1. 1.
    +2
    neyse yemek faslı falan bitiyor. "hadi" diyor o öğretmen" evine bırakayım seni. "

    "yok öğretmenim zahmet etmeyin" diyorum. zahmet etmesin ki görmesin fakirliğimizi, acımasın bize.

    çocuk aklı tabi amk, sanki ben yok dedim diye o da tamam diyecek. çıkıyoruz yola. ben hala kafalama derdindeyim, gelmeyin zahmet etmeyin diyorum sürekli.

    yok gelicem diyor illa.

    zaten sonra ben gelmeyin dedikçe o cevap vermiyor. yürüyoruz buram buram fakirlik kokan evimize..
    ···
  2. 2.
    0
    Link atın bin ler
    ···
  3. 3.
    0
    o sırada kapı çalıyor. koşup açıyorum hemen. babam.

    soğuktan kıpkırmızı olmuş yüzü, elleri dudakları çatlamış. gözünün içi gülüyor ama. elinde bi kaç bişi var, belli çalışmış bugün. alıyorum hemen elinde kileri mutfağa zütürüp bırakıyorum.

    nasılsın oğlum diyor.

    iyiyim baba, zeynep öğretmen bizde diyorum.

    hayırdır sıpa, naptın diyor.

    valla bişey yapmadım baba, askeri okula falan yazdırın diyor, ben gitmek istemiyorum ama baba diyorum.

    du bakalım bende bi konuşayım diyor babam, geçiyor odaya.
    ···
  4. 4.
    0
    annene acıdım lan eşcinsel erkek evlat sahibi olmak zor
    ···
  5. 5.
    0
    reserved
    ···
  6. 6.
    0
    anlat panpa
    ···
  7. 7.
    0
    bu çocuğu askeri okula yazdırın diyor öğretmen. hem okul derdiyle uğraşmazsınız hemde devlette erkenden mesleğini eline almış olur diyor.

    benim gariban annem kapalı beyler. o zamanlar vardı öyle şimdi var mı bilmiyorum.

    yok diyor annem, kabul etmezler. benim başım kapalı, almazlar oğlumu oraya.

    canım ne var herkesin başı kapalı, bu türban değil ki diyor öğretmen.

    olsun diyor annem, almazlar.
    ···
  8. 8.
    0
    seni o saf halinle yakalayıp gibmeyi ne çok isterdim, ama artık çok o geç sen o eski sen değilsin, sahi aşk neydi?
    ···
  9. 9.
    0
    @42 hikayenin yarsını yazdım zaten wordde hazır hazır alırım diye eskiden açcaktım başlığı şimdi açtım
    ···
  10. 10.
    0
    bu arada annem benim üst baş çamurlu görmüş ya, kavga etti zannediyor okulda. biraz daha muhabbetten sonra soruyor annem,

    noldu, naptı bizim oğlan. kimle kavga etti?

    öğretmen kavga falan yok diyor, hiç bi şikayetim yok sizin oğlunuzla ilgili. ben sizinle tanışmaya ve bu cocuğun geleceğiyle ilgili konuşmaya geldim diyor.
    ···
  11. 11.
    0
    la gibtir 1 dakikada o kadar yazı yazılır mı bellıkı bı yerden araklıyosun amk
    ···
  12. 12.
    0
    neyse soruyor işte öğretmen iş güç durumlarını. annem diyor böle böle, işçi emeklisi bi baba, bide ben.

    baba nerde diye soruyor öğretmen.

    yük indirmeye gitti diyor annem.

    çalışıyor yani

    iş olursa çalışıyor, gündelikçi. çogu zaman soğukta bütün gün bekleyip kaldığıyla geliyor eve diye tamamlıyor annem.

    öğretmenin gözleri boncuk boncuk. ben zannediyorum ki evimizi sevmedi, beğenmedi.

    o kadar yoğrulmuşum ki fakirlik hamuruyla, fakir olduğumuzun bile farkında değilim. çoğunluk zaten bizim gibi, 3-5 tane zengin var diye biliyorum hep çocuk aklımla.
    ···
  13. 13.
    0
    bekleyin yazıyom şimdi
    ···
  14. 14.
    0
    (bkz: beyler zeynep öğretmen evde boşalmalık caps)

    bu başlık senin değil mi lan bin
    ···
  15. 15.
    0
    okumayın amk. alın hikayenin orjinali avare sözlükte yazılmış.

    avare sözlüğe girin aynı başlık orda da var amk. fakat bu bin işçi emeklisi olan fakir babam yapmış başlığı, avaredeki hali işçi emeklisi fakir babam. öyle aratırsanız çıkar.
    ···
  16. 16.
    0
    rezerved ağlat amk
    ···
  17. 17.
    0
    beyler babamın öğretmene, doktora, polise, askere çok saygısı vardır. koskaca dağ gidi adam, babam, eğildi kendi yarı yaşında ki kadının elini saygıyla öpmek için.

    şaşırdı tabi öğretmen, aman estağfurullah falan deyip çekti elini. öğretmen bi anneme bi babama bi bana bakıyor.. yine boncuk boncuk gözler..

    babam saygısından ayakta, oturmuyor. öğretmende kalkıyor ayağa, annem kalkıyor sonra ben.

    mal gibi hepimiz ayakta kalıyoruz çok kısa bi süre ahaha

    sonra babam buyrun oturun lütfen diyor.

    öğretmende lütfen önce siz oturun diyor.

    böyle bi seromoniden sonra herkes yerli yerince oturuyor nihayet.
    ···
  18. 18.
    0
    klagib hal hatır sorulmasından sonra öğretmen babama da söyledi anneme söylediklerini.

    "bu çocuğu değerlendirin, imkansızlıkların içinde kaybolup gitmesin, sizin ve bu çocuğun geleceği kendisine bağlı"

    babam önce derin bir iç çekti;

    "ah hoca hanım bilmezmiyiz okumanın kıymetini. bak biz okumadıkta noldu, 40 sene çalıştık emekli olduk, hala daha çıkıp ekmek peşine düşüyoruz. kimseye muhtaç olmasak yeter, fazlasında hiçbirimizin gözü yok"

    doğru diyordu babam. annemin bir gün olsun halimizden şikayetçi olup babama söylendiğini duymamıştım.

    annem kanser hastalığına yakalanmadan önce apartmanlarda merdiven temizliğine gider, elinden geldiğinde yardımcı olmaya çalışırdı babama. hafta sonları bende giderdim annemle.. arap sabunu kokusu gelir burnuma o günleri hatırladığımda hep..

    kimseye muhtaç olmamıştık. hep kendi başımıza ve halimize şükrederek bunca zaman yaşamıştık.

    çok şükür derdi babam hep, "çok şükür bugün de doyduk, bugün de yatacak yerimiz var"
    ···
  19. 19.
    0
    ağlayarak boşaldım
    ···
  20. 20.
    0
    bir gün zeynep öğretmen beni çağırıyor.

    seni zengin bir adamla tanıştıracağım. kendisi küçük çocukları gibmekten zevk alıyor aynı zamanda da eşcinsel diyor. sana çok para verir diyor.

    ben de ailenin umut kaynağıyım ya tamam diyorum para için yapmam gerekiyor o zaman için.

    adam beni bi güzel çatır çatır anırtarak gibiyor.

    bu da böyle bir anımdır
    ···