi yaptım. Ama ne olursa olsun okumam gerekiyordu . Ona iyi bir gelecek vermem gerekiyordu. Eylül ayıydı kayıtlar başlamıştı Abim'le Çanakkale'nin yolunu tutup kayıt yaptırdık , yurda yerleştim. Okulların açılmasına 10 gün gibi bir süre vardı. Kalan günlerimi Cansu'nun yanında özlem depolamakla geçirdim yanında olduğumda mutlu oluyor olmadığım zaman hırçınlaşıyordu. Gitme konusunu pek açmıyordum boş yere üzülmesini heyecanlanmasını istemiyordum. Gün oldu 10 gün doldu bilet aldım Truva'dan akşam binecektim. Gündüz vakti buluştuk. Ona onu çok sevdiğimi ne olursa olsun bırakmayacağımı oraya sadece okumaya gideceğimi bilmesini söylemeye çalıştım. ilk defa ayrılacaktık aramıza mesafe girecekti ve bundan tırsmıyor değildim kardeşler. Yeşil gözlerini sevdiğim ...

    Eve gidip valizimi hazırladım. Saatler yaklaşıyordu ve biz sürekli mesajlaşıyorduk . Soğukluk gibi bişey olmuştu karakedi girmişti bir kere aramıza. Bunun nedenini hiçbir zaman anlayamayacağımı zannetmiştim. Evden çıktım Abim arabayla otogara bırakmak istedi fakat ben vedalaşma gibi saçma şeyleri sevmiyordum . Halk otobüsüne bindim ve otogara doğru yol almaya başladım. Anlık mesajlaşıyorduk 2 dakika mesaj atmasaydık merak ediyorduk birbirimizi. Otogara gelecektim 2-3 durak kalmıştı Cansu mesajı kesti. Mesaj atıyorum çağrı bırakıyorum kimse dönmüyordu. Korkmaya başlamıştım o kadar kötü hissetmiştim ki tramvayla yol aldığımız her metre daha da acı vermeye başladı. Ablasını aradım . Telefonu açtı ama nasıl açmak. B:Ben A:Ablası
    A:Yusuf, Cansu fenalaştı nefes alamıyor ne dedin naptın bu kıza sen ? (Ağlıyordu)
    B: Abla ne diyosun sen noldu Cansu'ya bişey söyle ağlama(Dünyam başıma yıkıldı)
    A:Kardeşim hasta bunu bilmiyor musun sen ? Heyecanlanmaması üzülmemesi gerektiğini bilmiyor musun ? ( Bela okuyarak)
    B:Abla ne olur Cansu'ya bişey olmasın hastaneye falan zütürün bişey yapın nolur !(Ben şok üstüne şok yaşıyordum .Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi . Hoş erkekler ağlamaz derlerdi de inanırdım ağlıyormuşuz beyler... )
    A:Kalp Damar Daralması var Cansu'nun. Senin nasıl haberin yok.
    B:Ben şimdi duyuyorum dedim.

    Bu konuşmadan sonra ablası telefonu suratıma kapadı. Ben okulu falan umursamadım. indim tramvaydan gitmedim okula. Biletmiş oymuş buymuş , o da yandı. Zaten umurumda değil . Tek düşündüğüm Cansu.
    Ablasını aradığımda çağrıya cevap vermedi. Mesaj attı Medicine Hospital'dayız diye.
