1. 51.
    0
    EĞiTiM SiSTEMi
    Evet bende hepiniz gibi aynı zihinsel rendeleme ve posa çıkarma maratonundan
    geçtim ve okul süresi boyunca aslında beni birçok seyin rahatsız etmis oldugunu
    farketmis fakat sanki benden baska kimse bunun farkında degilmis gibi
    göründügünden "belki alısırım" mantıgı ile devam etmeye çalısmıstım.
    Okula baslamadan evvel sürekli dısarda benim zamanınmdaki çocuklar neler
    yaptıysa onu yapardım... top kosturur, misket oynar, saklambaç oynar,
    kovboyculuk oynar yada kısın kıçım donana kadar kızakla kayardım. Arada bir
    amca yada dayılarım ziyaret ettiginde biz çocukları bir köseye toplayıp hikayeler
    anlatırlardı - bizde agzımız açık dinlerdik. Güzel günler tabiki okula baslama
    yasım gelince sanki bir anda geride kaldı. Artık okula gidip otorite denen seyi
    ögrenmeliydim. Aslında okulda hademeden tutun çaycıya kadar herkes sizin için
    birer otorite ve sizde sadece itaat etmesi gereken kıçı kırık bir salaksınız. Eger
    kafanızı karıstıran seyleri sormaya baslarsanız çogunlukla aldıgınız cevap: sen
    daha çocuksun anlamazsın, okulda ögretecekler yada sadece bosver bunu
    olurdu.
    4lk defa sınava girdigimizde embesil ögretmen bunun ne manaya geldigini tabiki
    insan gibi izah etmeden soruları önümüze koymustu ve bende cevapların kitapta
    oldugunu bildigimden büyük bir saflıkla kitabı açıp oradan yazmaya
    baslamıstım. Bir anda ögretmen tıpkı bir furiye gibi üstüme yürüyüp bana
    bagırıp çagırmaya basladı ve bunu yapmamın "yasak" oldugunu söylemisti. Okul
    iste böyle bir ortamdı... yasaklarla dolu! Ya onların istedigi gibi yapacak yada
    sürekli azar isitecektiniz. Kimsede size yasakların sebeplerini adam gibi izah
    etmiyor, bunun yerine sanki fotokopi makinasından çıkmıs gibi "öyle iste" yada
    "emir böyle verilmis" gibi cevaplar kullanıyordu. Kısaca kimsenin umurunda
    degildiniz, tek amaç herkesin aynı EG4T4M4 alması idi.
    Her sabah okulun bahçesinde bagıra bagıra gençlik andını okurduk ve aldıgımız
    gazla sınıflara kosardık... gençlik andının ismini duyar duymaz halen o zamanlar
    kulagımda çınlanır. Ne diye bunu her sabah okuyoruz diye sordugum zamanda
    "tüzük böyle, bizler atatürkün çocuklarıyız ve onun izinde gitmek için bunu
    yapıyoruz" derlerdi. Kısaca eger sürüye uymuyor yada mentaliteye karsı
    görünebilecek seyler sordugunuz zaman size belirli bir tolerans gösteriliyordu,
    fakat eger abarttıgınız düsünülürse hemen veliler çagrılıyor ve okul müdüründen
    resmen azar isitiyorlardı! Okul müdürü velilere çocuklara nasıl bakmaları ve
    neleri ögretmeleri konusunda direktif veriyordu. Velilerde tabiki kafa sallayıp
    üstün astı azar etme sistemindeki gibi hırslarını evde benden alıyorlardı. Tek
    yaptıgım sey anlamak için sormaktı! Sadece meraktan tıpkı her çocugun yaptıgı
    gibi soruyordum, belkide bazen aptalca seyler soruyordum ama hey benim bir
    mazeretim vardı; ben hala bir çocuktum
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster