1. 1.
    +7 -1
    neden mi ? cünkü yazın herşey ortalıktadır. kapılar pencereler acıktır, insanlar sokaktadır ve siz onları duyarsınız. onların mutluklarını, siren sesleri, bagrısları,cagrısları. bu iyi mi ?
    şüphesiz ki evet diyenler de olucak, hayır diyenler de. ama benim gibi şeyler yaşayanlar için cevap kesinlikle hayırdır,cok sebep var ...
    ···
  2. 2.
    +2
    sevmeyişimin bu birinci sebebini daha fazla devam ettirmicem zira kendimi acıtıyor gibi oluyorum. ben o gün bugündür annemin sesini bile unutmaya yüz tuttum, sadece arada bir eski kamera kayıtlarını dinliyorum. hani su kocaman kasetlerin oldugu siyah. raks marka. allah razı olsun babam zamanında bol bol cekmiş de doldurmus o raks kasetleri yoksa unuturdum coktan. şimdi dönem dönem acıp izliyorum, 2001deki o evde, o kanepede...
    ···
  3. 3.
    +2
    evin kapısı acıktı, komsular vardı, cocuklar vardı. girdim. utangac oldugum için o kadar komsunun içinde yüzümü kaldıramıyordum ama başımı falan oksuyorlar, bişeyler diyorlar, bense mutfakta dagıtılan pideleri anlamlandırmaya calısıyorum, pide ve ayran. herhalde babam komsulara ayıp olmasın diye yaptırmış diye düşünüyorum ve pideleri hazırlayıp tabaklara koyan komsumuza,bi tane daha versene diyen yaşca 3-4 yaş büyük cocuga sasırıyorum, ben değil ekstradan istemeyi, bana sunulan şeyi bile 40 defa tekrarlatmadan yemeyen biriyim, cekingenim, utanırım, ayıplarlar diye düşünüyorum.
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    anlat panpa
    ···
  5. 5.
    +1
    sevilay 'abla'yla 1 haftayı asmıstı görüşmüyorduk ki o kadar sık görüşmezdik normalde de. ama hatrımız, gönlümüz vardır birbirimizde. 2009 yazında staj yapıyordum pazar günleri haric hergün gidiyordum. stajdı, şantiyeydi,işti güçtü derken, gündüzleri unutuyordum onu, aklımda bir tek iş. ama ya geceleri...
    aksam olup, apartmana her adımımı attıgım da aklımı o geliyordu, heleki kapısının önünden gecip üst kata ,evimize cıkarken. o sarılısı geliyordu aklıma, o susuşu,o duruşu. seviyordum, özlüyordum sanırım onu, ama netleştirememiştim kafamda, nasıl bir sevgiydi bu, nasıl bir hisdi? bir cocugun annesine duyduğu sevgi mi , öyle olması imkansız, o da biliyordu ben de. iki arkadasın birbirine sevgisi mi ? bir nebze, ama insan kapısının önünden gecerken heyecanlanır, özler miydi ? yoksa iki sevgilinin birbirine duydugu sevgi mi
    ···
  6. 6.
    +1
    diğer komsular cekindiği için yatak odasına girmeye , yine sevilay geliyor benim için. tabi bunu seslenince öğreniyorum, kafam karyolaya gömük vaziyette zira. ah çocuğum diyor , o da ağlıyor ama benim gibi içini çeke çeke değil, kim anlardı ki beni, son defa sarılamadıgım, sesini bile su an unutmakla yüzyüze oldugum annemi,bir tanemi. feryattan, figandan uzaklastırmak için beni zütürmek istiyor ama gitmem , kalkmıcam diyorum, ilk defa birisini reddediyorum, ilk defa sert konusuyorum kendi capımda. o da tek care kapıyı kapatmak da buluyor...
    ···
  7. 7.
