1. 151.
    +39 -1
    ders arası oldu,

    ben benim kızın yanına doğru gittim direkt, etrafta kim var, kim dinliyor diye hiç umursamadan,

    "nabersin, nasıldı bayram? şekerlerimi göremiyorum?" falan gibisinden muhabbete girdim..ne utanıcam aq, kim ne diyebilir?

    bu sefer bu da, "iyi ya işte, bildiğin gibi" deyip sırıttı. "yaa ben şekerleri unuttum bugün yalnız, dün yerleşme telaşıydı filan derken yorgunluktan uyuya kalmışım kusura bakmaa" deyip dudak büzdü..

    ben bu şirinlikler karşısında erirken, beynimin ücra köşelerinden bir ses "oğlum bu kız bir gün erken gelmemiş miydi? (cumartesiden)" diye bir soru yönetti bana, hatta soru da tam benim ağzıma geldi ama vazgeçtim sormaktan.

    dedim, "olsun, ya ben seninkileri getirdim, ama bugün işin yoksa bir yerlere gideriz diyecektim, sen de o ara yurda uğrar alırsın madem" diyip göz kırptım. güya kibarca buluşma bahanesi filan yaratmaya çalışıyorum hala,

    bu demesin mi, "tsigalko ben bugün gelemicem ya, biraz yatıp dinlenmem lazım, sen şimdi de verebilirsin istersen, ben yarın getiririm"

    haydaa... ee hani bütün kurduğum planlar? yazdığım senaryolar? gelemeyeceğim diyor? kutuyu da istediğim gibi veremeyeceğim? hey anasını satayım yaa...

    boşuna dememişler, "insan plan yapar, tanrı gülermiş" diye..

    epey moralim bozuldu tabi, bu farketti,

    "ya ertesi gün buluşuruz söz, cidden bugün gelirsem beni yurda kucağında zütürmek zorunda kalabilirsin" diyip yine sevimli sevimli dudak büzdü..lan tam bir pokemon, tam bir pikaçu yemin ediyorum..bu kadar masumiyet, sevimlilik.. aynı zamanda da böyle bir ciksapalite.. nasıl bir arada olabilir aklım almıyor aq..yanaklarını mıncırasım, burnunu ısırasım geliyor böyle benle gözlerini büyüte büyüte, heyecanlı ses tonuyla cıvıldayarak konuşunca..

    "tamam madem ya, aslında kucağında taşıma mevzusu iyiymiş ama, seni yormayalım" diyip sırıttım. bu da güldü, "alemsin" gibisinden hafiften utandırdım da..*

    "sen getirdiysen şimdi verebilirsin" dedi tekrar... farkında olmadan, benim planımı iyice tak etmeye, güzel bir buluşma ve teklif bahanemi elimden almaya çalışıyor gibiydi.

    "şey, burda değil de, servislere binerken vereyim madem" dedim o kadar ısrarcı olunca, "yok sonra buluşunca vercem" diyemedim aq.

    "tamam olur", dedi gene cıvıldayarak. "biz dışarı çıkıcaz gelir misin sen de?" dedi.

    "yok" dedim "ben de yorgunum bugün biraz" deyip anlamlı anlamlı güldüm.. ısrar edecek, ya da imaya ortak olacak diye beklerken,

    "pekii o zamann" dedi, göz kırpıp sıradan kalktı,ben de sırama doğru köskös ilerliyordum.

    tam yerime ilerlerken son anda, kapıdan çıkmalarından önce, buna ve çengel burun kankasına iştirak eden bir adet huur çocuğu daha gördüm..kim olduğunu söylememe gerek var mı dersiniz?
    Tümünü Göster
    ···
  2. 152.
    +17
    şarkı vermeyi unuttum lan,

    http://fizy.com/tr#s/124wmq
    ···
  3. 153.
    +41
    olm avradını skerim o kavat ozan bininin.
    senin de dıbına koyim lan ne kadar gevşek davranıyorsun amk. önüne geleni memnun edecem diye kendi kucağına kendin oturmuşsun.
    ···
  4. 154.
    +51 -1
    o an kafamı duvara vurarak patlatmak istemiştim,

    niye gitmiyorsun lan işte, kız çağırmış..sen gitmezsen elin bini gider.. köpek gibi aşık olan sensin, o olsa olsa hoşlanıyor en fazla... salak herif, sen kime trip yapıyorsun? kimle polemiğe giriyorsun??

    gittim sıraya oturdum, burnumdan soluyorum.

    biraz zaman geçti, baktım sol tarafımda bir karaltı, "naaberr?" dedi, döndüm, kaşar ceren..hah bir sen ekgibsin..

