Biri sunun bilgisayarini hacklesin proje odevinden a vericem

Hızlı yaz reyiz sardı

bak yine unuttum hikayeyi amk geldim hala bitmemiş , yaz bitir sende kurtul bende kurtulayım

panpa haftasonunda yaz bari be. yaz da okuyak

Hikayeyi unutanlar biraz partların birikmesini bekleyip öyle okusunlar ne diyeyim. Bugünle yarın atarım yine uzun partlar.

amk bekleyin diyon da 3 günde bir yazıyon. bi sene mi bekleyelim

Geçenler de bir sürü deli öldürdüğüm için demir parmakliklarin ardı boş kalmıştır diye düşünüyordum. Ama öyle değildi yenilerini koymuşlardı. Eğittiğim muallakyi hemen tanıdım.
Gittim yanına yatıyordu.
Kalk lan dedim. Hazır ola geçti.
Unutmamış lan güzel bir şey bu. Bu bin çok işime yarayabilirdi.
Yarayacaktı da..
Konuşturmaya çalıştım.
"Napıyon lan muallak keyifler nasıl"
"Sıcak çok sıcak"
"Kafes mi sıcak"
"Evet çok çok sıcak"
"iyi git yat uyu bakalım."

Bu şekilde diğerlerini de eğitebilirdim aslında neden olmasın ki amk.
Ekibe bir de deliler dahil olurdu işler taka sardığında. Bunu uzun uzun düşünüp Richard abiye anlatmak üzere geri döndüm.
Odaya gittim gazete okuyor. Gazeteden gözünü ayırmadan
"Amcan aradı selamı var"
"Ne zaman abi"
"Az önce aradı işte iyi olduğunu söyledim."
"iyi yapmissin abi de bir şey diyeceğim sana"
"Söyle bakalım"
"Abi ben bu delilerden birini eğittim"
"Ne eğitmesi anlamadım"
"Bildiğin eğittim abi,ne dersem yapıyor. "
"Ciddi misin lan nasıl yaptın o işi."
"Abi bu bana ipeksi ipeksi deyip duruyodu biliyorsun bende bir güzel dövdüm bunu o zamandan beri ne dersem yapıyor"
"Ha şu herkese asılanlardan biri. "
"Aynen abi düşündüm de bunu lehimize kullanabiliriz."
"Nasıl olacak o koçum?"
"Bunlardan bir kaç tane eğitmeyi başarırsak işimize yaramazlar mı abi? Mesela birini öldürmek istedik atarız önüne paramparça eder"
"Lan biz bunu neden daha önce düşünemedik? Kafamız senin kadar çalışmıyor işte naparsin. Yarın hemen başlayalım denemeye"
"Büyüksün abi başlayalım"
Deyip uyumak üzere yatağa ilerledim.

Camış gibi uyuduktan sonra uyandım. Kalktım elimi yüzümü yıkadım. Richard abi kalkmıştı. Uyandıgimi fark edip
"Şu motorun orada bizi bekliyorlar bir gidip bakalım neler dönüyor."
"Haydaa yine ne oldu ki"
"Ne bileyim gidince anlarız"

Giderken bizimle beraber Anna da geldi. Büyük kapı açıldı ve girdik yine içeri. Gördüm yine o devasa makineyi. Beni her görüşümde sasirtacagi belliydi.
Kurşun geçirmez cam kapı acıktı millet makinenin oraya toplanmıştı.
Gittik ve Steve bizi karşıladı.
"Hoşgeldiniz beyler, bugün ilk kez makineyi canlı bir kobay uzerinde tam güç kullanarak deneyeceğiz. Ne olacağını bilmediğimiz için siz güvenlikten sorumlu olacaksınız."
Dediğinde derinden bir hasgibtir çektim içimden.