    +1
    hayal meyal hatırlıyorum, bişeyler diyor ama ben dinlemiyorum, ağlıyorum, hıckırıklarımdan iç çekişlerimden ne dediğini duymuyorum bile. babam ablam hastanede, abimse benim için gelmişti ama o da gitmiş hemen hastaneye. bense evde sevilay abla ve komsularlayım, sonra öğreniyorum tabi bunu zira uyumuşum, yorgun düşüp. sabah olmus, gecenin şokuyla, ne oldugunu anlamıyorum, düşünüyorum, yanımda sevilayla gözümü acıyorum.o da yanımda uyumuş galiba şimdi ise karyolanın dibinde oturuyor, 1-2 saniye bunu düşündükten sonra tekrar sarılıyor bana ben de teslim ediyorum kendimi ona, ama gözlerim babamı annemi arıyor, bırakıyorum hemen onu. geciyorum içeri. içeride babamın işten bi arkadası, basında beyaz tülbent, ellerinde kuranlarla komsular. beni almaya gelmiş önder amca. geceden kalma pideyi elime peceteye sarıp veriyor sevilay, bense salya sümük, dısarı cıkıyorum bi elimde önder amcanın eli, bi elimde pide. biniyoruz siyah kartala, üzerinde beyaz yazılarla resmi hizmete mahsustur falan filan bişeyler yazıyor.
    ···
  8. 8.
    +1
    az işim cıktı sonra devam edicem, yazıcam buralara tekrar
    ···
  9. 9.
    +1
    evet kafamda belirlemiştim artık, sadece birbirimize şefkat duyuyorduk, insan eğerki birisinin kötü gününde yanında durursa böyle olur. o da , ben de olmustuk öyle. seviyorduk birbirimizi kötü günlerimizde yanyana oldugumuz için, en azından ben seviyordum. mahallede konusuyorlardı sevilayla ilgili, ama kötü şeyler degil, zaten sevilir mahallede de, o herşeyin apacık ortada oldugu mahalle de.
    ayrılacaklarmıs, anlasmıslar gibi konusmalar geciyordu. 'sonunda kurtuldu kızcagız' diyorlardı, haklılar da o adam üç kurus para haricinde, hiç birşey verememişti. eminimki o da adamın cinsel ihtiyaclarını karsılayabilcegi düşüncesidir. e karısı öğrenince de metresi gerek mi kaldı eve gelmeye. artık bırakır yaşar gider o huursuyla. iyi de oldu diye düşündüm, ama yine de bilemezdim neler olup bittiğini, pazar günü gelmişti ve şantiyeye gitmeme gerek yoktu. gün sevilayla görüşme günüydü, neler oldugunu, iyi kötü halini sorma günüydü. daha da yakınlasma günüydü
    ···
  10. 10.
    +1
    korktugum yanıt işte buradaydı, hoş ne evet ne hayır diyebiliyordum. bu beni daha cok sacma duygulara baglamıstı. cünkü öyle düşündükçe, gecmisime dönüyor, cıldırıyordum. cünkü onu ben bir tek yanımda bana şefkat duyarken görüyordum. karyolamda, kanepesinde, koltugumda hep aynı sey oluyordu, hep acılar , hep hüzünler de oluyordu o. onu gördükçe gecmisim geliyordu aklıma, gelecegim olacagını bilemezdim...
    ···
  11. 11.
    +1
    seri sukuladım karşim.. çok duygulandık... adamsın adamın dibisin, annenin mekanı cennet olsun...
    ···
  12. 12.
    +1
    :( :( yapma be panpam.. çok güzel yazmışsın :(
    ···
  13. 13.
    +1
    reverd
    ···
  14. 14.
    +1
    reserved
    ···
  15. 15.
