/i/Ben

Discord Sunucumuz Açıldı!
discord.gg/incisozluk
  1. 1.
    +127 -9
    Durağa doğru yürürken hafif hafif yağmur yağmaya başlamıştı. Adımlarımı hızlandırırken onun yine orada olup olmayacağını düşünüyordum. Durakta beklerken onu izlemek için her gün gereğinden erken kalkiyordum. Durağın sağ yanından servise biniyordu. O servis beklerken ben de uzaklardan onunla ilgili hayallere daliyordum. Durağa yaklaştığımda her gün orada duran kız bu sefer yoktu. Hayal kırıklığı yaşıyordum. Durağa vardığımda durağın da dolu olduğunu gördüm. Islanacaktım. Kafamı eğip hızlanan yağmura aldırış etmeden yine onu düşünmeye başladım. Bir an için yağmur damlalarının saçlarıma değmediğini farkettim. Kafamı çevirdiğimde onu gördüm. Şemsiyesini benimle paylaşıyordu.
    ···
  2. 2.
    +40 -1
    Hafif bir tebessüm vardı yüzünde. Ben inanılmaz şekilde heyecanlanmistim. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Ürkek bir ses teşekkür ederim dedim. Rica ederim dedi. Zaman benim için yavaşlamışti. Aylardır uzaktan baktığım, sesini bile duymadan aşık olduğum kız şu an yanında duruyordu. Bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm. Kafamda milyonlarca senaryo kuruluydu. istersen ben tutayım dedim. Olur dedi yumuşak bir sesle. Kendimi bir rüyanın içine düşmüş hissediyordum. Dolmuşun gelmemesi için içimden dua ediyordum. Sessizlik ruhumu kemiriyordu. Rahatsız oluyordum ve bu fırsatı da degerlendirmek istiyordum. Servisi bugün kaçırdın galiba dedim. Kasini kaldırıp kafasını hafifçe sağa kırdı. Evet ama dedi..
    ···
    1. 1.
      0
      yaşanmışmı değilse okumam
      ···
  3. 3.
    +20 -3
    Okuyan yok sanırım
    ···
    1. 1.
      +5
      Okuyom ben ya
      ···
  4. 4.
    +35 -3
    Sen nereden biliyorsun benim servise bindigimi diye sordu. Gözlerinde bir boşluk suratında hafif bir şaşkınlık vardı. Telaslanmadan burada beklerken arada görüyorum seni dedim. inanmış gibi yaptı bir şey demedi. Kısa bir süre sonra da dolmuş geldi. O ayrı bir yere oturdu ben ayrı bir yere. O farklı bir yerde indi ben farklı bir yerde. iki dakikalığına renklenen dünyam yine solmuştu. Zaten hoşlanıyordum ondan ve bu iki dakikalık münasebet beni ona daha da aşık etmeye yetmişti. Onun da benden hoşlandığı düşüncesi geldi aklıma bir an için. Sonra kendime kızdım. Kız küçük bir iyilik yapmıştı. Farklı anlamlar yüklemek sacma gelmişti. Ardından tüm günü onu düşünerek geçirdim. Aklımdan atmaya calissamda kalbimde yeşeren duyguları ortaya çıkmıştı. Kendimden bile sakladığım bu duygular beni yemeden önce ona hissettiklerimi söylemem gerektiğini düşündüm. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu ancak plan yapmaya çalıştım. Sabah olduğunda hazırlanıp durağa yürümeye başladım.
    ···
    1. 1.
      -4
      Ne yaptın kıza amk evladı sex hikayesi gibi yazmışsın neyse devam etme sen
      ···
  5. 5.
    +4
    Geldim. devam
    ···
  6. 6.