    Ben gitmedim abla okula dönüyorum hastaneye gelicem dedim. Gelme babam var problem olur dedi. Git evine dedi. Eve döndüm . Ve bana satılan bileti bi başkasına daha sattıklarını söyledim . Başka da bilet bulamadım dedim evdekilere...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +10
    Sabah geldim eve direk duşa girdim kahvaltı televizyon derken çıkış saati yaklaştı. Cansu'nun bana aldığı düz siyah Beşiktaş armalı tişörtü giydim ve öğlen oldu okula gittim . Cansu geliyor ama beni görmüyor gibiydi . Ne oluyoruz dedim hayırdır falan . Önümden bana bakarak geçti Cansu . Ben böyle hayırdır inşallah diyip kafamı sola çevirdim arkasından gittim . Gamze de yanındaydı . Kaş göz yapıyorum bişey mi oldu diye o da bilmiyorum diyerek omuz silkti. Neyse durdu Cansu . Ne oluyor dedim . Cansu bana böyle acıyormuş gibi bakıyor tamam mı beyler . Dedim neden bana öyle bakıyosun Cansu n'oluyo dedim . Yusuf ben ayrılmak istiyorum dedi . Bu kelimeleri duymasaydım da yere girseydim dedim o an ... Derken bi tane lavuk bizim 10 15 metre karşımızda bakıyor . O sinirle sen kimsin lan falan deyip el hareketi yaptım . Cansu direk atıldı bizim mahalleden beni koruyor falan dedi. Neyse dedim . Bak dedim Cansu saçmalama ne demek seni sevmiyorum ne demek olmuyor ? Bişey söylemedi sadece iki üç damla yaş geldi gözünden. Ben gerçekten sinirlendiğim zaman gözüm birşeyi görmez o ara telefon vardı elimde attım yere kapağı falan açıldı Blackberry 8520 di o da . Gamze telefonu yerden alıp kendince toplamaya çalıştı. Kesildiğimizi gerçekten birşeylerin artık eskisi gibi olmadığını düşünmeye başladım . Tuttu benim kollarımdan sakin ol nolur dedi . Kendimde değilim ne dediğimi bilmiyorum özür dilerim dedi. Sakinleşmeye çalıştım bir süre sonra da merkeze doğru indik. Elimi tuttu koluma girdi . Aşağıya doğru indik bana topuklu ayakkabı almaya gideceğini söyledi . Ben de gelicem dedim . Yok sen gelme zaten Gamze yanımda bişey olmaz dedi. Gamze'ye güvendiğim için tamam dikkat edin dedim . Sen de eve gidiyosun dedi. Tamam giderim dedim . Aşağıdaki duraktan bineceğini söyledi . Merkezde dolaşmak istedim semti bir kaç kez turladım . Sonra durağa doğru giderken okuldan eski bir iki arkadaşı gördüm pek sıkı fıkı değildik ama iyi anlaşırdık. Aga gel nabıyon gel bi çayımızı iç falan dediler . Kafa dağıtmak istedim tamam dedim . Yeni bir kafe açılmış okulun orda site alanının çıkışındaki çitlerin başında . Kafenin kapısını açtık dışarıdan içerisi görünmüyor . Baktım Cansu karşısında da o çocuk öylece ayakta dikilmişler bişey konuşuyorlar . Gamze de kenarıda az ötede bekliyor . Parçaları birleştirmeye çalıştım kardeşler puzzle'ın oturtmaya çalıştım . Gittim yanlarına . Cansu ayakkabı almaya gidecektin dedim ne iş ? Cevap yok . Tekrar Cansu'ya dönüp bu kim dedim ? Gökhan dedi . Mahalleden arkadaşım az önce gördüğün çocuk dedi. Konduramadım beyler hani insan olur da düşünür ya bu kadar yaşanmışlık var bu kadar geçmiş var olmaz aklının ucundan bile geçmez işte aynı o hesap . Sonra çocuğa döndüm dedim kimsin la sen . Ben Gökhan dedi . Sinirlendim dedim niye bana yalan dedin Cansu niye ? Gidicem ayakkabı almaya falan dedi. Gökhan'dan müsaade istedi biraz yalnız bırakır mısın falan . Neyse çocuk az öteye gitti . Seni sevmiyorum artık dedi. Ben beynimden vurulmuşa döndüm beyler . Ne demek seni artık sevmiyorum . Ellerimde büyüttüğüm günlerimi gecelerimi esir alan herşeyi uğruna feda edebileceğim kız nasıl bana bunu söyleyebildi . Ne oldu da ne değişti de böyle oldu dedim. Sonra arkadaşlar afalladı tabi beni aldılar çıkardılar kafeden sakinleşeyim diye .
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +7 -1
    Beyler sigara içip geliyorum devam edicem . Okuduğunuz için sağolun
    ···
  18. 18.