hadi pmpdevam

yarın uzun part atcam dedin hala yazmıyorsun aga

Tam güçle çalıştırmak. Sonuç ne olacak hiçbirimiz bilmiyoruz. Onlarca güvenlik bizim arkamizda. Emir ve komuta benle Richard abide.
gibtiminin ekranlarında yine o ürkütücü görüntüler oynatılmaya başladı. Ve delilerden biri yaka paça getirildi. Bunu bir güzel bağladılar hortumlarla kablolarla.
Daha sonra çalıştırdılar motoru. Uzun sürmedi kısa süre içinde şalterler attı ve her şey kapandı.
Bir kaç saniye süren karanlık esnasinda küfürler çığlıklar havada uçuşuyordu. Başarısız oldu. Bu da makinede hala ekgib bir şeylerin olduğu anldıbına geliyordu. Bize gerek kalmadığını icraatın ertelendiğini söylediler.
Bir sürü mühendis toplanıp eksiği bulmaya çalıştılar. Biz de ayrıldık oradan malum işlerimiz var daha deli eğiteceğiz.
Anna çalıştığı yere döndü biz de deliler koğuşunun sadece bir bölümüne gittik.
Benim egittigim binin olduğu yere.
Önce Richard abiye gösterdim onu.
Gözünün önünde komutlar verdim her dedigimi yapıyor.
Çok hoşuna gitmiş gibiydi.
Bakalım daha kaç tane egitebilecektik.
iri yarı bir tane delinin önüne gittik.
"Gırtlağını kesmek isterdim" dedi.
Bende daha önce denediğim ve işe yaramış olan yöntemi uyguladım.
Tuttum bunun kolunu çektim dışarı jopla kırmayacak şekilde vurdum. Bu daha da dellendi.
O an anladım hepsinde bu yöntemin ise yaramayacağını. O ara da Richard abi uzun boylu bir muallakyi eğitmiş. Yalnız sert vurmuş adama ama olsun kuzu gibi olmuş. Denemek amaçlı komut verdik yeni bine.
"Diz çök"
Diz çöktü evet ama asıl sürpriz onunla beraber 3 kişinin daha diz çökmesiydi. Sürü pgibolojisine uyup onlar da diz çökmüştü.
O an birbirimize bakıp bin gülüşü attık birbirimize.
Toplam 5 deli bizim emrimizdeydi.
işte bu kutlanırdı. Bu taktik celimsiz binlerde ise yarıyordu.
Ama kalıplı, öldürme isteği olan binler daha lazımdı bize onlar için bir şeyler düşünmeliydik.
O an aklıma bir fikir geldi ve Richard abiye açmaya karar verdim ama burada değil. Bunlara gidin yatin dedikten sonra bahçeye çıktık.
"Abi bu delilere bazı kimyasallarla boyun egdirdiklerini gördüm. Bunun en büyük örneği Trager.
Elizabeth bize bu kimyasallardan ayarlayabilir herhalde" dedim.
"Haklisin oğlum gidelim bakalım daha neler gelecek başımıza"

Yanına gidip konuyu açtım.
"Hey Liz harika görünüyorsun" dedim. Görüyorsunuz kibarlığım üstümde.
"Senin için aynı şeyi söyleyemem mind leş gibi ter kokuyorsun. Sadede gel."
"Çok kabasın Liz bu kadar soğuk olma"
"Alışmam için zaman verin lütfen.
"Neyse başka bir şey diyecektim sana, biz delilerden bir kaç adam eğittik."
"Ne eğitmesi?"
"Bildiğin eğittik işte ne dersek yapıyorlar."
"Siz cidden onlardan bile delisiniz. Re konunun benle ne ilgisi var"
"Kalıplı olanlar karşı koyuyor. Bilirsin şu delileri kuzu gibi yapıyorsunuz kimyasallarla."
"Evette neden?"
"Bize o kimyasallardan temin edebilir misin"
"Bilemiyorum bu riskli olmaz mı?"
"Sana söz verdim Liz seni tehlikeye atacak bir şey yapmam. Sende ailemizden birisin artık, seni canımız pahasına koruruz"
Bu dediğim öyle hoşuna gitti ki 10 saniye boyunca sırıttı toparlanıp konuştu.
"Teşekkür ederim bir kez daha ne kadar doğru bir secim yaptığıma ikna ettin beni. Tamam elimde kalan varsa ayarlayacağım yoksa istekle getirtirim. Benden haber bekle"
"Beklerim doktorların bi tanesi" deyip gulustukten sonra ayrıldık odadan.

