1. 26.
    0
    okulun önündeki otobüs durağına gittim bekliyorum. taşşşş gibi bir ingiliz hatunla beraber. muhabbet açayım diye " şehir merkezine giden otobüsler buradan mı geçiyor?" dedim. evet dedi. tam o sırada otobüs geldi. hay amk dedim. kıza iyi günler dileyerek otobüse bindim. baktım o da bindi. görevliye günlük bileti göstererek en arkaya oturdum. o sırada açlığımı fark ettim. kafamın sol arkası da zonkluyordu.
    şehir merkezine gelince direkt alışveriş merkezine daldım. 3-5 yere baktıktan sonra bir yerde karar kıldım. bir sandviç seçtim (tavuk mayonez bacon marul domates)2.50 pound, yanına da bir sprite aldım 1.25 pound plastik şişe. 3.75 pound normalde ama kampanya varmış 3 pound tuttu. oturdum sandviçi gömdüm. doymadım amk. gittim marketlerin birinden küçük paket patates cipsiyle snickers aldım. onları da gömdüm. sprite'ı da bitirdim bu arada. açlık felaket bişey.
    başımın ağrısı azalınca primark isimli mağazaya girdim yastık yorgan almak için. ev sahibinin ödünç verdikleri de buradan alınmıştı. rahattı aslında ama yorgandan saç temizlemek zorunda kalınca rahat edememiştim. iki yastığa 4 pound, yorgana 8 pound, yorgan kılıfına da 11 pound ödedim. 23 pound toplam. yorgan ağırdı. hay amk kafamı gibeyim keşke en son alsaydım bunları. zira daha gıda alışverişi yapmadım bunun ceremesini sonra çekeceğim.
    ···
   tümünü göster