    +33 -1
    Durağa yürürken aklımdan türlü türlü senaryolar geçti. Olabildiğince yavaş yürüyordum. Durağın sağ yanına baktım orada değildi. Durakta diye düşündüm orada da yoktu. Bir yandan içim rahatlasa da yine de konuşmadığım için üzülmüştüm. Diğer 3 günde bu şekilde geçti. Şüphelenmeye başlamıştım. Tam bir kıza niyetimi açacakken kız ortadan yok olmuştu. Umudumu yine kaybetmiştim. Saçım sakalım karışmış halde durağa giderken kafam bomboştu. Yine hafiften yağmur yağmaya başlamıştı. Umrumda değildi. Yavaş adımlarla gidiyordum. Durağa varmak üzere iken son bir umut kafamı sağa çevirdim. Orada güneş gibi parlıyordu. Bir iki saniye donuk bir şekilde ona baktım. Elinde yine şemsiyesi ile bekliyordu. Cesaretimi toplayarak nasıl göründüğümü umursamadan yanına yürümeye başladım. Ona yaklaşmaya başladığımda beni gördü. Yüzündeki tebessümü gizleyemedigini farketmistim. Kafasını öne eğdi ve ayağıyla taşlarla oynamaya başladı. Yanına dikilip merhaba dedim. Tek gözü kapalı şekilde merhaba dedi. Sesi boğuk geliyordu. Hastasın galiba dedim. Evet grip oldum dedi. O gün mü hastalandin diye sordum. Bilmiyorum olabilir dedi. Üç gündür o yüzden göremedim seni o zaman dedim. Kaşlarını çattı. Sen beni mi izliyorsun dedi. Elimi uzattım ben xsnafu. Elini uzatarak ben de Yağmur..
    ···
  7. 7.
    +32
    Yağmur deyince güldüm birden. Neden gülüyorsun dedi gülümseyerek. Yağmurlu günlerde ismi yağmur olan biriyle konuşmak biraz manidar geldi bana dedim. Soruma cevap vermedin hala dedi. Geçiştirmeye çalışıyordum. Bence sen biraz daha dinlenmelisin kötü görünüyorsun dedim. Sen benden daha kötü görünüyorsun ama dedi. Haklıydı. Yağmur hızlanmaya başlamıştı. Bunu farkedince şemsiyesini bana tutmaya çalıştı. istersen ben tutayım dedim. Aynı şemsiyenin altında aylardır uzaktan izlediğim ve sadece 10 dakika konusabildigim kız ile duruyordum. Bu kısa sürede bu samimiyet bana göre tek bir şey ifade ediyordu. O da benden hoşlanıyordu. Kısa bir sessizliğin ardından servisi geldi. Şemsiyeyi yagmura uzattım. Sende kalsın yarın alırım dedi. Dönüşte yağarsa ne yapacaksın dedim. Senin benden daha çok ihtiyacın var diyerek servise bindi.
    ···
    1. 1.
      +7
      Kız sanki inceden gömüyor panpa ama yine de sen bilirsin jaahhaa
      ···
  8. 8.
    +15 -4
    Herkes nerde amk
    ···
  9. 9.
    +52 -1
    Elimde pembe bir şemsiye ile orada kalakaldım. Bir yandan mutlu oluyor diğer yandan buruk hissediyordum. Bu tür şeyler bana kendimi garip hissettiriyordu. Dışarıda pembe şemsiye ile beni gorenler garip garip bakıyorlardı. Yine tüm günümü olanları ve onu düşünerek geçirmiştim. Akşam kendimi eve zor atmıştım. Ellerimle cenemi kasirken tıraş olmaya karar verdim. Aynaya baktığımda gerçekten kötü göründüğümü anlamıştım. Sabah üzerimi ve saçımı düzelttikten sonra heyecanla çıktım. Şemsiyesi elimdeydi. Benim geldiğim yola doğru bakıyordu. Beni görünce kısa bir süre başını eğdi. Omuzları oynuyordu. Güldüğünü düşündüm. Yanına yaklaştığımda pembe sana yakışmış dedi. Öyleyse bende kalsın dedim. Kalsın dedi. Şemsiyeyi ona verdim. Sana borclandim dedim. kafasını salladı bir şey söylemedi. işler benim için sarpa sarmaya başlamıştı. Dünden daha iyi görünüyorsun dedi bir anda. Elimi yüzümde gezdirdim. Sende öyle. iyileştin sanırım dedim. Hala onun ne hissettiğini bilmiyordum. Bir sessizlik oldu. Bir şeyler yapmam lazımdı. Bir şeyler icsek yani borcumu ödemek için dedim. Yine ayağıyla taşlarla oynamaya başladı. Bir süre sessiz kaldı. Uygun olursan tabi dedim. Kafasını kaldırdı. Yarın beşte olur mu dedi. Olmasa da olacaktı. Tabi tabi dedim gülümsedim.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerved
      ···
    2. 2.
      0
      rezerved
      ···
    3. 3.
      0
      rezerved
      ···
    4. 4.
      0
      Rezerve
      ···
    5. 5.
      0
      rezerved
      ···
    6. 6.
      0
      Anlatsana kardeşim
      ···
    7. 7.
      0
      Rezerved
      ···
    8. 8.
      +1
      bu sefer anasını gibmese bari geçen sefer anasını da gibmişti
      ···
    9. diğerleri 6
  10. 10.
    +29 -2
    O zaman beşte burada buluşalım dedim. Beşte burada diye tekrar etti. Oradan ayrıldım. Buluştuğumuz gün ona direkt hislerimi açıklamaya karar verdim. Bir yandan tepkisi ne olur diye düşünüyordum ya reddederse diyordum. Sonra benden hoslanmasa neden tüm bunları yapsın diyordum. Bu kısa konuşmalar beni cesaretlendiriyordu. Ertesi gün bulusacagimiz yere 1 saat erken gittim. Hava bozacak gibi duruyordu. Kapalıydı. Yaklaşık yarım saat geçmişti ki onu gördüm. Normalden daha erken gelmesi beni mutlu etmişti. Selamlaştık. Nereye dedi. Hadi gidelim dedim gülümseyerek. Gideceğimiz kafe yürüme mesafesinde sayılırdı. Yolda yürürken kalbim çıkacak gibiydi. Hiçbir şey konusmuyorduk. Bu da beni daha da rahatsız ediyordu. Yolu yarılmışken bari gittiğimiz yeri soyle dedi. Kafenin ismini verdim. Gözlerini onaylarcasina kapattı. Sonunda kafeye varmıştık.
    ···
  11. 11.
    +36 -2
    Boş bir yere oturduk. içerisi doluydu. Dışarıdaki kısma oturmak zorunda kaldık. istersen başka yere gidelim dedim. Yine gülümseyerek kafasını iki yana salladı. Benim içim kıpırdanmaya başladı bu halini görünce. içecekleri söyledik. Kısa süreli sessizliğin ardından yağmur dedim çekinerek. Kafasını çevirdi. Gözlerini görünce cesaretim kırılıyordu. içimde tarif edilemez duygular birbirine girmişti. Senin bana o gün durakta sorduğun sorunun cevabını vermek istiyorum dedim. Gülümsedi unutmadın demek hala dedi. Ben seninle ilgili olan hiçbir şeyi unutmam ki zaten dedim. Yüz ifadesi değişti. Önüne baktı. Biraz yanakları pembelesti. Utaninca önüne baktığını da biliyorum. Ayağınla taşlarla oynadığını da dedim. Yüzündeki tebessüm yerine bir donukluk gelmisti. Yanlış yaptığımı düşünüyordum ancak bu saatten sonra dönüşüm olmadığını da biliyordum. Aslında bende utangaç biriyim bunları seninle konuşmayı bırak bu masaya bile oturmam mucize sayılır dedim. Sadece kafasını sallıyordu. Biraz durduktan sonra yağmur dedim yeniden. Bu sefer efendim dedi. Sesi öyle yumuşak öyle içten geldi ki boğazım dugumlendi. Sesi dahi ona aşık olmak için bir sebepti. Ben seni aylardır uzaklardan seyrettim. Ufak bir tesadüf ile şimdi buradayız. Ben bu tesadüfün bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Sana içimdekileri soylemem için verilen bir fırsat bu belki de. Yağmur senin bana uzaklardan bir bakışın benim tüm haftamı mutlu gecirmeme neden oluyordu. Bir tebessümünü görmek için haftalarca beklediğim oldu. Şimdi ben o gülüşü ve o bakışı uzaklardan değil tam karşında izlemek istiyorum. Yağmur ben seni seviyorum.
    ···
    1. 1.
      +8
      Yarıda bırakanın annesini leylekler gondiklesin
      ···
    2. 2.
      0
      Devam devam devam
      ···
    3. 3.
      -1
      O heyecanla bunları

      NAAHHH

      söylersin... bak bi daha yazıyom

      NAHH

      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +17
    Dışarıda isim vardı geldim devam
    ···
    1. 1.
      0
      Rez kanka
      ···
  13. 13.
    +22
    Benim için o an donup kalmıştı. Rüzgarda uçuşan saçlarının her telini ayırt edebiliyordum. Kalbim sanki atmiyordu. Nefes almıyordum. Heyecanim vücudumu titretiyordu. Ölüm sessizliğine bürünmüştü her yer. içimden keşke bunları demeden yine uzaktan izleseydim onu diye iç geçiriyordum. Yağmur'un yüzünde üzüntü ile şaşkınlık arasında bir ifade beliriyordu. 1 saniye 1 saat gibi yavaş ilerliyordu. Tenime çarpan rüzgarın içimdeki yanan alevi sondurmesini istiyordum. Cevap beklercesine bir ifade takindim. Yağmur soğuktan pembelesmis ellerine bakıyordu. Dalmış gibi görünüyordu. Sesimi çıkaramadım. Bende kafamı egdim. içim içimi yiyordu. Karnimdan kafama yükselen alev alev ateşi hissediyordum. muallakta kalmanın etkisiyle sinirlerim alt üst olmuştu. Sinirleniyordum. Sonunda kalkıp gitmeye karar verdim.
    ···
    1. 1.
      0
      hikayenin onceki partini unttum dıbına koyim
      ···
  14. 14.
    +22 -1
    Bunca kelimeyi sarfetmek benim için kolay değildi ve karşılığında bir şeyler bekliyordum. Karşılık vermese de olumlu olumsuz tek bir kelime bekliyordum. Yeşeren umutlarım solarken son kez yağmurun yüzüne baktım. Hala düşünceliydi. Kafamı sol yana çevirince siparişlerin geldiğini gördüm. Sinirlerime hakim olup alttan almaya karar vermiştim. Garson içecekleri koydu. Yağmur dedim. Ses vermedi. Biraz daha sesimi yukselttim. Yağmur dedim. Kafasını sonunda kaldırdı. Kahvesini uzattım. Gözleri dolmuştu. Yüzündeki ve gözlerindeki derin hüzün yüreğimi burkmustu. Ettiğim kelimeleri duymadığını düşünmeye başlamıştım. Oralı değil gibi davraniyordum. Kahvemi iki elimin arasına alarak önüme bakmaya başladım. içim alev alevdi ama ellerim buz gibiydi. Ellerimle sardigim kahve ellerimi ısıtmaya yetmiyordu. Zedelenmiş duygularım beni çok yaralamıştı. Gözlerim dolmak üzereydi. Birkac saniye sonra buz gibi ellerim bir anda isinivermisti. Kafamı kaldırdım. Yağmurun gözleri dolu, bakışları buruk, elleri ellerimin üstündeydi. içim eriyordu. narin sesiyle xsnafu dedi biraz zaman istiyorum senden dedi. Seni tanımak istiyorum. Karşımdaki adamın dışı gibi içi de güzel mi bunu bu kadar kısa sürede bilemem ne olur beni anla dedi. Elleri ellerime degdikten sonrası benim için hayal gibi geliyordu. Yağmur haklıydı. Henüz tanımıyordu beni. Bende onu. Haklısın sanırım diyebildim. Sonra tekrar ettim. Haklısın.
    ···
    1. 1.
      +2
      Lan sokuk bu hikayeyi de o babamın arkadaşı ile yaşadıklarım gibi ona buna kızıp gibip atma yemin ediyorum izzeti ikrdıbını giberim.
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et panpa
      ···
  15. 15.
    +16 -1
    Konuşmadan kahveleri içtik. Üşüdün sen gidelim hadi dedim. Çıktık kafeden yürümeye başladık. Şimdi ne olacaktı hiçbir fikrim yoktu. Beni tanımak istiyordu ama nasıl olacaktı bu. Tek tek sorular sorarak mı ne kadar sürede tanıyacaktı kafamda sorular dönüyordu. Yürürken yağmurun titrediğini farkettim. Üşüyor musun dedim. Kafasını salladı. Burnunun ucu kızarmıştı. Yanakları yine pembeydi. Önce atkimi boynuna sardım. xsnafu gerek yok tamam dedi. Sonra kabanimi üzerine sardım. Beni engellemeye çalıştı ama ikna ettim. Sen usuyeceksin şimdi dedi. Bana göre usunecek bir hava yoktu. Bir şey olmaz bana dedim. Üstünde iki kat mont ve atkı olduğu halde usudugunu görebiliyordum. Sonunda yağmurun evine gelmiştik. Kabanimi aldım. Atkıyı verecekken sende kalsın senin daha çok ihtiyacın var dedim gülümseyerek. Buruk bir tebessüm atti. Teşekkür ederim kahve için de hissettiklerin için de dedi. Hislerime keşke başka şekilde karşılık verseydin diye iç geçirdim kendi kendime. Yağmur kapıyı kapatmak üzereyken sol göğsümun üstüne elini koyarak belki de orasının da saflığını anlamak için o kadar zamana ihtiyaç yoktur dedi ve kapıyı kapattı. Sevincim içime sigmiyordu. Nasıl eve gittiğimi bile anlamadım. Ev arkadaşım kapıyı acar açmaz ne oldu lan bu surat ne dedi. Hoşlandı heralde dedim. iyi hadi bakalım dedi yüzünde salakça bir gulumsemeyle. Gece yatarken mesaj attım. Nasıl oldun?
    ···
    1. 1.
      +1
      Oyle ev arakadasimi olur be olm direk kafa kola girip afferin lan yarram felan demedi lazimdi
      ···
  16. 16.
    +18
    Cevap gelmedi. Uyumuştur diye düşündüm. Olup bitenler hayal gibi geliyordu. Tüm günümü gözden geçirirken uyuyakaldım. Sabah dışarıyı izlerken mesaj geldi. xsnafu mine evde yok yerimden kalkamıyorum ateşim var yazdı. Mine kim lan diye düşünürken ev arkadaşıdır diye düşündüm. Mine ne zaman geliyor yazdım. iki gün önce memleketine gitti bilmiyorum dedi. Bir şey yazmadan hemen dışarı çıktım. Birkaç çorba malzemesi ve abur cubur aldım. Yağmurun evine gittim. Kapıyı çaldım. Açan yoktu. Birkaç dakika bekledim yine tık yoktu. Telefonla aradım. Biraz çaldıktan sonra açtı. Yağmur kapıyı aç dedim. Anlamadım dedi. Disardayim kapıyı aç dedim. Az biraz sonra kapı aralandi. Yüzü solmuş, saçları dağılmış çok bitkin görünüyordu. Eğer istersen ateşin geçene kadar durayim sonra giderim dedim. Eğer istemezsen yani rahatsız olursan tabi şunları vereyim ben diye sacmalarken kapıyı açtı. Yüzünde zoraki bir gülümseme vardı. Ağır ağır uzandığı yere gitti. Bende onu takip ediyor bir yandan da etrafa bakıyordum. Bir koltuğa ellerimdeki posetlerle oturdum. Ne yapacaksın onları dedi gülümseyerek. Poşetleri unutmuştum. Bunlar çorba için dedim. Ne çorbası dedi. Mercimek dedim. Yine gülümsedi onu demek istemiyorum yapabilir misin ki dedi. Tabi dedim. Yerimden kalkip yanına gittim. Alnına degdim. Alev gibi yanıyordu. Utanarak ve kekeleyerek şey duş alsan sanki iyi olur dedim. Çok halsizim dedi. Bir bez bulup alnına koydum. Sen uzan ben geliyorum diyerek çorba yapmaya başladım.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzzzzz
      ···
  17. 17.
