1. 376.
    +1
    Ertesi gün otobüsün bizi alacağı durakta berke ile bekliyorduk. Otobüs geldi biz yerimizi aldık insanlar yavaş yavaş doluyorlardı. Otobüse binen kimse kalmadığında şöför motoru çalıştırdı ben de göz ucuyla arkamızda kim var diye baktım. içim huzursuz oldu zaten içim rahat değilken arkamıza arzu ile güneş'in oturması hiç de güzel değildi. ilk molada başladı maceramız. Berke ile ücretli tuvalete girmiştik ben üzerimdeki karamsarlığa boyanmış siyah gömleğimi değiştirip daha renkli neşeli bir gömlek giymiştim. Tuvaletten çıktığımız an sanki bizi bekleyen arzu yanımıza geldi ve "hiç bozuğunuz var mı, cüzdan otobüste kaldı da içerde ben veririm" dedi az önce bozurduğum paradan arta kalan iki metaliği eline bıraktım. "teşekkür ederim içerde veririm" diye tekrarladı. iki liranın hesabını yapacak değildim özellikle arzuya karşı zaten zor bakıyordum giderken bişey demedim ne diyebilirdim ki, "rica ederim iyi sıçmalar" mı diyeyim. Neyse biz bu sırada lokantaya geçip yemeğimizi yedik derken dışarda sigaramı yakmak üzereydim berke bir tek istedi normalde içmediği için "emin misin? Bence içme yani hiç başlama diye diyorum." dedim "ver sen" dedi önce kendi sigramı sonra onun sigarasını yaktım. Meğer herif lise birde içiyormuş onu da yeni öğrenmiş oldum. O sırada arzu bizi sigara içerken görünce güneş ile beraber yanımıza geldi "birer çay içer miyiz?" dedi. Berkeye baktım "olabilir" dedi. Bence, Arzu hem borcunu ödemeye çalışıyor hem de geçen seneki olayları unuttuğunu ima ediyordu. Güneş ise hiç oralı değildi. Arzu, masaya bıraktığım sarı çakmağımla önce kendi sigarasını yaktı sonra güneşin sigarasını. Çaylarımızı bitirince otobüse yöneldik "çay için teşekkürler" dedim. "rica ederim" dedi otobüse bindik ve yollar altımızdan akmaya devam etti.

    Bugün bu kadar beyler herkese keyifli geceler
    ···
   tümünü göster