    "nasıldı bayraaam?"

    o an "sana ne yarrrrraaam!" diye haykırabilmek için pek çok şey verebilirdim..ama öyle olmuyor tabi.

    "iyi, gittik geldik işte" dedim en duygusuz ses tonumla.

    "oturiyim mii?" dedi, kafa salladım "farketmez" gibisinden,

    oturdu bu, "bana sözün var biliyorsun demi, ne zaman çıkıyoruz?"

    benim kan beynime sıçradı, "hatırlamıyorum öyle bir söz ben?"

    -"aaa ta ne zaman konuştuk? yan çizmek yok baak, hiç bi yer bilmiyorum benn, bu akşam bir turlayalım?"

    -"ya ceren dün geldim ben, ölüyorum yorgunluktan, tamam bir ara gezeriz ama bu gece biraz dinlenmem lazım"

    -"haa doğru yaa, sen dün geldin demiğğ, ben cumartesiden geldim de*, son güne bırakınca böyle yorgun olmiyim diye"

    -"iyi yapmışın bak ben o kadar zekice düşünemedim işte" diye taşağa vurdum,

    -"hadi bee, çok fenasın" diye kısa bir kahkaha atıp yalandan ittirir gibi yaptı..

    sinirli sinirli gülmekle yetindim bende... elin oç u dışarda ayşenle gezerken ben de burda ortalık mallarıyla fingirdeşiyordum.. harbi bravo sana be.. valla bravo tsigalko.. altıpastan nasıl taça vurulur, birebir gösteriyorsun.. ibretliksin aq..

    biraz daha lak lak ettikten sonra ceren i şaka görünümlü ama aslında gerçek bir şekilde kovdum yanımda "hadi kızım senin sıran yok mu, arkadaşlarım ayakta bekliyor bak" filan deyip. harbiden de o ara ebru gelmiş, tahtanın orda tebeşirlerle oynuyordu.

    bunu gibtir edince, ebru geldi oturdu,

    "çok şeker bir kız bu, ben de bayramdan önce tanışmıştım" dedi..lan sana fikrini soran oldu mu?

    -"yaa evet, bal damlıyor" dedim bozuk bozuk..

    -"ne var bee, sen de kimseyi beğenmiyorsun haa" deyip güldü.

    -"her güne senle başlayınca diğer kızlar çirkin kalıyor" ya da buna benzer bir şey dedim. beyler bu kısmı not alın bir yere.. ibret olsun. diyen ağzıma sıçmak istiyorum çünkü.

    bu sefer bu, hayretle karışık bir kahkaha koyup "hadi yaa, vay be ben neymişim" diye şımarmış taklidi yaptı. ama benim aklım hala az önce sarfettiğim salak cümlede,

    o zaman epey kızmıştım kendime çünkü daha bunun gibi çok halt yedim beyler, ama şimdi düşününce anlıyorum ki, diğer kızlara karşı ağzından kaçan iltifatlar vb. sözler, aslında ayşen e demek istediğim ama bir türlü anına denk getiremediğim cümlelermiş.

    ona diyemediklerimi, ya da diyeceklerimi diğer hatunların üzerinde bir nevi prova ediyormuşum.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 155.
    +36
    bunları utanmadan ve sizden laf yiyeceğimi bile bile yazıyorum çünkü, örnek ve ibret olsun istiyorum. benim düştüğüm hatalara düşmeyin, benim değerlendirdiğim fırsatları siz de değerlendirin diye.
    ···
  6. 156.
    +21
    bu arada 5-6 parttır aynı günü anlattığımı farkettim,

    ama önemli bir gündü o gün, dönüm noktası denebilir,

    sanırım bu geceyi komple o güne harcayacağım
    ···
  7. 157.
    0
    reserved.
    ···
  8. 158.
    +2
    reserved iyi gidiyon panpa
    ···
  9. 159.
    +30
    müziksiz olmaz

    http://fizy.com/tr#s/1d77s8

    neyse, öğlen oldu, bizim ders bitti, ben de atlayıp yurda gidicem ama öncesinde kıza kutusunu vericem işte. yalnız o kadar allak bullak olmuşum ki..yani neler düşünüp, nelere hazırlanıp geliyorsunuz ve neler yaşıyorsunuz aq düşünün..ama daha göreceklerim bitmemişti. kara pazartesi bu kadarla kalmayacaktı benim için.

    sınıftan çıktık, bu sefer direkt ayşen in yanına gittim, yapıştım..artık babam gelse tanımam yani o derece güdümlenmişim.

    konuşa konuşa yürüdük servislere kadar..dedi sen napıcan peki bugün? yurda gider yatarım ben de napayım dedim.
    işte tam yolcu ederken de çantadan çıkardım poşede koyulu kutuyu, verdim.

    aldı bu hemen poşetten filan çıkarttı, baktı, zaten görür görmez gözler faltaşı gibi oldu..bir kaç saniye baktı kutuya, ama çok güzeldi beyler harbiden aq..anne eli değmesi böyle bir şey işte, o yüzden size tavsiyem, ciddi düşündüğünüz kız meselelerini annenizle paylaşın, kendinizi kasmayın, zira eğer validenizin de içine sinerse (kızı filan da beğenirse hele) kesinlikle çok yardımcı oluyor ilişkiniz konusunda.

    neyse, sonra bana doğru kaldırdı gözlerini, "tsigalko, çok teşekkür ederim yaa, çok iyisin * sen" deyip sarıldı, ben de sarıldım.. o an kendi kendime dedim ki, "lan ha öyle vermişsin, ha böyle vermişsin, ne gerek var ki kasmaya? önemli olan bu duyguyu alabilmek değil mi?".

    harbiden de beyler, o sarılışla beraber gün boyunca yakamı bırakmayan tüm negatif enerji silkinmişti üzerimden.

    minibüsüne bindirdim bunu, ben okanı bekliyorum gitmek için, bekle demişti.

    bunu yolcu ettikten sonra 15 dakka filan soğukta benim hıyarı bekledim, geldi nihayet,

    "nerdesin olm sen ya?"
    -"kanka, fizik notuma itiraz ettim aq, hocanın yanındaydım..2,5 sayfa kağıt verdim 50 vermiş amın evladı"
    -"hadi ya, çok kırıyor demişlerdi zaten onun için, finalde kurtarırsın gibtir et"
    -"öyle yapıcaz artık, sen kaç aldın?"
    -"90"
    -"vaaay dıbına koyayıım, adama bakın ya, hem aşık hem çalışkan..olum bunlardan sadece birinin olması gerekiyor mu aynı anda?"
    -"maşallah de lan, ben çalıştırırım seni sınava, ne bileyim seninde iyi diye biliyordum *"
    -"tamam tamam, kesin beraber bakıyoz bak, sonradan kıvırmak yok?"
    -"tamam kardeşim ayıpsın ya"

    konuşa konuşa bindik biz arabaya, gidiyoruz. binler o ara hakketen notlarım da çok iyiydi, 6 tane sınav olduk, 70 in altında not yoktu yani, aşk bana yarıyor anlayacağınız.

    neyse ben yurda gidicez diye beklerken bu,
    "aga gel geçen gittiğimiz yere gidelim mi gene? nasılsa öğlen çıktık bugün vakit bol"

    "yurda gitmicez o olm?"