    +20
    Çorba işini hallettikten sonra yanına gittim. Elimde tepsiyle beni görünce yattığı yerden buruk şekilde güldü. Yanına yanaşıp dogrulmasina yardım ettim. xsnafu ben yiyemeyecegim dedi. Eline kaşığı aldı sonra yeniden bıraktı. Çorbadan bir kaşık aldım ve uzattım. Gözlerinin içi sevgiyle bakıyordu. zar zor çorbanın yarısını yedi. Sen nasıl bir adamsın dedi. Ne oldu dedim. Bir şey yok dedi tebessüm ederek. Her tebessümünde benim içim eriyordu. Yanıp bitiyordum. Tepsiyi geri zütürdüm ve alnındaki bezi değiştirdim. Seni işlerinden alikoydum dedi. Hadi yat dinlen dedim. Bu bitkin halini görmek içimi parcaliyordu. Ateşi geçene kadar başında bekledim. Birkaç saat sonra bende uyuyakaldım. Yağmurun öksürükleriyle yeniden uyandım. Gözlerini açmış oturduğu yerden beni seyrediyordu. Ateşin geçti heralde dedim. Geçti dedi. Yanıma gelsene dedi. Çekinerek gittim. Başını omzuma koydu. Çok teşekkür ederim. Sen olmasan hala şurada çaresiz yatacaktim. Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten dedi. Bir şey demedim. Eli dizinde duruyordu. Elini tuttum. Artık ben gideyim dedim.
    ···
    1. 1.
      +5
      lan bu çok tatlı içim ısındıinşallah kötü sonu yoktur
      ···
    2. 2.
      +1
      Rezzzzzzzzzzzz kardeşim devam seri devam
      ···
    3. 3.
      +6
      sanki hikayeyi ben ve sevdiğim kızla yaşıyorum gibi okudum çok güzel hikaye lan (nickimi aldırış etmeyin)
      ···
    4. 4.
      0
      Aynen amkkkk
      ···
    5. 5.
      0
      gibseydin
      ···
    6. 6.
      0
      gibseydin
      ···
    7. diğerleri 4
  18. 18.
    +15
    Kalkmak için bir hamle yaptığımda elimi sımsıkı tuttu. Dur dedi catallasmis sesiyle. Narin sesinin bu hale gelmesi içimi acitmisti. Rahatsız ettim yeterince seni hem ateşin geçti bak dedim. Elimden tutarak dogruldu. Kalbinin safligi hakkında söylediklerimi hatırladın mı dedi. Kafamı salladım. Hiç yanilmamisim dedi. Birden sariliverdi. Saçlarının kokusunu içime çektikçe sevgisinden sarhoş oluyordum. Yüreğinin atışını hissedebiliyordum. Gitme kal hadi otur dedi boynunu bükerek. Nasıl kirabilirdim ki. Oturdum yanına. Hadi birbirimizden bahsedelim dedi. Tüm gün boyunca başı omzumda öyle konuştuk. Anılarımızı anlattık. Babam ile ilgili bir anımı anlatmaya başladım. Gözleri doldu. Kendini tutamayacak gibi duruyordu. Ne oldu yağmur dedim. Birden saldı kendini. Hüngür hüngür ağlamaya başladı. Hiçbir şey söylemedim. Hıçkırarak babam dedi sadece. Biraz ağlayıp kendine geldikten sonra babamı kaybedeli az biraz zaman oluyor o yüzden kötü oldum dedi. Çok üzülmüştüm. Ellerini tutabildim sadece. Ne diyebilirdim ki. Hangi soz teselli edebilirdi. Yarasını ne kapatabilirdi bilmiyordum. Sadece yanında olarak ona destek oldugumu düşünüyordum. Göz yaşlarını elimle sildim. Kusura bakma bilmiyordum dedim. Senin bir suçun yok dedi. Hafif titriyordu. Onu neşelendirmek istedim. Film izleyelim mi?
    ···
    1. 1.
      0
      pnp şimdi beraber misiniz ?
      ···
    2. 2.
      +2
      Bunun sonu kötüyse yemin ederim hüngür hüngür ağlarım
      ···
    3. 3.
      0
      Film varsa cinsellikte vardır
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 19.