    +1
    komsular noldugunu anlamaya calısırken, yani hastanede oldugu için mi üzülüyor falan diye anlamlandırmaya calısıyorlar. ama abim cep telefonuna gelen son aramayla daha fazla, daha fazla aglıyor. swatch saat hediye eden siemens a90 yanılmıyorsam var o dönem, ama yanılıyor da olabilirim. şu an bile kolumda o saat, esnek kordonlu, güzel bi saat. velhasıl abimin agzından dökülen cümlelerle , benim ,komsuların ve abimin aglaması artıyor. annem diyor başka bişey demiyor, cenesi bir titriyor, benimki kat be kat artıyor. ve tekrar ettikten sonra annem kelimesini 4-5 defa, ölmüş diyor, kafasını dizlerine eğit, kollarıyla kulaklarını, kafasını gizleyerek. ya ben, bense abimi izliyorum ağlayarak bir süre, sonra kosuyorum yatıyorum karyolaya, annemle babamın hep arasında uyudugum, uyurken terlediğim ve her defasında yatmıcam artık, uyuyamıyorum diyip tekrar tekrar aralarında uyudugum karyolaya...
    ···
  16. 16.
    +1
    abim var bir de benim. calısıyor, liseyi henüz bitirmiş, bir büroda getir zütür yapıyor, işi öğrenmeye calısıyor. o gün izin alıp hastaneye gitmiş galiba. eve geldi, gözleri kan canagı, ama aglamıyor, ağlamıs, belli oluyor. tutuyor gözyaslarını belli etmemek için, gelip bana sarılıyor, gögsüne bastırıyor. ilk defa yapıyor bunu, hep aramızda bi sınır vardı, aramız iyidi ama vardı bu sınır be hep. sonra antrenin girişindeki masanın önüne cöküyor, komsular ona bakarken. tutamıyor daha fazla gözyaslarını, durur muyum ben bugüne kadar dimdik gördügüm abimi aglarken. ne kavgalara girmiştir benim için ama bir defa olsun aglamamıstır, kanasa bile orası burası. ben daha fazla aglıyorum, hıckıra hıckıra aglamaktan damagım düşüyor...
    ···
  17. 17.
    +1
    tretuar dediğim, kaldırım... hemen hemen yaşıtlarım olan kan kardeşlerimle oturmuş, taso oynamaktaydık. yanılmıyorsam pokemonlarla , digimonun o gecis evresinde. kan kardeşi kavrdıbına bi parantez acmak gerekirse, bu kanka denilen olayı oradan gelme zaten hepiniz bilirsiniz. herkes birbiriyle kan kardeşi olurdu, sevdiği kişilerle tabi. oramızı, buramızı keser, irtibatımızı, kardeşliğimizi bi nebze daha arttırıyoruz hesabı. internet yok, varsa da biz bilmiyoruz, o yüzden okul ve sokakta ne kadar cok birlikte olursak diye, yırtıyoruz birbirimizi, cünkü seviyoruz birbirimizi, seviyoruz kardeşliğimizi, anasına babasına tipine bakmadan, nedensizce...
    ···
  18. 18.
    +1
    arkadaslarla taso oynamanın verdiği haz ve mutlulukla oyuna dalmışız. sokaktan gecen ilk defa görüceğimiz ambulansın sirenini bile son saniye de duyduk, 8-10 metre ileride durunca. önemsemedik, devam ettik oynamaya, cünkü bizim apartmanın önünde değil, karşı apartman da durmuştu, ve taso da ütülüyordum, bırakamazdım, sığmazdı erkekliğimize...
    ···
  19. 19.
    +1
    ambulanstan birilerinin inmesiyle bizim, tasoları toparlamaya calısmamız bir oldu, cünkü ilk defa görücektik, ambulansı, içini ve içindekileri. 3ekgib 5 fazla doldurduk cebimize ve kosmaya basladık, şaşkınlıkla, mutlulukla, karısık duygularla...
    ···
  20. 20.
    +1
    kaybetme
    2001 in yazı, temmuz ayının 12si
    aksam saat 6da. orta 2 ye gecmiş, karnenin hepsinin pekiyi olmasının verdiği mutluluk içimiz de dolasıyoruz, cünkü o zamanlar öğretmenler, dersler cok önemsenir. daha tretuvarlara kilit taşlar döşenmemiş, her apartmanın önünde kendilerinin yaptırdıgı mermerlerden, seramiklerden tretuvarlar ...
    ···