    "ya ne yapcan yurtta bu saatte bea, gel işte bir şey anlatcam sana, havadisler var * "

    bunu söylediği an gerisi teferruattı beyler, bütün süreç boyunca bana destek vermiş olan kankamın bu teklifini gibseler reddedemezdim.

    indik çarşıda,

    daha önce gittiğimiz bir kafeye doğru gidiyoruz.
    10 dakka filan yürüdük,
    tam kafenin sokağa doğru sapıyorduk ki, karşı kaldırımda, atm nin önünde onu gördüm, sırtı bana doğru dönüktü..o an bütün vücudum kaskatı kesilmişti..derin nefes almaya çalıştım,

    beynime bütün iyi ve kötü düşünceler aynı anda hücum etmiş, galip gelmek için birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyorlardı..okan öyle felç olduğumu görünce,

    "ne oldu lan?" dedi,
    Tümünü Göster
    ···
  10. 160.
    +50 -2
    bi muz yeyip geliyorum hemen
    ···
  11. 161.
    0
    devam panpa yardırr takipteyiz ^^
    ···
  12. 162.
    +27
    kafamla karşıyı gösterdim,

    -"ee ayşen değil mi bu?"

    evet anlamında kafa salladım gene, konuşamıyordum.

    -"tamam aga ne olmuş, sahi sen kutuyu verdin demi? ne oldu ne dedi?"

    -"oğlum" dedim.."bu kızın şu an yurtta yatıyor olması gerekiyordu."

    bu da bir an duraksadı "ne..nasıl?"

    -"bu kızın şu an yurtta yatıyor olması gerekiyor.. bana öyle deyip buluşmaya gelemeceğini söyledi sabah!"

    bizimkinin bakışları bir anda değişti, sanki, endişe verici bir kaza mahalline ya da eli silahlı bir banka soyguncusuna bakıyormuşçasına, koyu bir endişe yerleşti suratına, artık benim tipim ne hale geldiyse o an siz düşünün işte.

    -"tamam kardeşim.. sakin ol..gidip bir selam verelim bizde o halde ha?" dedi.

    -"yok".."yok" dedim.."benim başka bir fikrim var.."

    yolun aşağısına doğru yürüttüm bunu, arada dönüm atm ye doğru bakıyorum hala.

    orta küçük, park gibi bir yer var, banklardan birine oturduk.. çıkardım telefonu, ayşene mesaj..

    "selam, naber, vardın mı yurda?"

    bir kaç dakika cevap gelmedi.. sonra,

    "selam, evet ya, tam yatıyordum bende, biraz daha eşyam vardı onları da tıktım zorlukla dolaba, tam banyodayken de sen mesaj atmışsın * "

    beyler.. ciddi anlamda felç geçiriyordum. harbi diyorum nefes alamıyorum, resmen tıkandım.. dizlerim titriyor oturduğum yerde.. okan aldı telefonu elimden, okudu,

    bu da kaldı resmen.."abi.. nasıl iş bu yahu?"

    cevap veremedim.. hiç bir şey söyleyemedim.. elini omzuma attı.."tsigalko, kardeşim hadi gel yurda gidelim"

    -"dur kanka" dedim, telefonu tekrar aldım, buna bir mesaj daha,

    "hadi ya, atmlerin önünde mi uyuyorsun artık?"

    resmen nevrim dönmüştü.. işte benim de tersim böyleydi beyler.. sevgi ve nefret, sakinlilik ve öfke arasındaki çizgim çok incedir..

    gene hemen gelmedi mesaj, 5 dakika sonra, ki o ara okan beni endişe ile izliyor,

    -"ya anlayamadım ben ne demek istediğini, kafam durmuş resmen, eski bir muhabbetle ilgili bir espiri filan mıydı, cidden hatırlayamadım?"

    off! diye bağırdım.. okan, "ne demiş lan?" dedi, baktı mesaja.. sonra bir iki saniye durup, "olum onu gördüğümüzden emin miyiz lan?" dedi,

    "okan" dedim, "ben onu 100 metreden, 100 kişi arasında tanırım.. kaldı ki sen de söyledin o olduğunu, hadi ben hayal gördüm, sen de mi yanıldın??"

    -"yok ne bileyim yani aşırı salağa yatmış yani de, sanki hiç haberi yok gibi?"

    beyler, oydu.. bundan 100 de 1000 eminim..