    +15
    Ne izleyelim dedim. Sana bırakıyorum dedi. 500 days of summer filmini açtım. Daha önce izlemiştim ama izlememiş gibi yapıyordum. Yan yana oturduk. Aldığım abur cuburlari açıp izlemeye başladık. Filmin başlangıcında nedense dönüp bana içten şekilde gülümsedi. Bende ona. Gözleri hala kızarıktı. Babasını kaybetmiş olması içimi acitmisti. Elimden geldiğince destek olmak istiyordum ona. Arada ellerimiz birbirine degiyor, birbirimize bakıyor gülümsüyorduk. Filmin ortalarına doğru başı omzuma düştü. Hiç istifimi bozmadan öylece durdum. Film bittiğinde nasıldı diye sordum. Cevap gelmedi. Duymadı sandım. Yağmur dedim. Ses yoktu. Başını yavaşça kaldırdım. Uyumuştu. Yerine yatırıp üzerini örttüm. Odadan çıkarken son kez ona baktım. Geri dönüp alnından öpmek için egildim. Gözlerini araladı. Gidiyor musun dedi. Uyuyakalmışsın rahatsız etmek istemedim dedim. Sen burda durdukça ben rahatsız olmam ki dedi. Ellerini öptüm. Yüzünden hala bitkin olduğu belli oluyordu. Yattığı yerin yanıbaşına oturdum. Elleri ellerimin içinde kayboluyordu. Çok narindi. Öyle durursan yorulursun dedi. Sen dinlen dedim. Gülümsedi ve gözlerini kapattı.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam etme bin eski sevgilim aklıma geliyor
      ···
    2. 2.
      +1
      Lütfen bitir hikayeyi. Yarım bırakma.
      Sanki onu anlatıyorsun..
      ···
  20. 20.
    +22
    Hislerim derinleşiyor, derinlestikce ben boğuluyor, kayboluyordum. Olduğum yerde sızıp kalmıştım. Gozlerimi sabah yankılanan ezan sesiyle araladım. Basım yağmurun yastigindaydi. Yağmur bana bakıyordu. Elleri hala ellerimin içindeydi. Yüzüne az da olsa renk gelmişti. Hemen sicradim. Ayağa kalktım ve önüme bakarak kusura bakma uyumuşum o yüzden kafam yastığına düşmüş farkında değildim dedim telaşlı bir şekilde. Dogruldu. Olsun ne olacak ki dedi. Bir şey demedim. Ben acıktım sen dedi. Bir şeyler alayım dedim. Yok şimdi borç ödeme sirasi bende dedi. Kahvaltı bugün benden dedi gülerek. Tamam bende yardım edeyim o zaman dedim. Bu teklife hayır diyemem dedi. Yan tezgahta o diğerinde ben vardım. Ara ara kafasını çevirip gülümsüyordu. Ben de ona. Kahvaltı bitince istersen dışarı çıkalım dedim. Halim yok hiç dedi. Tamam o zaman dedim. Yan yana oturuyorduk. xsnafu dedi. Efendim dedim. Gözlerini kapatır mısın dedi. Kapattım. Birkaç saniye geçti. Nefesini duyabiliyordum. Kalbim hızlanmıştı. Dudakları yanağıma degiyordu. Göğsüm alevlenmişti. Sıra sende diyerek gözlerini kapattı. Heyecandan titriyordum. Yavaşça yaklaştım. Küçük bir öpücük attım yanağına. Dönüp sarıldı. Catallasmis sesi düzelmişti. Fısıldayarak xsnafu ben de seni seviyorum.
    ···
    1. 1.
      +10
      YIKIK BiR ÖZGÜVENSiZ pekekent OLDUĞUMDAN BU HiKAYEYi YAŞAYAMADIM AMK ANCA UZAKTAN BAKABiLiYOM SIRTI SIRTIMA DEYDi DiYE SEViNMiŞLiĞiM VAR AMK
      ···
    2. 2.
      0
      Harika amk ya sakın yarım bırakma
      ···
    3. 3.
      0
      Aman tanrım ne kadar da heyecanlı
      ···
    4. 4.
      0
      gibtir aq kız dün tanışalım diyor 1 gün sonra manita düzgün kurgula ananı gibmiim
      ···
    5. 5.
      0
      yıkığın halinden yıkık anlar kardeşim benim :/
      ···
    6. diğerleri 3