anlat anlat dinilioz

guzel gidiyor

Waylon Park 'ın yanina gittim. Motorda durumun ne olduğunu sordum.
"1 hafta sonraya ertelendi mühendisler köpek gibi çalışıyor. Bu işin sonu hiç iyi gitmeyecek sen gittikten sonra o deliye ne yaptıklarını gördüm.
Boyle işin dıbına koyayım" dedi.
"Ne yaptılar?"
"Gözümün önünde gırtlağını kestiler. Bu binler çok oldu artık, sadece bizimle olacak iş değil bu basına duyurmalıyız bu olayı. Ama buradan olacak iş değil. Hemen enselerler. Ama bir şekilde ip adresini gizleyip görünmez yapabilirsem belki o zaman başarabilirim."
"Waylon iyi düşün başımızı yakma amk acele etme bi gidişatı görelim önce.
"Hemen yapacağım demedim zaten sadece tasarı bu. "
"Ya neyse iste bir delilik yapma yeter."
Deyip yemekhaneye gittim. Özel olarak kuru pilav istedim yine. Bana özel yemek pişiriyor adamlar o derece taşaklı adam olduk.
Kuru fasulyeyi pilavın üstüne güzelce döküp yedim.
Sonra tuvalete gittim mideyi bozdu haliyle. Tuvalete girince dejavu yaşadım. Vay amk burayı temizlerdim zamanında ne cabuk geldim buralara. Uzun uzun iç çekerek sıçtım,bir yandan da duygulanıyorum baya değişik hisler yaşıyorum. Tuvaletin kapısıyla göz göze gelip bir damla yaş akıttım gözümden. Kapıya sarılacağım zor tutuyorum kendimi.
Kendimi zar zor çıkardım oradan. Gittim bir dus aldım. Lan burada da dus almıştım sabun yoktu hatta. Hey gidi hey.
Sabun koymuşlar bu sefer temizce yıkandim.
Sonra Elizabethin odasına gidip yarama baktirdim.
Yavaş yavaş iyileşiyor, dikişleri bugün yarın alırız dedi. Yalniz iz kalacakmış ama olsun. Yürürken kalçalarının muhteşemligi beni benden aldı. Anna olmasa çoktan çakardım buna. Bekarlıgi neden bu kadar çok sevdiğimi hatırladım. istediğin kıza çak kimseye hesap vermek zorunda değilsin. Gerçi hayatımda kaç kıza çaktım sanki amk. Kalkmaya usendigimden kadının odasında uyuyakaldım.

Ben de la hqdi

Rez rez rez

SERii PANPA

Haftaya okuruz sonraki parti

Elizabeth ertesi güne ilaçları temin etmişti. Bize nasıl ve ne kadar vuracağımızı gösterdi. Bizde yukarı çıkıp iri olanlarından birinin kolundan yakaladik. Damardan yavasça verdik.
Bir kaç saniye içinde yıkıldı. Mala bağladı boş boş çevreye bakıyor.
Tamam şimdi zamanıdır. Demir kapıyı açtı richard abi bende içeri girdim. içeridekilerin bazıları egitilmedi ama it gibi korkuyorlar benden. Bu yerde ki muallakye yumruğu bir koydum bağırmaya çalıştı ama bağıramazdı.
"Bak ulan puşt eğer her dedigimi yapmazsan seni akşama kadar döverim."
"Höööeeeeeeeee"
"Çok mu sert vurdum acaba abi özürlü gibi ses çıkarıyor bu"
"Dur bakayım mind geri kaçıl" dedi elinde ki su şişesini olduğu gibi onun üzerine boşalttı.
Biraz açıldı "Bırakın lan beni" dedi.
"Höst önce akıllı olacaksın lanlu lunlu konuşma." Dedim.
"Abi bırakın beni vallaha akilliyim ben"
"Ha şöyle yola gel, kaç yaşındasın sen"
"147 yaşındayım abi"
"Maşallah 1.dünya savaşını görmüşsündür sen."
"Abi bırak abi uyuştu"
"Kendine 147 yaşında diyen adamdan ne beklersin ki abi neyse kuzu gibi oldu bu.." cümlemi bitiremeden kafeste ki huur çocuğunun biri boğazımdan dirsegiyle yakaladı ama bir sıkıyor var ya öldürecek neredeyse.
Bizim kalıplı kalkmaya çalıştı kalkamadı.
"Abi kalkamıyorum" diyebildi sadece.
Richard abi koştu kurtardı. Sonra hiç ellemedim buna. Egittigim bütün delileri aynı hücreye koydum. Birbirinize saldırmayın dıbınıza koydurtmayin deyip içeri beni boğazlayan deliyi tıktım bunların yanına. gibin şunu dememle beraber bu binlerin mecazdan anlamadığını anlamış oldum çıkardılar malafati ciddi ciddi gibecekler bıraksam. Lan durun dedim sokun şunları yerine dövün sadece öldürmeyin ama dememle hayvan gibi giriştiler buna. Bunlar bıraktı en son bizim kalıplı kendine geldi kalkıp o dövmeye basladi. Tamam yeter deyip kafesine geri sürükledim malum kalkacak hali yok.