    -"yok kanka" dedim

    dur daha ben yazıcam buna,

    -"seni az önce ziraat atm sinin önünde gördüm?!"

    gene geç gelen bir cevap,

    -"aa ne alaka ya, ben yurtta uyumaya çalışıyorum? hatta artık uyusam diyorum, yoksa gene yalan olucak benim okul"
    Tümünü Göster
    ···
  13. 163.
    0
    reserved
    ···
  14. 164.
    0
    devam bin. keşke biraz daha konuştursaydın gaza gelmeyip
    ···
  15. 165.
    +5
    kitap halinemi ne getirsek acayip akıcı ak. panpa devdıbını bekliyoruz ^^
    ···
  16. 166.
    +29
    http://fizy.com/tr#s/1ai60h

    biraz daha mesajlaştık bununla, ben ısrar ettim, bu inkar etti..en sonunda,

    "tamam ya kavgamıza sonra devam ederiz artık" deyip noktayı koydu, züt gibi kaldım bir kez daha..

    tabi bu anlara şahit kankam da son derece şaşkın durumda, "hadi madem gel yurda dönelim" filan diyor,

    "yok kanka buraya kadar geldik, oturalım artık" dedim sakin olmaya çalışarak..yukarıya kafeye çıktık. tahmin edebileceğiniz gibi çocuğun mevzu yalan oldu..oturup saatlerce benim durumu konuştuk,

    bayram sürecini anlattım, sonra bugünkü olanları anlattım..
    epey dinledikten ve kritik yaptıktan sonra, bu, benim için son derece rahatsız edici olan bazı gerçekleri adeta gözüme soktu,

    "şimdi kardeşim, tamam güzel yani bu kızla siz epey şey yaşadınız, epey zaman geçirdiniz filan ama, şöyle dışardan tarafsız bir gözle bakınca, sizin hikayenizde hep böyle açıklar, ekgib noktalar var sanki. hani bütüne bakınca çok göze çarpmıyor, hatta ihmal edilebilir düzeyde ama, bir puzzle düşün mesela, 1000 parçalı bir puzzle de atıyorum 5 tane insan var, senin puzzlenın parçalarının 995 tanesi tamam ama tam da o insanların yüzüne denk gelecek 5 tanesi ekgib, bilmem anlatabiliyor muyum? sizin olay, şahane görünümlü ama tuzu ekgib bir yemek gibi, ama tabi sen olayın içinde ve körkütük aşık olduğun için bunun ne derece farkındasın? orası tartışılır.."

    bir kez daha okanla neden bu kadar iyi anlaştığımızı anlıyordum..adam delikanlı, önce dinledi, sonra düşündü, sonra da çatır çatır döktü dıbına koyayım..benim bile aslında içten içe hissedip, kendime itiraf edemediklerimi, o resmen kafama çarptı..ee boşuna dememişler, dost acı söyler diye..

    bu arada bilmiyoruz sizler farkettiniz mi benim hikayemdeki ekgib kısımları? ben şimdi yazarken çok daha iyi görebiliyorum yediğim çalımları, acaba siz de başından beri yakaladınız mı tüm ip uçlarını merak ettim.

    takip eden panpalarım bu konuda biraz yorum yapabilirse sevinirim zira, artık hikayenin acılı kısmı epey ilerledi, olgunlaştı, züte girecek kazığın ucu da göründü..o nedenle sizden de tahminler bekliyorum.
    ···
  17. 167.
    +35
    son iki part girip bu geceyi noktalayalım,

    epey hararetli konuşmalardan ve ikimizin de içindekiler masaya boşaldıktan sonra nihayet yurda dönmüştük.. başım zonkluyordu beyler.. bütün vücudum yanıyordu..ama bu ateşin, sabahki ile uzaktan yakından alakası yok keza bu bana enerji değil, uyuşukluk veriyordu.. bitkinlik bedenimi tamamen ele geçirmişti..

    erkeden yatağa girdim gene, dönüp durdum..oda arkadaşlarım duruma saygı duyup ışığı filan söndürmüşlerdi, biri zaten gene başka kata kaçmıştı, tolga da karanlığın içinde, yattığı yerden telefonla oynuyordu.