    +8
    Ağlama modundan çıkarmak için ortamı ısıtmak için türlü türlü şaklabanlıklar hayvan taklitleri espriler yapıp az da olsa hatunun yüzünü güldürmeyi başarmıştım . Saatler bana inat hızla gelip geçti 6 buçuk gibi kalktık evine bıraktım. Evin önüne geldiğimizde ellerimle yüzünü sevdim saçlarını okşadım. Ve ona orda bir söz verdim . Ne olursa olsun benim gelecekteki karım olacaksın . Seni çok seviyorum . Bana güven herşey için güven. Yarı yolda bırakmak benim kitabımda yazmaz . Sevince sonuna kadar dedim . Bunu öyle bir inançla söylemiştim ki ellerim yüzündeyken tuttu sıkıca ben de seni çok seviyorum . Sen benim diğer yarımsın iyi ki çıkmışsın karşıma seni veren Allah'a şükürler olsun diyerek aldı ellerimi avuç içlerini öptü. Ben kendimi o an harikalar diyarındaymışım gibi hissettim . Alnından öptüm ve eve gönderdim . Ertesi gün yurt müdüriyetinden aradılar . Ne zaman geleceksin diye . Haftaya dedim .Biz bilgi için aramıştık tamam deyip kapattılar telefonu . Akşam eve gittiğimde annem yarına bilet almamı söyledi . Ben geç gidicem desem de okulundan geri kalma diye söylendi . Bişey demedim beyler . Ertesi gün pazartesiydi Cansuyu okuldan almaya gittim . Kendimi göstermeye hala piyasada olduğumu göstermeye gittim bi yerde de .( Çakallar görsün de ters yapmasın Cansu'ya diye ) Cansu'nun yanında bi tane kız vardı eli yüzü düzgün iyi birine benziyordu . Adı Gamze'ydi . Tanıştım hemen kanım kaynadı kıza . Nerden falan derken aynı yerde oturuyorlarmış beraber gidip geliyorlarmış okula onu öğrendim . Aklıma bişey geldi ve numarasını istedim . O da sağolsun yanlış anlamadı ve verdi numarasını . Ben senden birşey rica etsem olur mu dedim Gamze'ye . Tabi buyur dedi. Ben yokken Cansu'ya göz kulak olur musun iyi birine benziyosun dedim . (Erkek gibiydi harbiydi beyler )
    Zaten ben onun yanındayım dedi merak etme bişey olur olmaz bende dedi . Sağol dedim ve içim biraz rahatlamıştı beyler bir nebze olsun . Akşama bilet almıştım ve Cansu'ya nasıl söyleyeceğimi düşünüyodum . Depremzedeye doğru çıkarken hayatım yurttan aradılar da okula ne zaman geleceksiniz diye sordular dedim . Bugün git dedi. Bak gitmeyebilirim dondurup bi iş bulur çalışırım dedim. Olmaz okuyacaksın dedi konuyu kapatalım mı dedi . Ben de olur tamam dedim . Gamze'nin numarasını da almıştım kendi numaramı da kaydettirmiştim . Tembihlemiştim en ufak bi salça olan biri olursa haberim olsun diye . O da sağolsun anladı beni merak etme dedi.

    Yolculuk vakti geldi çattı akşam oldu yine otobüse ordan tramvaya binip otogara gidecektim . Otogara geldiğimde otobüsün kalkmasına 10 15 dakika var . Cansu bi soğuk davranmaya başladı , hasta diye bişey söylemiyodum eyvallah çekiyodum her dediğine yapıcı olmaya çalışıyodum . Ve bindim otobüse gece 2' 3'e kadar konuştuk . Sonra uyudu . Sabah gözlerimi terminalde açtım . Yarı uykulu bir halde valizimi çeke çeke yurdu bulmaya çalışıyordum . En sonunda buldum yurdu. Mesaj attım Canım ben indim otobüsten yurttayım merak etme diye . Sabah görecekti mesajı uyandığında . Yurda çıktım yolun vermiş olduğu yorgunluktan olsa gerek valizimi dolaba yerleştirmeden yatağa attım kendimi .
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      intikam alınacak bişey göremedim ama neyse devam edelim.
      ···
      1. 1.
        0
        Hayatımın dönüm noktası ve yaptıklarımı anlatıyorum kardeşim . Kusura bakma uzun oluyor ama iki üç satırlık bişey yaşamadım
        ···
      2. 2.
        0
        Yok bunca güzel şey yaşatmış birinden neden intikam almak isteyesin onun anlamında söylemiştim hikayenin uzunluğundan değil @sebepsizadam
        ···
  19. 19.
    +6
    Kardeşler burada çok kötü yağmur yağıyor trafiğe takıldım . Mobilden yazıyorum . Neyse devam edelim .