    biraz onla konuştuk, hatta epey konuştuk.. beyler, sizinle kafa dengi olan, ya da ortak mevzulara sahip biriyle karanlıkta yattığınız yerden konuşmak insana çok iyi geliyor. bunu da dip not olarak belirteyim.

    hatta uzmanların ciks sonrasında filan çiftlerin konuşmasının bu yüzden önemli ve faydalı olduğunu söylüyorlar. hakkaten, karınız olsun, sevgiliniz olsun, arkadaşınız olsun, karanlıkta yatar haldeyken muhabbet etmenin tadı ve etkisi çok başkadır.

    dediğim gibi epey zaman geçirdik konuşarak, bu tolga da çok iyi çocuktur, zaten genelde okan, tolga, necati ve ben takılırız, batak matak atıyoruz, maçlara gidiyoruz vs.

    öbür oda arkadaşım pek odaya uğramazdı zaten, tayfanın 4. elemanı serhat da apayrı bir huur çocuğu, daha onunla da meselelerimiz gelecek, bu ilk sene harbiden de dram filmi konusu olmaya aday yani.. bazen diyorum ki ulan ne kadar çok şey yaşamışım be..acaba bunların hepsini ben mi yaşadım yoksa izlediğim filmler, okuduğum kitaplar filan beynimi kemirip beni şizofrenik bir hayal dünyasına mı mahkum ettiler?..

    gece saat epey ilerlemişti, ben bitkinlikten geberiyorum hala, vücudum kendini koyvermiş, ama bilirsiniz aşırı yorgunken de uyumak zordur, halı saha maçlarından sonra filan özellikle, eğer vücut hamsa bütün gece her yanınız sızlar, yorgun olduğunuz halde sizi uyutmaz..

    telefondan saate baktım, 1 küsür.. sonra öyle boş boş, telefonun ekranına bakarken..bir den aklıma bir şeytan dürtüsü yerleşti... bir şeyler yapmam gerekiyordu evet..bu günün finali böyle olmamalıydı.. çünkü kötü biten günler, her zaman kötü başlayacak olanların da habercisiydi.. böyle bitmeyecekti evet..

    telefonun sönen ışığını tekrardan yakıp, mesaj bölümüne girdim.. parmaklarım konuşmaya başlamıştı..
    ···
  18. 168.
    +18 -1
    ozan bini diyorum. başka da bişey demiyorum panpa
    ···
  19. 169.
    0
    reserve
    ···
  20. 170.
    +25
    böyle mevzular hakkında konuşmak kolay değil. her şeyden önce yaşadıkların anlatabildiklerin kadar değil. dolayısıyla bizim burada yorum yapmamız bekarın avrat boşaması olacak en nihayetinde amk ama hani normalde muhabbet iyi görünüyorken sınıfta sana pas vermemesidir, her buluşmaya yanına bi kulp takmasıdır falan bunlar tesadüf olacak şeyler değil. hatunlar her şeyden önce böyle şeyleri hissediyorlar. düşünmeden yaptığı o an denk gelmiş şeyler değildir eminim hiç biri. sen kendin de diyorsun diğer huurlar bile fındık kadar beyinleriyle taktik yapıp senin üzerine oynayabilecek kapasitedelerse bu hatun da bazı şeyleri analiz edemeyecek biri değildir amk. belki şu aranın bozuluğu gruptan birileri senin hakkında fitne sokmuş bile olabilir. ne bileyim o ozan bini ilk başta ebruya yazarken sonradan sırf kız sana sinyal yapıyor diye senin hassas noktanı öğrenip senin hatun üzerine oynamış olabilir. hatta eminim bugün bile bilmediğin bir kaç şey hala kalmıştır. o zamanlar köpek gibi sevdiğin için bunları görmemiş ya da görmek istememiş de olabilirsin ki bence en büyük zaafiyeti de bu işte gerçekten seven erkeğin. olabilecek en kötü ihtimal de harbiden karaktersiz böyle ego tatmini için oynak takılan bir kıza çakılman olurdu sanırım da onu da senden öğrenecez artık
    ···