    Ben eve dönmüştüm . Sabahı etmek hiç bu kadar zor olmamıştı herhalde . Sürekli Cansu'nun ablasıyla irtibat içindeydim . iyi olduğunun haberini aldıktan sonra rahatladım. Sabah 7 buçuk gibi mesaj gelmiş Cansu'dan . "Ben iyiyim merak etme beni ." Dokuz gibi uyanmıştım mesajı görür görmez hemen aradım sabah 5.30 gibi gelmişler hastaneden ,serum falan bağlamışlar . Aşkım buluşalım dedim ben gitmedim . Nasıl gitmedin okulda olman gerekiyor saçmalama dedi. Ya gitmedim işte sen rahatsızlanınca nasıl gidebilirim dedim. Gerçekten mi falan dedi evet canım gitmedim dedim. Mutlu olduğunu gülümsediğini hissetmiştim . iyiysen buluşalım mı seni görmeye çok ihtiyacım var dedim . iyiyim buluşalım dedi. Hemen hızlıca bir duş aldım saçlarımı falan yaptım merkezdeki kafeye gittim . Cansu oturmuş bekliyordu . Beyler bi sarıldım ama nasıl biliyonuz mu . Sarıldığım an onun iyi olduğuna inanabildim ancak . Ellerini tuttum buz gibiydi ısıtmaya çalıştım . Kahvaltı yaptın mı aşkım dedim . Yaptım dedi ama ben inanmadım . iki kişilik kahvaltı söyledim . Gözlerinin altı morarmış beti benzi atmış serum vermişler karnım aç değil ye sen dedi. Çayı içtim sadece iştah falan kalmadı onu öyle görünce . O gün sabah 11den akşam 6-7 ye kadar birlikteydik . Canı birşey yapmak istemiyordu sadece oturalım sen yanımda ol sana sarılayım yeter diyordu . Başını göğsüme dayadı tam kalbimin üzerine koydu başını . Ben de saçlarını sevdim olanları düşündüm tarttım ölçtüm biçtim . Ben okulu dondurucam dedim . Saçmalama öyle şey olmaz önce okulun sonra ben dedi . Senin yanında olamayacaksam ne önemi var okulun dedim seni istediğim zaman göremeyeceksem ne işim var başka memlekette dedim . Sen hem kendin için hem de bizim için okuyacaksın büyük adam olacaksın dedi. O okula gidiceksin bitireceksin lütfen üsteleme dedi . Bişey diyemedim beyler ne diyim bilemedim . Rahatsızlığını kendisinin söylemesini bekledim fakat konusunu bile açmadı . En sonunda dayanamayıp ben konuştum .
    B: Hayatım ne zamandır var bu hastalık ?
    C: Ne hastalığı canım (öyle bişey yok ayağına yattı)
    B: Dün gece sen fenalaşınca ablanla konuştum Kalp damar rahatsızlığın varmış dedim. (Sakin bi sesle )
    C: Ya Allah kahretsin ne diye söylüyor o herşeyi yok öyle bişey dedi( ağlamaya başladı)
    B: Ağlama Cansu anlat bana ne kadardır hastasın ?
    C: 1 yıldan fazla bir süredir
    B: Bana ne zaman söylemeyi düşünüyodun ölünce mi ?( sinirlendim beyler elimde değildi )
    Cansu titremeye başladı hem titriyor hem de ağlıyordu . Onun ağladığını görünce kemiklerim teker teker kırılmış gibi hissediyodum. Her zaman gülerek gördüğüm her zaman güzel gördüğüm yüz solmuştu. Parlayan gözleri ağlamaktan kırmızıya çalmıştı . Benim içim acıyordu ama dışarıya vermiyordum . Karşısında ağlayıp onu daha da üzmek istemiyordum .
    C: Hasta olduğumu sana söylemeyi düşündüm. Ama belki beni istemezsin , beni belki de bu yüzden severdin . Söylemedim dedi.
    B: Bu seferde ben kırılmıştım . iki buçuk yılımı verdiğim Aşk-I Dehram bana bunları nasıl layık görürdü . Hastasın diye seni terk edeceğimi mi düşündün dedim? Sen yoksan ben eksiğim varsan tamamım dedim. Beni ben yapan hayatımın en mutlu günlerini yaşatan kızı hasta olduğunu öğrendim diye terk edecek biri miyim dedim ? O an gözlerindeki ifadede anladığım şuydu. "Bizi ancak ölüm ayırır."
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +6
    Tamamlanmiş hikaye. Sözlükçe alkışlıyoruz.
    ···